POLİTİKA - 27 Ekim 2021 Çarşamba 19:44

Hilmi Güler’den Avrupa Konseyi'ne Kıbrıs dersi

A
A
A
Hilmi Güler’den Avrupa Konseyi'ne Kıbrıs dersi

Türkiye Belediyeler Birliği Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Kongresi Asil üyesi, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Fransa’da düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde ‘Kıbrıs raporu’nda yer alan ‘Türkiye Kıbrıs’ta işgalci durumundadır’ ifadelerine tepki gösterdi.

Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne skandal 'Kıbrıs raporu’ damga vurdu. Toplantıda Avrupa Konseyi’nin hazırladığı Kıbrıs raporunda ‘Türkiye Kıbrıs’ta işgalci durumundadır’ ifadelerine Türkiye Belediyeler Birliği Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Kongresi Asil üyesi, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler sert tepki gösterdi.

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi 41. Genel Kurulu’nda tarihi bir konuşma gerçekleştiren eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Güler, Konsey tarafından hazırlanan ‘Kıbrıs Raporu’ içeriğinde Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik “işgal ve işgalci” ifadelerine yer verildiğini ve raporu yanlı bulduklarını belirtti.

Hilmi Güler’den Avrupa Konseyi'ne Kıbrıs dersi

“Bugün adada Türk varlığından bahsediliyorsa bu Türkiye Cumhuriyeti’nin Barış Operasyonu sayesinde mümkündür”

Konseyin hazırladığı ‘Kıbrıs Raporu’nda Türkiye’yi hedef alan ifadelere tepki gösteren ve Türk Delegasyonu adına Genel Kurul’da bir konuşma yapan Başkan Güler, hazırlanan raporu büyük bir dikkatle okuduklarına dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Raporun 12. maddesi ‘bazı belediyelerin Türk kuvvetleri tarafından işgal edildiği’ni ileri sürmektedir. Belirtmek isterim ki Türkiye Cumhuriyeti Barış Kuvvetleri Kıbrıs’ta uluslararası hukuk çerçevesinde ve garantör ülke sıfatıyla bulunmaktadır ve adada barış ve istikrarın en kuvvetli teminatını oluşturmaktadır. Bu maddedeki iddiaları kabul etmemiz mümkün değildir. Raporun 42. maddesinde ‘Türkiye Kıbrıs’ı işgal ettikten sonra’ iddiası yer almaktadır. Komite üyelerine hatırlatmak isterim ki Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Adası’na yönelik eylemi işgal değil, 1974’de Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki demokrasiyi ortadan kaldıran cuntacı darbe sırasında Kıbrıslı Türklere yönelik katliamları durdurmaya ve ada sakinlerinin tamamını korumaya yönelik bir ‘müdahale’dir. Raportörler, bugün Ada'da Türk varlığından bahsediyorlarsa bu Türkiye Cumhuriyeti’nin Barış Operasyonu sayesinde mümkündür.

Raporun 84. maddesinde ‘Kıbrıslı Türkler 1975 yılından bu yana ulusal ve yerel düzeyde oy kullanmaktan kaçınmaktadır’ iddiası yer almaktadır. Bu yanlıştır. Adada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de bulunmaktadır. Kıbrıs Türkleri kendi belediye başkanlarını uluslararası standartları uygun bir şekilde seçmektedirler. KKTC’de 28 belediye ve bir de belediye birliği yer almaktadır. Son olarak hatırlatmak isterim ki 2004’te Annan Planı çerçevesinde oluşturulan çözüm referanduma sunulmuş; Kıbrıs Türkleri çözüme evet derken, Kıbrıslı Rumlar planı reddetmiştir. Avrupa Birliği, Kıbrıslı Rumların uzlaşmaz tutumuna rağmen, Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabalarına yönelik en büyük darbeyi vurarak, Rum tarafını adanın tamamını temsil eder şekilde AB’ye üye yapmıştır.

2004 yılından bu yana AB tarafından Kıbrıslı Türklere verilen vaatler ise gerçekleşmemiştir. Türk delegasyonu olarak raporu yanlı bulduğumuzu ve kabul etmediğimizi bildirmek isterim. Kongrenin Kıbrıslı Türklerin maruz bırakıldığı izolasyonu tanıyan ve sona erdirilmesini talep eden kararı hala geçerlidir. Raportörlerin bu amaca yönelik olarak atılabilecek somut adımlara ilişkin önerilerin duymak isteriz" dedi.

Metin Akyürek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Bakan Şimşek: "Batman, Türkiye’nin yeni üretim merkezlerinden biri olacak" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman’da "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Bakan Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü’nde düzenlenen "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Türkiye’nin son 48 yıldır terörle mücadele ettiğini belirten Bakan Şimşek, bu sürecin ülkeye fırsat maliyeti dahil yaklaşık 2 trilyon dolara mal olduğunu söyledi. Şimşek, "Eğer bu kaynaklar ülkemizin kalkınmasına harcanabilseydi, önümüzdeki 50 yılda Türkiye’yi ve bu bölgeyi kimse tutamazdı" dedi. Yakın coğrafyada yaşanan çatışmaların bölge halkına büyük acılar yaşattığını vurgulayan Bakan Şimşek, Türkiye’nin etnik sorunları barış ve kardeşlik içerisinde çözmesinin bölgesel entegrasyon açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Şimşek, "Bu, bölgenin bir bütün olarak kalkınması ve gelişmesi anlamına geliyor. Topraklar bereketli, insanlar çalışkan. Huzur ve istikrar olduğunda refah artışı kaçınılmazdır" diye konuştu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Türkiye’nin yeni büyüme motorları olacağını dile getiren Bakan Şimşek, hükümet olarak Batman başta olmak üzere bölge genelinde insana ve altyapıya önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi. Bölgeye havalimanları kazandırıldığını ve Türkiye’de en yüksek yatırım teşviklerinin bu illere verildiğini hatırlatan Şimşek, terörün oluşturduğu belirsizlik nedeniyle özel sektör yatırımlarının uzun süre sınırlı kaldığını belirtti. Son dönemde özel sektör yatırımlarının artmaya başladığını ifade eden Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Dünya ekonomisinde büyümenin her geçen yıl yavaşladığını kaydeden Şimşek, Türkiye’de enflasyon ve hayat pahalılığıyla mücadele kapsamında bir yavaşlama sürecine girildiğini, ancak enflasyonun düşmesiyle birlikte güçlü bir ekonomik toparlanma yaşanacağını söyledi. Türkiye’nin düşük enflasyon dönemlerinde yüzde 6 civarında büyüdüğünü hatırlattı. Ekonomi programının üçüncü evresine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Önümüzdeki iki yılda enflasyonun tek haneye düşmesini, bütçe açığının kalıcı şekilde milli gelirin yüzde 3’ünün altına, cari açığın ise yüzde 1’in altına inmesini hedefliyoruz. Rekabet gücümüzü artırarak küresel fırsatlardan azami ölçüde yararlanacağız. İlk iki evreyi başarıyla geride bıraktık" ifadelerini kullandı. Bakan Şimşek, bölgede barışın hakim olması ve yeniden inşa sürecinin başlaması halinde, önümüzdeki 10 yılda bölgede yaklaşık 1 trilyon dolarlık yeniden inşa ve yatırım fırsatı oluşacağını sözlerine ekledi.