Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencisi olan Sezer Baylan, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün 26 Eylül tarihinde twitter hesabı üzerinden yazdığı, “Davutoğlu adlı IŞİD sever 9 yaşındaki çocuğa takılan türbana, gençlerin kıyafetine karışmamak lazım demiş. Beyefendi IŞİD’in kılıçla yaptığını yönetmelikle yapıyor. Irak kafakoparan yoldaşlarına, Türkiye ise senin gibi Seleficilere kalmaz, direniriz kuşkun olmasın. Türbana hiçbir zaman saygı duymadım, asla da duymam, Arap erkek egemenlerinin kadını aşağılama aracıdır türban, Arap erkekleri 7. yüzyılda 9 yaşındaki kızları koynuna alıyordu. Şimdiki Türk IŞİD’çiler 9 yaşındaki çocukları türbana sarıyor, 7. yüzyıldan 21. yüzyıla aynı mantık” sözleri hakkında Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
İŞTE O DİLEKÇE
Baylan savcılığa verdiği dilekçesinde şu ifadeleri kullandı:
“Söylemiş olduğu alçakça sözlerden de anlaşılacağı üzere öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Devletini, sanki IŞİD adlı terör örgütüne destek veren bir ülke gibi göstermekte ve bu ülkenin Başbakanı’nı da terör örgütünü seven biriymiş gibi lanse etmek kastı ve gayretindedir. Halbuki hem ulusal hem de uluslararası her platformlarda hem sayın cumhurbaşkanımız hem de sayın başbakanımız IŞİD adlı eli kanlı, İslam’la bağdaşmayan davranışlarda bulunan terör örgütüne karşı olduğumuzu belirtmişler ve de yapılan eylemleri tasvip etmeyip kınamışlardır. Hal böyleyken şüphelinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanı’na yakıştırmaya çalışılan terör örgütlerine destek verdiğini ve söz konusu örgütü sevdiğini belirten ifadeler doğruluk, dürüstlük hak ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmayan Türkiye Cumhuriyeti Devletini küçük düşürücü, aşağılayıcı sözlerdir. Şüpheli Hüseyin Aygün’ün bu konuda ayrılıkçı, devleti ve milleti aşağılayıcı ve tahrik edici hatta ve hatta ülkemizin başbakanını IŞİD adlı terör örgütünü seven biri olarak gösterme kastıyla sosyal paylaşım sitesi twetter’dan açıkladığı söylemleri ifade özgürlüğü sınırlarını kat kat aşıp ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyecek yapıda TCK’ya aykırı, ayrılıkçı ve çatışmacı, halkı kin ve düşmanlığa yöneltici, devleti ve milleti aşağılayıcı söylemlerdir. Daha önceden de Müslümanlar için en önemli ay olan ramazan ayında yine twetter adlı sosyal paylaşım sitesinden iftar vakti rakı sofrasında rakı içerken fotoğrafını paylaşıp ‘İftar vakti rakı keyfi’ gibi Müslüman halkı tahrik edecek alçakça fiillerde bulunmuştur. Bu şekilde Hüseyin Aygün adlı kendisini milletvekili sanan zevata karşı artık iyi niyetimiz kalmamıştır. Hüseyin Aygün gibi bir takım zevatların bu tarzda ifadeler kullanması artık tahammül edilemez vaziyettedir ve hukuk önünde gereğinin derhal yapılıp kamunun sızlayan vicdanının acısını durdurmak gerekir. 5237 sayılı TCK 216, 218, 125, 301 ve re’sen soruşturma ve araştırma sonrası bulunacak başkaca ilgili mevzuat hükümlerine göre şüphelinin söylemleri suç teşkil etmektedir. Kanun ‘halkın bir kesimini sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kimsenin’ cezalandırılacağını öngörmüştür. Bu nedenle sarf ettiği sözlerle suç işleyen, hakkı, hukuku ve haddini bilmeyen Şüpheli CHP Milletvekili Hüseyin Aygün Hakkında suç duyurusunda bulunma zorunluluğum hasıl olmuştur.”
Baylan, Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyurusuyla birlikte, ‘Haber sitesinde konuyla ilgili paylaşılan haber’, ‘Hüseyin Aygün adına kayıtlı Twetter hesabından paylaşılan sözler’, ‘Ramazan ayında ‘iftar vaktinde rakı keyfi’ isimli paylaşımlarını da delil olarak sundu.
