SAĞLIK - 29 Mart 2023 Çarşamba 10:57

İlk yardımda kritik süre ilk 5 dakika

A
A
A
İlk yardımda kritik süre ilk 5 dakika

Deprem ülkesi olan Türkiye’de yaşayan her vatandaşın ilk yardım eğitimi almasının önemine değinen Altınbaş Üniversitesi İlk Yardım Merkezi Müdürü Zehra Yıldız Çevirgen, ilk yardımda kritik sürenin ilk 5 dakika olduğuna dikkat çekerek, bu süre içinde ilk yardım uygulanan yaralıların hayatta kalma şansının arttığını belirtti.

Son günlerde yaşanan deprem felaketleri, Türkiye’de ilk yardım eğitimi almanın gerekliliği bir kez anlaşıldı. 1999 depremi sonrasında Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde yapılan yasal düzenlemeler de ilk yardım eğitimi konusunda yasal zorunluluklar getirildiğini hatırlatan Altınbaş Üniversitesi İlk Yardım Merkezi Müdürü Zehra Yıldız Çevirgen, toplumsal ilgi ve duyarlılığın zaman içinde zayıfladığını kaydetti.

İlk yardımcının öncelikli amacının, hasta ya da yaralının hayati tehlikesini ortadan kaldırmak olduğunu belirten Zehra Yıldız Çevirgen, “Hayat kurtarmak bir zincirdir. Olay yerinde her zaman bir sağlık profesyoneli veya bir hastane ya da bir teknik ekipman bulunamayabilir. Bu durumda evdeki ebeveynin, ofisteki arkadaşın, durakta bekleyen her vatandaşın doğru uygulamalar ile bu ilk adımı atabilmesi önemlidir. Herhangi bir kaza durumunda veya hayati tehlikenin oluştuğu bir durumda, bu eğitimleri alan herkes, kişinin durumunun kötüye gitmesini engelleyebilir, iyileşmeyi kolaylaştırabilir ”dedi.

İlk yardımda kritik süre ilk 5 dakika

“Sağlık profesyonellerinin işini kolaylaştırıyor”
Sağlık Bakanlığı’nın 2002 hazırladığı ve 2004 yılında revize edilen yönetmelikle toplumsal farkındalığın ivme kazandığını birçok kurum ve kuruluşun yasal zorunluluk dışında da çalışanlarına ilk yardım eğitimi aldırmaya başladığını belirten Çevirgen, “Toplumda şuurlu, ilk yardım eğitimi almış kişilerin bulunması, hem sağlık hizmeti veren sağlık profesyonellerinin işini kolaylaştırıyor hem de hasta ve yaralının hayatta kalma şansını arttırıyor. İlkokul mezunu olan herkes, Sağlık Bakanlığı onaylı İlk yardım Eğitim Merkezlerinden, 16 saatlik temel İlk yardım Eğitimi alıp İl Sağlık Müdürlüklerinin yaptığı sınava girerek ilk yardımcı olabiliyor. Sınavda başarılı olanlar, üç yıl geçerli olan İlk yardımcı Sertifikası ve kimlik kartı sahibi olabiliyor. Üç yıl sonunda 8 saatlik tekrar eğitimine katılarak sertifika ve kimlik kartlarının geçerliliğini üç yıl daha uzatılabiliyor” açıklamalarını yaptı.

İlk adım neden önemli
Kritik süre diye adlandırılan ilk 5 dakikanın hayati önem kazandığını vurgulayan Çevirgen, “Solunum ve dolaşım durduğunda, 5 dakika içinde müdahale edilmez ise kişi geri dönüşümsüz sürece girebiliyor. Yani oksijenlenemeyen dokular ve hücreler yavaş yavaş ölmeye başlıyor. Olay yerine ambulansın teknik olarak 5 dakikada gelmesi mümkün olamayacağına göre, ambulans gelene kadarki sürede ilk yardımcılar, hasta veya yaralının hayata tutunmasını sağlayabiliyorlar. İlk yardımcı olmadığında ise ciddi hayati tehlikeler oluşuyor ya da hasta veya yaralı hayatta kalmayı başarsa bile, geri kalan hayatına hiç istenmeyen sekeller ile devam etmek zorunda kalabiliyor.” diye konuştu.

“Şunu yapsam kurtulur muydu dememek için ilk yardım eğitimi alın”
Çevirgen eğitimler sırasında olay yerlerinde yakınlarını kaybeden kişilerin sürekli kendilerini “Şunu yapsam kurtulur muydu? Bunu yapsam kurtulur muydu?” diyerek sorguladıklarına dikkat çekerek, “O, şunu mu yapsam, bunu mu yapsam deyip vicdanımızı rahatsız eden şey, tam olarak ilk yardımdır. Bunu dememek için vatandaşlarımız, her ilimizde bulunan Sağlık Bakanlığı onaylı ilk yardım eğitim merkezlerinden gerekli eğitimleri almalılar.” önerisinde bulundu.

“Hayat kurtarmak bir an meselesi”
Hayat kurtarmanın bir an meselesi olduğunu söyleyen Çevirgen, “İlk yardım konusunda bilgili eğitimli birey, en sevdiği kişiyi kalp krizi geçirdiğinde doğru müdahale ile onu hayatta tutabilir, bir anne çocuğunun boğazına yabancı bir cisim kaçtığında doğru manevra ile onu çıkarabilir. İlk yardım eğitimi aldıysanız, arkadaşınız zehirlendiğinde ne yapmanız ya da ne yapmamanız gerektiğini bilirsiniz” İfadelerini kullandı.

Arı soktu, sıcak çarptı ne yapmalı?
İlk yardım konusunda şuurlu hareket etmenin, gerçekten hayat kurtardığını belirten Çevirgen, “Arı soktu ne yapmalı, sıcak çarptı ne yapmalı? Birinin kolu kırıldı, ona zarar vermeden nasıl sabitlemeli, biri bayıldı ne yapılmalı? Bu gibi durumlarda, ilk yardım eğitimi insana gerekli yetileri kazandırabilir” şeklinde konuştu. Olay yerinde kulaktan dolma bilgilerle yapılan yanlış müdahalelerin, kişiye yarardan çok zarar verdiğine de işaret ederek, bu merkezlerde verilen eğitimlerin içeriği hakkında da bilgi verdi. Çevirgen, “Temel insan anatomisi, vücut sistemleri, 112 ile doğru iletişim kurma yöntemleri, temel yaşam desteği, havayolu tıkanmaları ve boğulmalarda müdahale, kanamalara ve yaralanmalara müdahale, yanıkta, donukta, sıcak çarpmalarında müdahale, kırık, çıkık ve burkulmalara müdahale, şuur bozukluklarında müdahale, zehirlemeler, hayvan ısırıkları, göz, kulak ve burna yabancı cisim kaçmalarında müdahale ve doğru taşıma yöntemleri gibi konular mevcut. Bunun yanında kriz anını yönetebilme ve psikolojik ilk yardım gibi yetiler de edinilebilir.”

“İlk Yardım eğitimi sayesinde kendimi güvende hissediyorum”
Deprem sonrasında ilk yardım eğitimi almaya karar veren Kozat Avanus, olay yeri canlandırmaları ile kendisini ilk yardım müdahalelerinde artık yetkin hissettiğini belirtti. Şuursuz yapılan acil durum müdahalelerinin hasta veya kazazede için büyük bir risk oluşturduğunu anlatan Kozet Avanus, “Şimdi evde veya işyerinde kendimi ve etrafımdaki insanları daha güvende hissediyorum. Bir evde, işyerinde veya okulda ilk yardım eğitimli bir kişinin bulunması bir gün sizin veya yakınınızın şansı olabilir. Siz de başkasının şansı olun” dedi.

Bir anaokulunda öğretmen olarak çalışan Nalan Usta ise “Çocuklarla ufak tefek kazalar yaşarsam nasıl müdahale edeceğim konusunda tereddütlerim vardı. Çok sayıda pratik ile işin doğrunu öğrenmek kendime olan güvenimi yükseltti.” şeklinde konuşarak ilk yardım eğitiminin önemini vurguladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.