RAMAZAN - 03 Eylül 2008 Çarşamba 10:53

Orucu bozan ve bozmayan durumlar

A
A
A
Orucu bozan ve bozmayan durumlar

Diyanet İşleri Başkanlığı, vatandaşları orucu bozan ve bozmayan durumlarla ilgili kendi internet sitesinde bilgilendiriyor.

Diyanet İşleri Başkanlığına göre, unutarak bir şey yemek, güzel kokulu bir şey koklamak, duş alıp, diş fırçalamak, kasten yapılmadığı takdirde kusmak, kan vermek, merhem sürmek, vücuda ilaçlı bant yapıştırmak, astım hastalarının kullandığı sprey, göz, kulak ve burun damlası ile dil altı hapları, tedavi amaçlı aşı ve iğneler oruca zarar vermiyor.

Buruna enfiye ve boğaza inecek şekilde bol miktarda su çekmek, ağızdan alınan hap, şurup ve pastil gibi şeyler ise orucu bozuyor.

Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinden derlediği bilgilere göre, oruç, "ibadet niyetiyle yemekten, içmekten ve cinsi münasebetten uzak durmak" anlamına geliyor.

Yeme, içme ve cinsel ilişkide bulunma orucu bozuyor. Sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddelerle tiryakilik gereği alınan tüm maddeler oruç yasakları kapsamına giriyor.

Ağızdan alınacak hap, şurup ve pastil gibi şeyler doğrudan mideye geçtiği ve tedavi amaçlı olsa bile beslenme niteliği taşıdığı için orucu bozuyor. Buruna enfiye çekmek, boğaza inecek şekilde bol miktarda su çekmek de oruca zarar veriyor.

Unutarak bir şey yeyip içme, yıkanma, ağza su alma, diş fırçalama (misvak kullanma), sürme çekme, eşini öpme, yağlanma ve koku sürmek orucu bozmuyor.

Kusma, kasten yapılmadığı durumlarda oruca zarar vermiyor, kasten yapıldığında ise sadece ağız dolusu olması halinde oruç bozuluyor.

Astım hastalarının kullandığı sprey, göz, kulak ve burun damlası, dil altı hapları, fitil, kulak zarında delik bulunmayanların kulak yıkatması, idrar kanalını görüntüleme, idrar kanalına ilaç akıtma, su, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan başka bir maddenin vücuda girmemesi kaydıyla endoskopi, kolonoskopi yaptırmak gibi tıbbi yöntemler oruca zarar vermiyor.

Kulak, burun ve göze konulan ve tamamen tedavi amaçlı ilaç ve damlalar da orucu bozmuyor. Oruçlu iken tedavi ve aşı amaçlı iğneler yapılabiliyor.

Makattan ultrason çektirme, lokal anestezi, suyun bağırsaklara verilmesinden sonra bekletilmeyip bağırsakların hemen temizlenmesi kaydıyla lavman yaptırma, herhangi bir sıvı madde almadan hemodiyalize girme, gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyon, anjiyo ve biyopsi yaptırma, kan verme, merhem sürme ve vücuda ilaçlı bant yapıştırma da orucu bozmuyor.

Hasta, yolcu, gebe ve emzikli kadınlar oruçlarını kaza edebiliyor

Ergen ve akıl sağlığı yerinde Müslümanlar oruç tutmakla yükümlü sayılıyor ancak hasta ve yolcu olanlarla gebe veya emzikli kadınlar oruç tutmayıp, normal duruma döndükten sonra oruçlarını kaza edebiliyorlar.

Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ise ramazan ayı boyunca her gün bir fakiri doyurarak (fidye), bu ibadeti yerine getirmiş oluyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Zehirlenme haberlerinin daha sık gündeme gelmesi kolektif travma oluşturuyor " Biruni Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi ve Klinik Psikolog İlayda Erdoğan, son dönemde peş peşe yaşanan zehirlenme vakalarının toplumda kolektif travma etkisi oluşturduğunu belirterek, artan kaygı nedeniyle vatandaşların hastanelerin acil servislerine daha sık başvurmaya başladığını söyledi. Klinik Psikolog İlayda Erdoğan, kolektif travmanın yalnızca geniş kitleleri etkileyen büyük afetlerle sınırlı olmadığını, küçük gibi görünen olayların bile arka arkaya geldiğinde toplumsal bellekte güçlü bir stres tepkisine yol açabileceğini ifade etti. Erdoğan, "İstanbul Fatih’te Böcek ailesinin zehirlenmesi olayı ilk etapta tüm toplumu etkileyen bir kriz gibi görünmese de sonrasında yaşanan benzer vakalar toplumda bir tehdit algısını besleyerek kolektif travmayı tetiklemiş olabilir" değerlendirmesinde bulundu. "Artan kaygı acil servis başvurularını yükseltiyor" Zehirlenme vakalarına dair haberlerin sık ve tekrar eden şekilde gündeme gelmesinin bireylerde yoğun kaygı oluşturduğunu vurgulayan Erdoğan, "Toplumdaki kaygı artışı nedeniyle, kişiler en ufak mide bulantısı, baş dönmesi gibi belirtileri bile zehirlenme ile ilişkilendirerek acil servislere başvuruyor. Bu da sağlık sisteminde yoğunluk ve yük oluşturuyor" dedi. "Medyanın tutumu travmayı hafifletmede kritik" Kolektif travmanın etkilerinin azaltılmasında medya kuruluşlarının önemli rol üstlendiğini belirten Erdoğan, şeffaf, "Medya doğru, teyit edilmiş bilgiyi aktarmalı; abartılı, tekrar eden ve tetikleyici içeriklerden kaçınmalıdır. Bu tür içerikler toplumda kaygıyı tırmandırarak travmanın kalıcılığını artırıyor" ifadelerini kullandı. "Kaygı düzeyi günlük yaşamı bozuyorsa destek alınmalı" Erdoğan, depremlerin oluşturduğu kaygının da benzer şekilde bireysel ve toplumsal düzeyde ele alınması gerektiğini belirterek, "Bireyler olumsuz içeriklere maruziyetini azaltmalı, yalnızca güvenilir kaynaklardan bilgi almalı. Deprem çantası hazırlamak, muhtemel bir depremde yapılacakları öğrenmek kaygıyı düzenler. Günlük yaşamı bozan bir kaygı düzeyi varsa mutlaka uzman desteği alınmalıdır" diye konuştu. Toplumda dayanışmayı güçlendirecek psikoeğitim faaliyetlerinin ve güven artırıcı kamu bilgilendirmelerinin önemine de dikkat çeken Erdoğan, doğru bilgi akışı ve alınacak yapısal önlemlerin kolektif travmanın oluşmasını önlemede belirleyici olduğunu kaydetti.
Hatay Firari anguslar uyuşturucu iğneyle tek tek avlandı Hatay’da 2 kişinin can verdiği kazada tırdan kaçarak şehir turuna çıkan anguslar, ekipleri tarafından uyuşturucu iğneyle sakinleştirerek tek tek yakalandılar. Hatay-Adana otobanı Dörtyol ilçesi Hurmalık mevkiinde orta refüje çarparak devrilen 63 ADM 974 plakalı tır alevlere teslim olmuş ve kazada 2 kişi ölmüştü. Kazanın ardından tırda taşınan anguslar firar etti. İskenderun, Dörtyol ve Payas ilçelerinde zaman zaman vatandaşların yaşam alanlarında grup halinde gezen anguslar tedirginliğe neden oldu. Ekiplerin zamanla yarışında vatandaşlara zarar vermeden yakalanmak istenen anguslar, uyuşturucu iğneyle vurularak yakalandılar. Yakalanan anguslar, sevk edildikleri liman merkezine götürüldüler. İki kişinin hayatını kaybettiği kazayı anlatan Semih Yalçın, "Sabah saat 05.30 sıralarında Dörtyol Hurmalık mevkiinde, otoban üzerinde Almus yüklü bir tır devrildi. Devrilmenin ardından tırda aniden yangın çıktı ve araç tamamen yandı. Hatay Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri olay yerine çok hızlı bir şekilde müdahale etti ancak maalesef iki gencimiz çıkan yangında hayatını kaybetti. Tırda yüklü olan anguslar yola saçıldı. Karayolları ve jandarma ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemleri alarak, yola saçılan angus toplayıp bayıltma işleminin ardından tekrar limana götürdü. Kaza nedeniyle yol yaklaşık 3–4 saat trafiğe kapalı kaldı. Bu süre zarfında ulaşım E5 olarak bilinen D-400 karayolu üzerinden sağlandı. Otoban ise geçici olarak trafiğe kapatıldı. Yaşanan kazada iki gencimizi kaybettik" dedi.