RAMAZAN - 08 Eylül 2008 Pazartesi 11:47

Oruç şeker hastaları için riskli

A
A
A
Oruç şeker hastaları için riskli

Uzmanlar, Ramazan ayında özellikle riskli hasta grubunda olmalarına rağmen oruç tutmak isteyenleri, mutlaka doktor kontrolüne gitmeleri konusunda uyarıyor.

Uzmanlara göre, bazı hastalıklar oruç tutmayı güçleştiriyor, hatta engelliyor. Uzmanlar özellikle şeker hastalarının oruç tutmalarının sağlığa zararlı olduğunu belirterek, "Henüz diyabet ya da halk arasındaki adıyla şeker hastalığı teşhisi konmamış sağlıklı bireylerin de, oruç tutmaya başlamadan önce açlık kan şekeri yanında mutlaka tokluk kan şekerini de ölçtürmesi gerekiyor" dediler.

Sadece açlık kan şekerine bakıldığı zaman gözden kaçabilen diyabetin, tokluk kan şekeri ölçümüyle yakalanabildiğini söyleyen uzmanlar, "Ancak açlık kan şekeri hem halk arasında çok iyi bilinirken, tokluk kan şekerinin önemi ve taşıdığı riskler halk tarafından pek fazla bilinmiyor.

Bu nedenle öğünlerden sonra ortaya çıkan tokluk kan şekeri yükselmeleri özellikle Ramazan ayında gizli bir tehdit oluşturuyor. Çünkü diyabet hastalığında beslenme biçimi çok büyük bir önem taşıyor" diye konuştu.

Diyabetli olanların 3 ana ve 3 ara öğün olarak beslenmeleri yani sık sık yemek yemeleri gerektiğini vurgulayan uzmanlar, şu
bilgileri verdi:

"Oysa Ramazan'da bu beslenme şeklinin tam tersi uygulandığından diyabetikler için büyük bir risk ortaya çıkıyor.

Diyabet hastası olanlar oruç tutarken, tedavide olması gerekenin aksine akşama kadar aç kalıyorlar ve şekerleri düşüyor.

İftarda yenen yemeklerle de fazla miktarda glikoz kaynağı vücuda girdiği için şeker normal düzeyinin çok üstüne çıkıyor.

Diyabet tedavisinde vücuda çok fazla şeker kaynağı sokmamak ve pankreası zor durumda bırakmamak gerekiyor. Normal zamanda besinlerin içeriğine dikkat edilmezse, yemeklerde alınan karbonhidratlar sindirilerek şekere dönüşüyor.

Öğünlerde yenen karbonhidrat miktarları dengeli olmalı, sofra şekerinden uzak durulmalı ve yemeklerdeki yağ oranı da önerilen miktarı aşmamalıdır."
Glikoz olması gerekenden fazla olunca yaklaşık 2-3 saat sonra kanda inisülinin yükseldiğini belirten uzmanlar, fazla inisülinin de tansiyona, aşırı kilo alımına, kan yağlarının yükselmesine yol açabileceğini ve damar sertliğini hızlandırabildiğini kaydetti.

Bu nedenle şeker hastalarının oruç tutmalarının sakıncalı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, açlık kan şekerine bakıldığı halde sağlıklı çıkanların mutlaka tokluk kan şekerini de ölçtürmeleri gerektiğini kaydetti.

YUSUF ZİYA ERARSLAN / ANKARA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Zehirlenme haberlerinin daha sık gündeme gelmesi kolektif travma oluşturuyor " Biruni Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi ve Klinik Psikolog İlayda Erdoğan, son dönemde peş peşe yaşanan zehirlenme vakalarının toplumda kolektif travma etkisi oluşturduğunu belirterek, artan kaygı nedeniyle vatandaşların hastanelerin acil servislerine daha sık başvurmaya başladığını söyledi. Klinik Psikolog İlayda Erdoğan, kolektif travmanın yalnızca geniş kitleleri etkileyen büyük afetlerle sınırlı olmadığını, küçük gibi görünen olayların bile arka arkaya geldiğinde toplumsal bellekte güçlü bir stres tepkisine yol açabileceğini ifade etti. Erdoğan, "İstanbul Fatih’te Böcek ailesinin zehirlenmesi olayı ilk etapta tüm toplumu etkileyen bir kriz gibi görünmese de sonrasında yaşanan benzer vakalar toplumda bir tehdit algısını besleyerek kolektif travmayı tetiklemiş olabilir" değerlendirmesinde bulundu. "Artan kaygı acil servis başvurularını yükseltiyor" Zehirlenme vakalarına dair haberlerin sık ve tekrar eden şekilde gündeme gelmesinin bireylerde yoğun kaygı oluşturduğunu vurgulayan Erdoğan, "Toplumdaki kaygı artışı nedeniyle, kişiler en ufak mide bulantısı, baş dönmesi gibi belirtileri bile zehirlenme ile ilişkilendirerek acil servislere başvuruyor. Bu da sağlık sisteminde yoğunluk ve yük oluşturuyor" dedi. "Medyanın tutumu travmayı hafifletmede kritik" Kolektif travmanın etkilerinin azaltılmasında medya kuruluşlarının önemli rol üstlendiğini belirten Erdoğan, şeffaf, "Medya doğru, teyit edilmiş bilgiyi aktarmalı; abartılı, tekrar eden ve tetikleyici içeriklerden kaçınmalıdır. Bu tür içerikler toplumda kaygıyı tırmandırarak travmanın kalıcılığını artırıyor" ifadelerini kullandı. "Kaygı düzeyi günlük yaşamı bozuyorsa destek alınmalı" Erdoğan, depremlerin oluşturduğu kaygının da benzer şekilde bireysel ve toplumsal düzeyde ele alınması gerektiğini belirterek, "Bireyler olumsuz içeriklere maruziyetini azaltmalı, yalnızca güvenilir kaynaklardan bilgi almalı. Deprem çantası hazırlamak, muhtemel bir depremde yapılacakları öğrenmek kaygıyı düzenler. Günlük yaşamı bozan bir kaygı düzeyi varsa mutlaka uzman desteği alınmalıdır" diye konuştu. Toplumda dayanışmayı güçlendirecek psikoeğitim faaliyetlerinin ve güven artırıcı kamu bilgilendirmelerinin önemine de dikkat çeken Erdoğan, doğru bilgi akışı ve alınacak yapısal önlemlerin kolektif travmanın oluşmasını önlemede belirleyici olduğunu kaydetti.
Hatay Firari anguslar uyuşturucu iğneyle tek tek avlandı Hatay’da 2 kişinin can verdiği kazada tırdan kaçarak şehir turuna çıkan anguslar, ekipleri tarafından uyuşturucu iğneyle sakinleştirerek tek tek yakalandılar. Hatay-Adana otobanı Dörtyol ilçesi Hurmalık mevkiinde orta refüje çarparak devrilen 63 ADM 974 plakalı tır alevlere teslim olmuş ve kazada 2 kişi ölmüştü. Kazanın ardından tırda taşınan anguslar firar etti. İskenderun, Dörtyol ve Payas ilçelerinde zaman zaman vatandaşların yaşam alanlarında grup halinde gezen anguslar tedirginliğe neden oldu. Ekiplerin zamanla yarışında vatandaşlara zarar vermeden yakalanmak istenen anguslar, uyuşturucu iğneyle vurularak yakalandılar. Yakalanan anguslar, sevk edildikleri liman merkezine götürüldüler. İki kişinin hayatını kaybettiği kazayı anlatan Semih Yalçın, "Sabah saat 05.30 sıralarında Dörtyol Hurmalık mevkiinde, otoban üzerinde Almus yüklü bir tır devrildi. Devrilmenin ardından tırda aniden yangın çıktı ve araç tamamen yandı. Hatay Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri olay yerine çok hızlı bir şekilde müdahale etti ancak maalesef iki gencimiz çıkan yangında hayatını kaybetti. Tırda yüklü olan anguslar yola saçıldı. Karayolları ve jandarma ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemleri alarak, yola saçılan angus toplayıp bayıltma işleminin ardından tekrar limana götürdü. Kaza nedeniyle yol yaklaşık 3–4 saat trafiğe kapalı kaldı. Bu süre zarfında ulaşım E5 olarak bilinen D-400 karayolu üzerinden sağlandı. Otoban ise geçici olarak trafiğe kapatıldı. Yaşanan kazada iki gencimizi kaybettik" dedi.