SAĞLIK - 20 Ekim 2011 Perşembe 14:27

Erken yaşta burun ameliyatı riskli

A
A
A
Erken yaşta burun ameliyatı riskli

"Burun gerçek boyutlarına ulaşmadan yapılan ameliyatlar burun kemiğinin şeklini bozabilir ve kıkırdağa zarar verebilir"

Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Opr. Dr. Yusuf Şentürk, "Estetik burun ameliyatı 'rinoplasti' ciddi bir operasyondur. Burun estetiğinin yaşı günümüzde 18 yaş sınırının çok altına düşmüştür. Burun gerçek boyutlarına ulaşmadan yapılan ameliyatlar burun kemiğinin şeklini bozabilir ve kıkırdağa zarar verebilir" dedi.


Samsun Büyük Anadolu Hastanesi KBB Uzmanı Opr. Dr. Yusuf Şentürk, estetik burun ameliyatının doğru yapılmadığı takdirde kötü sonuçlara yol açtığına dikkat çekti. Estetik olarak burun şeklini değiştirme operasyonu olan 'rinoplasti' hakkında bilgi veren Opr. Dr. Yusuf Şentürk, "Rinoplasti; buruna kalıcı şekil verme, estetik olarak burun şeklini değiştirme operasyonudur. Rinoplasti estetik burun ameliyatı anlamına gelir. Burun iskeleti ve yumuşak dokularının yeniden şekillenerek yüze uyumlu ve orantılı bir
hale getirilmesi ameliyatıdır.

 

Özellikle kişinin yüzüne göre planlanması gereken, kemik, kıkırdak, yumuşak dokular ve cilde şekil verilen bir ameliyattır. Bu anatomik alanın cerrahisiyle primer olarak kulak burun boğaz uzmanları ve plastik cerrahlar ilgilenmektedir. Rinoplasti ameliyatının burun içi septumunun düzeltilmesini de içeren şekline 'septorinoplasti' denir. Bu ameliyatla burnun mevcut yapısı, yüzle orantısı ve hastanın makul olan beklentilerine bakılarak burnun küçültülmesi veya büyütülmesi, asimetrilerin düzeltilmesi, burun ucu veya yüksekliğinin düzeltilmesi, burun deliklerinin genişletilmesi, daraltılması ve burun ile üst dudak arasındaki açının azaltılıp, arttırılması işlemleri yapılabilir" diye konuştu.

 

OPERASYON İÇİN UYGUN YAŞ 18


Burnun aynı zamanda nefes alma organı olduğunu vurgulayan Dr. Yusuf Şentürk, "Bu nedenle burun ameliyatlarında, burun içi kıkırdak ve kemik eğrilikleri ile burun etleri de beraberinde düzeltilir. Estetik burun operasyonu yaptırmak için en erken yaş, hem anatomik olarak burun gelişiminin hem de ruhsal yapının olgunlaştığı, sağlıklı kararların alınabildiği 18 yaş olmalıdır. Daha erken yaşta yapılan ameliyatlar hem sağlık açısından hem de psikolojik açıdan riskli olabilir.

 

Burun estetiğinin yaşı günümüzde 18 yaş sınırının çok altına düşmüştür. Burun gerçek boyutlarına ulaşmadan yapılan ameliyatlar burun kemiğinin şeklini bozabilir ve kıkırdağa zarar verebilir. Genç bireyler ameliyat için 18 yaşını beklemeleri konusunda ikna edilmelidirler. Bununla birlikte çok özel durumlarda operasyon 1-2 yıl öncesinde yapılabilir.


Bireylerin, burun estetiği ameliyatı öncesi neden bu ameliyatı olmak istediklerini sağlıklı bir şekilde düşünmeleri, beklentilerini saptamaları ve bunları doktoruyla paylaşması gerekmektedir. Hasta ile ameliyat öncesi, ameliyat ve ameliyat sonrası süreç hakkında detaylı olarak konuşmak, doktor-hasta arasındaki iletişimi sağlıklı kurmak çok önemlidir. Hastanın beklentilerini dinlemek, net bir şekilde anlamak, ne kadar gerçekçi olduğuna karar vermek ve ne derece karşılanabileceğini anlatmak önemlidir"
şeklinde konuştu.

 

AMELİYAT ÖNCESİ BİLGİ VERİLMELİ


"Her burun estetiği ameliyatı, kişinin mevcut burun yapısı, burnunun yüzüyle olan orantısı ve hastanın makul istekleri doğrultusunda, kişiye özel bir planlama ile yapılmalıdır" diyen Opr. Dr. Yusuf Şentürk, şöyle devam etti: "Cerrah; burun ameliyatı öncesi hastalarını ameliyatta kullanılacak anestezi, ameliyat tekniği, ameliyatın olası riskleri ve diğer konular hakkında aydınlatmalıdır. Ameliyattan önce hastaların, daha önceden yaşadığı burun ameliyatı ve alerji durumlarını cerrahına anlatması, sürekli kullandığı ilaçlar varsa bunları paylaşması, sigara-alkol kullanımı hakkında cerrahını bilgilendirmesi gerekmektedir. Ameliyatı yapacak olan cerrah ise ameliyattan önce ameliyata nasıl hazırlanması gerektiği hususunda bilgiler vermelidir. Hasta tarafından bu bilgilerin yerine getirilmesi, ameliyatın hem hasta hem de cerrah açısından daha rahat ve sağlıklı geçmesini sağlayacaktır. Estetik ve fonksiyonel burun ameliyatları genellikle 2 saat kadar sürmektedir. Hastalara genel veya lokal anestezi uygulanır.


Açık ve kapalı teknik olmak üzere iki tipte burun estetiği ameliyatı uygulanmaktadır. Açık teknikte; daha iyi bir görünüm ve cerrahi kolaylık bulunmaktadır. Kapalı tekniğe göre ödem biraz daha fazla olur ve burnun ucunda alta doğru belli belirsiz bir iz görülebilir. Kapalı teknikte; burnun iç kısmından ameliyat yapılır. Herhangi bir iz oluşmaz. Ödem ve kanama biraz daha az olur. Estetik burun ameliyatları sonrasında hastalar genelde bir gece hastanede kalmaktadırlar. Hastaların ameliyat sonrası evlerinde dinlenmeleri ve cerrahlarının bakım önerilerini yerine getirmeleri çok önemlidir. Cerrahınızın bakım önerilerine sadık kalmanız iyileşme sürecini hızlandıracak ve herhangi bir probleme maruz kalmanızı engelleyecektir."

 

İLK 24 SAAT ÖNEMLİ


Son olarak ise burun ameliyatından sonraki ilk 24 saat, hastaların yüzlerini şişkin hissettikleri dönemin önemli olduğunu vurgulayan KBB Uzmanı Opr. Dr. Yusuf Şentürk, "Bu dönem boyunca, morarmaların önlenmesi ve şişkinliğin kısa vadede inmesi için ilk 3 saat içinde aralıklı olarak gözlerin üzerine buz torbaları ile kompres yapılması gerekmektedir. Yaklaşık 1 hafta içinde bu kötü görüntü kaybolacaktır. Burun estetiğinde amaç yüzdeki diğer oluşumlarla uyumlu ve iyi bir nefes alma fonksiyonu olan bir burun
oluşturmaktır.

 

Doğal görünümlü, başkaları tarafından ameliyat olduğu anlaşılmayan burunların estetik açıdan en iyi burun olduğu hastalara anlatılmalıdır. Ameliyat sonrası antibiyotik ve ağrı kesici kullanımı gereklidir. Özellikle aspirin kullanımından kaçınılması gereklidir. Hastaların gözlük kullanımına 30 günlük süreç dolduktan sonra başlamaları daha uygun olacaktır. Lens kullanan hastalar, ameliyat sonrası 7. gün lenslerini kullanmaya başlayabilirler. Hastaların tramvaya maruz kalabilmeleri muhtemel olan
ağır sporlara 3. aydan sonra başlamaları daha sağlıklı olacaktır. Hasta ameliyat sonrası günlerde baş yüksekte ve sırt üstü yatılmalıdır. Yatak istirahatı ne kadar erken bırakılırsa yüzdeki şita detaylı olarak konuşmak, doktor-hasta arasındaki iletişlik o kadar erken kaybolur. Burun içine tamponlar alındıktan sonra serum fizyolojikli sprey veya burun jelleri kullanılması faydalı olacaktır. Burun içindeki kabuklanma ve salgıların temizlenmesi bu yolla mümkündür" diyerek sözlerine son verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.