SAĞLIK - 24 Şubat 2017 Cuma 10:09

Çörekotu yağı alırken dikkat edilmesi gerekenler

A
A
A
Çörekotu yağı alırken dikkat edilmesi gerekenler

Shiffa Home Marka Müdürü Sevil Gülsoy, çörekotu yağının faydalarını görebilmek için kaliteli çörekotu kullanmak gerektiğini söyledi.

Shiffa Home Marka Müdürü Sevil Gülsoy, vücutta bağışıklığın kuvvetlendirilmesinden, alerjiye karşı vücudun desteklenmesine kadar birçok etkisi bulunan çörekotu ile ilgili bilgi verdi. İyi bir çörekotunda asitlik miktarının düşük olmasını beklediklerini belirten Gülsoy, "Yaptığımız çalışmalarda piyasadan topladığımız birçok numunede asit oranının çok yüksek olduğunu gördük. Sağlığınızı desteklemek için kaliteli, soğuk pres çörekotu yağını tercih edin. Bunun için ya yağınızın peroksit miktarını ölçtürün ya da güvenilir, standartlara uygun üretim yapan firmaları tercih edin" dedi.

"Günde bir fincan tonik olarak içebilirsiniz"

Çörekotunun farklı türleri olmakla birlikte düğün çiçeğigiller familyasından yıllık, otsu bir bitki olduğunu belirten Gülsoy, "Çok eskiden beri süt arttırıcı, bağışıklık sistemini güçlendirici, baharat gibi birçok alanda kullanılan çörekotu, içerdiği 100’den fazla bileşik ile tam anlamıyla insan sağlığı için muazzam bir bitkidir. Bir çay kaşığı ezilmiş tohumu kaynamış bir fincan sıcak su içerisine konuşmasıyla hazırlanan çayı günde 1 fincan tonik olarak içebilirsiniz. Günümüzde gıda takviyesi, yağ, tohum, çay gibi birçok şekilde tüketmek mümkün. Özellikle yağ ve ekstre üzerine yapılan klinik çalışmalar bir çok hastalığa karşı destekleyici olduğunu göstermektedir" ifadelerini kullandı.

Çörekotu yağı alırken dikkat edilmesi gerekenler

Çörekotu yağı alırken dikkat etmeniz gerekenler

Sevil Gülsoy, çörekotu alırken nelere dikkat etmek gerektiğini şöyle açıkladı: "Çörekotu tohumunun tadı hafiftir. Tadının acı olması bu yağın çok kaliteli olduğu anlamına gelmez. Yağın verimliliği artması için sıkım sırasında ısıl işlem uygulanır. Bu rengin koyulaşmasına, tadın acılaşmasına sebep olur. Bunu analizlerde peroksit miktarına bakılarak da anlamak mümkündür. Oysa soğuk pres yöntemi ile elde edilen çörekotu yağında acılık ve boğazı yakma oranı hafiftir. Oksijenle temas etmiş, depolama koşulları uygun olmayan çörekotu yağlarında asitlik miktarı ve peroksit miktarı artar. Bu da acı tatta ve yağın renginde artmalara sebep olur. Ayrıca kızartmada kullanılan yağlarda da peroksit miktarı artar. Bu yağlarda istenmeyen bir durumdur. Vücutta zararlı etkileri olan serbest radikallerin artmasına sebep olur. Yağın rengi orijinalinde soğuk sıkımda açıktır. Karakteristik çörekotu kokusu Soğuk preslenmiş ve naturel yağlarda max 15 meq(Miliekivalan) O2\kilogram olması gerekir. Yağlarda peroksit miktarı oksidasyon derecesi hakkında bilgi verir. Lipid oksidasyonunun (bozulma) ilk aşamasıdır, istenmeyen tat ve koku oluşumu, yağda çözünen bazı vitaminlerin kaybına sebebiyet verir" diye konuştu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı: "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" dedi. Bakan Yumaklı, sosyal medya hesabından IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri başvuruları ile ilgili açıklama yaptı. Yumaklı, LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun (YEG) tamamının desteklenmeye hak kazandığını duyurdu. Aynı zamanda Yumaklı, yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 YEG Derneği’nin yüzde 100 hibeyle destekleneceğini açıkladı. "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı. Yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 Yerel Eylem Grupları Derneği yüzde 100 hibeyle desteklenecek. Böylece kırsal kalkınmada yerel katılımı esas alan LEADER Yaklaşımı Tedbiri’nin uygulandığı günden bu yana 257 Yerel Eylem Grupları Derneğine toplam 2,8 milyar lira hibe desteği sağlanmış oldu. Çiftçilerden STK’lara, kadınlardan gençlere kadar, yerelde birçok aktörün bir araya gelerek oluşturduğu dernek statüsündeki Yerel Eylem Grupları aracılığıyla, bölgenin ihtiyaçlarını esas alan kalkınma stratejileri belirlenecek ve uygulanacak. IPARD II Döneminde olduğu gibi IPARD III Programı döneminde de kırsal alanlarda katılımcı ve sürdürülebilir kalkınmanın önünü açmaya, kırsalı yerinde kalkındırmaya devam edeceğiz. Hayırlı, uğurlu olsun."
İzmir İzmir’den Bükreş’e bilim köprüsü Yaşar Üniversitesi, AB’nin yükselen yıldızı Romanya’nın önde gelen iki üniversitesi ile iş birliği yapacak. Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ve Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan, Bükreş’te önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu doğrultuda Bükreş Tarım ve Veterinerlik Üniversitesi’nin yanı sıra Bükreş Politeknik Üniversitesi ile ikili iş birliği protokolleri imzalandı. Ziyaret sırasında ev sahibi üniversitelerin araştırma enstitüleri ve laboratuvarları incelenirken, fakülte dekanlarından bilimsel çalışmalar hakkında bilgiler alındı. Görüşmeler sonucunda imzalanan mutabakata göre; iki ülke üniversiteleri arasında ortak bilimsel araştırmalar yürütülecek, öğretim üyesi ve bilim insanı değişimi yapılacak. Ayrıca ortak eğitim müfredatlarının geliştirilmesi, öğrenci değişim programlarının başlatılması, akademik yayın ve bilgi paylaşımı konularında da anlaşmaya varıldı. Etkin iş birliği İki üniversiteyle ayrı ayrı çok değerli iş birlikleri yaptıklarını açıklayan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, "Akademisyen ve doktora öğrencisi potansiyeli bakımından iş birliği yapabileceğimiz çok nitelikli iki üniversiteyle bir araya geldik. Özellikle öğrenci ve öğretim elemanı değişimi, yaz okulları ve doktora programları kapsamında ortak çalışmalar yürütebileceğimiz görüldü. Ayrıca uluslararası proje fonlarına ortak başvurular yapabilecek, laboratuvar imkanlarından karşılıklı yararlanabileceğiz. Romanya tarafının üniversitemize ilgisi büyük. Bu süreçte bağlantı kurmamızda büyük destek sağlayan Romanya’nın İzmir Başkonsolosu’na teşekkür ediyorum. Diplomatik misyonun da parçası olduğu bu ziyarette, ülkenin araştırma fonlarına yön veren rektörler tarafından çok üst düzeyde ağırlandık’’ dedi. İklim ve sürdürülebilirlik Son yıllarda üniversitenin uluslararası listelerde üst sıralara yükselmesinin, küresel ölçekte güçlü bir referans olduğuna değinen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ise şunları söyledi: "Uluslararası iş birliklerini çok önemsiyoruz; çünkü bu anlaşmalar hem yayınların kalitesini ve etkisini artırıyor hem de insan kaynağı yetiştirme noktasında güçlü bir iletişim ağı kurmamızı sağlıyor. İlk etapta öğrenci değişimleri başlayacak. Ardından Bükreş’teki iki üniversite heyeti bizi İzmir’de ziyaret edecek. Özellikle iklim değişikliği, sürdürülebilirlik, kuraklık ve döngüsel ekonomi konularında ortak araştırmalar yapmayı planlıyoruz." Vizyoner hamle Bu iş birliklerinin, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nin uluslararasılaşması açısından kritik bir adım olduğunu vurgulayan Dekan Prof. Dr. İsmail Türkan ise şöyle konuştu: "Fakültemizin eğitim dilinin İngilizce olması ve öğrencilerin mezun olmadan iş dünyasıyla tanışmasını sağlayan YU-COOP (Yaşar Üniversitesi Ortak Eğitim Programı) ile fark oluşturuyoruz. Laboratuvar altyapımızın da güçlenmesiyle beraber derin bilimsel çalışmalar yapacağız. Bu birliktelik yapacağımız küresel anlaşmaların uluslararası fonlara erişim açısından bize avantaj sağlayacağını düşünüyoruz. Bu iş birlikleri aynı zamanda öğrencilerimizin vizyonunun gelişmesine de katkı sunacak. Öğrencilerin Bükreş’teki partner üniversitelerin sera, tarla ve bahçe gibi uygulama alanlarını yerinde görmeleri, mesleki ve akademik birikimlerini artıracak. Amacımız, hem eğitim öğretimde hem de araştırmada evrensel düzeyde çalışmalar yapmak."