SPOR - 25 Ocak 2015 Pazar 10:43

Erdoğan Arıkan: 'Tesadüfen spiker oldum'

A
A
A
Erdoğan Arıkan: 'Tesadüfen spiker oldum'

TRT'nin başarılı spikeri Erdoğan Arıkan, tesadüfen spiker olduğunu söyleyerek samimi açıklamalarda bulundu.

Erdoğan Abi'yle Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Büyük Adımlar, Tecrübe Konuşuyor ve Gençlik Kampları Seminerleri gibi projelerinde yaklaşık 2 senedir gençlerle buluşuyoruz. Bu buluşmalarda Erdoğan abi sabit, biz sporcular değişkeniz. Her organizasyonda farklı milli sporcunun katıldığı bu kamplarda ekrandan zaten tanıdığım Erdoğan Abi'yle tanışma imkânım oldu ve ekranla gerçekte aynı huzuru ve olumlu iletişimi yansıttığını görmek şaşırttı, sevindirdi. Yine bir Tecrübe Konuşuyor programının moderatörlüğünü yapmak üzere Şanlıurfa'ya gelen Erdoğan Abi'yle uçakta karşılaşınca bu fırsatı kaçırmadım ve keyifli bir röportaj yaptık.

Şanlıurfa'ya ilk gelişiniz mi?
Hayır. Diyarbakır'da 3 sene çalışmıştım. Diyarbakır Radyosu'nda başladım ben TRT'ye. 1990-1993 arası çalıştım ve bölgeyi çok gezdik. Diyarbakır Radyosu'nda çalışırken “Çiftçiler Yarışıyor” diye bir program sunuyordum. O zamanlar birkaç defa Şanlıurfa'ya geldim. İl il geziyorduk ve bu bölgedeki bütün illerde o yarışmayı yaptık. Çok da büyük ilgi vardı.

Diyarbakır'da çalışmaya nasıl başladınız, zor olmadı mı? Spikerlik kariyeriniz nasıl başladı?
Ben Kocaeli'nde okudum. Sonra İstanbul'da bir pazarlama şirketinde çalışmaya başladım. İlkokulu Sakarya'da, devamında da Kocaeli'nde okudum. Hafta sonları Gölcük'te arkadaşlarla buluşurken bir gün TRT'nin spikerlik sınavlarını gördük. Arkadaşlarım, 'Sesin güzel bir denesene' dedi. Ben de, 'Bize mi kaldı o iş, zor iş' demiştim. Sonra bir şansımı deneyeyim diye başvurdum. Ve öyle başladı bu macera.

Sınavı kolay kazandınız mı?
Sınavı çok tesadüf kazandım. Sınava girdim, çok heyecanlandım ve okuyamadım. Spiker, 'Çok heyecanlandın, biraz nefes al' dedi. Ben de arkaya biraz yaslandım ve kaybettiğimi düşünüyordum. 'Çok heyecanlandım, bu kadar heyecanlanacağımı zannetmiyordum, zor işmiş' dedim. Mikrofon açıkmış ve jüri bu sesi içeriden duymuş. Bu ses üzerine kazandım, tesadüfen.

Spor spikerliği çocukluk hayaliniz miydi?
Babam futbol hastasıydı ve beni Sakaryaspor'un maçlarına götürürdü. Eskiden radyodan maç yayınları çok önemliydi. Ben de başından sonuna dinlerdim. 'Bu spikerler hem maçı en güzel yerden seyrediyorlar hem de para kazanıyorlar' derdim. Ama zor ve uzak bir hayaldi o zaman için.

Oğlunuz da futbol oynuyor bildiğim kadarıyla, şu anda nerede?
Oğlum çocukluğundan beri oynuyor futbolu, şu anda da Ankaragücü'nde oynuyor. 15 yaş altı takımının kalecilerinden birisi. 2000 doğumlu.

Sizin etkinizle mi başladı yoksa, kendisi mi hevesliydi?
Beni örnek almış olabilir ama kendisi çok istedi. Ben spor yapmaya yönlendirdim. Hem fiziki açıdan hem de bir takım oyununu öğrenmesi, hayatı tanıması açısından çok önemli bence.

Sizinle ilgili yorumlarda “bana huzur veren spiker” yorumu ağırlıklı, bunu neye borçlusunuz?
Ben her şeyi konuşmaktan yanayım ve izleyicilerin de konuşmalarını istiyorum. Diyorum ki, 'yazın, yeter ki hakaret ve küfür olmasın, ben sizin her söylediğinizi anlayışla karşılamaya hazırım.' Her şeyi söylüyorum. Bence olumlu ya da olumsuz her şey konuşulmalı, konuşulabilmeli. Yeter ki birbirimizi anlayalım, hakaret ve küfür etmeden birbirimizi eleştirelim. 

Türk futbolunu nasıl buluyorsunuz? Eskiye göre ne durumdayız sizce?
Saha içinde 20 seneden beri eskiye göre gelişim var. Ama son 20 senenin kendi içinde biraz kötü bir dönemindeyiz. Mesela 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası'na gitmiş bir ülkeyiz. 2000'de Galatasaray'ın Avrupa Şampiyonluğu ile büyük bir mutluluk yaşadık. 2002'de Dünya 3'üncüsü olduk. Ama asıl problem saha dışından kaynaklanıyor. Türkiye'de burada ciddi problem var. Çünkü yönetimsel olarak büyük yanlışlar var. Sahalarımız değişti, hakemler, futbolcular değişti, iyiye doğru. Ama değişmeyen bir şey var onlardan biri yönetimler. Ben onların da değişmesini bekliyorum. Diğeri de benim de içinde bulunduğum medya.

Peki hep kavga edilen programlar prim yapıyormuş gibi. Neden?
Aslında ratingler çok yüksek değil. Ama o programlarda yapılan kavgalar genelde internet sitelerinde, gazetelerin ve medyanın ilgisini çekiyor. İnsanlar da o bölümleri izliyor sadece aslında programın kendisini izlemiyor. Bu değişecek ama bence. 

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile 2 senedir birçok ili gezdiniz, kaç şehir oldu?
50'yi geçmiştir. Gittiğimiz yerlerde Türkiye'yi görmüş oluyoruz. Çok büyük enerji alıyorum. Avrupa'nın ve dünyanın yeni enerji kaynağı olarak görüyorum ben Türkiye'yi insan anlamında. Çok genç ve akıllı bir ülkeyiz. Yeter ki gençleri doğru yönlendirelim. 

En aklınızda kalan komik soru hangisiydi?
Bir panelde, bir hanım arkadaşımız “bize ofsaytı tarif edebilir misiniz?” dedi. Zor bir soru. Ben de “Eğer ofsaytı bilseydi Burak bu kadar ofsayta düşmezdi” dedim. Hep beraber gülmüştük.

Ne kadar devam edecek şu anki “Tecrübe Konuşuyor” projesi?
Bütün illerde devam edecek. Bakanımız sayın Akif Çağatay Kılıç tecrübenin paylaşılmasına çok önem veriyor. Başaranların nasıl başardıklarını gençlere anlatmalarını istiyor.

Gittiğiniz illerden en çok hatırınızda kalan hangisiydi?
Benim için Amasya'ydı. Türkiye'de her ilde değişimi, kültürel ve yapısal görüyorsunuz. Amasya fiziksel şartlarından dolayı kendini korumuş bir yer. Çok fazla inşaata uygun değil. 1700'lü yılların sonundaki Amasya'yı Fransız bir ressam çizmiş, o resmi gördük, bugünle arada çok az fark var. Artvin de çok ilginç bir şehir. Bu Artvin nerede diye hissettim, zor bir coğrafyada kurulmuş bir şehir ama doğal olarak da müthiş bir yer.

Takım tutuyor musunuz? Genelde söylemiyormuşsunuz...
Tabii ki tuttuğum ve gönül verdiğim bir takım var. Ben zaten çocukluğumdan itibaren bir takımı gönülden tutmayacak kadar bu işe ilgisiz olsaydım, bu işi yapamazdım. Ama söylemiyorum. 

 

Küfür geliyor mu? Cevap verdiğiniz oluyor mu? 

Futbolla ilgili çok gelmiyor. Bir kere Spor Artı'yı sunduğum dönemde “Bugün de adımı okumadın” deyip ağır bir küfür etmiş. Halbuki o mesajı görmemiştim. Bu küfürlü mesajlardan tazminat kazanan insanlar var ülkemizde ve bunu eden de, edilen de bazen çok değişik kullanabiliyor. O insan bana sırf ismini okumadım diye küfür ettiğinde onu kazanmak istedim. Dedim ki: “Adıyaman'dan yazıyorsun. (Adıyamanlı yazıyordu isminde) Şimdi sen o mesajı sil, ben de sileyim. Sonra bana güzel bir mesaj yaz ve ben senin o kişi olduğunu söylemeden senin ismini ondan sonraki dakikalarda söyleyeyim.” Hemen mesaj attı ve özür diledi, sonra da onun o güzel mesajını ben okudum. Bu arada da Adıyamanlılardan da özür mesajları geldi ama yazan zaten Adıyamanlı da değilmiş, soyadı öyleymiş. 

Hangi sporları seviyorsunuz?
Tenis, atletizm. Tenis oynamaya çalışıyorum becerebildiğim kadarıyla. Futbol oynuyorum. Atletizm, jimnastik ve basketbolu da izlemeyi çok seviyorum. 

Sevdiğiniz yemekler, tatlılar?
Yemek ayırmam aslında. İnsanın damak tadı 35 yaşından sonra değişirmiş derler. Ben önceleri çok kebap severdim, şimdi sebze yemeklerini daha çok seviyorum. 

Müzik?
Hotel California gibi klasikleri severim. Boney M dinlemeyi severim. Türkçe olarak da arabamda hep bir nostalji radyosu açıktır. Erkut Taçkınlar, Aydın Tansel'i dinlerim, yenileri de dinlemeye gayret ediyorum ama o kadar olmuyor. Geçen Zekai Tunca ile bir TV programına katıldım, müthişti. İmkansız şarkısı başkadır. Türk sanat müziğinin aslında ne kadar güzel olduğunu bir defa daha yaşadım.

Futbolcu olarak hayatıyla sizi etkileyen kim var?
Hayatıyla etkileyen deyince, Maradona beni çok etkilemiştir. Çünkü çok büyük bir yetenek ama özel hayatında da bir o kadar sıkıntılıydı. Bu kadar büyük bir yeteneğin özel hayatının bu kadar nasıl çalkantılı olacağını anlamamışımdır. Yetenek ve güç. Yetenek gücü getiriyor. Güç de maalesef doğru kullanılmazsa hayatınızı kötüye doğru götürebiliyor. Buna rağmen Maradona halen ayakta, bir sürü problem yaşadı ama ondan sonra ayağa kalkıp dimdik durabilmeyi de başardı.

Gelecek planlarınızda farklı ne var?
Bir kitap yazmayı düşünüyorum. Gençlerin tam isteklerini anlayıp, ona cevap veren bir program geliştirmek istiyorum. Dünyayı çok gezdim iş için ama keyif için de gezmek istiyorum. Huzurlu, güzel bir hayat istiyorum.

KİMDİR?

Erdoğan Arıkan, Sakarya doğumludur, daha sonra ailesiyle beraber Gölcük, Kocaeli'ye taşınmış ve burada büyümüştür. Önceleri boya ve pazarlama alanında çalışan Arıkan daha sonra TRT'nin açtığı sınavları kazanarak bu kurumda spiker olarak çalışmaya başlamış ve 1990-1993 yılları arasında TRT Diyarbakır Radyosunda görev yapmıştır. Arıkan TRT 1'de bir dönem Stadyum (TV programı) isimli spor programını sunmuştur. 1 çocuk babası olan Erdoğan Arıkan, TRT Spor kanalında Spor Artı isimli spor programının sunuculuğunu bir dönem yapmış, şu anda da salı günleri “90'dan Sonra” ve cuma günleri “Teknik Analiz” isimli programları sunmaktadır.

BURCU ÇETİNKAYA - TÜRKİYE GAZETESİ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Burdur’da dikkatsiz sürücülerin neden olduğu kazalar kameralara yansıdı Burdur’da mart ayında dikkatsiz sürücülerin neden olduğu kazalara ait KGYS görüntüleri yayınlandı. Kazaların birinde, park halindeyken arkasını kontrol etmeden yola fırlayan sürücünün kullandığı otomobile çarpıp, refüj taşına vuran motosikletli ağır yaralandı. Burdur’da geçtiğimiz Mart ayında meydana gelen ve KGYS kameraları tarafından kaydedilen trafik kazaları Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayınlandı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından “Biraz daha dikkatli olsalardı, bu kazalar olmayabilirdi” mesajıyla yayınlanan görüntülerde, 4 kazanın da sürücü dikkatsizliğinden kaynaklandığı görüldü. Görüntülerdeki birinci kaza, Necati Bey Mahallesi Manastır kavşağında meydana geldi. Kavşak içerisinde bekleyen otomobilin, Tugay istikametinden Antalya kavşağı istikametine doğru sağ şeritte seyir halinde olan otomobili beklemeyip, bir anda sağ şeride atlaması sonucu, iki otomobil birbirine çarptı. Görüntülerdeki ikinci kaza yine Manastır kavşağında meydana geldi. Şehir içinden kavşağa kontrolsüz giren otomobile; Antalya kavşağı istikametinden gelip Tugay istikametine doğru seyir halinde olan başka bir otomobilin çarpması sonucu, iki otomobilin de sürücüsü kazayı hafif şekilde yaralı olarak atlatıyor. Üçüncü kaza ise Bülent Ecevit Bulvarı Vali Konağı kavşağında oluyor. Nene Hatun Caddesi üzerinden kontrolsüz bir şekilde kavşağa çıkan minibüse, Tugay kavşağından Fethiye istikametine seyir halindeki otomobilin yandan çarpması sonucu, iki otomobilde de maddi hasar meydana geliyor. Otomobile çarptıktan sonra refüj taşına vuran motosikletli ağır yaralanıyor Görüntülerdeki son kaza ise Özgür Mahallesi Gazi Caddesi üzerinde meydana geliyor. Arkadaşına ait 15 ACK 022 plakalı motosiklet ile cadde üzerinde süratle ilerleyen E.E. (22), yol kenarında park halindeyken yola çıkmak üzere hamle yapan E.D. idaresindeki 15 ER 060 plakalı Honda marka otomobile sol kapı kısmından çarpıp yola savrulduktan sonra, motosikletten düşüp refüje vuruyor. Kaskı olmayan E.E., kafasını yere çarptığı için ağır yaralanıyor. Savrulan motosiklet ise karşı şeride geçip, park halindeki 15 LK 808 plakalı Kia marka otomobile çarparak duruyor. Hastaneye kaldırılan motosiklet sürücüsü E.E.’nin ehliyetinin olmadığı öğrenilirken, E.E.’ye ehliyetsiz motosiklet kullanmaktan, motosiklet ruhsat sahibine ise ehliyetsiz birine araç vermekten, toplamda 25 bin 954 TL para cezası uygulandı.
Antalya Yaya önceliği olan yerlerde araç kullananlara 37 bin TL ceza Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde özellikle sahil yürüyüş yolları, kaldırımlar ve trafiğe kapalı bölgelerde yasak olmasına rağmen bisiklet ile motosiklet kullanan 17 sürücüye, "motosikleti yayaların kullanımına ayrılmış yerlerde sürmek" ve "saygısızca araç kullanmak" maddelerinden toplam 37 bin 332 lira ceza uygulandı. İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği Jandarma ve Zabıta ekipleri, özellikle akşam saatlerinde çocuk, yaşlı ve ailelerin park ve yeşil alanlarda gönül rahatlığı ile vakit geçirebilmeleri için sürekli devriye halinde oluyor. Ekipler, yaya güvenliğini bozacak şekilde kuralları ihlal eden motosiklet ve bisiklet kullanıcılarını affetmiyor. Ekipler, yayaların kullanımında olan ya da yaya önceliği olan alanlarda bisiklet ile motosiklet kullanılmaması ve kurallara uyulması konusunda sürücüleri uyarıp, kurallara uymayanlara ise para cezası uyguluyor. 37 bin 332 lira ceza yazıldı Ekipler, gerçekleştirdikleri denetimlerde ise Gazipaşa’da sahil yürüyüş yolları, park, yeşil alanlar, kaldırımlar ile trafiğe kapalı bölgelerde yasak olmasına rağmen bisiklet ve motosiklet kullanan 17 sürücüye; "trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan yönetmelikte gösterilen diğer kurallara uymamak" maddesinden 690 lira, "saygısızca araç kullanmak" maddesinden 690 lira ve "motosikleti yayaların kullanımına ayrılmış yerlerde sürmek" maddesinden ise bin 506’şar lira toplam 37 bin 332 lira para cezası uyguladı.
Niğde Niğde’de baharın gelişini müjdeleyen Hıdırellez düzenlenen etkinlikle kutlandı Tabiatın canlanması, toprağın bereketlenmesi ve Hazreti Hızır ile İlyas peygamberlerin buluştuklarına inanılan ’Hıdırellez’ Niğde’nin Yeşilburç Köyü’nde düzenlenen etkinlikle kutlandı. İl Kültür Müdürlüğü ve Yeşilburç Muhtarlığı işbirliğinde organize edilen Hıdırellez Şenliği renkli görüntülere sahne oldu. Şenliğe, Niğde Valisi Cahit Çelik’in eşi Nermin Çelik, Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü Elif Belkıs Baştürk, Yeşilburç köyü sakinleri ve il merkezinde yaşayan vatandaşlar katıldı. Köy sokaklarında temizlik yapılması ile başlayan kutlama programında köydeki evlerin kapılarına çiçekler asıldı, köy halkı tarafından misafirlere ikramlarda bulunuldu. Şenlik alanında bir araya gelen köy sakinleri müzik eğlence eşliğinde sohbet edip renkli yumurta tokuşturdular, ateş üzerinden atladılar. Şenlikte konuşan Niğde Valisi Cahit Çelik’in eşi Nermin Çelik burada yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Bilindiği üzere Hıdrellez, dünya tarihinin en eski mevsimlik bayramlarından biri olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde de bu bayram, baharın başlangıcının kutlatması ve doğanın uyanışını, canlanışının simgelenmesi olarak değerlendirilmektedir. Hıdrellez, aynı zamanda hoşgörü, yardımlaşma ve doğa sevgisi gibi değerleri pekiştirmek için önemli bir fırsattır. 2017 yılında ülkemiz tarafından UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesine kaydettirilerek insanlığın ortak mirası ilan edilen ’Bahar Kutlaması Hıdrellez’ her yıl 6 Mayıs’ta yurt genelinde kutlanmaktadır. Bugün bizler de kültürel faaliyetleri ve tarihi dokusuyla ön plana çıkan Şehrimizin güzide köyü Yeşilbuç’ta kıymetli hemşerilerimizle Baharın gelişini müjdeleyen Hıdrellez etkinliklerine katılmanın mutluluğunu paylaşıyoruz. Hıdrellezin, doğanın uyanışıyla birlikte insanların da ruhsal ve fiziksel olarak yenilenmeye ihtiyaç duyduğu bir döneme denk gelmesi, bu tür etkinliklerin önemini daha da arttırmaktadır. Bu vesileyle, geleneksel kültürümüze sahip çıkmak ve doğayı koruma bilincini yaygınlaştırmak adına düzenlenen Hıdrellez’ in anlam ve önemini vurgulayan bu programa katılmaktan memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum."
Uşak Başkan Yalım’dan Tarhana Festivali ve Murat Dağı ile ilgili açıklama Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, Gediz Belediye Başkanı Necdet Akel’in açıklamalarına karşılık olarak sosyal medya hesaplarından açıklamalarda bulundu. Bu karara istinaden Gediz Belediye Başkanı Necdet Akel gerçekleşen toplantıda alınan karara yönelik sosyal medya hesaplarından kamuoyuna açıklamalarda bulundu. Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’da yapılan açıklamaya karşılık olarak sosyal medya hesaplarından bir açıklama yayınladı. İşte Özkan Yalım’ın açıklamaları; "Komşu ilçemizin Belediye Başkanı Sayın Necdet Akel, hem Murat Dağına hem de tarhanaya sahip çıkması sevindirici olduğu kadar bizi bu kadar yakından takip ve taklit etmesi de işi ehlinden öğrenme gayreti içerisinde olduğunu göstermektedir ki bu da bizim açımızdan sorun teşkil etmemektedir. Uşak Tarhanamız coğrafi işaret olarak 209 Tescil numarası ile; 31.07.2016 tarih ve 29787 sayılı Resmi Gazetede ilan olunup, 21.03.2017 tarihinde coğrafi işaret olarak tescil edilmiştir. Dolayısıyla coğrafi işaret olarak tescil ettirdiğimiz bir değerimizle ilgili festival yapmamız sizleri neden rahatsız etmiştir anlamış değiliz. Temmuz ayında yapacak olduğumuz Tarhana festivalimizde stant talebiniz olursa da yardımcı olacağımızdan şüpheniz olmasın. Keşke el birliği güç birliği ile ortak değerlerimizi nasıl tanıtabiliriz bununla ilgili ortak ne gibi çalışmalar yapabiliriz kaygısı gütmeniz memleket namına daha faydalı olabilirdi. Ayrıca Yine ortak değerimiz olan Murat dağının Uşak ilimiz sınırları içerisinde etekleri bulunmaktadır. Bizde ilimizin bir doğal güzelliği olan Murat dağının yok olmaması talan edilmemesi ile ilgili maddi manevi katkılar sunarken eylemler yaparken sizi yanımızda göremedik. Uşaklı ve Gedizli hemşerilerimiz bu eylemlerimizde bize destek olurken Murat Dağına sahip çıkmak şimdi aklınıza gelmiş olmalı. Yine de bu açıklamanız talihsiz ve acemice bir açıklama olarak görerek ortak değerlerimizle ilgili yapılacak her türlü çalışma ve işbirliğine açık olduğumuzu bildiriyor kolaylıklar diliyorum." ifadelerini kullandı.