GÜNDEM - 26 Ocak 2021 Salı 12:12

Hilmi Güler’den kuraklığa çözüm projesi: SUVER

A
A
A
Hilmi Güler’den kuraklığa çözüm projesi: SUVER

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde, Enerji Verimliliği (ENVER) yasasını çıkararak Türkiye’nin ampul, beyaz eşya, yalıtım, otomotiv ve taşıt sektörlerinde reform yapan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler, şimdi de Su Verimliliği (SUVER) yasa taslağını hazırlıyor.

ENVER maskotu ile enerji verimliliği konusunu halka mesajlarla başarı ile veren Hilmi Güler, şimdi de ENVER’in “kızkardeşi” SUVER maskotu ile su verimlilik ve tasarruf mesajlarını halka sunacak.
Enerji Bakanlığı döneminde 2007 yılında başlattığı ‘Enerji Verimliliği Projesi’ ile ampullerin değişimi, beyaz eşyada da A+, A++, A+++ ve bina yalıtımı konularında adeta dönüşümün gerçekleşmesinde başrol oynayan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler, ülke genelinde yeni bir reformun öncüsü oluyor.

Hilmi Güler’den kuraklığa çözüm projesi: SUVER

ENVER’den sonra SUVER

ENVER Projesi ile Türkiye’deki elektrik ve beyaz eşya sektörünü tamamen değiştiren, tavandaki ampulden buzdolabı ve klimaya, binaların dış cephe yalıtımlarından sanayi motorlarının yeni çalışma sistemine, enerji tüketiminin düşmesine ve çevre kirliliğinin azaltılmasına kadar hemen her alanda büyük bir reforma imza atan Başkan Güler, bu kez ‘Su Verimliliği Projesi’ (SUVER) ile önemli bir çalışmayı ülke gündemine taşıyor.
Ordu Büyükşehir Belediyesi, yağmur sularından yararlanma, sarnıç uygulamaları, konutlarda ve ibadethanelerde kullanılan suyun ayrıştırılarak değişik amaçlarla kullanılması gibi konularda farkındalık projeleri başlattıktan sonra şimdi de kuraklık tehlikesine karşı ülke genelinde uygulanabilecek yeni bir proje başlatıyor.

Yakında TBMM gündeminde

Yakın zamanda TBMM gündemine gelmesi için sosyal sorumluluk anlayışıyla hazırlanan yasa taslağı, suyun verimli ve etkin kullanılması, israfının önlenmesi, iklim değişikliği sebebiyle oluşacak olumsuz etkilerin hafifletilmesi ve çevrenin korunması için su kaynaklarının ve suyun kullanımında sürdürülebilirliğin sağlanmasını ele alıyor.

Kuraklık tehdidi

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler, doğal varlıklarımız arasında önemli bir yer tutan suyun, tüm canlılar için büyük bir değere sahip olduğuna dikkat çekti. Güler, “Ancak aşırı kullanım, mevzuat eksikliği, iklim değişikliği ve kirlilik gibi sebeplerle su varlıklarımız hayati bir tehdit altında bulunuyor. Şu an dünya nüfusunun \% 40’ından fazlası su kıtlığından etkileniyor. 2025 yılında ise 1,8 milyar insanın su kıtlığı çekilen bölgelerde yaşayacağı öngörülüyor. Küresel su varlığımızın, iklim değişikliği, kontrolsüz su tüketimi gibi sebeplerle tehdit altında olduğu bir gelecek, özellikle su zengini olmayan Türkiye gibi ülkeleri yakından etkileyecek” dedi.

“Türkiye su stresinden kurtulmalı”

Suyu varlık olarak tanıyan, yaşam için vazgeçilmez bir hak olduğunu kabul eden ve tek elden yönetecek bir Su Verimliliği Kanunu’na her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu vurgulayan Başkan Güler, “Resmi rakamlar su stresi içinde olduğumuzu belirtiyor. İklim değişikliği raporlarına göre iklim değişikliğinin etkilerini en şiddetli şekilde yaşayan ülkelerden biriyiz. Bu bilgiler ışığında hazırladığımız Su Verimliliği Kanun Tasarısı, öncelikle suyu korumayı ve geliştirmeyi hedefleyen maddeler içeriyor. Bakanlığım döneminde Enerji Verimliliği Projesi (ENVER) ile ülke genelinde enerji ve elektrik sektöründe büyük değişim ve yeniliklere imza atmıştık. Su verimliliği Projesi de (SUVER) buna uygun olarak, tasarı kabul görürse ülke genelinde topyekün bir seferberliği kapsıyor” diye konuştu.

Yasa tasarısında neler var?

Kanun tasarısı, tıpkı enerji verimliliğinde olduğu gibi suyun kaynağından tüketimine kadar aşamalarda, endüstriyel işletmelerde, binalarda, tarımda, hayvancılıkta, yeraltı ve yerüstü kaynaklarında, su kaynaklarının arama, yeraltı ve yerüstünde depolama, akifer ve yeraltı barajlarının tespiti ve yönetimi ile isale hatlarında, şebekelerde su üretim tesislerinde, iletim ve dağıtım şebekeleri ile ulaşımda su verimliliğinin artırılmasına ve desteklenmesine, toplum genelinde su bilincinin geliştirilmesine, yenilenebilir su kaynaklarından yararlanılmasına yönelik uygulanacak usul ve esasları kapsıyor.

Tasarı ayrıca, binalarda yaşam standardı ve hizmet kalitesinin, endüstriyel işletmelerde ise üretim kalitesi ve niteliğinin düşüşüne yol açmadan su tüketiminin azaltılmasını hedefliyor.

Tasarıya göre, konut ve binalarda, endüstriyel işletmelerde, taşıtlarda ve günlük yaşamda suyun tasarrufu ve verimli kullanılması için topyekun bir seferberlik başlatılacak.

Tasarı, her bina ve endüstriyel kuruma ‘su yöneticisi’ belirleme ve sertifika alma zorunluluğu da getiriyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde tüm bunları organize ve reorganize edecek Su Verimliliği (SUVER) Genel Müdürlüğü kurulacak.

Genel Müdürlük bünyesinde de Su Verimliliği Koordinasyon Kurulu oluşturulacak. Kurul, milli düzeyde su verimliliği stratejileri, planları ve programları hazırlamak, bunların etkinliğini değerlendirmek, gerektiğinde revize edilmelerini, yeni önlemlerin alınmasını ve uygulanmasını koordine etmekle görevli olacak.
Ayrıca, Genel Müdürlük tarafından yürütülen su verimliliği çalışmalarını yönlendirmek ve su verimliliği hizmetlerinin yaygınlaştırılmasında, Genel Müdürlük tarafından meslek odalarına ve üniversitelere verilen yetki belgelerini onaylayacak.

SUVER Genel Müdürlüğü, hizmetlerin ülke genelinde sağlıklı yürütülmesi amacıyla özel şirketlere yetki belgesi verecek. Şirketler, su yöneticisi eğitimi ve sertifikalandırma faaliyetlerini yürütecek. Her bina ve endüstriyel kurumda su verimliliği çalışmaları sürekli izlenerek suyun israf edilmesi önlenecek.
Atık suyun geri kazanımını amaçlayan yasa tasarında, konutlarda veya sanayide kullanılmış suyun işlem sonrası tekrar kullanımının sağlanması amaçlanıyor.

Yasa tasarısı, konutlarda yağmur sularının doğrudan şehir kanalizasyon hattına yönlendirmek yerine kurulacak depolarda toplanarak geri kazanımına imkan tanıyan düzenlemeler içeriyor. Bununla ilgili uygulamalar imar kanununa ilave edilerek bu yönde yeni teknoloji geliştirilmesi sağlanacak. Tasarı ayrıca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yerel yönetimlerin işbirliği yaparak konutların ve diğer binaların ihtiyaçlarını giderecek çözümleri getirmesini amaçlıyor.

Metin Akyürek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Bakan Şimşek: "Batman, Türkiye’nin yeni üretim merkezlerinden biri olacak" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman’da "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Bakan Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü’nde düzenlenen "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Türkiye’nin son 48 yıldır terörle mücadele ettiğini belirten Bakan Şimşek, bu sürecin ülkeye fırsat maliyeti dahil yaklaşık 2 trilyon dolara mal olduğunu söyledi. Şimşek, "Eğer bu kaynaklar ülkemizin kalkınmasına harcanabilseydi, önümüzdeki 50 yılda Türkiye’yi ve bu bölgeyi kimse tutamazdı" dedi. Yakın coğrafyada yaşanan çatışmaların bölge halkına büyük acılar yaşattığını vurgulayan Bakan Şimşek, Türkiye’nin etnik sorunları barış ve kardeşlik içerisinde çözmesinin bölgesel entegrasyon açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Şimşek, "Bu, bölgenin bir bütün olarak kalkınması ve gelişmesi anlamına geliyor. Topraklar bereketli, insanlar çalışkan. Huzur ve istikrar olduğunda refah artışı kaçınılmazdır" diye konuştu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Türkiye’nin yeni büyüme motorları olacağını dile getiren Bakan Şimşek, hükümet olarak Batman başta olmak üzere bölge genelinde insana ve altyapıya önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi. Bölgeye havalimanları kazandırıldığını ve Türkiye’de en yüksek yatırım teşviklerinin bu illere verildiğini hatırlatan Şimşek, terörün oluşturduğu belirsizlik nedeniyle özel sektör yatırımlarının uzun süre sınırlı kaldığını belirtti. Son dönemde özel sektör yatırımlarının artmaya başladığını ifade eden Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Dünya ekonomisinde büyümenin her geçen yıl yavaşladığını kaydeden Şimşek, Türkiye’de enflasyon ve hayat pahalılığıyla mücadele kapsamında bir yavaşlama sürecine girildiğini, ancak enflasyonun düşmesiyle birlikte güçlü bir ekonomik toparlanma yaşanacağını söyledi. Türkiye’nin düşük enflasyon dönemlerinde yüzde 6 civarında büyüdüğünü hatırlattı. Ekonomi programının üçüncü evresine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Önümüzdeki iki yılda enflasyonun tek haneye düşmesini, bütçe açığının kalıcı şekilde milli gelirin yüzde 3’ünün altına, cari açığın ise yüzde 1’in altına inmesini hedefliyoruz. Rekabet gücümüzü artırarak küresel fırsatlardan azami ölçüde yararlanacağız. İlk iki evreyi başarıyla geride bıraktık" ifadelerini kullandı. Bakan Şimşek, bölgede barışın hakim olması ve yeniden inşa sürecinin başlaması halinde, önümüzdeki 10 yılda bölgede yaklaşık 1 trilyon dolarlık yeniden inşa ve yatırım fırsatı oluşacağını sözlerine ekledi.