SAĞLIK - 06 Şubat 2017 Pazartesi 11:20

Hayattan kopmadan bağımlılıklarınızdan kurtulmak mümkün

A
A
A
Hayattan kopmadan bağımlılıklarınızdan kurtulmak mümkün

Çağımızın önemli sorunlarından biri haline gelen bağımlılıkla ilgili yaklaşık bir yıl önce hayata geçirilen Bağımlılık Danışma ve Eğitim Merkezi (BADEM) isimli projede önemli bir mesafe kat edildi. Her türlü bağımlılıkla ilgili insanları hayattan koparmadan yapılan tedavi yöntemleri ile ilgili dikkat çeken merkez, şuana kadar yaklaşık 500 kişiye hizmet verirken binlerce kişiye eğitim verildi.

Alkol bağımlılığından sigaraya, uyuşturucudan diğer davranışsal bağımlılıklara kadar bir çok konuda mücadele, ülkemizin emniyet güçleri kadar sağlıkçıları da büyük bir mücadele sürdürüyor. Bu mücadeleye yeni bir boyut kazandırmak amacı ile yaklaşık bir yıl önce start verilen Bağımlık Danışma ve Eğitim Merkezi(BADEM) projesinde önemli bir mesafe kat edildi. İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği bünyesinde hayata geçirilen proje kapsamında Sancaktepe’de kurulan merkezde 8 ayda 500 kişiye tedavi hizmeti verilirken bu kişilerle binlerce görüşme yapıldı. Merkezde görev yapan sağlık çalışanları, yapılan başvurulara yanıt vermesinin yanın da sokakta da binlerce kişiye ulaşarak bağımlılıklarla ilgili eğitim verdi.

“Bağımlılık çağımızın en dramatik ve travmatik süreçlerinden birisi”
Sancaktepe’deki merkezle ilgili bilgi veren İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Kamil Özdil, amaçlarının bireylerin bağımlılık sorunlarını hayattan koparmadan tedavi etmek olduğunu söyledi. Özdil, “Bağımlılık çağımızın en dramatik ve travmatik süreçlerinden birisi. Hem aileleri hem bireyleri, dönülemez şekilde yoran, onları bitap düşüren, insanlık vasfını kaybettiren bir mekanizma. Hatta bu belki bir takım kötü emelli odaklarca istismar da edilebilen bir konu. Bu nedenle bizim; hem toplumumuzu, hem çalışanlarımızı ve bütün paydaşlarımızı, hem bilgilendirerek hem de eğiterek, bu konuda mutlaka yeni bir şey ortaya koymamız lazım. Bu çerçevede bu sorumluluk bilinci ile birliğimiz bünyesindeki Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ndeki hocalarımızın öncülüğünde Bağımlılık Danışma ve Eğitim Merkezi (BADEM) ismi ile bir proje başlattık” dedi.

“Amacımız bağımlı bireyleri toplumun içerisinde kalarak rehabilite etmek”
Projenin yaklaşık bir yıl önce başladığını ifade eden Özdil, “Aslında buradaki temel yaklaşım bağımlı bireylerimizi bir hastaneye yatırmadan ayaktan rehabilite etmek. Toplumdan koparmadan, toplumun içerisinde onlara danışmanlık, yönlendirme, diğer sosyal alanlardaki eksiklikleri tamamlama maksadı ile onları cesaretlendirerek, toplum içerisinde tutmak ve onları rehabilite etmek. Hedef bu. 1 yıl önce başlatılan bir proje bu. İçerisinde bir psikiyatristimiz ve diğer sağlık elemanlarımız, yönlendirici rehberlerimiz mevcut. Öncelikle bağlı bulunduğu bölgede hizmet veriyor ama dışarıdan ulaşanlara da hayır demiyor merkezimiz. Bu kapsamda zaten modern yaklaşım bu bireyleri bir yere izole edip kapatmadan, toplumun içerisinde hayatın içerisinde yönlendirerek, eğiterek, bilinçlendirerek rehabilite etmek, topluma kazandırmak” şeklinde konuştu.

Bu modelin örnek bir model olacağını vurgulayan Özdil, “Bu modelin artılarını, eksilerini monitorize edip yani takip edip, yani nerede aksaklık var nerede erişim zorluğu var veya şöyle yapsak daha mı iyi olur, bunları kayıt altına alıyoruz, zaten bunları standart raporlayacağız. Bu çerçevede hem yeni merkezler oluşması başka yerlere de rol model olması açısından önerilerde bulunacağız” ifadelerini kullandı.
Proje kapsamında merkezde görev yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Merih Altıntaş, “En başta bütün bölgede, ulaşabileceğimiz her kişiye bağımlılıkla mücadele eğitimi verme planlanmıştı ve bu yerine getirildi, istediğimiz sayıya ulaştık. Bütün rehber öğretmenler, aile hekimleri, bunlar bağımlılıkla mücadele eğitimleri aldılar. Bunun dışında bölgedeki bir çok kişiye ‘Benimle Güvendesin’ eğitimi verildi. Din görevlileri, muhtarlar, aileler ya da ulaşabileceğimiz bütün genç gruba, özellikle riskli gruba, ‘Benimle Güvendesin’ eğitimleri verildi. Bunun dışında tedavi açısından biraz da ayakta tedaviyi tekrar vurgulamak istiyorum burada yatışımız yok. Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesine bağlı çalışan bir kurumuz. Ayakta tedavi biraz daha toplumda kabul edilebilir hale getirmek ya da yararını vurgulamak için özellikle söylüyorum bunu. Buraya gelen bir kişi, kapıdan girdiği andan itibaren her türlü danışmanlık hizmetini ve tedavi hizmetini alabilmekte” diye konuştu.

BADEM’in diğer kurumlardan farkını da anlatan Altıntaş, “Önce burada bir vaka danışmanı atanıyor kişi geldiği andan itibaren. Bu başvuru bireysel başvuru olabilir. Aile başvurusu olabilir. Ya da bize online olarak başvurmuş olabilir. İhtiyaçlarına yönelik bir tedavi yöntemi planlanıyor. Vaka danışmanları hastayı gördükten ve uzun bir değerlendirme yaptıktan bir profil çıkardıktan sonra kurum psikiyatristi ile beraber tedavi ile ilgili bir yol haritası çiziliyor. Sonrasında hastalardan bir yıla yakın dönem içerisinde gördüğümüz şu ki, belki de burada en çok vurgulamamız gereken konu, buraya gelen ve devam eden hastaların tedavi kalma sürelerinin oldukça iyi olduğunu gözlemliyoruz. Bunun dışında yine rehabilitasyon hizmetinin aynı kurum içerisinde veriliyor olması, yani eğitim, danışma, tedavi ve rehabilitasyonun birlikte verildiği ilk kurumlardan olması nedeniyle bu kurumun özellikli bir durumu var. Rehabilitasyonda yine kişiler tedavi süreci devam ederken, yine toplumsal entegrasyonu sağlayabilmek amacıyla burada bir atölyemiz var. Burada öğretmenlerimiz var. Grafik ve tasarımcılık eğitimlerimiz oluyor ve devam etmekte. Bunun dışında yine gün içerisinde zamanı yapılandırmaya yönelik bazı destek programlarımız var. Burada kişiler bireysel terapiler, grup terapileri, etkileşim terapileri, psiko eğitimler gibi, bazı tedavi programlarına tabi tutuluyorlar. Belki de diğer kurumlardan ayıran en büyük özelliklerinden bir tanesi, gerçekten her hastaya ayrılan zamanın oldukça fazla olması, 40-45 dakikalık bireysel terapilerin çok düzenli bir şekilde devam ettiriliyor olması” dedi. Psikiyatri Uzmanı Dr. Merih Altıntaş, Bağımlılık Danışma ve Eğitim Merkezi’ne sadece sigara, alkol ve madde bağımlıları değil, tüm davranışsal bağımlılığı bulunan kişilerin de başvurabileceğini söyledi.

Metin Başar - Mustafa Esen

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya 50 yıl sonra tapularına kavuştular Antalya’nın Gazipaşa ilçesine bağlı Aydın Mahallesi’nde 50 yıldır çözülemeyen mülkiyet davası karara bağlandı. 86 bin 822 metrekare alanı ilgilendiren dava sonucunda mahalle sakinleri tapularını almaya hak kazandı. Gazipaşa’nın Aydın Mahallesi Gökçein Caddesi’nde 86 bin 822 metrekare alanın tapuya tescili için açılan kadastro davası 50 yıl sonra karara bağlandı. Gökçein Caddesi’nde 1962 yılından bu yana hazine ile vatandaş arasında devam eden mülkiyet sorunu 1970’lerde yargıya taşındı. Aralarında Aydın Mahallesi Muhtarı Erhan Taşdemir’in de bulunduğu 100 ailenin müdahil olduğu davanın karar duruşması bugün gerçekleştirildi. Mahalle sakinlerinin avukatı Kadir Şeyda’nın da katıldığı dava, karara bağlanarak mahalle sakinleri tapularını almaya hak kazandı. Muhtar Taşdemir ve mahalle sakinleri, alınan kararın mutluluğunu birlikte yaşadılar. “Mahallemizin tapuları verildi” 50 yıldır çözülemeyen mahkemenin sonunda karara bağlanmasından duydukları mutluluğu dile getiren mahalle sakinleri; “Mahallemizin Gökçein Caddesi’nde 1962 yılından bu yana hazine ile mahalle sakinleri olarak aramızda devam eden mülkiyet sorunu, 1970’lerde yargıya taşındı. Bu süreçte birçok hâkim değişmiş ve farklı tarihlerde çok sayıda avukat davaya dâhil olmuş, çeşitli kurumlardan resmi belgeler toplanıp, tapu tatbikatları yapılmasına rağmen ertelenmekteydi. Söz konusu dava dosyasındaki 86 bin 822 metrekare tapunun içerisinde bulunan 66 parselde ortalama en az 50 yıldır, 100 ailenin ikamet ettiği ve müdahil olduğu dava nihayet karara bağlanarak tapularımız verildi” şeklinde konuştular.
Bursa Gençler uçmak için buluştu Nilüfer Belediyesi’nin bu yıl 3’üncüsünü gerçekleştirdiği ‘Üni Uçuş Günleri’ sona erdi. Çeşitli aktivitelerin de yapıldığı 3 günlük programa 18 üniversitenin havacılık toplulukları ve uçuş okulları ile toplam 600 kişi katıldı. Nilüfer Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü ile Uludağ Üniversitesi Havacılık Topluluğu Öğrencileri işbirliğinde bu yıl ‘3. Üni Uçuş Günleri’ yapıldı. 17 Mayıs 2024 Cuma günü başlayan festival tadındaki etkinlikler, büyük ilgi gördü. Bu yılki programa uçuş okullarının yanı sıra 18 üniversiteden havacılık toplulukları da dahil olmak üzere toplam 600 kişi katıldı. Katılımcılar, 2 gece çadır kurarak alanda konakladı. Dolu dolu geçen programlarda kostümlü yarışma uçuşları, serbest uçuşlar oldukça ilgi gördü. Özellikle kostümlü uçuşlar gökyüzünde renkli görüntüler oluşturdu. Türk Bayraklı uçuş da katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi. Etkinlikler kapsamında ateş başı sinema, voleybol turnuvası, yoga, badminton, okçuluk, pickleball ve mini oyunlar yapıldı. Nilespit hizmeti de verildi. Fadıllı Doğa Sporları ve Havacılık Merkezi’ndeki 3 gün süren programın sonunda da yarışmalarda derece elde edenlere ödül töreni yapıldı. Programın sonunda gençler, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda böyle bir etkinlik gerçekleştirmenin mutluluğunu ve keyfini yaşadı.
Bursa Yeşil altın fideleri toprakla buluştu Türkiye’nin biber üretiminin yüzde 40’ını karşılayan Bursa Yenişehir’de çiftçiler, altın diye tabir biberin fide dikimine başladı. Tarımı ve özellikle ’Yeşil Altın’ diye bilinen biberiyle tanınan Yenişehir’de çiftçiler tarlaya inerek, binlerce dönüm araziyi bereketlendirmek için dikimlere başladı. Yenişehir Köprühisar köyünde, biber dikim heyecanı yaşandığını belirten Çiftçi İbrahim Ediz, "Her ürünü büyük emeklerle üretiyoruz. 1 hafta sürecek dikim sürecinin ardından fidelere can suyu vereceğiz. Daha sonra ürün almak için 2 aylık yoğun bir çalışma sürecine gireceğiz. Nasip olursa 2 ayın sonunda topladığımız ürünleri pazarlayacağız. Her bir ürünü, el emeği ve göz nuru ile yetiştirip sofralara taşıyoruz" dedi. En büyük sorunlarının işçi sorunu olduğunu belirten Ediz, "Zaten var olan işçi sorunu, ürünlerin hasat zamanında daha da büyüyor. Bu sorundan dolayı çiftçilerimiz, ürünlerini ortakçıya vermek zorunda kalıyorlar. Çiftçi arkadaşlarımızın daha planlı ekim ve dikim yapmaları gerekiyor. Yoksa kendi tarlasında işçi durumuna düşebiliyorlar" şeklinde konuştu. Yenişehir tarım ürünlerinin genellikle ihracata gönderildiği ifade eden İbrahim Ediz, daha sonra şunları kaydetti; "Yenişehir’de üretilen ürünlerin çoğu Avrupa’ya ihraç ediliyor. Bu nedenle çiftçilerimiz daha bilinçli tarıma imza atıyor. Tüm ürünlerimiz doğal ve gönül rahatlığıyla tüketilecek ürünler."