ASAYİŞ - 01 Temmuz 2021 Perşembe 14:50

Nişantaşı’nda başörtülü akademisyene saldırı soruşturması tamamlandı

A
A
A
Nişantaşı’nda başörtülü akademisyene saldırı soruşturması tamamlandı

Nişantaşı'nda bir parkta arkadaşıyla oturan akademisyen Neşe Nur Akkaya'ya saldırdığı iddia edilen Eray Çakın hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcılıkça hazırlanan iddianamede Çakın’ın ‘silahla kasten yaralama’ ile ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama’ suçlarından 5 yıl 3 aya kadar hapsi talep edildi.

Nişantaşı’nda bir parkta arkadaşıyla parkta oturan akademisyen Neşe Nur Akkaya’ya saldırdığı iddia edilen Eray Çakın hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianamede, 6 Haziran günü Mıstık Parkı'nda arkadaşı Yasemin Farhat ile oturan akademisyen Neşe Nur Akkaya'nın şüpheli Eray Çakın ile aralarında 3-4 metre mesafe bulunduğu belirtildi. Akademisyen Akkaya’nın ifadesine yer verilen iddianamede, şüphelinin bakışlarıyla kendilerini rahatsız ettiğini, çünkü kendilerinden başka başörtülü olmadığını söylediği anlatıldı.

Akkaya’nın ifadesinin yer aldığı iddianamede, arkadaşı Yasemin Farhat’ın yanlarına gelen kediyi kucağına aldığını, kendisinin ise kıyafetinin beyaz olması nedeniyle kediyi kenara koyduğunu, bunun üzerine şüphelinin ‘kediyi darp edemezsiniz’ diye bağırıp halkı galeyana getirmeye çalıştığını söylediği kaydedildi. Akkaya’nın ifadesinde, kediyi sevdiğini söylemesine rağmen şüpheli Eray Çakın'ın, ‘Sizin gibi insanlardan rahatsız oluyorum. Gaziomanpaşa'ya gidin. Burada yaşayamazsınız, gidin buradan’ diye bağırdığı, kendisinin de ‘Rahatsız olduysanız siz gidebilirsiniz’ dediği, şüphelinin de elindeki sert bir cisimle yüzüne vurduğu ve başörtüsünü çektiğini, kendisini yere fırlattığı söylediği belirtildi.

Şüpheli Eray Çakın suçlamaları kabul etmedi

Şüpheli Eray Çakın’ın ifadesinin yer aldığı iddianamede, Neşe Nur Akkaya'nın kediyi eliyle ittirip ayağıyla vurduğunu, sakin bir şekilde Akkaya'ya ‘Kedilerden rahatsız oluyorsanız bankta oturmanız daha iyi olur. Çünkü arkada kedi parkı var’ dediğini, Akkaya'nın kendisine ‘Sen kendi işine bak i...’ dediğini, bunun üzerine kendisine hakaret edemeyeceğini belirterek ‘Kediden ve benden rahatsızsan burası Nişantaşı, burada birçok parkta kedi var ve benim gibi insanları çok görürsünüz. Eğer rahatsızsan Gaziosmanpaşa'da bir parkta rahatça oturabilirsiniz’ dediğini ve elindeki su şişesinin yumuşak kısmıyla Neşe'nin alın kısmına doğru 1-2 kez vurduğunu, bu arada parkta bulunan sivil polisin araya girdiğini, Akkaya'nın ‘Biz burada başörtüsünden dolayı oturamıyoruz. Bizi burada istemiyorlar’ diyerek bağırdığını söyleyerek suçlamaları kabul etmediği anlatıldı.

Parktaki insanların tedirgin hissettiği vurgulandı

İddianamede, şüphelinin söylemi ve Neşe Nur'un başörtüsüne yönelen saldırısı nedeniyle müştekilerin parkta bulunan insanlardan korkarak tedirginlik hissettikleri, hatta Yasemin Farhat'ın başına bir kötülük geleceği korkusuyla İstanbul'dan ayrıldığı müştekiler açısından, kamu güvenliği açısından yakın bir tehlike ortaya çıktığının bu nedenle eylemde, ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama’ suçunun unsurlarının oluştuğu vurgulandı.

Savcılıkça hazırlanan iddianamede, 7 Haziran'da gözaltına alınan Eray Çakın adli kontrol kararıyla serbest bırakıldığı ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, saldırıya uğrayan Neşe Nur Akkaya'nın ifadesine başvurulması üzerine ek ifadesi alınan Eray Çakın'ın 10 Haziran'da tutuklandığı da kaydedildi.

İddianamede, şüpheli Eray Çakın’ın Neşe Nur Akkaya ve arkadaşı Yasemin Farhat'a karşı zincirleme şekilde ‘Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama’ suçundan 1 yıl 3 aydan 3 yıl 9 aya kadar hapsi talep edildi. Şüpheli Çakın'ın ‘Silahla kasten yaralama’ suçundan da 6 aydan 1 yıl 6 aya kadar da hapsinin talep edildiği iddianame, İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Şüpheli Eray Çakın önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.

İrem Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun Şehir Hastanesi Başhekimi Ulubay’dan MHRS randevuları için uyarı Samsun Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Ulubay, MHRS üzerinden alınan randevularda yaşanan karışıklık nedeniyle vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Başhekim Doç. Dr. Mahmut Ulubay yaptığı açıklamada, Aralık ayı itibarıyla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ana Bina, Atakum Polikliniği, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları ile Onkoloji Ek Hizmet Binalarının MHRS randevularının Samsun Şehir Hastanesi bünyesi üzerinden verilmeye başlandığını belirtti. MHRS randevu ekranında randevu alınan kurumun "Samsun Şehir Hastanesi" olarak göründüğünü, muayene olunacak yer bölümünde ise ilgili ek hizmet binasının yer aldığını ifade etti. Ancak randevu ekranındaki harita bölümünde ek hizmet binalarında alınan randevular için de konum olarak ana hastane olan Samsun Şehir Hastanesinin gösterilmesi nedeniyle, bazı vatandaşların Atakum’daki ek hizmet binaları yerine Canik ilçesinde yeni hizmete giren ana binaya gittiği bilgisinin kendilerine ulaştığını aktaran Ulubay, bu durumun mağduriyete yol açabildiğini söyledi. Başhekim Ulubay, şu an itibarıyla Canik ilçesindeki Samsun Şehir Hastanesinde yalnızca Göğüs Hastalıkları Kliniğinin hizmet verdiğini, diğer ek hizmet binalarının ise taşınma süreci tamamlanana kadar kendi mevcut binalarında hizmet vermeye devam edeceğini kaydetti. Vatandaşların mağduriyet yaşamamaları için MHRS üzerinden randevu aldıktan sonra randevu ekranında muayene olacakları hizmet binasını mutlaka kontrol etmeleri ve muayene için belirtilen ek hizmet binasına gitmelerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Ulubay, süreçle ilgili yeni gelişmeler oldukça kamuoyunun bilgilendirileceğini de sözlerine ekledi.
Ankara Ankara’da tek kişilik yol çalışması Ankara’nın Keçiören ilçesindeki köprü çalışmasında tek bir işçinin çalışması, iş çıkış saatlerinde uzun araç kuyruklarına sebep oluyor. Keçiören ilçesinde bulunan Fatih Köprüsü’nde yol genişletme çalışmaları nedeniyle trafik yoğunluğu yaşanıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından, Keçiören’in önemli geçiş noktalarından biri olan köprüde trafiği rahatlatmak amacıyla başlatılan çalışmalar sebebiyle 4 şeritli köprüde bazı şeritlerin kapatılması, özellikle iş çıkış saatlerinde uzun araç kuyruklarına sebep oluyor. Uzun süre trafikte beklemek zorunda kalan sürücüler ve bölge sakinleri, köprüde çalışmaların tek bir mini ekskavatör ile yürütülmesi nedeniyle sürecin uzadığını belirterek, çalışmanın bir an önce tamamlanması için yetkililere çağrıda bulundu. "Bu köprü gerçekten trafiğe darbe vuruyor" Fatih Köprüsü’nde yürütülen çalışmaların sabah ve akşam saatlerinde uzun araç kuyruklarına neden oluğunu belirten Cavit Eğitmenoğlu, "Bu köprü gerçekten trafiğe darbe vuruyor. Ufacık bir kepçeyle iki ay sürdürmeden, yol iki günlüğüne kapatılsa veya başka yan yollardan verilse, isteyen burayı iki günde çözer. Bu yapılan hizmet değil, oyalanma. Bana göre bu çalışma hizmet yapıyormuş görünme gibi geliyor. Daha çok iş makinesiyle bir gün veya iki gün trafiği kapat, en azından yarısını yaparsın, yarısını da diğer güne bırakırsın. İki aşamalı da yapabiliyorsun ama öyle yapmıyorsun. Bir aydır, iki aydır devamlı oyalanma, göstermelik başka bir şey değil. Yetkililerden göstermelik değil de gerçekten vatandaşı rahatlatacak çalışmaların yapılmasını isterim. Akşam ve sabah çok trafik oluyor, buradan şehir hastanesine gitmek istiyorum ama tıkanıyor. Onun için bir an önce bu köprünün yapılmasını isterim" dedi. ABB sosyal medya hesabından Fatih Köprüsü’ndeki çalışmanın tek bir mini ekskavatör ile yürütülmesine ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Söz konusu bölgede yürütülen yol çalışmaları personel yetersizliğinden kaynaklanmamakta olup, mevcut köprü yapısına ve altyapıya herhangi bir hasar verilmemesi amacıyla kontrollü, aşamalı ve teknik zorunluluklar çerçevesinde sürdürülmektedir. Çalışma alanının aktif trafik akışı içinde bulunması ve hassas mühendislik yapıları içermesi nedeniyle sürecin yavaş ilerlemesi köprünün zarar görmesi ya da yıkım riski oluşmaması için can ve mal güvenliğini esas alan sorumlu bir kamu yönetimi anlayışının doğal sonucudur." Geçmiş dönemlerde, yapılan işler gece gündüz çalışılarak kısa sürede tamamlanıyordu.
İstanbul Pegasus Hava Yolları, Chelsea Futbol Kulübü’nün resmi havayolu partneri oldu Pegasus Hava Yolları, dünya futbolunun önde gelen kulüplerinden Chelsea ile gerçekleştirdiği global ortaklıkla uluslararası marka yolculuğunda yeni bir sayfa açtı. Pegasus Hava Yolları, global marka yolculuğunda önemli bir adım atarak, dünyanın en köklü ve en çok takip edilen spor kulüplerinden Chelsea Futbol Kulübü ile global bir iş birliği gerçekleştirdi. Anlaşma kapsamında Pegasus, Chelsea Futbol Kulübü’nün erkek ve kadın futbol takımlarının Resmi Havayolu Partneri oldu. Chelsea Futbol Kulübü’nün güçlü global erişimi ve dünya genelindeki geniş taraftar kitlesiyle desteklenen bu iş birliği kapsamında havayolu şirketi, öncelikli yurt dışı pazarlarda yenilikçi iletişim kampanyaları hayata geçirmeyi hedefliyor. Pegasus Hava Yolları Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Onur Dedeköylü iş birliğine ilişkin şunları söyledi: "Bu iş birliğiyle yenilikçilik, küresel büyüme ve insanları birbirine bağlama vizyonunu paylaşan iki güçlü marka bir araya geliyor. Futbolun evrensel gücüyle, global marka yolculuğumuzu daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. Chelsea’nin global taraftar kitlesi, bizim uluslararası erişimimizle güçlü bir şekilde örtüşüyor. Birleşik Krallık, beş farklı noktaya uçtuğumuz ve büyümeyi sürdürdüğümüz önemli pazarlarımızdan biri. Chelsea Futbol Kulübü iş birliğiyle taraftarlar ve misafirlerimiz için ilham veren deneyimler oluşturmayı sabırsızlıkla bekliyoruz." Chelsea Futbol Kulübü İş Ortaklıkları Satış Direktörü Oliver Boden; "Pegasus Hava Yolları’nın son yıllardaki büyüme performansı ve seyahati herkes için erişilebilir kılma vizyonu son derece etkileyici. Hava yolu sektörünü dönüştürme hedefleri ve filo yatırımları, ne kadar büyük düşündüklerini açıkça ortaya koyuyor. Şirket ile iş birliği yapmaktan gurur duyuyor; yolculuklarının bir sonraki aşamasında onları desteklemeyi ve birlikte benzersiz bir ortaklık inşa etmeyi hedefliyoruz" dedi.