Sarı-kırmızılılar, 2015-2016 sezonu öncesi ikinci etap kamp çalışmalarını Avusturya’nın Velden bölgesinde sürdürüyor. Takımın konakladığı otelde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan tecrübeli file bekçisi Fernando Muslera, Avusturya kampını değerlendirdi. Kamp yerinin çok iyi bir seçim olduğuna dikkat çeke Muslera, “Avusturya kampında ortam çok güzel. Çok iyi çalışıyoruz, burası çok iyi bir seçim olmuş” dedi.
“BENİM KAFAM ÇOK RAHAT”
Bir soru üzerine kendisine ulaşan resmi bir teklifin olmadığını dile getiren Uruguaylı kaleci, “Bana ulaşmış herhangi bir resmi teklif yok. Sadece basında çıkan haberler var. Basında çıkan haberlerde anılan takımlara bakıyorsunuz, kaleci transferi yaptılar. Bana yöneticilerimizden de resmi bir şey gelmedi. Benim kafam çok rahat. Ne bana ne de menajerime de bir şey gelmedi. Sadece basında çıkan haberler var. Bir kaleci aranıyor ama benim isim vermem doğru olmaz. Buna karar verecek merci hocamızdır. Ben çalışmalarıma devam edeceğim. Bu konuda fikir belirtmem gibi bir durum söz konusu olamaz” dedi.
“MELO INTER’E GİDERSE FAYDALI OLACAKTIR”
Takımdan ayrılması gündemde olan Felipe Melo ve Alex Telles hakkında da yorumda bulunan Muslera, “İkisi de benim yakın arkadaşlarım. Felipe ile 4 senedir beraberiz. Beraber çok önemli kupalar kazandık. İkisi için de yazılan çizilen şeyler var. Bu konularda resmi bir şey duymadım. Felipe Inter’e giderse hem kendisi hem kulübü için faydalı olacaktır. Telles'in durumu biraz daha farklı, daha genç oyuncu Galatasaray'ın yatırım yaptığı bir oyuncu. Ancak o da gidecekse hem kendisi için iyi bir şey olması lazım hem de Galatasaray için iyi bir şey olmalı” diye konuştu.
“MELO’NUN YERİ DOLACAKTIR”
Melo’nun takımdan ayrılması halinde yerinin doldurulabileceğini ifade eden Uruguaylı kaleci, “Felipe çok önemli bir futbolcu. Mutlaka bu takım çok önemli oyuncularından bir tanesi. Giderse kendi ve kulübün vereceği bir karar. Önemli bir oyuncu kaybetmiş oluruz. Diğer taraftan kendi bünyemizde o pozisyonda oynayabilecek, orayı doldurabilecek arkadaşlarımızın olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki günler aramızda yeni bir arkadaşımız da katılabilir. Eğer Felipe aramızdan ayrılırsa önümüzdeki günler orayı doldurmak için bir isim de alınabilir. Kendisinin gidişi bizim için kısa vadede kayıp olarak gözükebilir. Uzun vadede mutlaka onun yerinde oynayabilecek bir oyuncu olacaktır” dedi.
“KİMSE BU TAKIMI KÜÇÜMSEMESİN”
Süper Lig’in her geçen sezon daha da kaliteli hale geldiğini ifade eden Muslera, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın önemli transferler yapıyor olabilir. Türkiye ligi her geçen sene daha da kaliteli hale geliyor. 5 sene önce oynadığınız Mersin maçıyla bu sene gittiğiniz bir Mersin deplasmanı bir olmuyor. Başakşehir, ikinci ligden gelip, Avrupa’ya gidiyor. Bize yapılan eleştiriler var ama ben bu eleştirilerin doğru olmadığına inanıyorum. Takımın bir iskeleti var. Kimse küçümsemesin bu takım geçen sene çok önemli bir başarı elde etti. Hem şampiyonluk geldi, 4. yıldız geldi hem de Türkiye Kupası geldi. Bu iskelet devam ediyor. Biz bu iskeletin üstüne yeni takviyeler yaptık. Ben kesinlikle Şampiyonlar Ligi’nde geçen sezonki gibi olacağını düşünmüyorum. Tamamen farklı bir mantelite, tamamen farklı bir kadro var. Geçen sene yaptığımız hatalardan ders aldık, bu mutlaka olumlu anlamda yansıyacaktır” diye konuştu.
“TÜRKİYE LİGİ HER GEÇEN GÜN ZORLAŞIYOR”
Rakip takımların yaptığı transferleri değerlendiren deneyimli kaleci, “Çok önemli isimler. Onlara karşı oynamak çok güzel olacaktır. Daha önce Van Persie ve Nani’ye karşı oynadık. Gomez’e karşı oynama fırsatım çok olmamıştı. Quaresma’ya karşı da oynadım. Türkiye Ligi her geçen gün zorlaşıyor. Bu isimlerin gelmesi Türkiye ligi ve oyunun kalitesi için avantaj olacaktır. Umarım sadece Türkiye'de değil, Avrupa'da da önemli işler yapılır” şeklinde konuştu.
“TÜRK KÜLTÜRÜNDE ÇAY ÇOK ÖNEMLİ”
Bir basın mensubunun sorusuna üzerine Türk kültüründe çay ve tavlanın çok önemli yer tuttuğunu dile getiren deneyimli kaleci, “Sneijder’e bakıyorsunuz tavla oynuyor, çay içiyor. Aynı şekilde Podolski de çaya adapte olmuş şekilde geldi. Türkiye'de bir yere gidiyorsunuz hemen önünüze çay geliyor. Çayı seviyorum. İlk geldiğimde sanki 'Hoş geldiniz' der gibiydi. Benim de Uruguay'da Türk arkadaşım var o da bizim ‘mate’ çayını çok içiyor. Kız arkadaşım da su böreğini çok seviyor. Gittiğiniz ülkelerde bu tip şeylere adapte olmanız gerekiyor” dedi.
“FATİH HOCA VE HAMZA HOCA’YA TEŞEKKÜR EDERİM”
Ülkeyi tanıyan bir teknik adam ile çalışmanın futbolcu için daha iyi olduğuna dikkat çeken tecrübeli kaleci, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sadece Türkiye ligi için değil, İspanya için de İtalya için de geçerli, orayı daha iyi bilen hocayla çalışmak bir futbolcu için daha iyi olabiliyor. Sadece saha içine odaklanıyorsunuz. Saha dışı konularla çok fazla ilgilenmiyorsunuz. Buradan Fatih hocaya ve Hamza hocaya teşekkür ediyorum, onlarla çalışırken sadece saha içine odaklanmamı sağladılar. Mancini son zamanlarına doğru adapte oldu ama ayrılma hakkını kullandı. Prandelli buraya adapte olamadı. Bana sorarsanız, o ülkenin şartlarını, taraftarlarını, basınını bilen biriyle çalışmak futbolcu için daha rahatlatıcı bir unsur olabiliyor."
MESUT ALAN
