KÜLTÜR SANAT - 10 Haziran 2021 Perşembe 10:22

Dünya edebiyatının usta ismi Cengiz Aytmatov’un tüm eserleri şimdi sadece Ketebe’de

A
A
A
Dünya edebiyatının usta ismi Cengiz Aytmatov’un tüm eserleri şimdi sadece Ketebe’de

Kırgız edebiyatının dünyaya açılan kapısı, bozkırın bilge kalemi Cengiz Aytmatov’un tüm eserleri Ketebe Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Ketebe Yayınları’nın titiz çalışması ile Aytmatov külliyatı özgün dilinden çevirilerle tek bir çatı altında toplanıyor. “Selvi Boylum Al Yazmalım”, “Gün Olur Asra Bedel” gibi gönüllere taht kurmuş birçok eser Ketebe aracılığıyla bir kez daha okurla buluşuyor.

Yazdığı eserlerle dünya edebiyatının ustaları arasına giren Cengiz Aytmatov’u aslında ülkemizde sinemaya uyarlanan 1977 yapımı “Selvi Boylum Al Yazmalım” hikâyesiyle hemen herkes tanıyor. Eserde yaşanan destansı aşk, hâlâ sevginin ne olduğunu sorgulayanlara rehberlik ederken bozkırın usta kalemi Aytmatov, kitaplarında insana dair en temel meseleleri geniş bir bakış açısı ve güçlü üslubu ile ele alıyor.

Cengiz Aytmatov’un kitapları, sadelikle bilgeliğin harmanlandığı ve ortaya yüreğe dokunan eşsiz hikâyelerin çıktığı birer derya olarak karşımızda duruyor. Ketebe Yayınları’nın ilk defa tüm eserleri bir araya getirdiği külliyat, titiz bir çalışmayla kendi dilinden Türkçeye çevrilerek okura sunuluyor.

Aytmatov’un Kırgızistan bozkırlarının sesini dünyaya duyurmakta ki başarısının altında evrensel hikâyeler anlatabilme gücü yatıyor. Kitaplarda doğa betimlemelerinin güzelliği okuru sarıp sarmalarken, yazar doğayı yaşayan, nefes alıp veren ve sürekli değişen kahramanlardan biri gibi resmediyor. Hikâyelerin başkahramanlarının iç sesleri ise diyaloglardan daha çok öne çıkıyor. Sessizliğin ve boşluğun ortasından çıkan bu sözler söylendiği dönemi aşarak bugünün ve geleceğin okuruna pusula oluyor.

Aytmatov’un zamansız masalları
II. Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkileri Cengiz Aytmatov hikâyelerinin en önemli temalarından birini oluşturuyor. Oğullarını ve eşlerini askere gönderen bozkırdaki kadınların yaşam mücadelesi, hasretleri ve alt üst olan hayatları Aytmatov’un penceresinden başarılı bir şekilde okura aktarılırken, dönemin Sovyet Rusya’nın bir parçası olan Kırgızistan’ın, rejim ve kendi gelenekleri arasındaki gelgitleri bir yan unsur olarak arka planda yer buluyor. Cengiz Aytmatov ise var olan durumu aktarırken insanlıkla ilgili daha temel meselelere eğiliyor.

İnsan eliyle gelen modernleşmenin doğaya etkileri, okuma aşkıyla yanan çocukların ayrıldıkları köyleriyle arasında açılan mesafeler, makinelerin toprakla buluştuğu o ilk anlar büyülü bir dille vücut buluyor. Yazarın her bir hikâyesi yokluğun varlıkla, sevginin kötülükle, emeğin sömürüyle imtihan olduğu birer zamansız masala dönüşüyor.

Pek çok eseri beyaz perdeye uyarlanan Cengiz Aytmatov, sinematografik kurguları kadar derin iç sesleri aktaran bir yazar olarak okura büyük bir edebi şölen vadediyor. Edebiyatın iyileştiren ve dönüştüren etkisini tatmak isteyen herkes bu şölene davetli.

Cengiz Aytmatov’un Ketebe Yayınları’ndan çıkan eserleri:
Cemile
Kızıl Elma / Oğulla Görüşme
Beyaz Gemi
Deve Gözü / Baydamtal Irmağında
Yüz Yüze
Toprak Ana
Yıldırım Sesli Manasçı / Askerin Oğlu / Beyaz Yağmur
Selvi Boylum Al Yazmalım
İlk Öğretmenim
Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
Elveda Gülsarı
Erken Gelen Turnalar - Sultanmurat
Gün Olur Asra Bedel

Cengiz Aytmatov
1928’de Kırgızistan’ın Talas eyaletine bağlı Şeker köyünde doğdu. Gençliğini II. Dünya Savaşı sonrasının zorlu atmosferinde geçiren yazar, erken yaşlardan itibaren çeşitli işlerde çalıştı. Cambul Veterinerlik Teknik Okulu’ndaki eğitimi sırasında edebiyata yöneldi. 1952 yılından itibaren yayımladığı makaleler ve kısa hikâyeler sayesinde Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü’ne kabul edildi ve 1958 yılında mezun oldu. Eğitimi boyunca kısa hikâyeler yayımlamaya devam etse de, esas başarısını 1958 yılında yayımlanan Cemile adlı romanıyla yakaladı. Söz konusu romanı izleyen yıllarda Aytmatov, önde gelen Sovyet yazarlar arasındaki yerini alarak Literaturnaya Gazeta ve Yazarlar Birliği gibi birçok kültürel kurumun yönetim kurulunda yer aldı. Edebi çalışmaları Lenin Ödülü ve Devlet Ödülü gibi çeşitli ödüllere layık görüldü. Kırgızistan’ın 1991 yılındaki bağımsızlığından sonraki yıllarda siyaseten aktif bir yaşam süren yazar, 10 Haziran 2008 tarihinde, Almanya’nın Nürnberg şehrinde hayata veda etti. Yüzden fazla dile çevrilen eserlerinde, mitleri ve folklorik unsurları çağının siyasi meseleleriyle sentezlemiş, modernlik ve gelenek sorunlarıyla, insan-doğa ilişkilerini yoğun bir biçimde ele almıştır.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Polis memuru mesai sırasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti Konya’nın Akşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli 29 yıllık polis memuru, mesai sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybettti. Akşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Ender Duran, dün akşam saatlerinde görev başında emniyet müdürlüğü bahçesinde aniden fenalaşıp yere yığıldı. Mesai arkadaşları tarafından çağrılan ambulansla Akşehir Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Duran’ın kalp krizi geçirdiği anlaşıldı. Polis memur Ender Duran, doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Duran için Akşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü bahçesinde tören düzenlendi. Törene Duran’ın ailesi, Konya İl Emniyet Müdürü Mahmut Karabulut, Akşehir Kaymakamı Mehmet Özel, Garnizon Komutanı Albay Tolga Yuvalı, Konya İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Uğur Yıldırım, Akşehir Cumhuriyet Başsavcısı Abdülhamit Durgut, Akşehir Emniyet Müdürü Erdinç İnce, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Muhammet Fazlı Cavlı, Akşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Cevat Nuri Bozoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Muammer Sağlam ve mesai arkadaşları katıldı. Ender Duran’ın cenazesi, törenin ardından defnedilmek üzere memleketi Ordu’ya gönderildi. Polis memuru Ender Duran’ın 29 Nisan Pazartesi günü öğle namazını müteakip Ordu’nun Perşembe ilçesine bağlı Çaytepe köyünde defnedileceği öğrenildi.
Kocaeli Kocaelispor - Bandırmaspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’de 3-1 ev sahibi takımın üstünlüğüyle sonuçlanan Kocaelispor – Bandırmaspor maçının ardından teknik direktörler karşılaşmayı değerlendirdi Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Kocaelispor’un Bandırmaspor’u Yusuf Cihat Çelik, Amaral ve Vukovic’in golleriyle 3-1 mağlup ettiği maçın ardından teknik direktörler karşılaşmayı değerlendirdi. Kritik haftada 3 puanı hanesine yazdıran Kocaelispor’da Teknik Direktör Mustafa Gürsel basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Maçtan önce de söylemiştim; bu maçı kazanarak play-off ile ilgili kafamızda soru işareti kalmasın istiyorduk. Sonra bitirebildiğimiz en üst noktada bitirmek istiyorduk. Amacımız sonraki maçlarda da elimizden gelenin en iyisini yapmak. Orası ayrı bir kulvar. Ligle alakası olmayan maçlar oynayacağız, çıkma hedefiyle alakalı. Maça iyi başladık. Maçı koparacak çok pozisyonlar bulduk, değerlendiremedik. İkinci yarı beklemediğimiz anda gol yedik. Sonrasında oyuna tepki verdik. Çok güzel bir şey. Cihat’ın çok güzel vuruşuyla bulduğumuz golden sonra pozisyonları değerlendirdik. Kazanmasını bildik. Mutluyuz. Bandırmaspor da ilk başladığım camia. Onlara da bundan sonra başarılar diliyorum. Önümüzdeki Bodrum maçına ve sonrasında Sakarya maçına bakacağız. Oyuncularımıza da istek ve arzularından, mücadelelerinden dolayı teşekkür ediyorum. Geçen hafta da isteklilerdi ama sonuca yansıtamamıştık. Çalışacağız” dedi. “Tüm oyuncularımız çok değerli” Oyuncu tercihleri ve final vuruşlarıyla ilgili soruları da yanıtlayan Gürsel, “Kendi oyun modelimizi sahaya yansıtmak istiyoruz. Hücum da oynasak arkada gerekli önlemleri alarak oynamamız gerekiyor. Önde oynarken arkada da doğru oynamak gerekiyor. Adım adım daha iyiye gidiyor. Geldiğimiz günden bu yana kat ettiğimiz mesafe benim için önemli. Oyunsal anlamda epey yol kat ettiğimize inanıyorum. Sonucu almamız gereken maçlar oynuyoruz, bu da bizi bazen üzdü. Futbolda kim dışarda kalırsa o soruluyor, şimdi de Kouakou. Biz ekibiz. Hiç bireysel bakmıyorum. Hepsiyle aynı çalışmayı yapıyorum. Biri oynadığında diğeri dışarda kalacak. 21 kişilik kadroda bir de genç almak zorundayız. Benim için oynasa da, oynamasa da tüm oyuncularım çok değerli. Bazen oynamadan da takıma çok şey verebilirsiniz. Rekabetin içine girip kendilerini yukarı çekecekler. Amaç takımı hedefe ulaştırmak. Taktiksel değişiklikler yapıyoruz. En iyisini yapmak için buradayız" diye konuştu. “Ana hedefimiz lig bittikten sonra başlıyor” Esas hedeflerinin lig bittikten sonra başladığını belirten Mustafa Gürsel, "Biz çalışmaya devam edeceğiz. Ama güzelliği burada. Bazen bir pozisyona girip galip geliyorsunuz, bazen on pozisyona girip kazanamayabiliyorsunuz. Ülkemizdeki futbol iklimi tamamen sonuca odaklı. Benim için takımın oyunu, pozisyon üretmesi önemli. Devamı takımı geliştirmeye çalışıyorum. Futbolun sevilmesinin nedeni bunlar. Emir iyi oynadı. İlk yarıda çok iyiydi, orada istediğimizi yaptı. 6 numarayı başarılı oynadı. Ama artık hamle zamanları geliyor. Gol yedik diye hamle yapmadık. Kazanmak için o hamleleri yapacaktık zaten. Gol gelince hemen yaptık. Ama Emir’in oyunundan memnunum, stoperdeki oyunundan da memnunum. Biz takımız. İyi olması için, başarı için bunu iyi karmamız lazım. Davit hazır gelmedi. Hazır olmadığı için o tepkileri verdi. Şu anki Davit belki o tepkileri vermedi. Antrenmanlardaki isteğini, çalışmasını biliyordum. Şimdi oyuna girdi ve isteğini yansıttı. Hedefin son bölümündeyiz. Telafisi olmadığı için kayıplar bizi de üzüyor. Ana hedefimiz geçen haftaki ya da bu haftaki maç değil. Ana hedefimiz lig bittikten sonra başlıyor. Orayı iyi oynarsak bir şey yapmış olacağız” ifadelerini kullandı. Yusuf Şimşek: “Şapkayı önüme koyarım” Ligde maddi ve manevi anlamda sıkıntı yaşayan takımlardan biri olduklarını dile getiren Bandırmaspor Teknik Direktörü Yusuf Şimşek ise, “Kocaelispor’u tebrik ediyorum. İlk yarı çok iyi oynadılar, golleri kaçırdılar. İkinci yarı değişiklikler bizim adımıza olumluydu. Golü de bulduk. Golden sonra yaptığımız basit hatadan dolayı ilk golü yedik. Öne geçtiğimiz maçlarda gol yedikten sonra kırılgan takım oluyoruz. Üzgünüz. Bu ligde maddi ve manevi sıkıntısı olmayan takımlardan biriyiz. Yönetimimizi, onursal başkanımızı, buraya kadar gelen taraftarımızı üzdüğümüz için üzgünüm. Rakip tarafın deplasman takım hocasını istifaya davet etmesi sıkıntı. Ben şapkamı önüme koyarım ama oyuncu arkadaşlarım da koymalı Ben bu sene 4’üncü hocayım. Başka da bir şey söylemek istemiyorum” sözlerini kaydetti.