Çoğunluğu Nilüfer’in Hasanağa, Atlas ve Çaylı gibi kırsal mahalleleri olmak üzere toplam 23 mahalleden 500 kadın, daha önceden kendilerine armağan edilen ve okuyup geldikleri “Asılacak Kadın” isimli kitap üzerine Pınar Kür ile sohbet etti. Söyleşide, hayatından ve yazma serüveninden anılar paylaşan Kür, kadınların kitap üzerine merak ettiği soruları da cevapladı. “Asılacak Kadın” adlı kitabın hayatının en önemli romanı olduğunu söyleyen Pınar Kür, “Eğer günün birinde Türk edebiyat tarihinde kalıcı bir yerim olursa, bu kitap sayesinde olacağını düşünüyorum. Edebiyat hayatım boyunca hiçbir roman üzerine bu kadar araştırma yapmamışımdır. Okuması yazması olmayan bir kişinin düşüncelerini anlatırken, bilinç akımı denilen bir teknik kullandım. Kitapta bazı yerlerde büyük harf, bazı yerleri italik yazdım. Çok fazla araştırma yaptım, birçok yeni kelime öğrendim. ‘Asılacak Kadın’ kitabı için böyle sıkı bir çalışma gerçekleştirdim. Kitap incedir fakat üzerinde en fazla çalıştığım kitaptır” dedi.
Edebiyatçı bir aileden geldiğini belirten Kür, “Tembelliğimden dolayı tiyatroyu devam ettirmedim. Liseden sonra tiyatroya seyirci ve eleştirmen olarak devam ettim. Devlet Tiyatrosu’nda çalışırken, ilk kitabım olan ‘Yarın Yarın’ı yazmaya başladım. ‘Küçük Oyuncu’ adlı ikinci kitabım da tiyatro çevrelerinde geçen bir romandı” diye konuştu.
