POLİTİKA - 22 Ağustos 2017 Salı 14:48

Memura 20 gün hac izni de çıktı

A
A
A
Memura 20 gün hac izni de çıktı

Bakan Jülide Sarıeroğlu, "İzni kalmayan ya da mazeret iznini kullanmış olan kamu görevlilerimizin kuradan çıkması halinde hacla ilgili hakkının yanmaması için 20 günlük bir ücretsiz izin hakkına sahip olması da bu toplu sözleşmemizde bağıtlanan hükümlerden birisi” dedi.

2018 ve 2019 yıllarını kapsayan 4’üncü Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri kapsamında Kamu İşveren Heyeti ve Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti arasında yapılan müzakereler sonucunda; 2018 yılı ilk 6 ay için; yüzde 4, ikinci 6 ay için; yüzde 3,5, 2019 yılı ilk 6 ay için; yüzde 4, ikinci 6 ay için; yüzde 5 oranında zam yapılması hususunda anlaşmaya varıldı. Anlaşmaya ilişkin imza töreni ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirildi. İmza töreninde yaptığı konuşmada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, bu yapılan maaş artışlarının bir taraftan kamu çalışanlarını memnun etmeye yönelikken diğer taraftan da kamu mali dengesini gözetmeyi temel alan anlayışla gerçekleştirildiğini vurgulayarak, bu artış oranın piyasalarda da çok olumlu bir şekilde etki yaptığını gördüklerini söyledi.

“BU BUGÜNE KADAR Kİ SÜREÇLERDE ULAŞILAN EN YÜKSEK NOKTADADIR”

“776 maddeden oluşan bir teklif paketiyle karşı karşıyaydık” diyen Sarıeroğlu, “İlk aşamada toplu sözleşme kapsamına girme kriteri boyutuyla değerlendirdik ve 440 teklif maddesi üzerinde müzakerelerimizi sürdürdük. Bu müzakereler sonucunda da şuanda bağıtladığımız ve imza törenini gerçekleştireceğimiz sözleşme metnimizde 258 madde üzerinde uzlaştığımızı belirtmek istiyorum. Bu bugüne kadarki süreçlerde ulaşılan en yüksek noktadadır. 70 yeni maddemiz kamu çalışanlarımız ve emeklilerimiz için bir kazanım olarak ortaya konmuştur. 50 maddemizde çok ciddi oranlarda iyileşme gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.

“ENGELLİ KAMU GÖREVLİLERİMİZ BU SÖZLEŞME DÖNEMİNDE BİZLER İÇİN ÖNCELİKLİ OLMUŞTUR”

Bakan Sarıeroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Öğretim yılına hazırlık ödeneklerimizde ciddi miktarlarda artış gerçekleştirdik. Yeni kurulan üniversitelerimizde geliştirme ödeneklerini daha ileri bir boyuta taşıdık. Devlet hava meydanları işletmelerinde, meteoroloji de, sivil havacılık genel müdürlüğünde çalışan personellere ilave havacılık tazminatı verilmesini sağladık. Birçok kamu kurum ve kuruluşunda gerçekleştirilen fazla çalışmalara katılan emekçilerimizin fazla çalışma ücretlerini arttırdık. 4C’li kardeşlerimize, geçici personele yapılan ek ödeme miktarlarında yükseltmeler gerçekleştirdik. Engelli kamu görevlilerimiz bu sözleşme döneminde bizler için öncelikli olmuştur. mesleki uyum eğitimleri koyduk onlar için. Çalışma alanlarımızın fiziki imkanlarının engelli kardeşlerimiz için düzenlenmesine yönelik hükümlerimiz yer aldı. Kamu konutlarından engelli kamu görevlilerinin öncelikli faydalanmasına yönelik hükümlerimiz söz konusu. Engelli çocuğu bulunan kamu çalışanlarımıza çocuk yardımı ödeneğinde çok ciddi miktarda artış gerçekleştirdik. Kadın kamu görevlilerimizin çalışma koşulları bizler için çok önemli. Kreş imkanlarının geliştirilebilmesiyle ilgili bazı hususları ve farkındalığı arttıracak şekilde olumlu vurgularımızı toplu sözleşme metnimize işledik. Arazide çalışan kamu görevlilerimizin beklentileri yüksekti. Onlara yönelik düzenlemelerimiz gerçekleşti. Servis ve toplu taşım araçlarına yönelik kamu çalışanlarımızın imkanlarının geliştirmeyle alakalı düzenlemelerimiz yer aldı. Resmi ve dini bayram günlerinde görev yapan çalışanlarımızın fazla mesailerinin arttırılması bu dönemde koyduğumuz kazanımlardan. Bunun gibi birçok kamu kurum ve kuruluşumuzda görev yapan, kardeşlerimiz için önemli düzenlemeler söz konusu”.

"HAC GÖREVİYLE ALAKALI OLARAK DA BU TOPLU SÖZLEŞMEMİZDE ÖNEMLİ BİR HÜKÜM KOYDUK"

“İlk kez uygulamaya koyacağız. Bu "Helal Gıda Sertifikalı" ürünlerimizin kamu kurum ve kuruluşlarındaki yemekhanelerimizde özendirilmesi ve değerlendirilmesiyle ilgili bir maddemiz söz konusu” ifadesini kullanan Sarıeroğlu, “Hac göreviyle alakalı olarak da bu toplu sözleşmemizde önemli bir hüküm koyduk. İzni kalmayan ya da mazeret iznini kullanmış olan kamu görevlilerimizin kuradan çıkması halinde hacla ilgili hakkının yanmaması için 20 günlük bir ücretsiz izin hakkına sahip olması da bu toplu sözleşmemizde bağıtlanan hükümlerden birisi. Ak Parti olarak 15 yıllık dönemimizde birçok ilki hayata geçirdik. Toplumumuzun tüm kesimlerine dair çok önemli adımlar attık. Öncelikli olarak 2023 hedeflerimize, sonra 2053, 2071 hedeflerimize odaklanacağız. Önümüzdeki dönemde uygulamak için 6 aylık bir eylem planı hazırladık. Kadınlarımız, gençlerimiz, engellilerimiz öncelikli hedef kitlelerimiz arasında yer alacak. Bugün hayırla sonuca ulaştırdık. Şimdi bugünden sonra da biz diğer toplum kesimlerimizle ilgili kamu çalışanlarımızla yoğun çalışmayı sürdürmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“İMZA ALTINA ALACAĞIMIZ İKİ YILLIK KÜMÜLATİF ARTIŞ ORANI YÜZDE 17,54’E ÇIKARILMIŞTIR”

Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise 21 günlük sürecin uzlaşıyla sonuçlandığını kaydederek, “Geç saatlere kadar süren ve geç saatlerde gelen bir çözümle süreç bağıtlanmıştır. 730 gün yürürlükte kalacak toplu sözleşmeyi bağıtlıyoruz. Her iki taraf açısından da masanın zorlukları söz konusuydu. Yoğun mesai ile uykusuz kalarak nihayetinde çözümü odaklayarak ortaya koyduğumuz gayretler sonuçta kazanım silsilesi olarak mutabakatlara aktarılmış durumda. Sayın Bakana teşekkür ediyorum. Sendikacılık noktasındaki tecrübesi bizim işimizi masada kolaylaştırmıştır. Sayın Bakanımız sendikacılık kökenli olmasaydı belki masadan bağıtlanma çıkmayabilirdi. Müzakere kabiliyeti ve birikimi masaya ciddi bir derinlik ve zenginlik katmıştır” dedi.

Yalçın, şöyle konuştu: “14 Ağustos’ta Kamu İşveren Heyeti yüzde 3+3’lük teklifle gelmişti. Bu kümülatif 12.5 olarak yer almıştır. Bundan sonraki süreçte yoğun bir mesai başlamış ve bu yoğun mesai sonucu ikinci teklif yüzde 16’ya çıkarılmıştır. Bu konuda ciddi bir oransal artış ikinci teklifte gerçekleştirilebilmiştir ve yüzde 25 oranında artış ilk teklife göre önemliydi. İlk teklifte oran yüzde 12,5 iken, imza altına alacağımız iki yıllık kümülatif artış oranı yüzde 17,54’e çıkarılmıştır. Kamu görevlilerin maaşlarına yapılacak zam 2018 için yüzde 4+3.5, 2019 için 4+5 şeklinde gerçekleşmiştir. Bekar en düşük maaş alan kamu görevlisi 2 bin 405 TL alıyordu, bu rakam 2 bin 827 TL’ye yükseltilmiştir. Masada sosyal hayata ilişkin tekliflerimiz de söz konusuydu. Kamu yemekhaneleri ve toplu yemek alanlarında Helal Gıda Sertifakasının şartının aranmasıydı. Bu konudaki teklifim kazanıma dönüşmüştür. Hac farizası izni konusunda teklifimiz yerine getirilmiştir. Çocuk yardımının engelliler için artırımlı ödenmesi masada önemli kazanım olarak yerini almıştır”.

Konuşmaların ardından Bakan Sarıeroğlu ve Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın 4’ncü Dönem Toplu Sözleşmenin imzalarını attı.

Bakan Sarıeroğlu imzasını atarken, "Bakanlığımda ilk defa böylesine önemli bir imza atıyorum. Rabbim böyle hayırlı işlerin olduğu imzalarımızı attırsın" ifadelerini kullandı.

“EN AZINDAN HAKEM KURULUNA GİDEREK 8 GÜN DAHA BU KONUNUN TÜRKİYE’DE TARTIŞILMASINI SAĞLARDIK”

İmza törenine katılmayan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise törenin ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Bakan Sarıeroğlu’nun kendilerini imza törenine davet ettiğini nezaketen Bakanlığa geldiklerini belirterek, “Ancak imza töreninde bulunmayı doğru bulmadım. Çünkü sonuçlarına katılmadığım saygı duymadığım 20 milyon insanın beklentilerini boşa çıkaran bir imza töreninde bir sendika genel başkanı olarak bulunmamı abesle iştigal olarak gördüm. Kalemin mürekkebi 3 buçuğu 4 yapınca mı dolmuş oldu? 0.5 puan artınca mı kalkınmanın kapısı açılmış oldu? En azından hakem kuruluna giderek 8 gün daha bu konunun Türkiye’de tartışılmasını sağlardık. Bu zam oranlarıyla kamu çalışanlarının insanca yaşamasına yetecek zam oranını masada alamadık. TÜİK’in açıkladığı rakamların çok gerisinde bir asgari standartla kamu çalışanları geçinmek zorunda bırakılıyorsa bu masada o toplu sözleşmeyi imzalamaya kimsenin hakkı yok. Bu toplu sözleşmede sürecini orta oyunu gibi gördük, aktörü de bellidir, sendikacılık tarihimiz iyi bir aktör kazanmıştır” diye konuştu.

Pelin Üzek Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Veysel Bilen: "Musaba’nın transferi etik açıdan doğru değil ama Samsunspor yönetiminin başarısıdır" Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, Anthony Musaba transferinin etik açıdan doğru olmadığını ancak kulüp adına bir yönetim başarısı olduğunu söyledi. Bilen, Samsunspor’un yaklaşık 20 yıl sonra ciddi bir gelirle oyuncu satmasının kulüp adına önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Trendyol Süper Lig’de ara transfer dönemine günler kala dikkat çeken gelişmeler yaşanmaya devam ederken, Fenerbahçe Samsunspor’un 25 yaşındaki sol kanat oyuncusu Anthony Musaba için devreye girdi. Musaba’nın sarı-lacivertlilerin ile anlaşmasının ardından Karadeniz temsilcine karşı tutumu kulüp tarafından tepki toplamıştı. Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, konuyla alakalı basın mensuplarına kapsamlı bir açıklama yaptı. Musaba’nın sözleşmesinde sezon başında yurt içi ve yurt dışı transferler için serbest kalma maddesi bulunduğunu hatırlatan Bilen, "Buraya kadar her şey normal. Oyuncunun belirlenen bedel ödendiğinde serbest kalma hakkı vardı. Ancak normal olan, böyle bir talep geldiğinde menajerin ya da oyuncunun kulübü bilgilendirmesidir. Bu yapılmadı" şeklinde konuştu. "Bu durum hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir" Transfer görüşmelerinin perde arkasında yürütüldüğünü ve Samsunspor yönetimi ile teknik heyetin bu süreçten haberdar edilmediğini belirten Bilen, "Birkaç maç öncesinden sözlü bir anlaşma yapılmış, resmiyeti beklenmiş. Bu durum bizim nezdimizde hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir. Oyuncunun hocasına, futbol direktörüne ya da yöneticilerine bunu paylaşması gerekirdi" diye konuştu. "Sorumlular; menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticisidir" Sosyal medya ve ulusal basında yer alan haberlerin ardından transfer sürecinin ortaya çıktığını aktaran Bilen, görüşmeleri yürüten kulübün o ana kadar Samsunspor’a herhangi bir resmi bilgilendirme yapmadığını söyledi. Bilen, "Bu davranış etik değildir. Eksik ve hatalıdır. Bu hatanın sorumluları menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticileridir" ifadelerini kullandı. Fenerbahçe camiasıyla ilgili tepkileri de değerlendiren Bilen, yanlışların camialara mal edilmesinin doğru olmadığını dile getirerek, "Bir kulübün yöneticileri hata yaptığında bunun bedelini tüm camiaya yüklemek doğru değil. İki büyük camiayı karşı karşıya getirecek bir dil kullanılmasını biz de doğru bulmuyoruz" dedi. Kırmızı-beyazlı kulübün transfer politikasını nasıl şekillendirdiklerini anlatan Bilen, "Biz bugüne kadar etik dışı bir transfer sürecinin içinde olmadık, olmayız. Bir oyuncuyla ilgileniyorsak önce kulübünün kapısını çalar, izin isteriz. Futbolun marka değerini korumak bunu gerektirir" dedi. "Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz" Musaba transferinin kulüp için ciddi bir ekonomik getiri sağladığını vurgulayan Bilen, "Altı ayda Samsunspor, oyuncusunu vitrine koyup satabilecek bir noktaya geldi. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz. Bu, yönetimimizin ve başkanımızın başarısıdır. Samsunspor yeniden sahnelere döndü" ifadelerine yer verdi. "Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz" Samsunspor’un bundan sonra da oyuncular için cazip bir vitrin olmaya devam edeceğini ve bu doğrultuda transfer politikasını kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Bilen, "Oyunculara ‘gel, oyna, Samsunspor’da vitrine çık’ diyebileceğimiz bir noktadayız. Bu kulübümüzün imajı açısından çok değerlidir. Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz. Biz kendi yolumuza bakacağız" sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Bingöl Bingöl’de depremlere karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor Bingöl’de muhtemel bir deprem riskine karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor. . Üç büyük fay zonunun kesişim noktasında bulunan Bingöl’de muhtemel depremlere karşı hazırlıklar hız kesmeden sürüyor. Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta öncülüğünde merkez başta olmak üzere ilçelerde konteyner kentler sürüyor. Merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanı hazır hala getirilirken Yedisu ilçesinde ise 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi ile 42 konteyner kullanıma hazır duruma getirildi. Diğer ilçelerde de hazırlıkların yapılacağı bildirildi. Vali Usta, "Muhtemel bir depreme hazırlık anlamında Bingöl merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanını hazır hale getirmiştik. Benzer şekilde ilçelerimizde de konteynır kent alanları yapıyoruz. Bu kapsamda Yedisu Kaymakamlığımız tarafından Yedisu ilçemizde kurulan konteyner kentte, afetlere hazırlık kapsamında altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanmıştır. Mevcut durumda 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi, 42 konteyner ise vatandaşlarımızın kullanımına yönelik olmak üzere 44 konteyner İhtiyaç olduğu anda kullanıma hazır durumdadır. Tamamlanan bu alana ilaveten; ikinci bir yedek konteyner toplama alanı oluşturulmuştur. Köylerde boş, kullanılmayan ve konutları teslim edilen vatandaşlarımızdan konteynerler toplanmıştır. Toplanan konteynerler toplama alanında nizami şekilde depolanmıştır. Afet durumunda hemen kuruluma geçilebilecek şekilde alan planlanmıştır. Arazi; altyapı ve üstyapı açısından kaba hazırlıkları yapılmış ve kuruluma uygun olarak seçilmiştir. Bu şekilde toplanan 40 yedek konteyner ihtiyaç duyulması halinde hızla kurulum yapılabilecek durumda bekletilmektedir. Kalan 6 ilçemizde de benzer hazırlıkları yapacağız" dedi.