ASAYİŞ - 27 Ocak 2022 Perşembe 12:02

Lütfü Türkkan'ın adamlarının darp ettiği muhabirimizin yüzündeki iz bir ömür kalacak

A
A
A
Lütfü Türkkan'ın adamlarının darp ettiği muhabirimizin yüzündeki iz bir ömür kalacak

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın kaçak çiftliğinin yıkımı sırasında 4 adamının saldırısına uğrayıp feci şekilde darp edilen İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Mustafa Uslu’nun yüzündeki izin kalıcı olduğu kesinleşti.

Olay, 22 Haziran 2021 tarihinde Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde meydana geldi. İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın Dilovası Köseler Mahallesi’nde bulunan kaçak yapıları ile bir kısmının TOKİ arazisine kurulduğu tespit edilen çiftliğinin, tahliye kararının kesinleşmesinin ardından sabah saatlerinde bölgeye gelen Dilovası Belediyesi ekipleri, çiftliğin tahliye edilmesi için verilen sürenin sonuna geldiğini çiftlik yetkililerine bildirdi. Daha sonra çiftlikte yapılan incelemelerin ardından tahliye işlemi başlatıldı. Ertesi gün sabah saatlerinde ise çiftlikte yıkım çalışmaları başladı.

İHA muhabiri ağır şekilde darp edildi

Devam eden yıkım çalışmalarını takip eden İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabiri Mustafa Uslu, Lütfü Türkkan'ın öz yeğeninin de de aralarında bulunduğu 4 kişinin saldırısına uğradı. Şahıslar tarafından ağır şekilde darp edilen ve kanlar içinde kalan Uslu, olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Saldırgan şahıslar, Uslu’nun kamerası ve ekipmanlarını da kırdı. Saldırgan şahıslar olay yerinde jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Yüzüne dikiş atılan Uslu, kendisini darp eden şahıslardan şikayetçi oldu.

Lütfü Türkkan'ın adamlarının darp ettiği muhabirimizin yüzündeki iz bir ömür kalacak

Yüzündeki izin kalıcı olduğu kesinleşti

Olaydan 6 ay geçmesinin ardından yüzündeki iz için Gebze Adliyesi’ne giderek adli tabip tarafından muayene edildi. Adli tabibin yaptığı kontrollerin ardından 4 saldırganın Uslu’nun yüzünde açtığı yara izinin kalıcı olduğu kesinleşti. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda “Kişi hakkında düzenlenmiş olay tarihli tıbbi belgede tarif edilen ve 19/01/2022 tarihinde şubemizde yapılan muayenede tespit edilen yara izleri belirli bir mesafeden belirli bir dikkat sarf etmeden ilk bakışta fark edildiğine göre yüzde sabit iz niteliğinde olduğunu kanaatini bildirir rapordur” ifadeleri kullanıldı.

“Birisi bana yumruk attı ve o yumruktan sonra yüzümün kesildiğini hissettim”

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’a ait kaçak çiftliğin yıkımını haberleştirmek için bölgeye gittiğini söyleyen İHA muhabiri Mustafa Uslu, “Diğer gazeteciler gibi bölgede haber çalışması yaparken 4 kişinin saldırısına uğradım. Önce yanıma geldiler. Elimde drone vardı, onu görünce gazeteci olduğumu anladılar ve bir anda bana küfür ve hakaret etmeye başladılar. Küfürlerin, hakaretlerin ardından aralarından birisi bana yumruk attı ve o yumruktan sonra yüzümün kesildiğini hissettim. Daha sonra yere düştüm. Ben kendimi korumaya çalışırken yerde onlar defalarca kafama ve vücuduma tekme attılar. Orada bana saldırmaya devam ettiler. Daha sonra ise beni bırakıp giderlerken en azıdan yüzleri gözüksün diye kameramı elime aldım. Yüzlerini kaydetmek istedim ama kameram çalışmadı. Çünkü beni darp ederlerken kameramı yere fırlatmışlardı. Droneumu, cep telefonumu kırmışlardı. Yüzlerini kaydedemedim. Beni orada tehdit ettiler, ‘İlla seni öldürmemiz mi gerekiyor? Yediğin dayak yetmedi mi?’ dediler. Daha sonra ise yanımıza jandarma ekipleri geldi. Tabii onlar o sırada çiftliğin içine gitmişlerdi. Sağ olsunlar orada bulunanlar sağlık ekiplerine haber vermiş. Daha sonra ambulansla hastaneye kaldırıldım ve yüzümde büyük bir yarık olduğunu orada öğrendim” dedi.

Lütfü Türkkan'ın adamlarının darp ettiği muhabirimizin yüzündeki iz bir ömür kalacak

“6 ay boyunca aynaya her baktığımda o anı hatırladım”

Hastaneden çıktıktan sonra insanların kendisine ne kadar destek olduklarını gördüğünü vurgulayan Uslu, “Sosyal medyadan olsun, arayıp soranlar olsun herkesin bana destek olduğunu gördüm. Ama bunun yanında beni dışarıda gördükleri zaman yüzümdeki izden tanımayanlar ‘Sen o dayak yiyen muhabir misin?’ dediklerinde bu dayak yeme lafı benim oldukça gururuma dokunuyordu. Olayın ardından 6 ay geçti ama benim yüzümdeki iz hala geçmedi. Ben bu 6 ay boyunca aynaya her baktığımda o anı hatırladım. Gözümü her kapattığımda bu şahısların bana saldırdığı o anı hatırladım. Çoğu gece zaten uyuyamadım” diye konuştu.

Lütfü Türkkan'ın adamlarının darp ettiği muhabirimizin yüzündeki iz bir ömür kalacak

“Bana bu kabusu yaşatanların hak ettikleri cezayı almasını istiyorum”

Olayın ardından 6 ay geçmesinden sonra adliyeye giderek adli tabip tarafından muayene edildiğini kaydeden Uslu, “Adli tabibin kontrolleri sonrasında yüzümdeki izin geçmeyecek bir iz olduğunu öğrendim. Yapılan kontrollerde ‘Sabit iz kalmıştır’ raporu verildi ve bu izin geçmeyeceğini söylediler. Bu benim ve ailemin moralini daha da çok bozdu. Bu süreçte ailem de eşim de çok yıprandı. Ben yeni evli, genç bir muhabirim. Ama davamı sürdürüyorum, davamın peşindeyim. Mart ayında duruşmam var ve ben yüce Türk adaletine sığınıyorum. Bana bunu reva görenlerin, bana bu kabusu yaşatanların hak ettikleri cezayı almasını istiyorum” şeklinde konuştu.

Lütfü Türkkan'ın adamlarının darp ettiği muhabirimizin yüzündeki iz bir ömür kalacak

Hakan Öztürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.