ASAYİŞ - 24 Haziran 2021 Perşembe 10:16

İstanbul’da polise silahlı saldırı: Saldırganlar kovalamaca sonucunda yakalandı

A
A
A
İstanbul’da polise silahlı saldırı: Saldırganlar kovalamaca sonucunda yakalandı

Gaziosmanpaşa’da sokağa çıkma kısıtlamasında cadde üzerinde kimlik kontrolü yapan polis ekibi, araçla seyreden 1’i kadın 2 saldırgan tarafından silahlı saldırıya uğradı. Saldırı sonucunda polis memuru bacağından yaralanırken hızla kaçmaya başlayan saldırganlar, TEM Otoyolu Etiler ayrımında kıskıvrak yakalandı.

Olay, geçtiğimiz Pazartesi günü saat 02.00 sıralarında Gaziosmanpaşa Karadeniz Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipler Amirliği görevlileri, Galeri Caddesi ile 608 Sokak kesişiminde kimlik kontrolü yapmaya başladı.

Ekipler sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal eden S.Y., C.E., E.T. ve T.A.’ya idari para cezası uyguladı. O esnada ekibin yanından geçen 34 DDG 363 plakalı otomobilin içerisindeki bir şahıs, polis ekibine 2 el ateş açtı. Silahtan çıkan kurşunlardan birinin sağ bacağına isabet etmesi sonucu polis memuru Efe A. yaralandı.

Saldırının ardından saldırganlar araçla hızla kaçarken, yaralı memurun meslektaşı polis telsizi üzerinden “polise silahlı saldırı” olduğu yönünde anonsta bulundu. Yaralı polis memuru ilçedeki özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.

Kağıthane polisinin amansız takibi sonucu yakalandılar

İhbar üzerine teyakkuza geçen İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, saldırıyı gerçekleştiren şahısları yakalamak için çalışma başlattı. Çalışmalar kapsamında saldırganların içerisinde bulunduğu otomobilin, Gaziosmanpaşa mevkisinden TEM Otoyolu’na bağlandığının görülmesi üzerine Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipler Amirliği görevlileri yola barikat kurdu.

Süratli bir şekilde seyreden saldırganların barikatı geçmesinin ardından peşine düşen polis ekipleriyle aralarında bir süre kovalamaca yaşandı. Kilometrelerce süren kovalamacanın ardından Etiler ayrımına gelen saldırganlar, Kağıthane polisinin amansız takibi sonucu kıskıvrak yakalandı.

Saldırıda kullanılan tabanca kadının belinden çıktı

Durdurulan araçtan indirilen 2 saldırgan kelepçelenerek etkisiz hale getirildikten sonra üst aramaları yapıldı. Yakalanan Musa A.’nın (23) üzerinde herhangi bir suç unsuruna rastlanılmazken, Fatma A.’nın (25) belinden ise saldırı kullanıldığı tespit edilen namlusuna mermi sürülmüş halde tabanca ele geçirildi.

Aramaların tamamlanmasının ardından gözaltına alınan 2 saldırgan, hastanede sağlık kontrolünden geçirilmeleri sonrası Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine teslim edildi. Saldırganların kullandığı otomobil ise trafik çekicisi yardımıyla emniyet otoparkına götürüldü.

Suç makinesi saldırganlardan biri tutuklandı

Öte yandan, sorgulanarak ifadeleri alınan saldırganların emniyette çok sayıda suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Şüphelilere, “görevli memura silahlı saldırı”, “ateşli silahlar kanununa muhalefet” ve “kasten yaralama” suçlarından adli işlem yapıldı. Emniyette işlemleri tamamlanarak adliyeye sevk edilen şüphelilerden Musa A. çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken, Fatma A. ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Doğan Can Cesur - Veysel Ensar Gökcegözog

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Kedi 500 yıllık caminin minberinde doğum yaptı, belediye sahip çıktı Elazığ’da bir kedi, tarihi Harput Mahallesi’ndeki 500 yıllık Ahmet Bey Camisi’nin minberinin altında doğum yaptı. Sağlıksız doğum yapan kedi ve yavrularına Elazığ Belediyesi sahip çıktı. Harput Mahallesi Ahmet Bey Camii İmam Hatibi Muhammed Atıf Yağışan, öğle namazını kıldığı sırada bir kedi gördü. Kedinin minberin altına kaçması üzerine fenerle minberin altına bakan Muhammed Atıf Yağışan, kedinin doğum yaptığını gördü. Yavru kedileri sokağa atmaya kıyamayan imam, minberin alt kısmındaki boşlukta anne ile 3 yavrusuna bakmaya karar verdi. Ancak kedinin rahatsız olduğunu gözlemlemesi üzerine imam, durumu Elazığ Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğüne bildirdi. İhbar üzerine tarihi 500 yıllık camiye gelen ekipler, buradaki anne kedi ve 3 yavrusunu alarak kafese koydu. Daha sonra kediler, Elazığ Belediyesi Geçici Hayvan Bakımevi Rehabilitasyon Merkezine götürüldü. Burada veteriner hekimler tarafından yapılacak tetkik ve gözetim sonucu kedi ve yavrularının kendi bölgesine bırakacağı bildirildi. "Kedinin sancılı olduğunu fark ettim" Cami İmam Hatibi Muhammed Atıf Yağışan, "Camimizde öğle namazı kıldıktan sonra kedinin içeri girdiğini gördüm ve minberin altına geçti. Bir inleme sesi işittim. Bunun üzerine minderin altına baktığımda kedinin yavruladığını gördüm. Kedinin sancılı olduğunu fark ettim. Veteriner İşleri Müdürlüğünü arayarak ekipleri bilgilendirdim. Ekipler de buraya geldiler, kedileri alıp götürdüler. Rahatsızlıkları üzerine duracaklar" dedi. "Gereken tetkikler yapıldıktan sonra tekrar doğaya bırakacağız" Veteriner İşleri Müdürlüğü personeli Muammer Turgut ise, "Elazığ Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü olarak bize şikayet gelmişti. Tarihi Harput Ahmet Bey Camisi’nde doğum yapmış hayvan rahatsızlandığı üzerine bir bilgi verildi. Biz de bu şekilde ekip olarak geldik ve kedinin minberin altında yavruladığını gördük. Kedileri aldık, kafese koyduk. Bunları buradan Elazığ Belediyesinin Geçici Hayvan Bakımevi Rehabilitasyon Merkezine götürüp veteriner hekimlere teslim edeceğiz. Gereken tetkikler yapıldıktan sonra tekrar doğaya bırakacağız" diye konuştu.
İstanbul Esenyurt’ta dükkana tuvalet penceresinden giren hırsız pes dedirtti...Hırsızlık anları kamerada Esenyurt’ta börekçi dükkanına tuvalet penceresinden girerek kasadan para ve malzeme çalan hırsız kayıplara karıştı. Şahsın içeri girip çıktığı pencerenin küçüklüğü ise dükkan sahibi tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Yaşanan hırsızlık anları güvenlik kamerasıyla anbean kaydedildi. Olay, geçtiğimiz Pazartesi gece saatlerinde Esenyurt Talatpaşa Mahallesi’ndeki bir börek dükkanında meydana geldi. İddiaya göre kimliği belirsiz şahıs, kapalı olan börek dükkanına girmek istedi. Park halindeki bir motosikletin üstüne çıktıktan sonra oldukça küçük olan pencereden geçtikten sonra içeri girdi. Bir süre içeride dolaştıktan sonra kasadan yaklaşık bin lira ve malzeme çalan hırsız, sandalyenin üstüne çıkarak geldiği pencereden geri çıkıp kayıplara karıştı. Ertesi gün dükkan sahibi Erdoğan Eskinoba, kasadaki paranın olmadığını fark edince güvenlik kamerası kaydını izledi. Olayı fark ettiğinde büyük bir şok yaşayan esnaf, durumu polis ekiplerine bildirdi. Yaşanan hırsızlık anı ise dükkanın güvenlik kamerasıyla saniye saniye görüntülendi. “Nasıl küçük pencereden girmiş diye çok şaşırdık” Konu ile ilgili konuşan esnaf Erdoğan Eskinoba, “Olay geçtiğimiz Pazartesi oldu. Şahıs tuvaletten, bir karışlık yerden içeri girmiş. Burada bizim kasada bin lira kadar paramız vardı. Onu almış. Enteresan olan şey ise bir karışlık yerden girmiş. Gece 1 civarında dışarıda park halindeki motorun üstüne çıkmış. Tuvalet penceresinden içeri girmiş. Bizde de polise söyledik. Geldiler ve çalışma yaptılar. Genç, yaklaşık 15-16 yaşlarında bir çocuk nasıl küçük pencereden girmiş diye çok şaşırdık” dedi. (MY-ZA-
Bursa (Özel) 20 gündür ağlamaktan gözyaşları kurudu...96’lık Zeliha Nine 20 gündür balkonda evladını bekliyor Bursa’da Uzun ekmek almasını istediği 96 yaşındaki annesi fırından "yuvarlak ekmek aldı" diye evi terk eden 44 yaşındaki Bülent Dalgın, 20 gündür kayıp. Oğlunun hayatından endişe ettiği için kayıp başvurusunda bulunan Zeliha nine 20 gündür evinin balkonundan bir an olsun bile ayrılmadan onun geri dönmesini bekliyor. Gözyaşları içinde çocuğunu görenlerden yardım isteyen ve ona "eve dön" çağrısı yapan Zeliha Dalgın, "Artık ağlamaktan gözyaşlarım kurudu. 20 gündür yemek yemiyorum, onu balkonda bekliyorum, yolunu gözlüyorum" dedi Edinilen bilgiye göre Mustafakemalpaşa ilçesinde 96 yaşındaki annesi Zeliha Dalgın ile birlikte yaşayan 44 yaşındaki Bülent Dalgın, fırına ekmek almaya gönderdiği annesinden uzun ekmek almasını istedi. Fırına gittiğinde uzun ekmek bulamayan 96 yaşındaki yaşlı kadın yuvarlak ekmek alarak eve geldi. Uzun ekmek alıp almadığını soran oğluna uzun ekmek kalmadığı için yuvarlak ekmek almadığını söyleyince de anne ve oğlu arasında tartışma çıktı. Akşam saat 17.00 sularında annesine "sen uzun ekmek almamak için yalan söylüyorsun" diyen Bülent Dalgın evden çıktı ve bir daha da eve geri dönmedi. Oğlunun hayatından endişe eden Zeliha Dalgın polisi ve jandarmayı arayarak kayıp ihbarında bulundu. 20 gündür evinin balkonundan biran olsun ayrılmayan Zeliha Dalgın yaşlı gözlerle oğlunun eve dönmesini ve ona bir an önce kavuşmayı hayal ediyor. Ağlamaktan göz pınarları kuruyan Dalgın," 20 gün oldu. Karşılıklı televizyon izliyorduk. Bana sebepsiz yere kızdı. "Anne ekmek al ama uzun ekmek al" dedi. "Tamam uzun ekmek alırım çocuğum" dedim. Uzun ekmek yoktu fırında yuvarlak ekmek aldım. "Geldim uzun ekmek yoktu çocuğum" dedim. "O zaman sen yalan söylüyorsun uzun ekmek almak istemiyorsun" dedi kızdı ve gitti. Düzenli ilaç kullanıyordu. Saatini hiç geciktirmiyordum. 20 gündür balkonda onu gözlüyorum, ne olur yalvarıyorum. Dön evine çocuğum, yavrum seni çok özledim ben. Ne olur dön evine" dedi. Oğlunun bir anlık öfke ile evden çıkarken yanına para ve nüfus cüzdanını dahi almadığını aktaran Zeliha Dalgın, "İstanbul’da tanıdıklarımız vardı. "Oraya gitmiş olabilir" dedik. Kardeşim araştırdı oraya da gitmemiş. Beş kuruş yanında para yok. Nüfus kağıdı bile evde, öylece çıkıp gitti" diye konuştu. Oğlunun evi terk ettiği günden bu yana evin balkonundan bir an olsun ayrılmadan oğlunun dönmesini bekleyen 96 yaşındaki Zeliha Dalgın, "Çocuğum bulunursa bayram ederim. Sizlere ölünceye kadar dua ederim" dedi. Gözüne uyku girmeyen, yeme içmeden kesilen Zeliha Dalgın, oğluna dönmesi için yalvarırken, "Çocuğum ne olur artık dön evine. Göz yaşlarım bitti artık akmıyor. Göz pınarlarım kurudu. Her gece "Allah’ım çocuğumu kötü insanlardan koru" diye dua ediyorum. Ondan başka kimsem yok. Yalvarıyorum. Ne olur bulun oğlumu" şeklindeki sözleri yürekleri dağladı. Bülent Dalgın ile en son konuştuğunda tövbe ettiğini belirtip bir daha gitmeyeceğim dediğini anlatan Teyze Teşrife Kaman ise "Ne oldu neden gitti bilmiyorum. Ablam koca gece balkonda oğlu için ağlıyor. Daha önce de Balıkesir’e gitmişti. Askerler bulmuş. Orada onlara dayısının numarasını vermiş. Dayısını aramışlar, dayısı gidip almıştı. Hastanede bile yattı. İlaç kullanıyordu. İnşallah geri gelir" diye konuştu. 96 yaşındaki Zeliha Dalgın’ın 20 gündür en büyük dramı yaşadığını hatırlatan Orta Mahalle Muhtarı Ali Yaşar Seyis ise Bülent Dalgın’ın geleceğini umut ettiğini belirtti. Muhtar Seyis, "Annesi 20 gündür gece gündüz sürekli o balkonda. Kendisine "inşallah bulacağız" diyoruz. 3 Mayıs’tan bu yana gözüne uyku girmiyor. 96 yaşında bir nine. Sağlığından korkuyoruz. Bülent’e sesleniyorum "Bir an önce gel. Anneni bu ısdıraptan kurtar. İnşallah gelecektir diye ümit ediyorum" şeklinde konuştu.
Bingöl Yıllar birbirini kovalıyor, yürekteki acılar bir türlü dinmiyor Bingöl’de 24 Mayıs 1993 yılında sivil ve silahsız bir şekilde bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından 33 erin şehit edilmesinin üzerinden tam 31 yıl geçti ama acısı halen hafızalardan geçmedi. Bingöl-Elazığ karayolunda 24 Mayıs 1993 yılında usta birliklerine giden sivil ve silahsız 33 askeri şehit eden bölücü terör örgütü PKK’lı teröristlerin hain saldırısı, aradan geçen 31 yıla rağmen hafızalardaki yerini koruyor. Farklı şehirlerde 31 yıl önce acemi birliklerini tamamlayan askerler, usta birliklerine gitmek üzere Malatya’daki toplanma merkezine teslim oldu. Malatya’da araçlara bindirilen çoğu acemi ve aralarında öğretmenlerin de bulunduğu silahsız askerleri taşıyan otobüsler, 24 Mayıs 1993’te Bingöl’e doğru yola çıktı. Otobüsler aynı gün saat 18.00 sıralarında Bingöl-Elazığ kara yolu Bilaloğlu köyü mevkisinde bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından pusuya düşürüldü. Teröristler, otobüsten indirip kırsala götürdükleri sivil kıyafetli askerleri, sabaha doğru şehit etti. Bu hain saldırıda 3 asker de yaralı kurtulmuştu. Hain saldırının üzerinden 31 yıl geçti Aradan geçen 31 yıla rağmen 33 şehit için Bingöl-Elazığ karayolunda yapılan anıt her zaman vatandaşlar tarafından ziyaret ediliyor. 33 erin anıtını ziyaret ederek karanfil bırakan Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları Derneği yönetimi, şehitler için dualar etti. Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları Derneği Başkanı Vahap Baysal, her zaman vatan için göreve hazır olduklarını belirtti. Baysal, ’’24 Mayıs 1993 yılında hain, alçak PKK terör örgütü tarafından sivil, savunmasız askerlerimizi araçlardan indirerek burada kurşuna dizerek şehit ettiler. 93 yılından beri biz bu şehitlerimizi yüreğimize, bağrımıza basarak her zaman gelip burada dualar okuyarak şehitlerimizi yad ediyoruz. Bu şehitler sadece şehit ailelerin değil Bingöl halkının aileleri oldu. Devamlı gelip burada ziyaret edip, dualar okuyarak şehitlerimizi anıyoruz. PKK terör örgütünü her zaman lanetledik, lanetlemeye devam edeceğiz. PKK terör örgütü dış güçlerin bir piyon taşıdır. Alçakça, kalleşçe, haince askerlerimize saldırarak burada askerlerimizi şehit ettiler. Kahrolsun PKK diyoruz ve Bingöl halkı olarak devletimizin yanındayız, şehit ailelerimizin yanındayız, vatanımızın yanındayız ve vatanımızın yanında dik durmaya devam edeceğiz” dedi. 33 erin anıtı ziyaret ederek dualar eden Pençe Kilit Harekatında gazi olan Abdulsamet Kalan, “Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirilen Pençe Kilit Harekatında yaralandım, EYP sonucu gözlerimi kaybettim. O tarihten itibaren halen tedavilerim devam ediyor. 24 Mayıs 1993 tarihinde gerçekleştirilen kalleşçe saldırı sonucu 33 askerimizi burada şehit verdik. 33 askerimizin gerek seneyi devriyesinde gerekse haftada bir buraya gelip şehitlerimizi anıyoruz, dualar ediyoruz” şeklinde konuştu. Hain saldırıda şehit olan askerlerin isim ve memleketleri şöyle: ’’Abdullah Kara-Antalya, Adem Zongur-Kırıkkale, Ahmet Apak-Denizli, Ahmet Aran-Manisa, Ali Arar-Konya, Aydın Kuzey-Çanakkale, Baki Umutlu-Denizli, Birol İrfan Askar-Afyonkarahisar, Cavit Yaman-Samsun, Ercan Çobanoğlu-Denizli, Erkan Kaçan-Konya, Hasan Gültutan-Hatay, Haydar Aslan-Trabzon, Hikmet Özdemir-Malatya, Hilmi Şahin-Konya, Hüseyin Çelik-Denizli, İbrahim Erten-Konya, İlyas Uyar-Konya, Mehmet Öztürk- Denizli, Mehmet Tura-Adana, Mevlüt Özkan-Konya, Murat Elibol-Çanakkale, Murat Menteş-Bolu, Musa Sarıgöz-Osmaniye, Mustafa Koçanoğlu-Denizli, Mustafa Yılmaz-Konya, Nihat Odabaşı-Kastamonu, Ramazan Akkaya-Kastamonu, Selahattin Aysan-Isparta, Şenol Cansız-Samsun, Şeref Tay-Denizli, Uğur Bozacı-İstanbul, Ünal Kalafat-İstanbul.”