POLİTİKA - 02 Ocak 2019 Çarşamba 20:48

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Cumhur İttifakı’nda kimse çizdiğimiz çizginin dışına çıkamaz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Cumhur İttifakı’nda kimse çizdiğimiz çizginin dışına çıkamaz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz bir Cumhur İttifakı yaptık, Cumhur İttifakı’nda kimse çizdiğimiz çizginin dışına çıkamaz. Cumhur İttifakı’nın gereği neyse tüm arkadaşlarımız, tüm teşkilatlarımız buna uymalıdır. Uymayanlar olursa kusura bakmasınlar, o zaman kendilerini istirahate davet ederiz” dedi.

Altındağ Kültür Sarayı’nda yerel seçim öncesi teşkilat, aday ve aday adayları buluşma programına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı’nda çizilen çizginin dışına çıkılamayacağını belirterek, buna uymayanların istirahate davet edileceğini söyledi. “Ana muhalefet partisinin ilişkilerine ittifak değil, ihanet demek daha doğrudur” ifadelerini kullanan Erdoğan, her fırsatta teröristlere arka çıkmanın başka bir adı olamayacağını belirtti.

“Yekvücut olarak siyasi rakiplerimize karşı mücadeleye başladık” 

AK Parti’de her görevin bir bayrak yarışı şeklinde üstlenildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimler bu bayrak değişimlerinin yaşandığı dönemlerdir. Bunu atletizmdeki bayrak yarışıyla birbirine karıştırmayalım, o farklı, bu farklı. Bu bir devir teslim sürecidir. Önümüzdeki seçimlerde kimi arkadaşlarımız görevlerine devam ederken, kimileri yerlerini yeni isimlere bırakacaklar ama bu süre içinde asla geri durmayacaklar. Adeta kendisi belediye başkan adayıymış gibi çalışmasına o hırsla devam edecek. Aday isminin açıklandığı ana kadar olan mücadelede demokrasinin gereğidir. Dün adaylarımızı açıkladık ve hep birlikte yekvücut olarak siyasi rakiplerimize karşı mücadeleye başladık. Genel Merkez veya il teşkilatlarında yönetici, milletvekili, belediye başkanı olmak, bu görevler için adaylık yarışına girmek elbette önemli. Asıl önemlisi AK Parti çatısı altında davamıza, ülkemize ve milletimize hizmet etme şerefine nail olmaktır. AK Parti’nin genel başkanlığı ne kadar şerefli bir görev ise neferliği de aynı derecede şerefli bir görevdir” diye konuştu.

“Başkente de biz hizmet etmeliyiz” 

Türkiye’de siyasetin sembolleri olduğunu, bu sembollerin başında da belirli şehirlerde alınan neticeler geldiğini kaydeden Erdoğan, “Ankara’da işte böyle sembol şehirlerden birisidir. Bunun için bizler tıptı İstanbul’u olduğu gibi Ankara’ya da herhangi bir büyükşehir belediyesini kazanmak veya kaybetmek olarak bakmıyoruz. Çünkü Ankara Başkenttir. Milletimizin Cumhurbaşkanlığında ve Mecliste bu ülkeyi yönetme görevi verdiği kadrolar olarak Başkente de biz hizmet etmeliyiz. Hep söylediğim gibi, milletimiz bize oy vermeye mecbur ve mahkum değildir. Tam tersine biz har yaştan, her kesimden insan ile kurduğumuz gönül bağı ile projelerimizle, yaptığımız hizmetlerle, duruşumuzla bu oyu hak etmeye mecburuz” şeklinde konuştu.

“Çankaya niye böyle, Yenimahalle niye böyle?” 

İktidara ters düşenlerin, iktidardan kopuk olanların hizmet verme noktasında ne halde olduklarının herkes tarafından görüldüğünü söyleyen Erdoğan, “Bizim avantajlarımız var, bizler bütün büyükşehirlerimizde, illerimizde, ilçelerimizde el ele omuz omuza veriyoruz ve bu hizmetleri en ideal noktalara taşıyoruz. Ankara’da zaten siz bunlara şahitsiniz. Bu güne kadar AK Parti’nin girdiği 14 seçimden nasıl olup da hep başarı ile çıktığını, 16 yılı geride bırakan kesintisiz iktidarı ile nasıl rekorlar kırdığını merak eden varsa işte formülü budur. Ben hep şunu merak ederim, Çankaya niye böyle, Yenimahalle niye böyle? Buralarda belediye var, belediye olduğuna göre çöp, çamur, çukur niye buralarda var, niye hizmet vermiyorlar? Para ise bütçeden bütün belediyelere olduğu eşit koşullarda bunlara da para geliyor. Mesele başka. Belediyecilik bir aşktır. ‘Halka hizmet, Hakka hizmettir’ diyerek biz bu yola çıktık. AK Parti’de belediyeciliğin sırrı, belediyecilik her şeyden önce dertli olanların işidir, gönül işidir. Eğer dertliyseniz bu işi yaparsanız. Önlünüze girmişse bu işi yaparsınız, değilse bunu yapmazsınız” ifadelerini kullandı.

“AK Parti’de ben yok, biz var” 

Milletin verdiği yetki ile milletin sağladığı imkanlarla yapılan hizmetlerin kerametini kendi görenlerin AK Parti çatısı altında kalma şansı olmadığını belirten Erdoğan, “Eskiler ‘duvarı nem, insanı gam yıkar’ derler, siyasette de insanı kibir, gurur, millete tepeden bakmak, kendi çıkarlarını davasının ve ülkesinin üzerinde tutmak yıkar, ben yıkar, biz varsak her şey var. AK Parti’de ben yok, biz var. Osmanlı döneminde padişahlar Cuma selamlığına çıkarlardı. Cuma selamlığına çıktığında kendisini karşılayan ahali ‘mağrur olma padişahım senden büyük Allah var’ diye tezahürat yaparmış. Bu ne demek, ‘havaya girme, biz senin havanı indiririz.’ AK Partili belediye de milletvekili de hepsi bu havanın içinde olması lazım. ‘Gururlanma padişahım senden büyük Allah var’, mesele burada. ‘Nasıl olsa belediye başkanı oldum, 5 yıl kimse bana afra tafra yapamaz’ O devir geride kaldı. Kim ki bu millete tepeden bakarsa bilesiniz ki, biz o arkadaşlarla yol yürümeyiz. Anında gereğini yaparız. Kibrin sonu büyüklenme, onun sonu ise Allah göstermesin farkında olmadan sınırı aşmadır. Belediye başkanlarımızdan, adaylarımızdan, tüm teşkilat mensuplarımızdan, milletvekillerimizden bu hususa özellikle dikkat etmelerini istiyorum. Makamlarımızın hizmet makamını unuttuğumuz gün siyasette artık işimiz kalmamış demektir. Bazı yerlerde bu dönem aday olamayan veya istediği yerden aday olmayan kardeşlerimin nazlandığı haberini alıyorum. Bir defa AK Partiliye bu yakışmaz. İsmi üzerinde AK Partili” açıklamasında bulundu.

“Uymayanlar olursa o zaman kendilerini istirahate davet ederiz” 

Cumhur İttifakı’nın kurallarına tüm teşkilatların uyması gerektiğini, uymayanların istirahate davet edileceğini belirten Erdoğan, “Biz bir Cumhur İttifakı yaptık, Cumhur İttifakı’nda kimse çizdiğimiz çizginin dışına çıkamaz. Cumhur İttifakı’nın gereği neyse tüm arkadaşlarımız, tüm teşkilatlarımız buna uymalıdır. Uymayanlar olursa kusura bakmasınlar, o zaman kendilerini istirahate davet ederiz. Zira biz bu yolda yürürken bir ittifak oluşturduysak, bu ittifak cumhurun ittifakıysa, bu bir illet ittifakı değil, bir zillet ittifakı değil, o zaman hep birlikte çalışacağız, ittifakımızın gereğini yerine getireceğiz. Bu uzun bir yolculuk, bu uzun yolculukta birbirimizi kıramayız. Birbirimizle dayanışma içinde olacağız. Dayanışma içinde olacağız ki, vatanseverlikten uzak, milliyetperverlikten uzak olanlara karşı 31 Mart akşamı cumhur olarak gereken dersi vermiş olalım. Eğer bugün AK Parti, üstelikte geçmişte kimsenin karşılaşmadığı nice badireleri atlatarak hala dimdik ayaktaysa bunu hizmet siyasetinden asla ayrılmamasına borçludur” dedi.

“Emaneti ehline vermek görevimizdir” 

Ankaralılara en iyi hizmeti bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendilerinin vereceğini vaat eden Erdoğan, “Niye biz Mehmet Özhaseki kardeşimizi Ankara’ya belediye başkan adayı yaptık? Kayseri’de 5 dönem, dile kolay 21 yıl belediye başkanlığı yapmış, Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığını kendisine tevdi ettiğimiz, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığını kendisine tevdi ettiğimiz kardeşimizi Ankara, Başkent, büyükşehir, buraya layık gördük, buraya aday yaptık. Burada herhangi bir spekülasyona kimsenin hakkı yok. Edersen hem davaya ihanet etmiş olur hem de büyük şehir Ankara’ya ihanet etmiş olur. Emaneti ehline vermek görevimizdir” diye konuştu.

“Bu ittifakın asıl gayreti seçim kazanmak değil, ülkemizin istiklal ve istikbalini de garantiye almaktır”
31 Mart akşamı rekor bir oy ile seçimin tamamlanacağını belirten Erdoğan, “Gözünü Ankara’ya dikenlere derslerini bir kez daha vereceğiz. Tek vaatleri Ankara ve Türkiye’yi eski kötü günlere götürmek olanlara cevabımızı şehirlerimizi ve ülkemizi geleceğe taşıyarak vereceğiz. Hizmet adına çakıymış tek çivinin olmadığı halde sürekli şişirilerek Başkentlinin karşısına çıkartılan balonları 31 Mart akşamı bir kez daha patlatacağız. Bunu da Cumhur İttifakı ile yapacağız. Cumhur İttifakı 15 Temmuz gecesi meydanlarda, kışla önlerinde, darbecilerle göğüs göğse girilen destansı mücadelede kurulmuştur, yeni değil. Siyaseten karanlık dehlizlerinde, kirli pazarlık masalarında değil, milletin gönlünde kurulan cumhur İttifakı 31 Mart seçimlerine giden süreçte de aynı şekilde yoluna devam edecektir. Bu ittifakın asıl gayreti seçim kazanmak değil, ülkemizin istiklal ve istikbalini de garantiye almaktır. Bu ittifak özünde ortak dertlerin, ortak hassasiyetlerin neşvünema verdiği bir milli mutabakat ittifakıdır. Elbette ittifakta yer alan iki siyasi partinin farklı politikaları, söylemleri, çeşitli hususlarda farklı çözüm önerileri olacaktır, ama bunların hiç biri ittifakın özünü oluşturan ülkenin ve milletin bekası konusundaki görüş ve mücadele birliğimizin önüne geçmedi, geçmeyecek. Diğer şehirlerde olduğu gibi Ankara’da da cumhur İttifakı’nın gerisindeki bu büyük mutabakata uygun şekilde birlikte çalışacağına inanıyorum. Sizlerden bu konuda azami hassasiyeti göstermenizi istiyorum. MHP’li kardeşlerimizin de aynı hassasiyetle hareket edeceklerinden şüphe duymuyorum” şeklinde konuştu.
“Ankara son 16 yılda yaptığımız 120 milyar liralık yatırım ile bu hizmetlerden en çok payı alan şehirlerimizden biridir” açıklamasında bulunan Erdoğan, Ankara’ya yapılan hizmetleri anlattı. Erdoğan, Ankara’nın son 16 yılda savunma sanayinin de başkenti konumuna geldiğini söyledi.

“Ana muhalefet partisinin ilişkilerine ittifak değil, ihanet demek daha doğrudur” 

Konuşmasında ana muhalefet partisini eleştiren cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir de istikameti belirsiz, dolayısıyla rengi ve kimliği karışık, geçmiş sicili de bugünkü duruşu bozuk tipler var. Maalesef ana muhalefet partisi genel başkanı başta olmak üzere yönetim kademeleri ve adayları ile büyük ölçüde bu hastalıklarla maluldür. Girmedik kılık bırakmıyorlar ama milletimiz makyajın altındaki yüzü çok iyi bildiği için her seferinde bunları ifşa ediyor. Cenap Şahabettin’in ifadesi ile ‘kargayı sesinden tanıyor bu millet.’ Mahalli seçimler öncesi yine herkese gülücük dağıtmaya başladılar. Kılıktan kılığa, camiler gidiyorlar maşallah, Allah kabul etsin. Ondan sonra bakıyorsunuz vatandaşla olan münasebetler geçmişte olduğu gibi çok farklı. Ama artık kargayı sesinden tanıyan bir millet var. Bir yandan bölücü terör örgütünün güdümündeki parti ile al takke ver külah ilişki içindeler, diğer taraftan kendilerini çok farklı bir kulvarda konumlandıran başka partilerle pazarlık halindeler. Biz sizin terör örgütünün parlamentodaki uzantıları ile veya terör örgütünün ta kendileri ile nasıl al takke ver külah yaptığınızı biliyoruz. Bunun adı ittifak deseniz ittifak değil. Çünkü ittifak dediğiniz belirli ilkeler ve amaçlar çerçevesinde kurulur. Biz kendi ittifakımızın ilkelerini ve amaçlarını hep söyledik. Ana muhalefet partisinin ilişkilerine ittifak değil, ihanet demek daha doğrudur. Ülkemize ve milletimize husumet besleyen kim varsa, onlarla birlikte hareket etmenin başka bir adı olamaz. Her fırsatta teröristlere arka çıkmanın, onların dili ile bizlere saldırmanın başka bir adı olamaz. Nerede mi? Avrupa’da Almanya’da, terör örgütünün AP’deki temsilcileri nasıl birlikte resim çektirdiklerini, ellerinde terör örgütünün paçavraları ile poz verenlerle nasıl yan yana durduklarını Bay Kemal’in hep birlikte gördük, biliyoruz. Kendi ülkesini gidip yabancılara şikayet etmenin, Türkiye’nin aleyhindeki kampanyalara malzeme vermenin başka bir adı olamaz. Bizim milletimiz her şeyi affeder ama ihaneti affetmez. Mart seçimleri aynı zamanda bu gerçeğin tüm açıklığı ile ortaya çıkmasına vesile olacaktır” ifadelerini kullandı.

Derya Yetim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir MAST İzmir Boat Show kapılarını açtı Denizcilik sektörünün üreticilerini ve markalarını deniz tutkunlarıyla buluşturan "MAST İzmir Boat Show-Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı" ikinci kez Fuar İzmir’de kapılarını açtı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İZFAŞ ve ED Fuarcılık ortaklığında bu yıl ikinci kez düzenlen MAST İzmir Boat Show - Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı, Fuar İzmir’de kapılarını açtı. Tarihi liman ve denizcilik kenti İzmir’de, dünyaca ünlü tekne markaları, sektörün büyük yerli üretici tekne, ekipman ve aksesuar firmalarını buluşturan MAST İzmir Boat Show, 5 Mayıs 2024 tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlayacak. MAST İzmir Boat Show’un açılış törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı (EBSO) Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkan Vekili Cem Hüroğlu, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sektör profesyonelleri ve çok sayıda ziyaretçi katıldı. “Bu fuar çok daha fazla ilgiyi hak ettiğini gösterdi” Açılış konuşmasında MAST İzmir Boat Show’un Marble Mermer Fuarı gibi dünya çapında başarı potansiyelinin olduğunu ifade eden Başkan Tugay, “İZFAŞ’ın ev sahipliği yaptığı tüm fuarları dikkatle takip ediyorum. Her birinden kendimize ödev çıkartıp, gelecekte çalışma yapacağımız alanlara yoğunlaşıyorum. Geçtiğimiz günlerde mermer fuarımızı 39. kez açtık. İlk fuardan bugüne, kat ettiğimiz yolu ve fuarın dünyadaki prestijini konuştuğumuzda inandığımız yolda neleri başarabileceğimizi hissettik. Bugün ikincisini düzenlediğimiz MAST İzmir Boat Show, gördüğü ilgi ve katılımcı sayısıyla ve paydaşlarının vizyonuyla çok daha fazla ilgiyi, yatırımı ve çabayı kesinlikle hak ediyor" dedi. Ortak akıl vurgusu Konuşmasında ortak akıl vurgusu yapan Başkan Tugay, "İzmir bir deniz ticaret kentidir. Bu alanda çalışan insanları desteklemeli, yenilikçi anlayışı, vizyoner bakışı, açık görüşlülüğü ortaya koymamız gereklidir. İzmir’in gerçekten pek çok alanda önemli bir potansiyeli var. Cumhuriyet döneminde üzerimize düşeni yaptık mı, daha fazlasını yapabilir miydik? Bundan sonrası için neler yapmalıyız? Burada konuyu bilen, bize yol gösterecek insanları dinlemenin, kurumlar arası iş birliğini artırmanın önemine inanıyorum. Hep birlikte şehrimizin kalkınması için üzerimize ne düşüyorsa onu yapmamız gerektiğini düşünüyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık görevimde bu anlayışla hareket edeceğim” diye konuştu. "Körfez temizliği ve marina vaadim geçerli” İzmir’in büyümesi, kalkınması ve zenginleşmesi için çalışacaklarını kaydeden Başkan Tugay, kentte yaşayan insanların mutluluğu ve refahı için bunun çok önemli olduğuna dikkat çekti. Bu fuarı daha da geliştirmek için çalışacaklarını kaydeden Başkan Tugay, "Başkanlığım döneminde Körfez’in temizliğini ve Körfez etrafında birkaç tane marina yapılmasını vadettim. Bu geçerlidir. Ben bu güzel şehrin insanlarına, potansiyeline inanıyorum” ifadelerini kullandı. “İzmir’de üretim yapabiliriz” EBSO Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (TOBB) Ender Yorgancılar, fuarın tüm holleri dolduracak potansiyele sahip olduğunu ve daha geniş bir alanda yapılabileceğini söyledi. Dünyada şehirlerin yarıştığına dikkat çeken Yorgancılar, “Bu fuar geliştikçe alanında dünyadaki önemli fuarlarla yarışacaktır. Üç tarafı denizle çevrili olan bir ülkede yaşıyoruz. Sektör çok büyüyor. Alacağımız daha çok yol var. Mega yatlar ve küçük boyutlu tekneleri İzmir’de yapabilecek imkanımız var; hepsini İzmir’de üretebilme kapasitesine sahibiz” şeklinde konuştu. "Önümüzdeki yıllarda kabına sığmayacak" İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, fuarın ilk yıla göre güzel bir ilerleme kaydettiğini belirterek, “Bu hepimiz için gurur verici. Düzenlendiği ilk yıl 73 katılımcıyı ağırlayan fuar bu yıl 113 katılımcıya ev sahipliği yapıyor. Katılımcı sayısındaki yüzde 50 üzerindeki bu artışı, önümüzdeki yıllarda kabına sığmayacak uluslararası bir etkinliğin habercisi olarak görüyoruz. Sektör kapsamında ülkemizin 2023 yılındaki yat ihracatı 2022’ye kıyasla yüzde 33 artarak 1,5 milyar dolardan 1 milyar 900 bin dolara yükseldi. 2023 yılındaki gemi, yat ve hizmetlerin ihracatı ise yüzde 100 artış kaydederek, 129 milyon dolardan yaklaşık 260 milyon dolara ulaştı. Bu yıl ise toplam ihracatın yaklaşık 3 milyar Euro civarında olması bekleniyor” ifadelerini kullandı. “Turizm gelirinin 4’te 1’ini deniz turizminden elde ediyoruz” Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, “İlk Türk denizcisi Çaka Bey’in vatanı olan İzmir, yakın tarihimize kadar Türkiye’nin en önemli gemi imalat noktalarından biri olmuştur. Türkiye birbirinden güzel koyları ve 20 bin yat bağlama kapasitesine sahip marinalarıyla önemli bir deniz turizmi kapasitesine sahiptir. Türkiye’deki turizm gelirinin 4’te 1’ini deniz turizminden elde ediyoruz. 2028 yılındaki turizm hedefimizin 100 milyar dolar olduğunu var sayarsak bunun 25 milyar doları deniz turizminden sağlanacaktır. Deniz araçlarımızla kaliteli hizmet vermeliyiz. İzmir deniz turizminin göz bebeğidir. Daha iddialı duruma gelebilmemiz için koylarımızı gözümüz gibi korumalıyız. Marinalardaki bağlama kapasitesini yükseltmeliyiz” şeklinde konuştu. “Türkiye’de 750 kişiye bir tekne düşüyor” Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkan Vekili Cem Hüroğlu, “Bu fuarın arkasında büyük bir emek olduğunu biliyoruz. YATED, 300 üyesiyle Türkiye’nin en büyük seslerinden birindir. Bu fuar sadece bot ve teknelerin değil, bir kültürün fuarıdır. 50 bin metrekarelik alanda 30 bine aşkın ziyaretçi beklentisiyle bu fuara giriyoruz. Denizcilik bir tutkudur. Biz denizlerle çevreli bir ülke olsak da, deniz turizminde maalesef lider bir ülke olamadık. Bugün Norveç’te 13 kişiye 1 tekne düşerken Türkiye’de 750 kişiye bir tekne düşmektedir. YATED olarak Türkiye’de denizciliğin gelişimi için tüm paydaşlarla çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. “Önümüzdeki yıllarda 4 holde bu fuarı yapmak isteriz” ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Dilek Günaydın ise, “İkinci kez bu fuarı düzenliyoruz. Geçen yıl 25 bin metrekarede 100 katılımcı ile yapmıştık. Bu yıl 50 bin metrekare ile 150 katılımcı ve 300 tekne ile fuarı yapıyoruz. Önümüzdeki yıllarda 4 holde bu fuarı yapmak isteriz. İzmir’de Türkiye’nin karada yapılan en büyük tekne fuarını yapabiliriz” diye konuştu. Dev tekneler, yenilikçi su ekipmanları Açılış töreninin ardından Başkan Tugay, protokol eşliğinde B ve C holünde sergilenen MAST İzmir Boat Show’u gezdi. İnsan gücüyle çalışan su motorlarından elektrikli sörf tahtalarına, sürat teknelerinden boyutu 16 metreleri bulan dev tekneleri ve sektörün gelişimi için tasarlanan inovatif ürünleri inceleyen Başkan Tugay, tasarımcılardan, firma yetkililerinden bilgi aldı. Başkan Tugay ile fuarda karşılaşan ziyaretçiler hatıra fotoğrafı çekildi. Fuar turu sırasında Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) standını ziyaret eden Başkan Tugay’a GSBİR Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orhan Torlak ise plaket takdim etti. Sanat ve Antika Fuarı ile eş zamanlı Başkan Tugay, turun ardından MAST İzmir Boat Show ile eş zamanlı kapılarını açan İzmir Sanat ve Antika Fuarı’nı ziyaret etti. İstanbul ve Bodrum’dan sonra Fuar İzmir A Holü’nde kapılarını açan fuarda resim, heykel, rölyef, cam sanatı gibi çok sayıda eser ve birbirinden değerli antika eserler sergileniyor. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dev portresinin de yer aldığı fuarda Başkan Tugay eserlerin sahibi sanatçıları tebrik etti. 15 bin metrekarelik alanda kurulan fuarda 125 galeri, bin 500 sanatçı, 100 antikacının yer aldığı fuarda binlerce resim ve obje 5 Mayıs’a kadar İzmirlilerle buluşacak. Sektörün profesyonelleri bir arada MAST İzmir Boat Show, dünyaca ünlü tekne markaları, sektörün büyük yerli üretici tekne, ekipman ve aksesuar firmalarını bir araya getiriyor. Sektöre yön veren bir platform olma özelliğini taşıyan fuar, son trendleri ve yenilikleri yakından takip eden deniz tutkunları için de bir buluşma noktası olma niteliği taşıyor. Geçen yıl Almanya’dan Körfez ülkelerine, İtalya’dan Macaristan’a kadar birçok ülkeden ve Türkiye’nin dört bir yanından yerli ve yabancı toplam 20 bin 540 kişinin ziyaret ettiği MAST İzmir Boat Show’u, bu yıl 30 binden fazla kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. 300’den fazla tekne sergileniyor Fuar alanı geçen yıla göre metrekare bazında yüzde 50 büyüdü. Fuarda; boyları 3 metreden 16 metreye kadar değişen motoryat, yelkenli, trawler, sürat tekneleri, son teknoloji botlar ile ekipman ve aksesuarları yer alacak. 300’den fazla teknenin sergileneceği, tekne ve yat sektörünün birçok anlaşmaya imza atacağı fuar, hem sektöre hem de şehrin ekonomisine katkı sağlayacak. Üretimde dünyada ilk üç ülke arasında yer alan, kaliteli üretimiyle dünyanın birçok noktasından talep gören Türkiye’nin, fuarla birlikte sektördeki iş hacminin artması da hedefleniyor. Fuar İzmir B ve C hollerinde düzenlenen MAST İzmir Boat Show, 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. MAST İzmir Boat Show; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO), Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR), Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED), İzmir Tekne İmalatçıları ve Tedarikçileri Dayanışma Derneği (TEKİMDER), TMMOB Gemi Mühendisleri Odası (GMO) tarafından destekleniyor.
Bartın Kazada ölen kızlarının cenazesinin getirildiği evleri 6 yıl sonra kendilerine mezar oldu Bartın’da 9 gün önce engelli Tevfik Çetinbağ’ın hayatını kaybettiği yangında ağır yaralanan eşi de hayatını kaybetti. Çiftin 6 yıl önce evlat acısı yaşadıkları ortaya çıkarken, kazada ölen 9 yaşındaki kızlarının son kez cenazesinin getirildiği ev kendilerine mezar oldu. Bartın’ın Kayadibikavlak köyü Örencik Mahallesi’nde bedensel engelli Tevfik Çetinbağ’ın evinde tüpten çıkan gaz nedeniyle yangın çıkmış, evde yatalak halde bulunan Tevfik Çetinbağ alevlerin arasında kalmıştı. Dışarı çıkarak yardım isteyen Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağı kurtarmak için yeniden alevlerin arasına dalmıştı. Olay yerine sevk edilen itfaiye, sağlık ve jandarma ekipleri tarafından müdahale edilen yangın kısa sürede söndürülürken, feci olayda Tevfik Çetinbağ hayatını kaybetmiş, Seher Çetinbağ ve Selim Çetinbağ ağır yaralı olarak kurtarılmıştı. Ağır şekilde yaralanan Seher ve Selim Çetinbağ 112 ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından önce Bartın Devlet Hastanesine ardından ise İstanbul Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesine sevk edilerek tedavi altına alınmıştı. Selim Çetinbağ’ın hayati tehlikesi sürürken, Seher Çetinbağ ise 9 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti. Seher Çetinbağ’ın cenazesinin İstanbul’dan Bartın’ın Kayadibikavlak köyüne getirilerek, aynı yangında hayatını kaybeden kocasının mezarının yanına defin edileceği öğrenildi. 6 yıl önce ölen kızlarının tabutunun getirildiği ev kendilerine mezar oldu Yangında hayatını kaybeden bedensel engelli Tevfik Çetinbağ ve eşi Seher Çetinbağ’ın 6 yıl önce evlat acısı yaşadıkları ortaya çıktı. 6 Nisan 2018 yılında Bartın Sipahiler Şehit Gürdal Çakır İlkokulu bahçesinde meydana gelen kazada, özel eğitim alan 9 yaşındaki Emine Çetinbağ’a servis aracı çarpmış, kazada hayatını kaybeden küçük kızın tabutu son kez evlerine götürülmüştü. Bedensel engelli baba tekerlekli sandalye ile evin dışına çıkarılan acılı baba Tevfik Çetinbağ, son kez evlerinin önüne getirilen kızının tabutu başında gözyaşı dökmüş, anne Seher Çetinbağ ise, "Benim kınalı kuzum, babaannene selam söyle" diyerek ettiği feryat yürekleri dağlamıştı. Küçük kızın tabutunun getirildiği ev, olaydan 6 yıl sonra çıkan yangında tamamen kül olurken, küçük kızın evde yaşayan anne ve babası Tevfik ile Seher Çetinbağ yangında hayatını kaybetti.