GÜNDEM - 02 Şubat 2017 Perşembe 09:40

Malatya’da bir dünya markası: TÖTM

A
A
A
Malatya’da bir dünya markası: TÖTM

Türkiye’yi dünya ölçeğinde öne çıkaracak kapasitede küresel marka sayısı oldukça az… Bir de bu markaların bilinirliği meselesi var. Galiba bazı markalarımızın henüz yeterince farkında değiliz!..

Bazı başarı hikâyeleri çabuk ünlenir… Ama bazıları da vardır ki, kapalı akan sular gibi yalnızca kendi mecrasıyla sınırlı olarak mevcudiyeti bilinir ve sıradan bir durum gibi algılanır. Oysa işin hakikati çok daha farklıdır… Şayet yeterince farkında olursak ve bilinçli bir şekilde sahiplenebilirsek, kendi başarı hikâyelerimizin, küresel ölçekte daha çok bilinmesini ve ona göre de ülkemize katma değer getirmesini sağlayabiliriz. Bu anlamda, TURGUT ÖZAL TIP MERKEZİ (TÖTM) hiç tartışmasız, bir dünya markasıdır! Peki, bunun ne kadar farkındayız acaba? Rahmetli Turgut Özal’ın, o büyük vizyonu ile hayata geçirilen bu eşsiz sağlık merkezinin değerini ne ölçüde biliyor ve takdir ediyoruz? Düşünebiliyor musunuz, karaciğer naklinde dünya ikincisi ve kemik iliği naklinde dünyanın ilk üç – dört ülkesi arasına girmemizi temin eden bu muhteşem tıp merkezi, orta büyüklükteki bir Anadolu şehrinde, mütevazı bir kimlik içinde, küresel başarılarını âdeta bir utangaçlık içinde kendine saklıyor!.. Böyle bir küresel marka, başka ülkelerin elinde olsa, neler yaparlar neler…

Geçtiğimiz pazartesi günü, Malatya’da İnönü Üniversitesini, üç yıl aradan sonra yeniden ziyaret etme fırsatı buldum. Rektör Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Abdülkadir Baharçiçek, Prof. Dr. Nusret Akpolat, Fakülte Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hakan Parlakpınar, Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz ve Kan ve Kemik iliği Nakli Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt’tan, TÖTM hakkında aldığım bilgiler, beni tarifsiz bir sevince gark etti. Ülkemizin çeşitli sıkıntılarla boğuştuğu bu dönemde, dünya çapında göğsümüzü kabartacak ve gelecekte bize, bilimsel ve ekonomik açıdan çok daha büyük avantajlar sağlayacak bu başarı hikâyesini, derin bir mutluluk içinde dinledim… Evet, Malatya İnönü Üniversitesi, 3 Nisan 1975 yılında Türkiye’nin 14. devlet üniversitesi olarak kurulmuş… Başlangıçta yalnızca Temel Bilimler Fakültesi ve Eğitim Fakültesiyle yola çıkmış. Bugün 14 tane fakülte, 5 tane enstitü, 4 yüksek okul ve 11 tane de meslek yüksek okulu ve 43 bin öğrencisi ile Türk eğitim hayatına hizmet ediyor. Benzer istatistikleri başka üniversiteler için de dile getirebiliriz. Lakin bu üniversitemizin çok büyük bir farkı var. 1990 yılında, Devlet Hastanesinin barakalarında; geçici olarak hizmet vermeye başlayan TÖTM, 1996 yılından beri başarı üstüne başarı sergiliyor ve küresel ölçekte ilklere imza atıyor.

Merhum Turgut Özal’ın kalp ameliyatı olduğu, Teksas’taki Methodist Hastanesinin ikizi modelinde, 1991 yılında inşaatına başlanan Merkez, 1996 yılında tamamlandı. İnönü Üniversitesinin 7 bin dönümlük arazi üzerine kurulu kampüsünün içinde yere alan TÖTM, bugün itibarıyla 154 bin 500 m2 kapalı alana sahip, toplam 1.343 yatak kapasitesi ile devasa bir sağlık merkezi. Toplam 286 yatak kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük yoğun bakım ünitesine sahip hastane… Ancak bu hastaneyi benzerlerinden çok farklı kılan başka büyük başarı hikâyeleri de var. Yukarıda da belirttiğimiz üzere, TÖTM, dünya karaciğer naklinde ABD’den sonra ikinci sırada, kemik iliği naklinde de ilk dört ülke içinde ve hızla birinci sıraya tırmanıyor. Bunun yanında tek bir organ nakli (Karaciğer) için enstitü kuran, dünyadaki ilk ve tek bilim merkezi… 2016 yılında toplam 229 karaciğer nakli ve yüze yakın kemik iliği nakli yapmış. İnce bağırsak ve pankreas nakli alanında da kısa zamanda küresel ölçekte adından bahsettirecek çalışmalar yürütüyor… TÖTM’nin küresel ölçekteki bu başarılarını şüphesiz bir yazıya sığdıramayız. Bunu yalnızca bir işaret olarak alınız.

Ama şu hususu, başta Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Sayın Maliye Bakanı ve Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız olmak üzere, devlet ve hükûmet yetkililerimize duyurmak istiyorum. Bu küresel markamızın daha çok parlaması için lütfen gerekli hassasiyeti gösterelim. TÖTM, hâlen 240 tane sağlık personeli kadrosunu bekliyor… Hemşire yetersizliğinden, toplam 112 yatak kapasiteli (Ki, bu orta halli bir hastane demektir…) organ nakli üniteleri, şu anda işletilemiyor. Bu kapasitenin atıl kalması gerçekten büyük kayıptır! 217 yatak kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük onkoloji hastanesini inşa etmekte olan TÖTM’nin ülkemize, bölgemize ve bütün dünyaya hizmet üretmesi için yardımcı olalım. Sayın Mehmet Müezzinoğlu’na, kadro meselesini buradan saygıyla duyurmak isterim!

Türkiye Gazetesi- İsmail Kapan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa, suyunu konuştu Bursa Kent Konseyi’nin ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ temasıyla düzenlenen 92. Olağan Genel Kurulu’nda, kentin geleceğini doğrudan etkileyen su kaynakları ve iklim değişikliği konuları tüm yönleriyle ele alındı. Bursa’da katılımcı demokrasinin yaygınlaşması adına önemli görevler üstlenen Bursa Kent Konseyi’nin 92. Olağan Genel Kurulu, ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ başlığıyla Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, BUSKİ Genel Müdürü Mehmet Ercihan Subaşıoğlu, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri, meclislerin ve çalışma gruplarının temsilcileri ile çok sayıda gönüllü katıldı. Kent konseylerinin önemine vurgu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kent konseylerinin vatandaşlar ile resmi kurumlar arasında köprü vazifesi gördüğünü söyledi. Kent konseylerinin halkın sorunlarına duyarlılık gösterdiğini, takibini yaptığını ve sonuçlarını paylaştığını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, halkın çıkarları doğrultusunda çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti. "Su kaynakları azaldı" Dünyanın ciddi bir iklim kriziyle karşı karşıya kaldığını belirten Başkan Mustafa Bozbey, tüm bunlara rağmen Bursa’da gerekli önlemlerin alınmadığını vurguladı. Suyun bir yaşam kaynağı olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Geldiğimiz noktada çevremizi ve suyumuzu kirlettik. İklim krizinden dolayı da su kaynakları azaldı. Bu süreçte Bursa Ovası’nda suyu fazla tüketen işletmelere de izin verildi. Bu, geleceği iyi okumamanın sonuçlarıdır" dedi. "Bursa ovasında su seviyesi 250 metrenin altına indi" Su kesintileri yapmak zorunda kaldıkları dönemde bazı tepkiler aldıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Ama bu sayede farkındalığı başardık. Şu anda Bursalılar suyu tasarruflu kullanıyor. Kesinti yapmadan önce 510 bin metreküp civarında kullanım vardı, kesintilerin ardından 430 binlere düştü. Kesintileri kaldırdık ve hala bu seviyelerde izliyor. Bizim halkı doğru bilgilerle bilgilendirme sorumluluğumuz var. Bursa artık su şehri değil. Bursa Ovası’nda su seviyesi 250 metrenin altına indi. Bilim insanları, Bursa Ovası’nın her sene 6 santim çöktüğünü açıkladı. Bunun sebepleri araştırılmalıdır. Aralık ayının 20’si oldu ve Uludağ’da hala doğru düzgün kar yok. Gerekli tedbirleri almaya devam etmeliyiz" diye konuştu. "Günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var" Çınarcık Barajı’ndaki arıtma tesisi için çalışmaların yoğun biçimde devam ettiğini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, "Göreve gelir gelmez çalışmaları başlattık. Bu yaz bu sıkıntının çekileceğini biliyorduk. Baypass hattı yaparak 100 bin metreküp suyu aktardık. Bunu yapmasaydık daha önceden su kesintileri yapmak zorunda kalabilirdik. Ama bizim günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var. Yaz aylarında daha da artacaktır. Artık bahçelerin işlenmiş suyla sulanmaması lazım. Tarımda yeni çözümler üretmeliyiz. Daha az suya ihtiyaç duyan ürünlere yönelmeleri lazım. Yanlış politikalar, Bursa’nın daha vahim su sıkıntısı yaşamasına sebep olabilir" dedi. Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, suyun sadece çevresel başlık olmadığını, sosyal, ekonomik ve hayati bir mesele olduğunu ifade etti. İklim krizinin etkilerinin yerel ölçekte daha görünür hale geldiğini belirten Aksoy, su politikalarının katılımcı ve bilimsel temelde yeniden ele alması gerektiğini vurguladı. Genel kurulda su kriziyle ilgili çözüm önerilerinin geliştirilmesini amaçladıklarını anlatan Aksoy, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların birlikte hareket etmesinin önemine değindi. Tüm paydaşlarla birlikte kent için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Aksoy, her alanda kendilerine destek veren Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından oturum bölümüne geçildi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hayrettin Kuşçu ‘Tarımsal kuraklık, su verimliliği ve etkin sulama yöntemi’, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aslıhan Katip ‘İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik çerçevesinde su kaynakları’, BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Ali Alper Makam ‘İklim değişikliğinin Bursa ve su kaynakları üzerindeki etkisi’, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Murat Demir ‘İklim krizi ve su hakkı’ konularında sunumlar yaparak önemli bilgiler paylaştı.
İstanbul Arnavutköy Belediyesi Yeni Medya Akademisi ilk mezunlarını verdi Arnavutköy Belediyesi tarafından gençleri dijital çağın iletişim ve içerik üretim alanlarında yetkin bireyler olarak yetiştirmek amacıyla kurulan Yeni Medya Akademi ilk mezunlarını verdi. Arnavutköy Belediyesi’ne ait Nuri Pakdil Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende öğrenciler sertifikalarını aldı. Arnavutköy’de bulunan Yeni Medya Akademi’nin ilk mezunları bugün düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. Programa Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ve çok sayıda eğitmen ile öğrenci katıldı. Törende konuşan Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, medyanın bilinçli ve etik şekilde kullanılmasının önemine vurgu yaptı. "Değişimin tetiklenmesinde büyük bir güç" Başkan Candaroğlu konuşmasında, "Bu tören bizler için çok anlamlı. Günümüzde bilgi, insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar hızlı yayılıyor. Bir yazıyla, bir fotoğrafla, bir paylaşım ile milyonlara ulaşabiliyoruz. Bu da medyanın ne denli güçlü olduğunu bir kez daha gösteriyor. Medya artık sadece bilgi alma aracı değil; toplumların şekillenmesinde, algıların yönetilmesinde ve değişimin tetiklenmesinde büyük bir güç. Etik ve doğru kullanıldığında birleştirici, yanlış ellerde ise toplumları karanlığa sürükleyebilecek bir silah haline geliyor. Bu nedenle özellikle gençlerimizin medya bilincine sahip olmaları çok önemli" dedi. Belediye Başkanı Candaroğlu, dijital çağda doğru bilgiye ulaşmanın ve bu bilgiyi faydalı bir biçimde topluma sunmanın her zamankinden daha önemli hale geldiğini belirterek, akademinin bu amaçla gençlere güçlü bir altyapı sunduğunu ifade etti. Sertifika töreninde öğrenciler, eğitim sürecinde öğrendiklerini paylaştı. Mezun olan gençler, medya ve dijital içerik üretimi alanında çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.