GÜNDEM - 11 Mart 2018 Pazar 11:20

Dünyanın en fakir ve en yoksul ülkesi hangisi? | İşte dünyanın en fakir ülkesi

A
A
A
Dünyanın en fakir ve en yoksul ülkesi hangisi? | İşte dünyanın en fakir ülkesi

Dünyada bazı ülkeler oldukça zenginlik içerisindeyken bazı ülkeler ise tam tersi yokluk çekmektedir. Peki dünyanın en fakir ve yoksul ülkesi hangisidir? İşte dünyanın en fakir ülkesiyle ilgili tüm detaylar...

Dünyanın ekonomik anlamda en fakir ülkesi olarak Burundi başı çekmektedir. Burundi geliri en düşük ülkeler listesinde ilk sırada yer alan bir Afrik ülkesidir. 11 milyon nüfusa sahip Burindi'de yıllık kişi başına düşen gelir 275 dolardır. 275 dolar ise günümüz şartlarında 960 TL'ye denk gelmektedir. Yani bir Burundi vatandaşının yıllık geliri 960 TL'ye tekabül etmektedir. Dünyanın en fakir ülkesi olan Burundi'de halk günde 1 doların altına çalışmaktadır. 

Burundi Cumhuriyeti'nin başkenti Bujumburu, para birimi Burundi Frankı, yüzölçümü 27.834 km2 ve resmi dili Fransızca, Kırundı'dir.

Afrika’nın merkez doğusunda yer alan bağımsız bir cumhuriyet. Bağımsızlıktan önce Urindi diye tanınırdı. Güneyinde ve doğusunda Tanzanya ve Tonganyika Gölü, batısında Kongo, kuzeyinde Rwanda bulunmaktadır. Yüzölçümü 27.834 km2dir. Doğudan batıya genişliği 265 km, kuzeyden güneye ise 345 kilometredir.

Dünyanın en fakir ve en yoksul ülkesi hangisi? | İşte dünyanın en fakir ülkesi

Burundi'nin Tarihi

Burundi’nin ilk devirleri ile ilgili elde pek fazla bilgi yoktur. On dördüncü asra doğru bazı Etoponyalılar, Burundi’ye gelerek yerleştiler ve şu anda halkın büyük çoğunluğunu teşkil eden Bahutililere hakimiyet kurdular. Ancak bu hakimiyet kısa sürdü. Bundan sonra Almanların 1885 tarihinde burayı işgal edinceye kadarki tarihi ile ilgili bir malumat yoktur. Bu tarihte Almanların idaresi altına girdi.

Birinci Dünya Savaşından sonra Cemiyet-i Akvam’ın Birleşmiş Milletler gözetimi altında Belçikalıların idaresine verildi. İkinci Dünya Savaşından sonra Birleşmiş Milletlerin gözetimi altında yine Belçika’nın mandasında, ancak iç işlerinde serbest bir krallık oldu. 1959’da siyasi partiler kuruldu. 18 Eylül 1961 yılında Birleşmiş Milletlerin gözetimi altında seçimler yapıldı. Milli Birlik ve İlerici Partisi 64 sandalyenin 54’ünü kazandı. Ancak bir aydan az bir zaman sonra Milli Birlik Partisinin lideri Prens Luis Rwagasone öldürüldü. Burundi’nin 1 Temmuz 1962’de bağımsızlığını kazanmasından sonra iktidardaki Milli Birlik Partisi muhalefet partisinin ileri gelenlerinden bazılarını suikast olayından sorumlu tutarak idam ettirdiler. Bu esnada Kızıl Çin’in burada elçilik açmasıyla komünist faaliyetler de arttı. Bir taraftan muhalefet liderlerinin öldürülmesi, diğer taraftan komünistlerin faaliyetleri ülkeyi iç harbe sürükledi. Tutsi ve Hutsi adıyla bilinen iki grup arasında devam eden iç savaşlar sonucu 1966’da ordu yönetime el koydu. Seçimler yapılarak bir cumhuriyet ilan edildi. Ancak karışıklıklar durmadı. Nihayet 1 Kasım 1976’da ordu yönetime yeniden el koydu. Anayasa askıya alındı. 30 üyeli Askeri İhtilal Konseyi kuruldu. 1977’de Jean-baptiste Bagaza’nın devlet başkanı seçilmesi üzerine konsey dağıldı. 1981’de yeni bir anayasa yürürlüğe konuldu.

1984’te yapılan seçimlere tek aday olarak katılan Baptiste Bagaza, devlet başkanlığına tekrar seçildi. 1987 Eylülünde devlet başkanlığına Pierre Buyoya getirildi.

Dünyanın en fakir ve en yoksul ülkesi hangisi? | İşte dünyanın en fakir ülkesi

Burundi'nin Fiziki Yapı

Burundi, Nil ve Kongo nehirlerinin birleştiği yerde kurulmuştur. Sonsuz gibi görülen dağ silsileleri onu karakterize eder. Ülkenin pürüzlü topoğrafyası modern taşımacılığı ve yerleşim bölgelerini olumsuz yönde etkiler. Burundi arazisinin büyük bir bölümü 1500 metrenin üzerindedir. Sadece Kuzizi Vadisi ve Tonganyika Gölünün doğu sahilleri dar alüvyonlu bir vadide 900 metrenin üzerinde yer alırlar. Bu bölgenin doğusu ve arazi birdenbire Kongo ve Nil sularının birleştiği kesitin kuzey doğusu boyunca 2100-2700 metre yükselir. Daha sonra Viktorya Gölüne doğru yükseklik düşer. Ancak hiçbir zaman 1000 metrenin altına inmez.

Burundi'nin İklim ve Bitki Örtüsü

Ekvator’un yakınında yer alan Burundi’nin biri yağışlı biri de kurak olmak üzere iki tür mevsimi vardır. Yıllık yağışı 7900-14.900 mm arasında değişir. Uzun süren kuraklıklar mahsülün ziyanına sebeb olmaktadır. Sıcaklık Tonganyika Gölü kenarında ortalama 23 °C Kongo-Nil’in ayırma noktasında ortalama 17 °C’dir.

Burundi’nin başlıca bitki örtüsü savan otlaklarıdır. Ülkenin çoğu ormanlarla kaplıdır. Ancak yıllardır bu orman bozulmaktadır. Bu durum karşısında yeniden ormanların geliştirilmesi için programlar yapılmaktadır. Vahşi hayvanlardan filler, timsahlar, leoparlar vb. bulunur. Bazı hayvanların nesli tükenmekte, ancak yeniden yetiştirilmeye çalışılmaktadır.

Dünyanın en fakir ve en yoksul ülkesi hangisi? | İşte dünyanın en fakir ülkesi

Burundi'nin Nüfusu ve Sosyal Hayatı

Burundi, Afrika’nın nüfus yoğunluğu en kalabalık olan ülkelerinden biridir. Halkın çoğu kırsal bölgelerde ve şehir merkezinden uzak çiftliklerde yaşar. Bujumburu en büyük şehir olup başşehridir. Kırundu lisanını konuşurlar. Dil yönünden birlik arz etmesine rağmen halkın çoğu fiziki tip, kültür değerleri ve sosyal ekonomik bakımından farklılık arz ederler. Batwa bölgesi en eski yerleşim alanlarından biriydi. Şu anda ise nüfusun ancak \% 1’ini ihtiva etmektedir. Buhutu bölgesi ise nüfusun \% 86’sını barındırır. Tutsi bölgesi ve Watutsi veya Batutsi olarak da bilinir ve nüfusun \% 12’sini ihtiva eder. Afrikanın başlıca göç edilen merkezlerinden biridir. Yerli halkın yanında Rwanda’dan buraya göç edip yerleşen 80.000 Tutsili vardır. Büyük sayıda göçmen Kongo’dan gelerek Bujumburu’ya yerleşmiştir.

Misyonerlerin iddialarına göre halkın onda dokuzu Roma Katolik mezhebindendir. Ancak Hıristiyanlığı milli gelenekleri ile bağdaştırarak tek tanrılı bir inanca sahiptirler. Okulların çoğu, Bujumburu Üniversitesi de dahil Hıristiyanların kontrolü altındadır. Halkın \% 40’ı ilk tahsil yapabilmekte, çok az kısmı ortaokula gidebilmektedir. İlkokullarda Fransızca ikinci dil olarak okutulmaktadır. Ortaokullar ise Fransızca eğitimi yapmaktadır.

Dünyanın en fakir ve en yoksul ülkesi hangisi? | İşte dünyanın en fakir ülkesi

Burundi'nin Ekonomisi

Burundi daha ziyade bir tarım ülkesidir. Bütün arazinin \% 41’i ekilebilir arazidir. Çiftliklerin çoğu hububat ihtiyacını karşılayabilmektedir. Başlıca gıda maddeleri muz, baklagiller, darı, süpürge darısı, yerfıstığı , tatlı patates ve kabak türü bitkilerdir. Başlıca para getiren ürün kahvedir ve Arap kahvesinden farklıdır.

Yetiştirilen sığırlar tarımda kullanılır. Milli gelirin çok az bir kısmını teşkil eder. Burundi’nin başlıca ihraç ürünleri kahve, tütün, kalay, cevher, pamuk, pirekapan ve deridir. Başlıca ithalatı yakıt, araç, tekstil ürünleri, makina ve gıda ürünleridir. Ticaretini Belçika ve ABD ile yapar.

Madenler: Burundi’de kalay, az miktarda altın çıkarılır. Çıkarılan diğer madenler yerli tüketim ile sınırlıdır. Sanayi merkezleri başşehir Bujumburu’da toplanmıştır. Dokumacılık ve mutfak eşya yıpımı ileridir. Petrol istihsali önemsizdir. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Fıstık fiyatları arttı: Sahtekarların kullandığı gıda boyası ve bezelyeye dikkat Son günlerde toz Antep fıstığının kilogram fiyatının 3 bin lirayı aşması, dolandırıcıları hareketlendirdi. Fıstıklı tatlılarda gıda boyası ve bezelye kullanılmasına karşı vatandaşları uyaran tatlıcı Zeynep Geyik, "Ucuz tatlı yiyeyim derken sağlığınızdan olmayın" dedi. Son dönemde Antep fıstığının kilogram fiyatının 3 bin lirayı aşması, bazı sahtekarları da harekete geçirdi. Artan fiyatları fırsata çevirmek isteyen kötü niyetli kişilerin, fıstıklı tatlılarda gerçek Antep fıstığı yerine bezelye, yer fıstığı kırığı ve yoğun gıda boyası kullandığına dikkat çekiliyor. Görünüm ve renk üzerinden tüketiciyi yanıltan bu yöntemlerin hem ekonomik aldatma hem de halk sağlığı açısından ciddi risk taşıdığı belirtiliyor. Adanalı tatlıcı Zeynep Geyik, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Özellikle baklava ve fıstıklı tatlılarda taklit ve tağşiş riskini yükselttiğini ifade eden Geyik, bazı işletmelerin maliyeti düşürmek için bezelye, yer fıstığı kırığı ve yoğun gıda boyası kullandığını söyledi. Bu tür ürünlerin gerçek fıstık görünümü vermek için boyandığını aktaran Geyik, tüketicilerin dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Güvenilir ve bilinen işletmelerin tercih edilmesini öneren Geyik, "Aşırı ve bilinçsiz gıda boyası tüketimi mide-bağırsak rahatsızlıkları, alerjik reaksiyonlar ve uzun vadede farklı sağlık problemlerine neden olabilir" ifadelerini kullandı. Vatandaşlara çağrıda bulunan Geyik, "Kaliteli fıstığın maliyeti bellidir. O sebeple ucuz tatlı alıp sağlığınızdan olmayın. Ucuz tatlı sağlığınızdan eder. Yeni yılda da tatlı alırken ucuza kaçmayın" dedi.
Adana Çöpleri belediye yerine gönüllüler topladı Adana’nın Çukurova ilçesinde çevre kirliliğine dikkat çekmek isteyen gönüllüler, bir araya gelerek çöp topladı. Gönüllüler belediyenin yapmadığı işi kendilerinin yaptığını aktarırken, "Adana maalesef Türkiye’nin en pis şehirlerinden biri haline geldi" dedi. Merkez Çukurova ilçesinde Seyhan Nehri kenarında kirliliğe dikkat çekmek isteyen çevre dostu gönüllüler, bir araya gelerek çöp toplama etkinliği düzenledi. Kurulan gönüllü platformun çağrısına kulak veren vatandaşlarda alana gelip temizlik yaparak çevreye sahip çıktı. Gönüllüler, hem yetkililere hem de vatandaşlara seslenerek çevreye sahip çıkılması çağrısında bulundu. "Yetkililer görevini yapsın, halkımız da çevreyi kirletmesin" mesajı ise etkinliğin ortak talebi oldu. "Adana maalesef Türkiye’nin en pis şehirlerinden biri haline geldi" Gönüllüler adına konuşan Akif Temel Kuran, Adana’nın sahip olduğu güzelliklere rağmen ciddi bir çevre kirliliğiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, "Adana maalesef Türkiye’nin en pis şehirlerinden biri haline geldi. Oysa en güzel şehirlerden biri. Bu durum hem halkın bilinçsizliğinden hem de belediyenin yetersizliğinden kaynaklanıyor" dedi. Yaklaşık 100 torba çöp topladıklarını ifade eden Kuran, belediyeden yalnızca çöp poşeti desteği aldıklarını belirterek, "Biz halk olarak elimizden geleni yapıyoruz ama topladığımız çöpleri götürecek bir yerimiz yok. Belediyenin gelip bu çöpleri alması gerekiyor" sözleriyle yetkililere çağrıda bulundu. Gönüllülerden Selahattin Menteşoğlu ise yıllardır çevre temizliği konusunda bireysel çabalar gösterdiklerini, şimdi ise gençlerle birlikte daha organize hareket ettiklerini söyledi. Menteşoğlu, "Amacımız Adana’nın temiz olması. Tamamen temizleyemeyeceğimizi biliyoruz ama bizi görenlerin çevre duyarlılığının artmasını istiyoruz. Hem halk hem de belediye sorumluluk almalı" diye konuştu. "Adana adeta çöp kente döndü" Etkinliğe oğlu ile katılan Elif Nur Özdoğan, "Milletin atıp bıraktığı çöpleri topluyoruz. Küçük bir hareket ama umarım çoğalırız. Adana adeta çöp kente döndü, bu bizi çok üzüyor" ifadelerini kullandı. Ahmet Remzi Özdoğan ise, "Buranın kirlenmesini istemiyorum. Atılan çöpleri topluyorum" diyerek duygularını dile getirirken Nuri Erzi, "Adana için çalışan bu küçük ama güzel ekibe katkı sağlamak istedik. Tüm esnafın bu konuda duyarlı olmasını istiyoruz. Temiz bir ülke ve gelecek herkes için şart" ifadelerini kullandı.
Hakkari Kırgız gelin ve Yüksekovalı damadın kargoda başlayan aşkı mutlu sonla bitti Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Halim Batmaz, İstanbul’da bir kargo şubesinde tanıştığı Kırgızistan uyruklu Aidana Kabylbekova ile dondurucu soğuğa rağmen düzenlenen görkemli bir düğünle dünya evine girdi. Yüksekova ilçesi sınırları aşan bir aşk hikayesine ev sahipliği yaptı. İstanbul’da çalıştığı dönemde bir kargo şubesinde Kırgızistanlı Aidana Kabylbekova (27) ile tanışan Halim Batmaz (33), 6 yıllık birlikteliklerini evlilikle taçlandırdı. Çiftin tanışma hikayesi, Batmaz’ın ticaretle uğraştığı dönemde Kabylbekova’nın çalıştığı kargo şubesine gitmesiyle başladı. Zamanla ilerleyen arkadaşlık, ailelerin de onay vermesiyle resmiyete döküldü. İstanbul’da yapılan nişan töreninin ardından çift, ilk düğün merasimi için Yüksekova’yı tercih etti. Güngör Mahallesi’ndeki bir düğün salonunda gerçekleştirilen tören, bölgedeki dondurucu soğuklara rağmen yoğun katılımla yapıldı. Yöre geleneklerine göre yapılan düğünde, Kırgız gelin Aidana Kabylbekova’nın yöresel halaylara eşlik etmesi renkli görüntüler oluşturdu. "Aşk engel tanımaz" mesajı veren çiftin mutluluğuna, çok sayıda davetli ortak oldu. Düğün töreninde mutluluğunu dile getiren gelin Aidana Kabylbekova, her iki kültürün geleneklerini de yaşatmak istediklerini belirterek şunları kaydetti: "6 ay önce İstanbul’a geldim ve kargo sektöründe çalışmaya başladım. Orada tanıştık, konuştuk ve evlilik kararı aldık. Nişanımızı İstanbul’da, ilk düğünümüzü ise Yüksekova kültürüne uygun şekilde burada yaptık. İkinci düğünümüzü kendi ülkemde, Kemin şehrinde gerçekleştireceğiz. Çok mutluyuz" dedi. Damat Halim Batmaz ise uluslararası ticaret yaparken eşiyle tanıştığını vurgulayarak, "Kara kışa rağmen çok güzel bir düğünle dünya evine girdik. Ailelerimizin desteğiyle bu mutlu günü yaşıyoruz. Allah tüm misafirlerimizden razı olsun" ifadelerini kullandı. Çift, Yüksekova’daki törenin ardından ikinci düğün merasimi için Kırgızistan’a gitmeye hazırlanıyor.