GÜNDEM - 30 Ekim 2015 Cuma 04:37

Milli Boksör Sinan Şamil Sam hayatını kaybetti!

A
A
A
Milli Boksör Sinan Şamil Sam hayatını kaybetti!

Milli Boksör Sinan Şamil Sam tedavi gördüğü Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

Karaciğer yetmezliği nedeniyle Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören Sinan Şamil Sam saat 01.30 sıralarında hayatını kaybetti. Doktorların ellerinden geleni yaptıklarını ancak ağabeylerini kaybettiklerini belirten Sinan Şamil Sam’ın kardeşi Alpaslan Sam,’’ Diyecek bir şey yok. Gece saat 01.30 da ağabeyimi kaybettik. Sözün bittiği yerdeyiz. Diyebilecek bir şey bulamıyorum. Cumartesi günü Kocatepe Camii’nde öğlen namazın müteakiben Karşıyaka Mezarlığına defnedeceğiz’’ diyerek üzüntüsünü dile getirdi.

41 yaşında hayatını kaybeden Milli Boksör Sinan Şamil Sam için bir süre önce Başbakan Ahmet Davutoğlu devreye girmişti. Başbakan Davutoğlu’nun devreye girmesiyle Milli Boksör Sinan Şamil Şam, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne nakledilerek tedavisine devam ediliyordu.

Karaciğer yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden Sinan Şamil Sam’ın cenazesi Cumartesi günü Kocatepe Camii’nde kılınacak öğlen namazının ardından son yolculuğuna uğurlanacak.

SİNAN ŞAMİL SAM KİMDİR?

Sinan Şamil Sam (d. 24 Haziran 1974, Frankfurt, Almanya), aslen Karslı Türk profesyonel ağır sıklet boksörüdür. 24 Haziran 1974 tarihinde Almanya'nın Frankfurt şehrinde doğdu. Amatör boks yaşamı yıllarında oldukça başarılıydı. Dokuz defa Türkiye şampiyonluğunu kazandı. 1992 yılında Gençler Dünya Şampiyonu oldu. 1993'te Vize-Avrupa şampiyonluğunu kazandı. 1995 Dünya İkinciliği'ni elde ederken 1999 Büyüklerde Amatör Boks Dünya Şampiyonu olmayı başardı. 15 Nisan 2000 tarihinde profesyonel oldu. 12 Ekim 2002'de Polonyalı rakibi Przemyslaw Saleta karşı Avrupa Şampiyonluğu için ringe çıktı ve yedinci raundda nakavtla yendi.

'Boğazın Boğası' lakabıyla tanındı. Yaptığı 35 maçın 31'ini kazandı. Bu galibiyetlerden 16'sını nakavtla elde etti. altın kemerini iki maç boyunca korumasını bildi. Bunlardan ilki Danny Williams'a karşıydı ve maçı altıncı raundda teknik nakavtla aldı. İkinci maçında ise Julius Francis ile yaptı ve bu maçı da yedinci raundda nakavtla kazandı. 14 Şubat 2004 tarihinde Stuttgart'ta ringe çıkan Sinan Şamil Sam, Arnavut asıllı Alman vatandaşı Luan Krasniqi'ye sayıyla yenilerek altın kemeri teslim etti.

20 Kasım 2004'te Güney Almanya'nın Kempten kentinde Rus boksör Denis Bakthov'a karşı ringe çıktı. Bakhtov'u onuncu raundda nakavtla yenerek WBC klasmanında 'Dünya Kıtalararası Ağırsıklet Boks Şampiyonluğu' unvanının sahibi oldu.22 Şubat 2005'te bu kez Berlin WBC Dünya Kıtalararası Ağırsıklet Boks Şampiyonası unvan maçında rakibi Lawrence Clay-Bey'i sayıyla yenerek galibiyete kavuştu.11 Haziran 2005'te Kempten WBC Dünya Kıtalarası Ağırsiklet Boks Şampiyonası unvan maçında rakibi Ugandalı Peter Okhello'yı sayıyla yendi.Ancak aynı yılın 12 Kasım tarihinde Hamburg WBC Dünya Kıtalarası Ağırsiklet Boks maçı ve WBC Dünya Ağırsiklet eliminasyon maçında rakibi Rus Oleg Maskaev'e yenildi.

Aralık 2010 itibariyle karaciğer yetmezliğinden dolayı yoğum bakıma alınmış, 14 Ocak 2011'de taburcu olmuştur.

Ekim 2015 itibariyle karaciğer yetmezliği teşhisiyle hastanede tedavi gören Dünya Kıtalararası Ağır Sıklet Boks Şampiyonu Sinan Şamil Sam, 24 Ekim 2015 itibariyle böbrek yetmezliğide baş göstermiş ve yoğun bakıma alınmıştır. 

OĞUZCAN YAZAR 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.