DÜNYA - 24 Ağustos 2017 Perşembe 12:43

Hacıların Hira mağarası heyecanı

A
A
A
Hacıların Hira mağarası heyecanı

Hac vazifesini yerine getirmek için Mekke'de bulunan hacılar, Hazreti Muhammed'e ilk vahyin geldiği Hira mağarasını gezme heyecanı yaşadı.

Kutsal topraklarda hac vazifesi için Mekke'de bulunan milyonlarca Müslüman, Nur Dağı'nda bulunan Hira mağarasını yakından görebilmenin heyecanını yaşadı. 610 yılının Ramazan ayında Hazreti Muhammed'e ilk vahyin geldiği mağarayı gören hacılar, kendileri ve sevdikleri için dua etti. Peygamberin ilk defa Cebrail (a.s) ile görüşüp, İkra ayetinin nazil olduğu mağaraya Türk ve Endonezyalı hacılar yoğun ilgi gösterdi.

Nur dağının zirvesine de çıktılar

Gece saat 03.00-04.00 sıralarında yollara düşen hacılar, binlerce merdiven basamağını çıkarak 40-45 dakika süren yürüyüşün ardından Nur Dağı'nın zirvesine ulaştı. Türk bayrakları ile Nur Dağı'nın zirvesine çıkan ve Almanya'dan gelen Türk hacılar, ellerinde Türk bayrakları da taşıdı. Zirveye ulaşan hacılar, mağaraya girebilmek için yoğun çaba sarf etti. Türk hacılar, dönüşte etrafa atılan çöpleri topladı. Dönüş yolundaki molalarda hacılar, Hira Dağı'ndaki güvercinleri yemlemeyi de ihmal etmedi.

621 metre yüksekliğindeki dağın meşakkatli yolculuğuna merdiven basamağı yaparak büyük kolaylık sağlayan Pakistanlı, Hintli, Bangladeşli ve Afganistanlıların ise Türkiye hayranlığı dikkat çekti.


Türk hacılar da kendilerine kolaylık sağlayan Pakistanlı vatandaşları bahşişlerle ödüllendirdi. 

Orhan Akın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.