Moskof yayılmacılığının son adımının yüzlerce yıllık Türk ve Müslüman toprağı olan Kırım’da atılmakta olduğuna dikkat çeken Eyüp Doyuran, “Çeçen ve Tatar halklarının bağımsızlık kararlarını tanımayıp, Çeçenistan’da kan döken Rusya, halk iradesi kavramını istismar ederek 16 Mart 2014 Pazar günü gerçekleşen referandum sonucu Kırım’ı ilhak etmeye çalışmaktadır. Bu çifte standart Rus emperyalizminin gerçek yüzüdür. Tarih boyunca Türk ve Müslüman toprakları aleyhine genişleyen Rus emperyalizmi 1783’te Kırım’ı işgal etmiştir. Kırım Osmanlı’nın kaybettiği ilk İslam toprağıdır. İşgalden sonraki yüzyıl içerisinde iki milyon Kırım Türk’ü yoksulluk, baskı ve katliamlar sonucu vatanlarından göç etmek zorunda kalmıştır. 1944’te Stalin’in emriyle bir gecede bütün Kırım Türkleri sürgün edilmiş, birçoğu bu sürgün esnasında hayatlarını kaybetmiştir” diye konuştu.
Kırım Türk’lerinin soykırıma uğradığını ve vatanlarının zorla Ruslaştırıldığını öne süren Doyuran, şöyle konuştu: “Sovyetlerin yıkılmasıyla vatanlarına dönmeye başlayan Kırım Türkleri bugün 300 bin kadar nüfuslarıyla azınlık durumundadır ve Rus işgalinin gölgesinde var olma mücadelesi vermektedir. Kırım Türklerinin tarihi vatanlarında uğradıkları baskı ve soykırımın tekrarlanmasına izin vermemek için uluslararası hukuku çiğneyerek Kırım’ı işgal eden Rusya’yı kınıyoruz. Kırım’ı Ukrayna’dan ayıran 16 Mart 2014 tarihli referandum hukuksuzdur. Kırım’ın yerli halkı olan Kırım Türklerinin özgür iradesi olmadan Kırım’ın geleceğini belirleme girişimlerini reddediyoruz. Türkiye Kırım Türklerini yalnız bırakmamalıdır. Kırım Tatar Milli Meclisi’nin varlığını güçlendirerek sürdürmesi doğrultusunda arkasında olunmalıdır ve kararları desteklenmelidir. Türkiye ortaya çıkabilecek her türlü siyasi durumda Kırım Türklerinin mevcut haklarının korunması ve sağlamlaştırılması için gereken adımları atmalıdır”
MEHMET BARLAS
AYDIN
