GÜNDEM - 09 Mart 2022 Çarşamba 13:17

İstanbul'da okullar tatil edildi - (İstanbul'da okullar hangi gün tatil)

A
A
A
İstanbul'da okullar tatil edildi - (İstanbul'da okullar hangi gün tatil)

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, beklenen kar yağışı nedeniyle eğitim-öğretim kurumlarında yarından itibaren pazartesi gününe kadar eğitime ara verildiğini duyurdu.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu toplantısında Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün verilerine göre yarın İstanbul için turuncu alarm verildiğini belirtti.

Yapılan duyuruda, "10 Mart 2022 Perşembe gününden itibaren ilimiz dahilindeki bütün resmi ve özel temel eğitim ve ortaöğretim kurumları ile halk eğitim merkezleri, olgunlaşma enstitüleri, özel öğretim kursları, motorlu taşıt sürücü kursları, çeşitli kurslar, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, resmi okullardaki destekleme ve yetiştirme kursları ile özel okullardaki takviye kursları, Kur’an kursları ile 4-6 yaş arası ana sınıfları da dahil olmak üzere bütün eğitim kurumlarında eğitim faaliyetlerine 14 Mart 2022 Pazartesi gününe kadar ara verilmesine, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı özel kreş ve gündüz bakımevleri ile çocuk kulüplerinde 14 Mart 2022 Pazartesi gününe kadar faaliyetlere ara verilmesine, İstanbul’da bulunan üniversite rektörlerimizle yapılan istişareler doğrultusunda ilimizde yükseköğrenime 14 Mart 2022 Pazartesi gününe kadar ara verilmesine, kurumlarımızca zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede personel bulundurulması kaydıyla güvenlik, sağlık ve ulaşım hizmetleri dışında memur, işçi ve diğer personelin 10 Mart 2022 Perşembe günü idari izinli sayılmalarına karar verilmiştir. Saygıdeğer hemşehrilerimizin karla mücadele konusunda alınan önlemlere verdikleri destek ve gösterdikleri anlayış için teşekkür ediyoruz" denildi.
Vali Yerlikaya, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda da, beklenen kar yağışı nedeniyle eğitim-öğretim kurumlarının yarından itibaren pazartesi gününe kadar eğitime ara verdiğini duyurdu.

İstanbul'da okullar tatil edildi - (İstanbul'da okullar hangi gün tatil)

AKOM’dan uyarı

AKOM’un paylaştığı bilgilere göre, hafta başında etkisini gösterecek Sibirya kökenli soğuk havanın, hafta ortasında etkisini arttırarak yer yer etkili kar yağışına sebep olması bekleniyor. Karadeniz üzerinden İstanbul’a geçiş yapacak soğuk hava dalgası, havadaki nemin de etkisiyle yağışa dönüşeceği, Ocak ayında yaşanan kar kalınlıklarına ulaşılabileceği değerlendiriliyor. Kar yağışlarının yeni hafta başına kadar devam edeceği öngörülüyor.

Tüm hafta sürecek

İstanbul başta olmak üzere yurdun tamamına yakın bölümü Sibirya kökenli soğuk hava dalgasının etkisi altına girmeye hazırlanıyor. Karadeniz üzerinden Marmara bölgesine giriş yapması beklenen sistem nedeni ile hâlihazırda mevsim normalleri altında (5-8 derece) seyreden sıcaklıkların Çarşamba akşam saatlerinden itibaren 0 dereceler civarı ve altına gerileyeceği, beraberinde il genelinde yer yer kuvvetli kar yağışı geçişlerinin yaşanacağı, soğukların tüm hafta süreceği tahmin ediliyor.

Kar kalınlığı oluşabilir

AKOM’un paylaştığı bilgilere göre; kuvvetli (40-60km/s) kuzeyli rüzgârların Karadeniz üzerinden geçerken nem ile beslenecek olması sebebi ile Ocak ayında yaşanan kar yağışına yakın kar kalınlıklarının oluşma ihtimali bulunuyor. AKOM’dan yapılan açıklamada, İstanbulluların soğuk ve yağışla havaya karşı hazırlıklı olması, yapılacak uyarıları takip etmesi istendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de belediye işçileri yarım gün iş bırakma eyleminde İzmir’de Büyükşehir Belediyesi şirketlerinde çalışan işçiler, ödeme krizi ve işten çıkarmalara karşı yürüyüşlerinin 4’üncü gününde yarım gün iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından gerçekleştirilen basın açıklamasında İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grubu Sözcüsü Yağmur Yurdakul’a tepki gösterildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ, İZELMAN, İZTEK ve Egeşehir’de aylardır süren ödeme krizi ve işten çıkartılmak üzere havuza alınan 300’den fazla işçinin işlerine geri alınması talebi nedeniyle başlayan eylemler 4’üncü gününde de devam etti. İlk olarak geçtiğimiz pazartesi günü ’Çıplak Maaşa Çıplak Ayak Yürüyüşü’ düzenleyen işçiler, eylemin 4’üncü gününde yarım gün iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Yine Konak Pier’den Kültürpark Basmane Kapısı önüne kadar yürüyen işçiler, sloganlarla Fevzipaşa Caddesi’nde kortej oluşturdu. "Tasarruf işçinin ekmeğinden olmaz" Basmane Kapısı önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grubu Sözcüsü Yağmur Yurdakul’un ’DİSK-AK Parti birlikte eylem yapıyor’ sözlerine tepki göstererek şu sözlere yer verdi: "Cemil Başkanın gözüne az gelmiş olabilir ama biz 4 gündür işyerlerimizde baskı ve tehdit altındayız. Çözüm masasının kurulması lazım. 4 gündür bir kişi bile bizi arayıp sormadı. ‘Yeni pozisyon veriyoruz, kabul etmiyorsunuz’ diyorlar. Ne işi verdilerse kabul ettiler. Havuzdaki arkadaşlarımız bugün ne iş verilirse yapacak durumda. Başkanı bürokratlar yanlış bilgilendiriyor. İş bir türlü elimize ulaşmıyor. Başkan ‘Belediyeyi batırmayacağım’ diyor. 350 arkadaşımızı işe alınca belediye batmaz. Tasarruf işçinin ekmeğinden olmaz. Bize farklı, başkana farklı sayılar veriliyor. Toplamda 370 arkadaşımız havuzda bekliyor. Bu sayıları bize bürokratlar veriyor. Siyasetin kurbanı olmak istemiyoruz. Biz hiçbir siyasetin yanında değiliz. Buca’da AK Partili meclis üyeleri geliyor, ‘Bunlar birlikteler’ diyorlar. Biz bugün alana çıktığımızda CHP ile defalarca mücadele ettik. Eksiği kendilerinde aramaları gerekiyor. Buraya gelip bizi dinlemeleri gerekiyor. Dertlerimizi dinlemeleri gerekiyor. Adım atmazlarsa boşluğu bulup buraya girerler. Bizim yolumuz da yönümüz de belli. Başkana çağrıda bulunuyorum. Burada alacaklarımız var, gelin masayı kuralım ve uzlaşı içinde İzmir halkına hizmet edelim." "Siyasi düşüncelerinize bizi alet edemeyeceksiniz" CHP’li Yurdakul’a Genel-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal da tepki gösterdi. Siyasi düşüncelere alet olmayacaklarını söyleyen Topal, "Dün akşam maaşların üçüncü taksidi yattı. Birçok arkadaşımızın evine tek taksitle faturalar geliyor. Sizin üç taksitle verdiğiniz maaşa karşılık neden faturalar üç taksitle ödenmiyor? Bankalar ve kurumlar bizden tek seferde ödeme alıyor. Üç taksitle maaş vererek yaşam hakkımızı elimizden alıyorsunuz. Biz İmamoğlu için eylem yaparken tutuklandığımızda sizden kaç kişi tutuklandı da şimdi bize ahkâm kesiyorsunuz? Bizim derdimiz ekmeğimize sahip çıkmak. Siyasi düşüncelerinize bizi alet edemeyeceksiniz. Siyasi bir derdimiz yok; derdimiz geçinmek. Başkan ekonomik sıkıntıyı hissediyormuş; ekonomiyi hisseden biziz zaten. Ekonomik sıkıntıyı en çok emekçiler hissediyor. Bizi siyasi partiyle yan yana getiriyorlar; hiçbir şey bilmiyorsanız DİSK’in tarihini Google’a sorun. Sizin yaşınızdan daha büyük bir tarihimiz var." "O sandalyede oturmakla olmuyor" Genel-İş İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz da açıklamasında CHP’li Yurdakul’a yönelik tepkide bulundu. Yılmaz, "Ben de Yağmur Hanım’a takıldım. Bugün orada oturuyorsan buradaki işçinin oyu ve emeği sayesinde oturuyorsun. İşçileri siyasi emellerinize alet etmeyin. Herkes siyasetini kendi yerinde yapsın. O sandalyede oturmakla olmuyor. Bu alana gelip burada yaşadıklarımızı göreceksin. Tüm meclis üyelerine sesleniyorum: Gelin işçinize sahip çıkın. Ayda üç kez meclise gidip konuşmakla bitmiyor bu iş; particilik bu değildir. Bürokratlara sesleniyorum: Gösterdiğiniz projelerin sahibi bu işçilerdir, gelin işçilerinize sahip çıkın. Milletvekilleri, siz de gelin işçinize sahip çıkın. Günlerdir sokaklarda koştururken küçücük bir odada DİSK’i eleştirmek kimsenin haddi değil" diye konuştu. Genel-İş İzmir 9 No’lu Şube Başkanı Sedat Kenar da "Buca’da AK Partili iki meclis üyesi fotoğraf verdi diye, geçmişi mücadele dolu DİSK’i yan yana getiriyorlar. Meclis üyeleri yanımıza gelmiyor ya; bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir. Bir arkadaşımızın sıcak çorbasını içsinler, tabloyu görsünler. Maaş ne oldu da 2 gün içinde çıplak yattı? Makul ve kabul edilebilir bir takvim istiyoruz. Borçlarımızı ne zaman ödeyeceğimizi bilmek istiyoruz. Ne iş verilirse kabul edeceğiz. Emeğin siyaseti olmaz, yalnızca onuru olur" dedi.
Antalya Antalyalıların tercihi "Halk Et" 6 yaşında Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği Halk Et Projesi’nde 6 yılda 933 bin 375 vatandaşa 2 milyon 96 bin 864 kilogram et ve et ürününün satışı yapıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yerelden kalkınma projeleri kapsamında 11 Aralık 2019 yılında hayata geçirdiği Halk Et Projesi 6’ncı yılını doldurdu. Halk Et Projesi ile yerel üreticiler desteklenirken, Antalya halkı da uygun fiyatlı, sağlıklı ve güvenilir et ve et ürünleriyle buluşturuluyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 11 Aralık 2019 yılında hayata geçirdiği Halk Et Projesi, Kepez, Manavgat, Serik, Alanya ve Mobil Satış Tırı olmak üzere 5 satış noktasında bu yıl içerisinde 109 bin 688 vatandaşa 292 bin 510 kilogram et satışı yapılırken, 6 yılda 933 bin 375 vatandaşa 2 milyon 96 bin 864 kilogram et ve et ürününün satışı gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediyesi’nin uygun fiyatlı ve güvenilir gıda hizmeti sunan Halk Et Kepez Mağazası’nda artık sakatat satışları da yapılıyor. Mağazada vatandaşlar, talep gören ürünler arasında yer alan ciğer, yürek, dalak ve işkembe gibi sakatat çeşitlerini de hijyenik koşullarda uygun fiyatlarla temin edebiliyor. Sucuk ve çiğ süt satışı yoğun ilgi görüyor Halk Et Mağazaları’nda ve Halk Et Mobil Satış Mağazası’nda kırmızı etin yanı sıra sucuk ve çiğ süt satışı da gerçekleştiriliyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ait 4 Halk Et Satış Mağazası ve Mobil Satış Tırı’nda bu yıl içerisinde 6 ton 319 kilogram sucuk satışı gerçekleştirildi. Halk Et Mağazaları’nda yıl içerisinde ayrıca 22 bin 887 litre çiğ süt satışı yapıldı. Yerel üreticiden alınıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi, Halk Et Projesi ile Antalyalı hayvan yetiştiricilerine de destek oluyor. Halk Et Mağazaları’nda satılan et ürünlerinin elde edildiği büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar ilk elden yerel üreticilerden alınıyor. Büyükşehir Belediyesi, 6 yılda 496 yerel işletmeden 6 bin 63 küçükbaş, 11 bin 635 büyükbaş olmak üzere toplamda 17 bin 698 hayvan satın aldı. ANET tarafından veteriner, gıda mühendisi ve uzman kişilerin olduğu bir komisyonca yerel üreticilerden alınan hayvanlar yine ANET’in kendi mezbahasında kesilerek, veteriner gözetiminde işlenerek Halk Et Satış Mağazaları’nda tüketime sunuluyor. Vatandaşlar Halk Et’ten memnun Halk Et Mağazası açıldığından beri düzenli olarak alışveriş yaptığını söyleyen Nuriye Damar, ürünlerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Damar, "Etler çok kaliteli, bu yüzden sürekli buradan alışveriş yapıyoruz. Mağazalar tertemiz, pırıl pırıl. Bugün 5 kilo kıyma ve 1 kilo kuyruk yağı aldım. Sütleri de çok güzel, ihtiyaç oldukça onu da buradan temin ediyoruz" dedi. Halk Et Mağazası’ndan alışveriş yapan Güven Metintaş ise güvenilir gıda bulmanın zorlaştığını belirterek, Halk Et’i tercih ettiğini söyledi. Metintaş, "Piyasada gıdaya yönelik hizmet verenlere güvenimiz kalmadı. Burasının sağlam ve güvenilir olduğunu düşündüğüm için alışverişimi buradan yapıyorum. Et de, sucuk da olsun başka bir yerden almam. Belediye başkanımıza ve çalışanlara teşekkür ediyorum" diye konuştu.
İstanbul Mitral kapak yetersizliğine mandallama yöntemi ile tedavi Mitral kapak yetersizliği, birçok farklı nedenle ortaya çıkabiliyor ve zamanla kalp yetmezliğine yol açabiliyor. Medicana Sağlık Grubu Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, mitral kapak yetersizliği hakkında bilgi verdi. Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, mitral kapak yetersizliği hakkında "Mitral kapak bazı nedenlerden ötürü tam kapanamadığında, kan kalbin üst odacığına geri sızıyor. Bu durum, kalbin daha güçsüz pompalamasına neden olarak kalp yetmezliğine yol açabiliyor. Ayrıca kalp yetmezliği de mitral kapak yetersizliğini kötüleştirebilir. Böylece hastalıklar arasında karşılıklı bir ilişki oluşur" açıklamasında bulundu. Mitral kapak yetersizliğinin yaşa göre farklı nedenleri var Mitral kapak prolapsusu (MVP; mitral kapakta çökme); yaşa bağlı değişiklik, enfeksiyonun neden olduğu hasar, kalp krizi, kalp kasının genetik hastalıkları, ışın tedavisi, atriyal fibrilasyon, kalp yetersizliği olarak tanımlanıyor. Mitral yetersizlik ilerledikçe, kalp yetersizliğinin de ilerleyeceğini ve bir kısır döngünün oluşacağını belirten Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, "İleri mitral kapak yetersizliği kalp yetersizliğine neden olabileceği gibi başka bir nedenle gelişmiş olan kalp yetersizliği de sonradan (sekonder) mitral kapak yetersizliğine neden olabilir. Bazı kalp yetersizliği türlerinde ise kalbin elektriksel ileti yolunda gelişen sol dal bloğu, kalbin sağ ve sol duvarlarının eş zamanlı çalışmasını bozar. Bu, mitral yetersizliğin gelişmesine neden olan farklı bir mekanizmadır. Bu durumda CRT adı verilen kalp pillerinin takılması, kalp duvarlarının eş zamanlı çalışmasını sağlayarak mitral yetersizliği düzeltebilir" dedi. Mitral kapak yetersizliği vücuttaki kan miktarını azaltıyor Hafif ve orta derecedeki kaçakların herhangi bir şikayete yol açmadığını ve tedavi gerektirmediğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, "Ancak gelen kanın yarısından fazlası geri kaçıyorsa artık sorunun ileri dereceye ulaştığı anlaşılır. İleri mitral kapak yetersizliği geliştiğinde vücuda gönderilen kan miktarı da ciddi derecede az olur. Bu nedenle kalp daha fazla çalışmak zorunda kalır ve neticede nefes darlığı, çabuk yorulma, çarpıntı veya bacaklarda şişlik gelişir. En ileri safhada kalp yetersizliğine neden olur. Hayat kalitesi bozulur ve günlük olağan aktivitelerin bile yapılması zorlaşır" ifadelerini kullandı. "MitraClip’ten önce kapak tedavisi açık kalp ameliyatı ile yapılıyordu" Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can MitraClip’in önemini vurgulayarak, "MitraClip’ten önce MR’ın (mitral yetersizliğin) standart tedavisi, kalp-akciğer makinesinin kullanılmasını ve kapakçığın onarılması veya değiştirilmesi için kalbin durdurulmasını gerektiren açık kalp ameliyatıydı. Ancak MitraClip tedavisi daha az karmaşık ve daha az invazivdir. İşlem sırasında, hastanın bacağına bir kateter yerleştirilir ve femoral ven yoluyla kalbin sol atriyumuna yönlendirilir. MitraClip daha sonra atriyuma yerleştirilir ve kaçağın meydana geldiği yere yerleştirilir. Klips uygun şekilde yerleştirildikten sonra, klips kolları iki kapakçık yaprağını (flep) bir arada tutmak için kapatılır. Ultrason görüntüleme MR redüksiyonunun iyileştirilebileceğini gösterirse, klips serbest bırakılabilir ve yeniden konumlandırılabilir. Mitral kapaktaki problemlerde ileri yaş hastaları için açık cerrahi uygun olmayabiliyor. Bu nedenle göğüste kesi olmadan kasıktan yapılan MitraClip tedavisi özellikle nefes almakta zorlanan hastaların nefesini düzeltip, hareket kapasitesini rahatlatan ve uzun vadede kalbin bozulmasını önleyebilecek bir yaklaşım olarak öne çıkıyor" dedi. Tedavinin tüm aşamalarında hasta ayrıntılı bilgilendirilmeli MitraClip öncesinde hastalara yemek borusundan ekokardiyografi işleminin yapılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, "Tüm bu süreci biz kardiyoloji uzmanları olarak organize etmekteyiz. Hastanın özel olarak dikkat etmesi gereken bir durum söz konusu olmamakla birlikte, hastaları uygun bir biçimde bilgilendiriyoruz. Tedaviden sonra ise birtakım kan sulandırıcı ilaçların kullanılması gerekmekte ve buna özellikle dikkat edilmelidir. Yine MitraClip sonrasında hastalar MitraClip’i uygulayan kardiyoloji doktoru tarafından da mutlaka bilgilendirilmelidir" açıklamasını yaptı.
Eskişehir Felç kalan genç sürücüye hasta yatağında ikinci şok Eskişehir’de kullandığı motosikletin bir araca arkadan çarpması sonucu yaşanan kazada felç kalan 23 yaşındaki genç, karşı tarafın durumunu dahi sormadan dava açtığını tedavi görürken öğrendiğini iddia ederek yaşadığı sıkıntıları anlatı. Kazazede Yusuf Çakır, geçtiğimiz yıl 35 BIP 389 plakalı motosikleti ile çevreyolunda ilerlerken tali yoldan çıkan ve iddiasına göre en sol şeride geçen Muhammed E.T. (19) idaresindeki 26 DG 770 plakalı otomobile arkadan çarptı. Çarpma sonrası ağır yaralanan sürücü günlerce Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi gördü. 15 günlük yoğun bakım tedavisi gören Çakır’ın göğsünden alt kısmı omurgasına aldığı darbeden dolayı felç kaldı. Yusuf Çakır, 1 yıldır Yunus Emre Devlet Hastanesi İki Eylül Hizmet Binası’nda fizik tedavi alıp iyileşmeye çalışıyor. Felç kalan sürücü kendisine açılan dava ile ikinci kez sarsıldı Yusuf Çakır, ikinci şoku ise kendine açılan dava ile yaşadı. Yusuf Çakır’ın iddiasına göre kazada aracının bagaj kısmına darbe alan Muhammed E.T. (19), yaralandığını gerekçe göstererek motosiklet sürücüsünden şikâyetçi oldu. Felç kalan genç motosiklet sürücüsü, karşı tarafın ziyaretine gelmediğini veya durumunu sormadığını hatırlatarak açılan davanın kendisini çok üzdüğünü dile getirdi. "Kaza sonrası bilincim kayboldu ve omurgam kırıldı" Konuyla alakalı konuşan Yusuf Çakır, "Ben bir motor sürücüsüyüm ve motorla bir trafik kazası geçirdim. Olay, Eskişehir-Ankara yolu istikametinde gerçekleşti. Ben en sol şeritte giderken, yan yoldan ana yola bağlanan bir araç, önüme aniden atladı. Aramızda yaklaşık 13 metrelik bir mesafe vardı. Karşı tarafın sürücüsü 18 yaşında, yeni eğitim almış bir stajyer sürücüydü. Kazada hatalar yüzde 50 olarak belirlendi. Benim için ’Arkadan çarpma ihlali’ uygulandı. Ben kendi yolumda giderken araç önüme atladığı için bu oranın kesinlikle değiştirilmesi ve yükseltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer bana hız deseler, en fazla yüzde 20’lik bir hız hatam olabilir, bunun dışında bir hatam yok. Kaza sonrası bilincim kayboldu ve omurgam kırıldı, T5-T7 omurları arasına platin takıldı. Dört günlük bir entübe sürecim oldu ve Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde 15 gün yoğun bakımda kaldım" diye anlattı. "Sürücü benden şikâyetçi olmuş" Arkadan bagajına çarptığı aracının sürücünün kendisinden şikâyetçi olduğuna değinerek Yusuf Çakır şöyle devam etti; "Servise çıktıktan sonra gözümü açtığımda şaşırtıcı bir olayla karşılaştım. Karşı tarafın sürücüsü benden şikâyetçi olmuş. Bu durumda, arkadaşın maddi bir hasar ve psikolojisinin bozulduğunu iddia etmesine rağmen, benim psikolojimin bozulması gereken yerdeyim. Şu an dava süreci oluştu ve sigorta şirketine tazminat davası açtık. Hata oranının değiştirilmesini ve en azından hakkımı daha fazla almayı istiyorum. Karşı tarafın sürücüsü, kaza sonrasında bir gün bile olsun beni arayıp ’Nasılsın, ne durumdasın’ diye sormadı, ziyaretime gelmedi. Şu anda göğsümün en altını, T5 bölgesinden aşağısını, hiçbir şekilde hissetmiyorum. İdrarımı ve büyük abdestimi de hissetmiyorum. Bunları da bir başkasına, anneme bağımlı olarak devam ettiriyorum. Tam 17 aydır birine bağımlı olarak yaşıyorum ve fizik tedavimi görüyorum." "Ekipmanlarına dikkat etsinler" Son olarak motosiklet kullanıcılarını uyaran Çakır, "Motorcu arkadaşların ekipman konusunda çok önem vermelerini rica ediyorum. Benim montum yoktu. Montum olsaydı, belki şu an bu senaryoları konuşmuyor ve bu röportajı veriyor olmazdım. En azından kasklarına ve diğer ekipmanlarına dikkat etsinler. Benim kaskım iyiydi, bu sayede büyük bir kafa hasarı almadım. Bunun dışında, hız kontrollerine ve özellikle motosikletlerin tali yoldan ana yola bağlanan sürücülere karşı dikkatli olmasına özen göstermelerini öneriyorum" dedi.