SAĞLIK - 06 Temmuz 2022 Çarşamba 12:42

Kurban Bayramı öncesi ‘maymun çiçeği’ hastalığı uyarısı

A
A
A
Kurban Bayramı öncesi ‘maymun çiçeği’ hastalığı uyarısı

Türk Veteriner Hekimler Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, Kurban Bayramı öncesinde ‘maymun çiçeği’ hastalığı hakkında açıklama yaparak, “Maymun çiçeği hastalığının çiftlik hayvanlarından geçme ihtimali yoktur. Bugün itibarıyla ülkemiz için herhangi bir tehlike arz etmiyor” dedi.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi, Dünya Zoonoz Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi.
TVHB Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu burada yaptığı konuşmada, “Yapılan araştırmalarda korona virüse kadar dünya üzerinde her yıl 2 milyar vaka olduğu ve 2,7 milyon insanın zoonotik hastalıklardan öldüğü tahmin edilmektedir. İnsanlarda görülen hastalıkların yüzde 61’i hayvansal kökenlidir. Yeni oluşan patojenlerin yüzde 75’i hayvanlardan insanlara geçmektedir. Gıda kaynaklı hastalıkların yüzde 90’dan fazlası hayvansal gıdalardan kaynaklanmaktadır. Her yıl ortaya çıkan 5 yeni insan hastalığının 3’ü hayvan orijinlidir” ifadelerini kullandı.

Veteriner hekimlerin de bir sağlık çalışanı gibi fiili hizmet zammı, emeklilik özel hizmet tazminatı gibi düzenlemelerde yer alması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, “Yarın yeni yeni ümitlerle uyanmak istiyor, herkesin sorumluluğunu bir kez daha haykırıyor, ilgili makamları sağlıkta şiddet yasası kapsamı için bir kez daha göreve çağırıyor, bir sağlık çalışanı ve temel sağlık hizmetlerinin aktörü olan veteriner hekimlerin bir an önce sağlıkta şiddet uygulaması kapsamına alınmasını zaruri görüyoruz” şeklinde konuştu.

Sağlık çalışanlarının özlük-mali haklarının ve emekli hekimlerin maaşlarının iyileştirilmesini içeren teklifin TBMM’de kanunlaşması ile dahil edilmeyen veteriner hekimlerin hayal kırıklığına uğradığını vurgulayan Eroğlu, veteriner hekimlerin, bu düzenlemede yer almamasının kabul edilemez olduğunu kaydetti.

"Maymun çiçeği hastalığının çiftlik hayvanlarından geçme ihtimali yoktur"

Kurban Bayramı öncesinde ‘maymun çiçeği’ hastalığı hakkında da bilgilendirme yapan Eroğlu, şunları kaydetti:

“Maymun çiçeği hastalığının çiftlik hayvanlarından geçme ihtimali yoktur. Maymun çiçeği uzun yıllar önce çıkmış çok fazla dünyada vaka sayısı olmayan ancak bu yıl biraz daha gündemde olan bir hastalık. İnsanlardaki çiçek hastalığının maymunlardaki şekli ve bildiğimiz çiçek hastalığının belirtilerinin ortaya çıktığı bir hastalık. Ölüm vakaları kayıtlarda var. En fazla ölüm zannediyorum 2007 yılında 17 kişi hayatını kaybetmişti. Maymun çiçeği dolayısıyla halkımızın paniğine gerek yoktur. Bu hastalıklarla diğer hastalıklarda olduğu gibi bireysel tedbirlerin önemli olduğunu her ihtimale karşı yüksek ateş, halsizlik, baş ağrısı gibi rahatsızlıklar olduğu zaman en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmesi gerektiğini söyledik. Bugün itibarıyla ülkemiz için herhangi bir tehlike arz etmiyor.”

Mevlüt İşli - İbrahim Çakmak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Başkan Akın su ve Sürdürülebilirlik zirvesinde konuştu Balıkesir’de düzenlenen Su ve Sürdürülebilirlik Zirvesinde Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın konuşma yaptı. Başkan Akın, Su ve Sürdürülebilirlik Zirvesi’nde “tasarruf”, “verimlilik” ve “sürdürülebilirlik” konularına ilişkin önemli mesajlar verirken, “Hakkını vere vere sürdürülebilir, tasarruflu, verimli bir belediyecilik ile suyu verimli, ekonomik kullanan bir anlayışı Balıkesir’imizde inşa edeceğiz” dedi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “tasarruf”, “verimlilik” ve “sürdürülebilirlik” konularında önemli mesajlar verdi. Büyükşehir Belediyesi’ni devraldıktan sonra ele aldıkları ilk konunun suyun verimli kullanımı olduğunu söyleyen Başkan Akın, “Su konusunda dünyanın her yerinde maalesef büyük bir sıkıntı var. Sıkıntı ne? Vahşi sulama. Aynı şey Balıkesir’imizde de geçerli. Bunun dünyadaki uygulamalarını inceledik. Daha öncesinde de çalışmıştık; ne yapabiliriz diye. Ve bir hedef belirlemiştik, bu hedef ışığında ilerliyoruz, ilerlemeye de devam edeceğiz” dedi. Tarımda vahşi sulamanın sona erdirilmesi konusunda önlemler aldıklarını vurgulayan Başkan Ahmet Akın, bunun yerine damlama sulama sistemlerini yaygınlaştırmaya yönelik yatırım yapacaklarını söyledi. Bu kapsamda vahşi sulamanın yapıldığı tarlalarda, çiftçilere damlama sulama borusu hediye edeceklerini belirten Akın, “Bu aslında çiftçinin bize hediyesi” dedi. Büyükşehir olarak kısa süre içerisinde su yönetimi noktasında önemli adımlar atacaklarını ifade eden Başkan Akın, “Suyun kaynağından itibaren en son noktaya kadar olan gidişatın verimli olması üzerine çalışmaları başlattık” açıklamasında bulundu. ‘Tasarruf öncelikli model’ Gri su kullanımı önemsediklerini vurgulayan Başkan Ahmet Akın, “Yağmur sularından ve atık sulardan elde edilen gri suyu ve bunun enerjiye dönüşümünü önemsiyoruz. Bunlar üzerine tasarruf öncelikli bir çalışma modeli başlattık. Konuyla ilgili çok değerli hocalarımızdan destek ve yardım alıyoruz” dedi. ‘Verimli belediyecilik’ “Sürdürülebilirlik kavramını gerçek anlamda yüreğimize, hayatımıza işledik” diyen Başkan Ahmet Akın, her şeyin sürdürülebilirlik adı altında ele alınmasının, bu kavramın değerini ucuzlattığını söyledi. Başkan Akın, “Hakkını vere vere sürdürülebilir, tasarruflu, verimli bir belediyecilik ile suyu verimli, ekonomik kullanan bir anlayışı Balıkesir’imizde inşa edeceğiz” açıklamasında bulundu.
İstanbul Hutbede yapılan duaya tepki gösteren genç, Atatürk’e hakaretten 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı Gayrettepe’de cuma namazı sırasında Atatürk’e dua edilmesine tepki gösterip Atatürk’e ve imama hakaret eden şahıs, 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı. Gayrettepe’de bulunan bir camide 10 Kasım 2023 günü Mustafa Kemal Atatürk’e ve Atatürk için dua eden imama hakaret eden A.B.’nin yargılanmasına devam edildi. Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık ve taraf avukatları katıldı. "Puşt kelimesini güvenilmez manasında kullandım" Duruşmada esasa ilişkin savunma yapması için söz verilen A.B., “Attığım bir kaç tweet ekran görüntüsü alınmış ama bunların atıldığına dair bir kanıt yok. Hakkımda atmadığım bir çok tweet var. ’Sinkaf ederim’ tweeti atmadığımı belirtmek istiyorum. Puşt kelimesini hakaret etmek amacıyla değil, güvenilmez manasında kullanmıştım. Ceza alacağım bir husus görmüyorum. Video çektim. İslamiyet’e göre inançsız ölen bir kişinin arkasından dua edilmemesi gerekir. Beraatımı talep ediyorum” dedi. “Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum” Son sözü sorulan şahıs, “2 ay cezaevinde tek başıma kaldım. Bu eylemim için yeterince ceza aldığımı düşünmekteyim. Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum. Beratımı talep ediyorum” dedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, A.B.’yi "Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret" suçundan 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı.
Ankara Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan: “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kamuya personel alımlarında mülakat yapılmasına ilişkin, “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” dedi. Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kaldırılacağı açıklanan ancak uygulanmaya devam edilen sözlü sınavların (mülakat) devlet memuru olacaklar ile mevcut kamu görevlilerinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında can yakmaya, emekleri zayi etmeye devam ettiğini söyledi. Yazgan, bir an önce mülakatların kaldırılarak, adayların girdikleri yazılı sınav sonucuna göre atamalarının yapılması gerektiğini dile getirdi. Mülakatın emeklerin zayi olmasına ve idareye karşı güvenin azalmasına sebep olduğunu ifade eden Yazgan, “Ülkemizin kritik bir süreçten geçerken ihtiyaç duyduğu, süreç sonrası uygulamadan kaldırılacağı açıklanarak uygulamaya konulan mülakat sisteminin halen kaldırılmamasının yol açtığı hak kayıpları ve huzursuzluk her geçen gün daha da artıyor. Kamuya atama bekleyen memur adayları ile mevcut kamu görevlileri, bir an önce mülakat sisteminden vazgeçilmesini ve insanların bilgiye dayalı sınavlarda aldıkları puana göre değerlendirmelerin yapılmasını istiyor” ifadelerini kullandı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan görevde yükselme sınavından örnek veren Yazgan, 62 kişinin yazılı sınavda 85 ve üzeri puan almasına karşın mülakatta düşük puan alarak atanamadığını belirtti. Yusuf Yazgan, “Yazılı sınavda 98.72 puan alan adaylar, mülakatta 64, 65, 55 puan verilerek eleniyor ve atanması gerçekleşmiyor. İki sınav arasında bu kadar farkın olması, liyakat beklentisi içindeki insanlarda hayal kırıklığına yol açıyor. Demek ki bu iki sınavdan birisinde sorun var. Bu sorunu, bu şaibeyi kaldırmak için yapılması gereken tek şey mülakatı kaldırmak, bilgiye dayalı yazılı sınav sonucuna göre atamaları gerçekleştirmek” şeklinde konuştu.