GÜNDEM - 30 Haziran 2020 Salı 12:04

Profesörün yılan sevgisi görenleri şaşırtıyor

A
A
A
Profesörün yılan sevgisi görenleri şaşırtıyor

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nde görev yapan bir profesörün sürüngen sevgisi görenleri şaşırtıyor.

Türkiye'de varlığı bilinen 174 tür sürüngenin 150 türünün örneğini bulunduran ve bir şekilde telef olmuş sürüngenleri toplayıp turşusunu kuran Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, yılan ve sürüngenlerin zararlı olmadığını ve tabiatın dengesini koruduğunu belirterek, pandemi süreci dolayısıyla özgür kaldığı için daha çok dışarı çıkan yılanlara iyi davranılmasını istedi. Bilim için beslediği yılanlarla da mesai mefhumu gözetmeksizin sürekli ilgilenen Prof. Dr. Kurtuluş Olgun'un yılan ve sürüngen sevgisi görenleri şaşırtıyor.

"Zararlı zannedip sürüngenleri öldürmeyin"

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, pandemi sürecinde insanların evlerinde kalmayı tercih etmesi ile birlikte yılanların özgürlüklerini ilan ettiğini, son dönemde de insan ve yılan karşılaşmalarında artış yaşandığını kaydetti. Prof. Dr. Olgun, ayrıca yılanların düşman değil, dost olduklarını da ifade ederek, “Hiçbir yılan taciz edilmedikçe, ısırmaz, saldırmaz. Birçoğu da zaten zehirsizdir” diye konuştu.

Profesörün yılan sevgisi görenleri şaşırtıyor

Türkiye’nin değişik bölgelerinde kurbağalar ve sürüngenler üzerine yaptığı araştırmalar ve Adnan Menderes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde kurduğu Zooloji Müzesi ile öğrencilerin sürüngen korkularını yenmesinde rol oynayan Prof. Dr. Olgun, yılanlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

“Bu hayvanlar düşman değil, dost”

Zooloji Müzesi’nde Türkiye’nin değişik yörelerinden toplanmış, özellikle kurbağa ve sürüngen türlerinin bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Olgun, “Türkiye’de kurbağa ve sürüngen olarak yaklaşık 174 türümüz var. Biz bu müzede 174 türün 150’sini barındırıyoruz. Bu müzenin üç amacı var. Birincisi bu müzedeki örnekler bilimsel amaçlar için kullanılıyor. Burası aynı zamanda biyoloji bölümüne ait özellikle eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütüldüğü bir yer. Üçüncü ve en önemli görevlerinden bir tanesi korkuların yenilebildiği bir yer olması. Özellikle yılanlardan çok korkuluyor. Biz bu çok korkulan yılanların korkulan hayvanlar olmadığını dışarıdan gelen özellikle ilkokul öğrencilerini burada ağırlayıp, burada kendilerine bu hayvanların düşman değil, dost olduklarına ilişkin zararlı olmadıklarına ilişkin bilgileri vermeye çalışıyoruz” dedi.

“Zehirli ve zehirsiz yılanlar arasında belirgin farklar var”

Halk arasında yılanların hepsinin zehirli olduğuna dair bir düşüncenin var olduğunu açıklayan Prof. Dr. Olgun, “Türkiye’de sadece 19 tane zehirli yılan türü var. Onların büyük bir çoğunluğu ile karşılaşma ihtimali çok az. Çünkü 4-5 tanesi dışarısında diğer yılan türleri daha çok lokal yerlerde yaşıyorlar. Yani kendilerini insanlara karşı göstermiyorlar. Zaman zaman duyuyoruz Türkiye’de 4-5 metre yılan var diye. Türkiye’deki en uzun boylu yılanlardan bir tanesi karayılandır. Boyu da yaklaşık 2,5 metre, belki de 2.80 metre olabilir. Zehirli ve zehirsiz yılan türleri arasında çok farklı özellikler var. Bu farklardan en önemlisi kuyruk kısmında ortaya çıkıyor. Zehirli yılanlarda gövdeden sonra kısa bir kuyruk geliyor. Ama bir zehirsiz yılanda gövdeden sonra ince uzun gittikçe inceleşen bir kuyrukla karşılaşıyoruz. Zehirli yılanların baş yapıları üçgen şekilde ve boyun bölgesi belli olurken, zehirsiz yılanlarda baş kısmı oval şekilde ve boyun bölgesi belli değildir. Eğer bir yılanı gündüz görüyorsak ve bizden çok hızlı bir şekilde uzaklaşıyorsa, bu büyük bir ihtimalle zehirsiz bir yılan türüdür. Zehirli yılanlar gece faaliyet gösteriyorlar, genellikle avlanmak, beslenmek veya çiftleşmek amacıyla geceleyin çıkıyorlar. Zehirsiz yılanlar ise daha çok gündüz faaliyet gösteriyorlar. Zehirli yılanlar öyle çok rahatsız edilmedikçe, çok taciz edilmedikçe bir insana saldırması, ısırması söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.

Profesörün yılan sevgisi görenleri şaşırtıyor

“Pandemi döneminde yılanlar özgür kaldı”

35 yıldır bu mesleğin içinde bulunduğunu ve bu yılki kadar yılan görüntüsü ile karşılaşmadığını söyleyen Prof. Dr. Olgun, “Bunun tamamen pandemi dönemi ile ilgili olduğunu düşünüyorum ve öyle olduğuna inanıyorum. Yılanlar sağır hayvanlardır, yani duymuyorlar. Ama yerdeki titreşimleri çok iyi algılayan hayvanlar. Yani biz ona doğru yaklaşırken, biz onu görmesek de, yılan bizim yaklaşmamızdan, yerdeki titreşimleri algıladığı için kolaylıkla bizden uzaklaşıyor. Ama bu pandemi döneminde böyle bir olayla karşılaşılmadı. İnsanlar daha çok evlerinde bulundukları ve bu hayvanların yaşadığı yerlere gidip, onları rahatsız etmedikleri için, bu hayvanlarda özgürlüklerini ilan ettiler. Bu dönemde de insanların dışarıya çıkmaları ile birlikte insan yılan karşılaşmaları çok sıkça ortaya çıktı” diye konuştu.

“Hiçbir yılan taciz edilmedikçe ısırmaz”

Prof. Dr. Olgun, doğada eğer bir yılanla karşılaşıldığında korkmaya, endişelenmeye gerek olmadığını ifade ederek, “Hiçbir yılan taciz edilmedikçe, kendisine zarar verilmedikçe ısırmaz, saldırmaz. Elbette daha önce kızmış olabilir. Yanınızdan geçerken size saldırabilir. Zehirli bir yılanın ısırma ihtimali üçte bir oranında azdır. Eğer bir de gündüz bir yılan ısırdıysa onun zehirsiz olma ihtimali çok daha düşüktür. Eğer böyle bir durumla karşılaşılırsa ısırılan kişinin şoka girmemesi gerekiyor. Yani sakin kalması gerekiyor. Yılan ısırmasından dünyada elde edilen verilerin büyük bir kısmı, yılan ısırmasından ölenlerin büyük bir çoğunluğunun şoktan kaynaklandığını gösteriyor. Elbette ısıran bir zehirli yılan olabilir, bunun için mutlaka ya acil zehir merkezine ya da 112 acil servis aranarak, mutlaka bir ambulans çağrılıp hastaneye ilk yardım alması için götürülmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.

İbrahim Kılınç - Onur Durmuş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de 2025 yılında 375 şahsa fuhuştan işlem yapıldı Kayseri’de polis ekipleri tarafından 2025 yılında yapılan çalışmalarda 375 şahsa fuhuştan işlem yapılırken, 2 milyon 47 bin TL idari para cezası uygulandı. Öte yandan yapılan çalışmalarda, ‘fuhuşa teşvik, aracılık veya zorlama’ suçundan 6 masaj salonu mühürlenirken, 683 sosyal medya hesabına erişim engeli getirildi. Edinilen bilgiye göre, Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri tarafından 2025 yılı içerisinde yapılan çalışmalarda, ‘fuhuşa teşvik, aracılık veya zorlama’ suçundan 21 kez adli işlem yapılırken, adli işlemler neticesinde 33 şahsa şüpheli olarak işlem yapıldı. 375 şahsa fuhuştan idari işlem yapılarak 2 milyon 47 bin 192 TL idari para cezası uygulanarak, 87 ikamet ve oda mühürlendi. Ekipler tarafından ‘kumar oynanması için yer ve imkan sağlama’ suçundan, 41 kumar olayında şüpheli olarak 43 şahsa adli işlem yapılırken, yapılan işlemler neticesinde 1 milyon 507 bin 261 TL idari para cezası uygulandı. Konuyla alakalı 41 yer mühürlendi. Ayrıca ekipler tarafından masaj salonlarına yönelik yapılan denetlemelerde; 67 iş yeri denetlenirken, denetlemede belge eksikliklerinden dolayı 60 masaj salonuna idari işlem uygulandı. 6 masaj salonuna ‘fuhuşa teşvik, aracılık veya zorlama’ suçundan yapılan adli işlemlerde 12 şüpheli şahıs yakalanırken, masaj salonunda tespit edilen 20 yabancı uyruklu şahıs, Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğüne teslim edildi. Denetimlerde 42 masaj salonu mühürlendi. Öte yandan, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 2025 yılında yapılan sanal devriye çalışmalarında müstehcen paylaşımlar yaptığı tespit edilen 683 sosyal medya hesabına erişim engeline getirildi.