KÜLTÜR SANAT - 25 Mayıs 2023 Perşembe 11:11

İstanbul'un fethinden sonra açılan ilk yükseköğretim kurumu Sahn-ı Seman Medresesi

A
A
A
İstanbul'un fethinden sonra açılan ilk yükseköğretim kurumu Sahn-ı Seman Medresesi

Fatih Sultan Mehmed’in, İstanbul’u fethinden sonra ilk yükseköğretim kurumu olarak inşa ettirdiği Sahn-ı Seman Medreseleri, İlim Yayma Cemiyeti olarak eğitim hizmeti vermeye devam ediyor. İlim Yayma Cemiyeti, medrese bünyesinde Osmanlı merkezli ve İslam ilim geleneğine uygun olarak eğitim almak isteyen lisans ve lisansüstü öğrencilerin, donanımlı olarak yetişmesine imkan sağlıyor.

Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethinden sonra 1463 - 1470 yılları arasında inşa ettirdiği medreseye, ‘Semaniye’ (sekizli) veya ‘Sahn’, veya her iki ismin birlikte kullanılmasından oluşan “Sahn-ı Seman” adları verildi. Kuran-ı Kerim, hadis, fıkıh, kelam, tefsir gibi nakli ilimlerin yanı sıra fizik, kimya, matematik, astronomi, mantık gibi akli ilim eğitimlerinin de verildiği medrese, İstanbul’un ilk Türk yükseköğretim kurumu olarak biliniyor. Fatih Külliyesi bütünlüğü içerisinde yer alan ve Fatih Camii’nin iki yana sıralanan dörderden, sekiz adet olmak üzere inşa edilen yüksek ihtisas medresesinde 19 oda bulunuyor. Fatih’in vakfiyesi nedeniyle 15 öğrencinin kabul edildiği medresenin eğitim müfredatının hazırlayıcılarından biri de çağın önemli bilim insanlarından Ali Kuşçu’dur. Şekil bakımından günümüz camilerine benzeyen medrese, 1924 yılına kadar eğitim alanında faaliyet gösterdi. Medreselerin kapatılması kararıyla uzun süre boş kalan medrese, 1940 yılında yurt olarak kullanıldı. Zamanla çocuk esirgeme kurumu ve dispanser olarak da kullanılan Sahn-ı Seman, 2018 yılında İlim Yayma Cemiyeti tarafından Osmanlı ilim geleneğine ve modern müfredata uygun olarak hizmet vermeye başladı.

“Fatih Sultan Mehmed’in imparatorluğun başkentinde kurmuş olduğu en yüksek düzeyli eğitim kurumu”

İlim Yayma Cemiyeti Eğitim Müdürü Kurtuluş Öztürk, “Bugün size Sahn-ı Seman Medreselerini tanıtmaya çalışacağım. Sahn-ı Seman Medreseleri Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethetmesinden sonra imparatorluğun başkentinde kurmuş olduğu en yüksek düzeyli eğitim kurumu. Burası Fatih Camii’nin Akdeniz ve Karadeniz yönlerinde uzanan 2 tane dörtlü medrese sisteminden oluşuyor. Toplam da 8 medrese oldukları için Sahn-ı Seman adını almış durumdalar. Sahn-ı Seman’ın her bir medresesinde Fatih’in vakfiyesi gereği 15 öğrenci kabul ediliyor. Burada gördüğünüz 1 avlu 19 oda etrafında toplanan 1 ana sınıftan oluşan yapı var her bir medresede. Bunlar da 15 öğrenci 1 müderris ve 1 müderris yardımcısı ve 2 oda da personel için kullanılıyor yani 19 odanın 15’inde öğrenciler var. Fatih’in yine vakfiyesi gereği öğrencilere yüksek düzeyde burs veriliyor. Öğrencilerin bütün ihtiyaçları buradan karşılanıyor. Kendilerinden sadece uygun şartlarda ve yüksek performansla eğitim almaları sonuçta toplumu aydınlatacak, toplumun eğitim ve adalet işlerini görecek yüksek düzeyli ilim adamı olarak yetişmeleri bekleniyor. Bu görmüş olduğumuz Külliye’nin, hemen alt tarafında bugün olmayan Tetimme Medreseleri vardı. Oralar Fevzipaşa Caddesi’nin yapımı sırasında ortadan kalktılar. Diğer taraftaki medreselerde kısmen devam ediyor ancak onlarda aslına uygun olarak kendilerini koruyamadıkları için bugün bozulmuş şekilde devam ediyorlar” dedi.

“Devrinin en yüksek düzeyde eğitim veren medreseleri Osmanlı İmparatorluğu’nda”

Medresenin eğitim içeriğini anlatan İlim Yayma Cemiyeti Eğitim Müdürü Kurtuluş Öztürk, “Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u fethettikten sonra önce Zeyrek’te, Ayasofya’da eğitime başlanan medreselerimiz var. Onun peşinde Fatih Camii Külliyesi ile birlikte buraları inşa ediyor ve 1470’lerden itibaren faaliyete geçiyor. Devrinin en yüksek düzeyde eğitim veren medreseleri Osmanlı İmparatorluğu’nda. Daha sonra bunun yerini Süleymaniye biraz daha yüksek bir medrese olarak alıyor. Şu an bu medreseler Fatih Camii kuzey ve güney yönlerinde dörderli medrese binalarından oluşuyor. Osmanlı eğitim sisteminde ‘sıbyan mektebi’ dediğimiz bugünkü ilkokul, temel eğitimi içine alan kısmın üzerindeki bütün kademeler yani ortaokul, lise, üniversite ve lisansüstü kademelerin tamamının ortak adıdır medrese. Burası da master - doktora düzeyinde eğitim veren boyut olarak düşünebilirsiniz. Buradan çıkan insanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun her tarafından belli bir başarı gösteren öğrenciler buraya kabul edilir, buradan çıktıklarında adalet sistemi içerisinde, eğitim sistemi içerisinde yer alırlar. Malum bir de yönetim kademesi vardır. Yönetim kademesine yetiştirilecek insanlarda sarayın içerisindeki Enderun Mektebi’nden yetiştirilir ama burası sosyal bilimler ve İslami ilimler alanındaki en yüksek eğitim kurumu olarak çok farklı alanlarda toplumsal ihtiyaçları görecek insan yetiştiriyor. Medrese müfredatından da kısaca bahsedeyim; müfredatta 3 ayak vardır. akli ilimler, bunların içerisinde matematik başta olmak üzere mantık gibi ilimler yer alır. Nakli ilimler dediğimiz, Kuran-ı Kerim başta olmak üzere dini ilimleri kapsar. Bir de bu ilimleri okuyabilmek için alet ilimleri dediğimiz dil bilimleri gramer gibi unsurlar girer. Burada bu 3 ilim dalı da tahsil edilmekteydi” ifadelerini kullandı.

İstanbul'un fethinden sonra açılan ilk yükseköğretim kurumu Sahn-ı Seman Medresesi

“Buradan çok önemli isimler yetişti”

Yüzyıllar boyunca eğitim hizmeti veren medresede önemli isimlerin yetiştiğine değinen Öztürk, “Fatih Sultan Mehmed’in bu medresesi 1924 yılına, medreselerin kapandığı tarihe kadar yüzyıllar boyu görevini sürdürdü. Buradan çok önemli isimler yetişti. İlk müderrislerinden Ali Kuşçu, Molla Hüsrev, Molla Lütfi, büyük şeyhülislamlardan Ebu Suud Efendi gibi isimler buradan çıktılar. 1924 yılında medreseler kapatıldıktan sonra burası da eğitime ara verdi. 1940’larda kısa bir süre yurt olarak kullanıldı sonra tekrar atıl kaldı. 1950’lerde restorasyon geçirdi peşinden tekrar üniversite öğrenci yurdu, bir müddet çocuk esirgeme kurumu olarak görev yaptı ancak daha sonra yine kendi haline terk edildi. 2000’li yıllara kadar oldukça metruk durumdaydı. 2000’li yılların başından itibaren yeniden restorasyon için bir planlama gerçekleştirildi. Bu çerçevede İlim Yayma Cemiyeti, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul Valiliği gibi kurumlar buranın tekrar restore edilme sürecini gerçekleştirdi. 2018 yılında burası tekrar aslına uygun olarak restore edilip yeniden eğitim mekanı olarak kullanılmaya başlandı. Peki yeni dönemde burası nasıl bir eğitim sistemiyle, eğitim içeriğiyle devam etti? Bir defa buranın vakfiyesine uygun olarak o dönemde belirtilen şartlar gözetilmeye çalışıldı yani Fatih Sultan Mehmed’in vakfiyesinde yer alan dersler, okutulan içerikler bugüne taşınmaya çalışıldı. Tabii ki bugünün şartları o dönemin şartlarına uygun olmadığı için burada eğitim gören öğrencilere aktüel müfredatında takviyesi söz konusu oldu. Dolayısıyla burada hem klasik metinler, klasik müfredat hem de aktüel, sosyal ve beşeri bilimlere dair çeşitli içeriğin olduğu karma bir müfredat uygulanıyor. Buraya lisans 1. sınıfa başlayan öğrenciler başvuruda bulunabiliyorlar. İslami ilimler ve sosyal bilimlerin diğer bölümlerinden, branşlarından öğrencilerimiz lisans eğitimiyle birlikte bu programla eş zamanlı olarak başlıyorlar ve burada 5 yıllık bir eğitim süreci geçiriyorlar. 5 yıllık eğitim sürecinin sonunda klasik metinlere nüfuz edebilen, onları okuyup anlayabilen, onun yanında modern dünya, Türkiye’nin modernleşme süreci, modern kavramlar gibi çok sayıda ve yönde sosyal bilgiler dersi içeriğiyle de karşılaşarak burayı bitirmiş oluyorlar. Öğrencilerimiz burayı bitirirken Arapça ve İngilizce dil becerisi yani 2 tane dil desteği ile burayı tamamlamış oluyorlar. Buralar tamamlayıcı eğitim kurumları olarak görülmeli” şeklinde konuştu.

Semanur Kaygısız - Furkan Duman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da müzeleri 600 bini aşkın kişi ziyaret etti Samsun’da farklı temalardaki müzeleri 2025’te 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda ziyaretçi sayılarımızı artırmakta, şehrimizin güzelliklerini herkese tanıtmakta kararlıyız" dedi. Samsun, sahip olduğu müze çeşitliliği ve kültürel mirasıyla da dikkat çekiyor. Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki farklı temalardaki 6 müze kentin kültür zenginliğine katkı sunuyor. 2025 yılında bir önceki yıla göre ziyaretçi sayısı yüzde 27,3 artarak 600 bini aşkın ziyaretçi sayısına ulaştı. Ziyaretçiler için tarihi ve kültürel bir deneyim Kurtuluşa giden ilk adımının atıldığı şehir Samsun, müzeleriyle hem geçmişi yansıtıyor hem de ziyaretçilerine yaşayan bir tarih deneyimi sunuyor. Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi, Samsun Kent Müzesi, Havza Atatürk Evi, Bafra Tütün Müzesi, Alaçam Mübadele Müzesi ve Amazon Köyü yılın her dönemi turizm rotalarının durakları arasında yer alıyor. Farklı temalardaki müzeler dikkat çekiyor Birbirinden farklı temalardaki müzeleri ziyaret edenler şehrin tarihine, kültürüne ve sanatına tanıklık ediyor. Atatürk’ün Samsun’a çıkışını anlatan, hem Samsun’un hem de Türkiye’nin simge tarihi değerlerinden Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi yıl boyunca binlerce tarih meraklısını ağırladı. Havza’da bulunan Atatürk Evi’ni ziyaret eden çok sayıda kişi ise Milli Mücadele ruhunu yakından deneyimleme fırsatı buldu. Bafra Tütün Müzesi’ni ziyaret edenler Samsun’un ekonomik ve sosyal hayatında önemli yer tutan tütün kültürünü her yönüyle tanırken Alaçam Mübadele Müzesini ziyaret edenler ise göç ve mübadele döneminin izlerini görme fırsatı yakalıyor. Amazon Köyü ise ziyaretçilerini tarih ve mitolojiyle buluşturuyor. Turizmde ivme hep yukarıyı göstermeli Her yönüyle Odak Samsun vurgusu yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Şehrimiz turizmin her alanında önemli zenginliklere sahip. Doğa, tarih, kültür ve nicesi Biz en başından bu yana Odak Samsun diyerek turizmde yeni bir soluk kazandırmak adına yola koyulduk. Turizmin her alanında ivme yukarıyı göstersin istiyor, bu anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Müzelerimiz de şehrimizin tarihini ve kültürel değerlerini yansıtan önemli unsurlarımız. Samsun her alanda olduğu gibi müzeler noktasında da zengin bir şehir. Büyükşehir sorumluluğunda bulunan müzelerimizi bu yıl 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Bu rakam, şehrin kültür turizmine olan ilgisinin giderek arttığını, Samsun’un kültür turizminde de yükselen bir marka olduğunu gösteriyor. Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda rakamları artırmakta kararlıyız" dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: "Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" dedi. Herkesin merakla beklediği ‘Turistik Doğu Ekspresi’ bu sezonki ilk seferi bugün başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin 2025-2026 sezonu ilk seferine uğurlanması dolayısıyla düzenlenecek törene katıldı. Ankara’dan Kars’a hareket edecek Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezon ilk seferi için tarihi Ankara Garı’nda uğurlama töreni gerçekleştirildi. Törende konuşma yapan Bakan Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin bölge turizmine ve ekonomisine katkılar sağladığını ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğunu belirtti. Her yıl yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında trenin; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar verileceği belirtildi. "Turistik Doğu Ekspresi, nostaljik bir deneyim ve keşif yolculuğudur" Turistik Doğu Ekspresi’nin hizmet verdiği dönemden bu zamana kadar kültürel ve ekonomik anlamda Türkiye’ye önemli katkılar sağladığını belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "1949 yılında gerçekleştirdiği ilk seferinden bu yana Doğu Ekspresi, hizmet verdiği her dönemde kültür mirasımızın maddi ve manevi zenginliklerinin izini süren eşsiz bir yol arkadaşı olmuştur. Tam 76 yıldır demir rayların üzerinde, nice özlemin ardından gelen kavuşmaların sıcaklığını, dostlukları, hatıraları ve duyguları yüreklerimize taşımıştır. Turistik Doğu Ekspresi ise bu 76 yıllık yolculuğun mirasını devralarak, 2019 yılında seferlerine başladığı günden bu yana Anadolu’nun büyüleyici güzelliklerini raylar üzerinde bir masal gibi sunmaktadır. Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik bu rota, yolcularına karla kaplı dağların, derin vadilerin, tarihi dokunun ve kültürel zenginliklerin kartpostal tadında manzaralarını hediye etmektedir. Turistik Doğu Ekspresi, sadece bir tren yolculuğu değil, sanki zamanda yolculuğa çıkmış hissi uyandıran nostaljik bir deneyim, bir keşif yolculuğudur. Doğu Ekspresi’nin; Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik büyülü rotasına ek olarak, 29 Mayıs 2019 tarihinde yepyeni bir anlayışla, daha konforlu, daha zengin ve daha etkileyici bir deneyim sunmak üzere ‘Turistik Doğu Ekspresi’ni sefere koymuştuk. O günden bu yana da Türkiye’mizin eşsiz kültürünü, nefes kesen doğal güzelliklerini ve köklü tarihi mirasını dünyaya tanıtmanın en özel, en etkileyici araçlarından biri olarak yoluna devam ediyor. Özellikle gençler, doğa, fotoğraf tutkunları ve farklı bir tatil arayışındaki her yaştan yolcuya, yüksek kalitede, sıra dışı ve unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor. 2019’daki ilk seferinden bugüne kadar 81 binin üzerinde yolcumuz bu eşsiz yolculuğu yaşadı, Anadolu’nun ruhunu keşfetti" şeklinde konuştu. "Yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Turistik Doğu Ekspresi’nde seyahat edecek vatandaşların Türkiye’nin doğal ve tarihi mirasını fazlasıyla yaşayacaklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresimiz, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunacak. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız. Ekspresimiz; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı verecek. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerimizin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerimize bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediyoruz. İlk etapta, bugünkü ilk seferde 40, 26 Aralık’taki seferde ise 40 olmak üzere toplam 80 öğrencimizi Turistik Doğu Ekspresi’nde misafir edeceğiz. Şubat ayındaki son iki trende de 80 öğrencimizle birlikte, sezonda toplam 160 öğrenciyi bu unutulmaz yolculukla buluşturmuş olacağız" diye konuştu. "Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz" Turistik Doğu Ekspresi’nin herkesin deneyimlemesi gerektiğini ifade eden trenin ilk yolcularından biri olan Esra Aksoy ise, "Çok heyecanlıyız. Manisa Turgutlu’dan geliyoruz. İnşallah keyifli oluruz. Manisa’dan çıkıp Türkiye’nin öbür ucunu görmek bizi heyecanlandırıyor. Bir dahaki sefere çocuklarla tekrarlarız inşallah. Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz. Şehitliği ziyaret etmek istiyoruz. Tarihi yerleri ziyaret etmek istiyoruz. Vakit kaybetmeden bu heyecanı, bu ortamı yakalasınlar. Herkesin yeni yılını kutluyorum. Bütün herkese iyi yolculuklar diliyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta güvenlik altyapısı güçleniyor: İlk karakol Ardıçlı’ya Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. İlçede toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale sağlamak amacıyla hayata geçirilen karakol projelerinin ilkini Ardıçlı Mahallesi’nde başlatıyor. Başkan Vekili Can Aksoy, "ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale edebilmek amacıyla planlanan karakol projelerinin ilki Ardıçlı Mahallesi’nde hayata geçiriliyor. Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy, Ardıçlı Mahalle Muhtarı Mustafa Kalem ve ilçe protokolü ile birlikte yapımı devam eden karakol binasında incelemelerde bulundu. Başkan Vekili Aksoy, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. İnceleme sırasında değerlendirmelerde bulunan Başkan Vekili Can Aksoy, vatandaşların huzur ve güvenliğini önceleyen projeleri kararlılıkla hayata geçirdiklerini belirterek, "Ardıçlı Mahallemizde başlattığımız bu proje, ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi’nin, ilçenin farklı noktalarında yeni karakol projelerini hayata geçirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü ifade edildi.
İstanbul Kartal Belediyesi’nden çocuklara özel yeni yıl şöleni Kartal Belediyesi’nin 2026 yılına sayılı günler kala çocuklar için başlattığı "Yeni Yıl Şöleni", bu hafta sonu Hürriyet ile Yalı Yunus Topselvi Kültür Merkezi’nde kurulan sahnelerle devam etti. Yüzlerce çocuğun katıldığı etkinliklerde tiyatro oyunları ve animasyon gösterileriyle coşku dolu anlar yaşandı. Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in, "Sanatı her mahalleye taşıyacağız" vizyonuyla hareket eden Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, yeni yıl kutlamalarını ilçenin farklı noktalarına yayıyor. Hafta sonu boyunca süren etkinliklerin adresi bu kez Hürriyet Kültür Merkezi ve Yalı Yunus Topselvi Kültür Merkezi oldu. Günün erken saatlerinden itibaren aileleriyle birlikte kültür merkezlerine akın eden çocuklar, kendileri için hazırlanan özel programla karşılandı. Animasyon ekipleriyle eğlence zirve yaptı Sadece tiyatro sahneleriyle sınırlı kalınmayan etkinlikte, salonların girişinde ve fuaye alanlarında çocukları karşılayan profesyonel animasyon ekipleri sergiledikleri performanslarla çocukları kahkahaya boğdu. Yüz boyama stantları, balon katlama ve interaktif dans gösterileriyle ısınan atmosfer, ana sahnede sergilenen tiyatro oyunlarıyla zirveye ulaştı. Tiyatro sahnelerinde yeni yıl masalı büyük ilgi gördü Hürriyet ve Yalı Yunus Topselvi Kültür Merkezleri’nin modern sahnelerinde sergilenen oyunlarda; yeni yılın getirdiği umut, yardımlaşma ve sevgi temaları işlendi. Renkli kostümler ve ışık şovlarıyla büyülenen minikler, oyunun kahramanlarına alkışlarla eşlik etti. Özellikle gösterilerde çocukların sahneye davet edildiği interaktif bölümler, mahalle sakinlerinden büyük ilgi gördü. "2026 yılında da çocuklarımız için nice güzel projeleri hayata geçireceğiz" Etkinliklerle ilgili açıklama yapan Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, "Kartal’da yaşayan her çocuğun sanata, spora ve kültüre eşit mesafede ulaşabilmesini istiyoruz. Bizim için önemli olan, bu güzel etkinlikleri sadece merkezde değil, tüm mahallelerimizde, her sokakta yaşayan çocuklarımıza ulaştırmaktır. Bugün burada kahkahalarla gülen, sahneye çıkıp oynayan, yüzleri boyanan her çocuk bizim için çok değerli. Çünkü onlar sadece bugünümüz değil, yarınımızın da mimarları. Onların hayal gücünü besleyecek, yeteneklerini keşfetmelerine yardımcı olacak her türlü imkanı sunmak bizim görevimiz. Yeni yıl şölenimiz önümüzdeki hafta sonu farklı mahallelerimizde devam edecek. 2026 yılında da çocuklarımız için nice güzel projeleri hayata geçireceğiz. Tüm Kartallı ailelerimizi ve yavrularımızı bu etkinliklere bekliyoruz" ifadelerini kullandı.