GÜNDEM - 01 Haziran 2023 Perşembe 16:50

İstanbul Tabip Odası, Karatay'a 18 bin lira manevi tazminat ödeyecek

A
A
A
İstanbul Tabip Odası, Karatay'a 18 bin lira manevi tazminat ödeyecek

Anayasa Mahkemesi, sağlıklı beslenme önerileri yapan Prof. Dr. Canan Karatay'a verilen para cezasının hak ihlali olduğuna karar verdi. İstanbul Tabip Odası'nı, Karatay'a 18 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.

Anayasa Mahkemesi (AYM), bir televizyon programında beslenmenin önemi ve depresyonla beslenme konularına yönelik tıbbi açıklamaları nedeniyle İstanbul Tabip Odası tarafından Prof. Dr. Canan Karatay'a para cezası uygulanmasını, ifade özgürlüğünün ihlali saydı. Anayasa Mahkemesi'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, Karatay, 2016'da katıldığı televizyon programında, beslenmenin önemi, depresyonla beslenme arasındaki ilişki konularına ilişkin konuştu, ilaç şirketlerinin ticari kaygıyla hareket ettiğine, antidepresanlarla mutlu olunamayacağına, sağlıklı beslenmeyle mutlu olunabileceğine dair konuştu. Yayın üzerine İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu, Karatay hakkında disiplin soruşturması başlattı ve soruşturma sonunda Karatay'a bin 325 lira para cezası verildi. Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu da kararı onadı.

“Bütün bu olaylardan dolayı bana 18 bin lira tazminat ödeyecek”

Konuya ilişkin konuşan Canan Karatay, “7 sene oldu antideprasanların çok tehlikeli olduğunu açıklamıştım. Tabipler Birliği ve Psikiyatri Derneği bana dava açtı. İdare mahkemesinde davaya itiraz ettik ve idare mahkemesinden geri döndü. Benim davalarım idare mahkemesinden her zaman geri dönüyor. Tam 95 tane davam var. Haklı olduğum için Anayasa Mahkemesine müracaat ediyoruz, 7 sene sonra sonuçlandı. Bir hafta sonra gerekçeli karar elimize gelecek. Tabipler Birliği, bütün bu olaylardan dolayı bana 18 bin lira tazminat ödeyecek. Bu bir emsaldir, benim 95 tane davam var, fikir hürriyeti olduğu, açıklama yaptığım için ve halk sağlığına hiçbir zaman zarar vermediğim için Anayasa Mahkemesi bunu kabul etti. İnşallah diğer duruşmalarda da bu bir emsal olacaktır.” Dedi.

“Haksız yere mahkemeleri de uğraştırdılar”

Karatay, “Tazminat davası açacağım, beni uğraştırdıkları için. Zaten işleri güçleri beni uğraştırmak. Biz de karşı dava açacağız, haksız yere mahkemeleri de uğraştırdılar. Bizi de uğraştırdılar ve uğraştırsınlar her zaman ben haklı çıktım yine de haklı çıkacağım” şeklinde konuştu.

Karatay'ın, ceza kararının iptali istemiyle açtığı dava Ankara 13. İdare Mahkemesince, yaptığı istinaf başvurusu da bölge idare mahkemesince reddedildi. Bunun üzerine Karatay, Anayasa Mahkemesine hak ihlali iddiasıyla bireysel başvuru yaptı. Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 26'ncı maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti ve Karatay'a 18 bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

Cüneyt Sevindik - Emre Sertdemir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Buldan’da 17 bin fidan toprakla buluşacak Denizli’nin Buldan ilçe merkezi ve mahallelerdeki üreticilere, farklı türlerde 17 bin adet fidan dağıtımı gerçekleştirildi. Buldan Ziraat Odası, ilçede ekonomisine katkı sağlamak amacıyla üreticilere 17 bin fidan dağıtımı gerçekleştirdi. Oda tarafından hazırlanan program çerçevesinde daha önceden taleplerini ileten üreticiler, düzenlene törende çeşitli tür ve yaştaki fidanlarını teslim aldı. Fidanlarını teslim alan Ali Çelik, geçtiğimiz yıllarda Buldan Ziraat Odası tarafından temin edilen fidanlardan yüksek verim aldıklarına değinerek “Hem ucuz hem de sertifikalı fidanlardan bu yılda talep etmiştik. Buldan Ziraat Odasının bu hizmeti ile üretimimiz daha da artacaktır. Emeği geçen Başkanımız Muammer Al’a teşekkür ediyoruz” dedi. Buldan Ziraat Odası Başkanı Muammer Al ise amaçlarının çiftçilerin piyasa şartlarının çok altında ve sertifikalı fidan temin etmesini sağlamak olduğunu belirterek, “Geçtiğimiz yıllarda yaptığımız fidan dağıtımını bu yılda yerine getiriyoruz. Buldan’ın her türlü tarımsal üretimine katkı sunmaya devam ediyoruz. Bu yıl da üreticimizden gelen talepler doğrultusunda on yedi bin adet ceviz, armut, erik, şeftali, kayısı, sarı lop incir, cennet elması ile zeytin çeşitleri olarak domat, eşek, Gemlik, marzarin, çekiççe fidanlarımızı teslim ettik. İnşallah üreticilerimiz sayesinde dikilen bu fidanlarla tarım üretimimiz daha da artacaktır” dedi.
Elazığ 39 milyon kişi HIV ile yaşıyor Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gülden Eser Karlıdağ, ’’Ülkemizin bulunduğu Kuzey Avrupa ve Orta Asya dünyada HIV’in hızlı yayılan ve artışın olduğu yerlerdir. Bizim ülkemizde artışın çok olduğu bölgelerden birisidir’’ dedi. Elazığ’da Fethi Sekin Şehir Hastanesinde Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gülden Eser Karlıdağ HIV hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. HIV’in bulaşıcı bir hastalık olduğu için bulaşıcılığının önlenebileceğini aktaran Doç. Dr. Karlıdağ, ’’Hastalık gelişmeden ortadan kaldırılabilir. HIV hastalığının belirtileri, hastalığın başında grip benzeri, baş ağrısı ve ateş gibi semptomlar olabilir. Ya da lenf düğümlerinde şişlikler de olabilir. Bu kişinin bağışıklık durumuna göre de değişiklik gösterebilir. Her hastada aynı şekilde bulgu vermeyebilir. Tanı ve tedavi alınmadıysa arkasından çok uzun yıllar süren bir sessiz duruma girer. Bu sessiz dönemden sonra hastanın AIDS hastalığı dediğimiz diğer fırsatçı enfeksiyonlar ve bazen de kanserlerle başvurduğu dönemdir. HIV tanı alınıp tedavi edilirse bu son dönem hastalığı gelişmez. Özellikle sessiz dönem bizim için çok tehlikeli olan ve bulaştırabilen bir hal alır. Hasta kendinden şüphelenmediği için korunma yöntemi kullanmayabilir ve bulaştırabilir. Bu sürede bizim için çok önemli. En önemli şey, şüpheli durumu olan bireylerin bizlere başvurarak test yaptırmasıdır. Çünkü test yaptırıp tanı aldıktan itibaren öncelikle kendilerini hastalıkla ilgili ileri ki süreçler gelişmeden tedavi etmiş olacağız hem de bulaşmayı engellemiş olacağız. HIV’de virüsü belirleyemezseniz, kanda ölçülmeyecek düzeye getirdiyseniz bulaştırılmaz onun için bu süreç çok önemli. Ülkemizin bulunduğu Kuzey Avrupa ve Orta Asya dünyada en hızlı yayılan ve artışın olduğu yerlerdir. Bizim ülkemiz de artışın çok olduğu bölgelerden birisidir. HIV bilindiği gibi sadece cinsel temasla bulaşan sadece belli cinsel tercihe mensup kişilerin hastalığı değil. Hetoroseksüel temasla kan temasıyla ve anneden bebeğe de geçebilir. Sağlık çalışanlarına da iş ile alakalı olarak da bulaşabilir. Onun için her grubun hastalığını bir gruba mal etmememiz gerekiyor. HIV hastalığının artışı da hem ilimizde hem de ülkemizde son dönemlerde maalesef oldukça fazla’’ diye konuştu. 2023’te 1.3 milyon yeni vaka tespit edilmiş HIV hastalığının artık tedavi edildiğinin de altını çizen Karlıdağ, “Hastalığı artık tedavi edilen kronik bir hastalık gibi düşünelim. Virüsü tamamen ortadan kaldıramasak da virüsün yaptığı hasarları engelleyebiliyoruz ve virüsü vücutta ölçülemez düzeylere indiriyoruz. Dolayısıyla kronik bir hastalık gibi tedavisi şu anda var. Ama tamamen eradikasyon kür dediğimiz durum henüz yok. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan 2023 raporlarında 39 milyonun HIV ile yaşadığını belirtmişti. 2023 yılında 1.3 milyon yeni vaka tespit edilmiş. Maalesef yine 2023 yılında 630 bin kişi HIV ve HIV ile ilgili hastalıklardan hayatını kaybetmiş. 2030 yılında Dünya Sağlık Örgütünün artık yeni vaka çıkarmasını engellemek istiyor. Eğer ki biz mevcut hastaları tedavi edebilsek vücuttaki virüs yüklerini belirlenemez düzeye indirebilirsek bunlar bulaştıramayacaklar. Yeni vaka çıkmasını da engelleyeceğiz mevcut hastaları da tedavi altına alacağız. Yani en önemli şey, önce hastaların tanısını koyup tedavi altına alabilmektir. Hastaların vücutlarında ki virüs yükünü negatife çevirerek bulaşmayı engellemektir. Dünya Sağlık Örgütünün 2030 yılındaki hedefi budur’’ şeklinde konuştu.
Mersin Mersin’de vatandaşlara un desteği Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından, ‘Hamurumuzda Dayanışma Var’ sloganıyla dağıtımları yapılan ‘Un Katkısı Projesi’, 3. yılında da dar gelirli Mersinli vatandaşların yüzlerini güldürüyor. Proje bünyesinde Mersin’in 13 ilçesinde yaşayan dar gelirli 60 bin aileye ulaşılarak her aileye 10 kilogram olmak üzere, toplam 600 bin kilogram un dağıtımı gerçekleştirilecek. “Bu sene 60 bin haneyi unla buluşturacağız” Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’nda Sosyolog olarak görev yapan Berk Bağ, projeyle alakalı, “3 yıl önce ‘Hamurumuzda Dayanışma Var’ sloganıyla başladığımız ‘Un Katkısı Projesi’yle birlikte, kendi ekmeğini üretebilme kapasitesi olan, çoğunlukla kırsalda yer alan mahallelerimizde, hane halklarına 10 kilo un ulaştırıyoruz. Bu sene de 60 bin haneyi unla buluşturacağız. Bu sayede hem ev içi üretimini teşvik etmiş oluyoruz, hem de hanelerin kendi ekmeklerini, kendi üretimleri ile tüketmelerine vesile oluyoruz” dedi. Projenin çoğunlukla kırsal ve dezavantajlı mahalleleri kapsadığını aktaran Bağ, Mersin’in 13 ilçesinde bu ailelerin belirlenerek, unların hane halkına ulaştırıldığını ifade etti. Bağ, “Biz bu projeyi genellikle her sonbahar ya da aralık ayında yürütürüz. Gerek sahadan aldığımız gözlemler, gerekse de ’Teksin’ hattımızdan aldığımız teşekkürlerden yola çıkarak, bu tür sosyal yardımların Mersin için çok önemli olduğunun farkındayız. Bu yüzden de kapasitemizi artırıyoruz. Mersin halkından aldığımız geri dönüşlere göre, kendi evinde ekmek üretme konusunda teşvik sağlamamız, vatandaşlar tarafından çok beğeniliyor ve bu konuda daha çok hizmet vermemiz bekleniyor. Biz de ‘Un Katkısı Projesi’ ile birlikte, ‘Hamurumuzda Dayanışma Var’ diyor ve halkımızı unla buluşturuyoruz” diye konuştu. Mersinliler verilen katkıdan memnun Un katkısı projesinden faydalanan vatandaşlardan Nurten Erdoğan, “Verilen un sayesinde ekmek açacağız, yufka ekmek yapacağız” ifadelerini kullandı. Destekten faydalanan vatandaşlardan Elif Kurt da, “Unu getirdiler. Çok ihtiyacımız oluyor. Çocuklarımız için ekmek, poğaça ve börek yapıyoruz. Onlar yiyor, mutlu oluyor ve karınları doyuyor. Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz” sözlerine yer verdi.