SAĞLIK - 01 Ekim 2018 Pazartesi 10:57

Psikolog Bülent Korkmaz: 'Hedonizm tehlikesine dikkat'

A
A
A
Psikolog Bülent Korkmaz: 'Hedonizm tehlikesine dikkat'

Uzman Psikolog Bülent Korkmaz, Türkiye'de yükselen bir trend olarak gördüğü hedonizm hastalığı ile ilgili "Hedonist yaşam tarzı süren kişilerin çoğu bu haz halinin sürekli olamamasından dolayı ağır bir depresyonla karşı karşıya kalmakta ve intihar etme eğilimi ve davranışını sıkça gösterebilmektedirler" dedi.

Özel İbni Sina Hastanesi Uzman Psikolog Bülent Korkmaz, hedonizm hastalığı konusunda açıklama yaptı. Türkçe anlamı haz, zevk olan hedonizmin giderek büyük bir tehlike haline dönüştüğünü belirten Psikolog Bülent Korkmaz, "Ülkemizde yükselen bir trend haline gelen haz insanlık yaşamı için ciddi tehlike boyutlarındadır. Bu trendin tutsağı olan milyonlarca insan, yaşamında sadece yeme-içme, eğlence ve cinsel hazzı ön planda tutan, sadece bedensel haz doyumuna ulaşmayı temel yaşam prensibi olarak gören bir anlayış ve yaşayış biçimi içindedir. Bu durum da sosyal değil psikolojik ve tehlikeli bir durum, tedavi edilmeli" dedi. 

"Gençler tehdit altında" 

15 ila 40 yaş arasındakilerin tehdit altında olduğunu anlatan Uzman Psikolog Bülent Korkmaz “Haz akımına kapılan insanlar, yaşamlarını tamamen zevk almaya yönelik olarak planlamakta, eylemleri hep buna yönelik olmaktadır. Buna ulaşacakları yolda da karşılaştıkları engelleri aşacak tüm ahlaki olmayan, yasal olmayan tutum ve davranışları da gösteren dejenere olmuş bir insan topluluğundan söz ediyorum. Bu kişiler çoğunlukla parasal açıdan pek sorunu olmayan, narsisist kişilik özellikleri gösteren; ben merkezci ve bencil yapıda, en çok ve bazen sadece kendini seven, başkalarını kendi çıkar ve arzuları için kullanan; genellikle çocukluktan bu yana istekleri kolayca ve fazlasıyla yerine getirilmiş ve doyumsuzluk problemi olan, eleştiriye kapalı vb. özellikleri olan tiplerden oluşuyor" ifadelerini kullandı.

Psikolog Korkmaz, "Televizyon kanallarında özellikle magazin programlarında, sıkça eş veya partner değiştiren, eşini veya sevgilisini aldatmayı neredeyse bir başarı gibi gören; bu anlamda cinsel sayı peşinde koşan, her tür popüler eğlence ve tatil mekanlarında sürekli boy gösteren, hatta neredeyse oralarda yaşayan, yeme-içme ve eğlence gurmesi olmuş, yada bazı bu tip ünlülere özenerek onların yaşam anlayışını benimseyip o yolda ilerleyen, yaşamda bedensel haz dışında pek fazla amacı olmayan, yada sadece sonuçta bu hazza ulaşmalarını kolaylaştıracak ara amaçları olabilen kişiler olarak çokça gözlemlemekteyiz. Hepimizin çevresinde olan bu tip insanlar ne yazık ki bir çok çocuk ve gencimiz bu kişilere gıpta ile bakabiliyor ve bir gün öyle olmanın hayalini kuruyor" şeklinde konuştu.

"Sorun sosyal değil psikolojik" 

Sorunu sadece sosyal bir problem olmadığını ciddi olarak psikolojik bir problem olduğunu belirten Psikolog Korkmaz “Bir psikolog olarak hedonizmin psikopatolojik (ruhsal bozukluk ve hastalıklarla ilgili) boyutuyla algılanmasının altını çizmek istiyorum. Çünkü hedonist yaşam biçimi süren kişiler aslında muhtemelen kendilerine ruhsal olarak acı veren bir şeyden kaçmaktadırlar. Bu egolarının çözemediği bir iç ruhsal çatışma, yaşamlarının erken dönemlerinde karşılaştıkları ve onarılamamış bir ruhsal travma, klinik boyutta bir depresyon, hayatını anlamlı hale getirecek doğru yaşam modellerinin sunulamaması (aile ve çevre), hatta bazen kısırlaşmış monoton bir yaşamın verdiği sıkıntı bile hedonist eğilim ve davranışın kaynağı olabilir" ifadelerini kullandı.

"Hedonizm psikolojik bozukluk, tedavi edilmeli" 

Hedonizminin bir psikolojik bozukluk olduğunu ve altta yatan nedenlere bakılarak tedavi edilmesi gerektiğini belirten Psikolog Korkmaz, "Bunu doğrulayan bir veri de şudur ki hedonist yaşam tarzı süren kişilerin çoğu bu haz halinin sürekli olamamasından dolayı ağır bir depresyonla karşı karşıya kalmakta ve intihar etme eğilimi ve davranışını sıkça gösterebilmektedirler. Ya da bu haz halinin sürekliliğini sağlayacağını (yada bir başka deyişle gerçek sorunlarından ve acıdan kaçmalarını kolaylaştıracağını) sandıkları alkol ve uyuşturucuya yönelmekte ve bu hem ruhsal ve hem bedensel açıdan bazen geri dönüşü olamayan bir bataklığa girmelerine yol açmaktadır" diye konuştu.

Psikolog Korkmaz "İster sosyal, isterse psikolojik boyutuyla bir problem olarak görelim fark etmez; hedonizmi tümüyle dikkate alarak ve ciddi bir tehlike olarak görüp; kendimizi, arkadaşlarımızı, çocuklarımızı, gençlerimizi bu tehlikeden korumanın yollarını araştırmaya başlamalıyız. Böylece insanı insan yapan değerleri korumaya, yüceltmeye ve değerlerimizi yitirmeden ve tabiki doğanın bize sunduğu bedensel hazları da bir kenara itmeden (ama onları en yüksek değer haline de getirmeden), ruhsal hazları da en az o kadar önemseyerek denge içinde yaşamaya çalışmalıyız" diye konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Ay Spor Kulübü’nden madalya şov İstanbul’da gerçekleştirilen Kickboks Wako Dünya Kupası ve Uluslararası Akdeniz Şampiyonası’na Eskişehir’den katılan Ay Spor Kulübü’nün 5 sporcusu 8 madalya ile döndü. Kickboks Wako Dünya Kupası ve Uluslararası Akdeniz Şampiyonası, 16-19 Mayıs arası İstanbul’da gerçekleştirildi. Organizasyona 41 ülkeden 5 bine yakın sporcu katılım sağlarken, Eskişehir Ay Spor Kulübü’nden 5 sporcu 8 madalya topladı. Wako Dünya Kupası’nda İbrahim Pusat Baş, 81 kilogram Fullcontact’ta, Hazal Ünal ise 56 kliogram lowkick’te 1’inci olarak şampiyonluk elde etti. Ayça Orakçı 50 kilogram lightcontact’te, Serhat Küçük ise 54 kilogram lowkick’te 3’ncü oldu. Wako Uluslararası Akdeniz Şampiyonası’nda da Ali Demiryürek, 57 kilogram K-1’de 1’incilik elde ederek şampiyon olurken, İbrahim Pusat Baş 81 kilogram K-1’de, Ayça Orakçı 55 kilogram point fighting’te, Hazal Ünal ise 56 kilogram K-1’de 2’nci oldu. "Sporcularımın her biri mükemmel mücadele ettiler" Eskişehir Ay Spor Kulübü Başkanı ve Kickboks Milli Takım antrenörü Tolga Aygün, "İnanılmaz 2 turnuva geçirdik. Sporcularımın her biri mükemmel mücadele ettiler. Ringde 3 şampiyonluk elde ettik. Çalışmalarımızın karşığını aldık ve alnımızın akıyla döndük. Daha önce dediğim gibi nice şampiyonlar çıkartacağız. Sözümüzü tuttuk ve aynı doğrultuda bilimsel bilgi ile deneyimlerimi sporcularıma aktararak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sporcurlarımla gurur duyuyorum" dedi.
Gümüşhane Gümüşhane’de sokak oyunları salonlara taşındı Gümüşhane’de çocuklar unutulmaya yüz tutmuş geleneksel sokak oyunlarını salonlarda öğrenerek lisanslı sporcu oluyor. Gümüşhane’de İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından ‘Gelenekten Geleceğe Çocuk Oyunlarıyla Büyüyorum’ projesi kapsamında yaklaşık bin 500 öğrenci yakan top, seksek, mendil kapmaca gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel sokak oyunlarını oynayarak hem eğleniyor, hem de lisanslı sporcular oluyor. Eğlenceli anlara sahne olan mücadelelerde minik öğrenciler arkadaşlarına oyunlarla ilgili taktikler de verirken spor yapmanın yanında sokak oyunlarının da unutulmamasını sağlıyorlar. Bekir Taş: “Oyun oynamak çocukların zekalarını geliştiriyor” Sokak oyunlarıyla ilgili Gümüşhane’nin merkez ve ilçelerinde müsabakalar düzenlediklerini ve bu müsabakalarda derece elde eden öğrencilerin il finalinde yarışacağını söyleyen Gazipaşa Ortaokulu Beden Eğitimi Öğretmeni Bekir Taş, “2011 yılında Çocuk Oyunları Federasyonu Kulüpleri Derneği olarak kurmuş olduğumuz dernekle unutulmuş olan sokak oyunlarımızı güncel kurallı hale getirerek çocuklarımıza spor salonlarında müsabakalar yaptırmak istedik. Bunun sonucunda da Türkiye’nin bütün illerinde şu anda Çocuk Oyunları Ligi olarak müsabakalar düzenlemekteyiz. Gümüşhane’de de ‘Gelenekten Geleceğe Çocuk Oyunlarıyla Büyüyorum” kapsamında Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü birlikteliğiyle de bu sene liglerimizi başlatmış olduk. Yeni nesil maalesef tablet, bilgisayar, televizyon gibi teknolojik aletlerden dolayı bu tür oyunları unutmuştular. Biz bu oyunları ilk olarak öğretmenlerimize eğitim vererek onlara öğrettik daha sonra da öğretmenlerimiz okullarında müsabakalar yaptırıp okul takımları kurarak müsabakalar haline getirerek salonlara taşıdık. Biz zeka gelişiminin ders ve ödev yapmaktan geçtiğini düşünüyoruz bu önyargının yıkılması gerekiyor. Biz çocukların oyun oynayarak zekalarının gelişmesi konusunda adım atmamız gerekiyor. Oyun oynayan çocuk çevresel faktörleri de değerlendirerek hem algılarını geliştiriyor hem de zekâlarını geliştiriyor” ifadelerini kullandı. “Çocukların sokakta oynaması daha iyi” Oynadıkları oyunlarda çok eğlendiklerini söyleyen 10 yaşındaki Ravzanur Bayrak, “Ben çocukların telefon ve tabletle oynamalarını doğru bulmuyorum, sokakta oynamak daha güzel. Okulda artık aralarında seksek oynuyoruz, yakan top oynuyoruz, mendil kapmaca oynuyoruz. Bence çocukların sokakta oynaması daha iyi” dedi. 10 yaşındaki Eyüp Efe Özdemir de, “Burada bugün kaleli yakan top oynadık. Biz iyi oynadık ama karşı takım iyi oynadı ve yenildik, tebrik ederim. Bence burada geçirdiğimiz zaman daha önemli, telefon ve tablet karşısında geçen zaman faydalı değil. Bu tür oyunları oynayarak kendimize bir gelişim sağlıyoruz hem de daha çok eğlenmiş oluyoruz” diye konuştu.
Eskişehir 8 bin öğrenci çevre konusunda bilinçlendi Tepebaşı Belediyesi tarafından çocukların çevre konusunda bilinçlenmesine katkı sağlamak amacıyla 2023-2024 eğitim öğretim yılı boyunca düzenlenen eğitimlerle 8 bin 310 öğrenciye ulaşıldı. Tepebaşı Belediyesi, çevre konusunda hayata geçirdiği çalışmalar ile dünya çapında başarılar elde ederken, çocukların da çevreye karşı duyarlılık kazanması adına eğitici faaliyetlerini sürdürüyor. Tepebaşı Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından kentte öğrenim gören öğrencilere verilen eğitimler 2023-2024 yılında da devam ediyor. Alanında uzman ekiplerce ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilere çevre, çevre koruma, çevre duyarlılığı, dünyada ve ülkemizde çevre kirliliği sorunları, ekoloji, atık çeşitleri ve sorunları, geri dönüşüm, sıfır atık, bilinçli tüketim kuralları ve dünyada ‘atıksız yaşam’ uygulama örnekleri gibi konular hakkında bilgiler verildi. Önemli başarı 2023-2024 eğitim öğretim yılında öğrencilere yönelik okullarda Çevre Okuryazarlığı & Atıksız Yaşam eğitimlerinin yanında Yeryüzü Ekoloji Okulu Doğa ve Orman Uygulamaları ile Ortak Yaşam Arkadaşlarımız, Kağıt Geri Dönüşüm Atölyesi ve Geri Dönüşüm Tesis gezisi de gerçekleştirilerek geri dönüşüm hakkında bilgiler verildi. Verilen eğitim ve tesis gezisiyle 175 okuldan 8 bin 310 öğrenciye ulaşıldı. Eğitimler kapsamında; Eğitimler için randevu ve bilgi almak isteyenler 0 (222) 211 40 00/3085-3087 numaralı telefondan Tepebaşı Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’ne ulaşabiliyor.
Osmaniye Ödül almak isteyen öğrenciler, okula poşet poşet çöp taşıyor Osmaniye’de ortaokul öğrencilerinin hayata geçirdikleri “Ben çöp değil, geri dönüşebilir atığım” projesi çerçevesinde ödül almak isteyen öğrenciler, evdeki çöplerini okula getirip, geri dönüşüme katkı sağlayarak “Sıfır Atık” projesine destek oluyorlar. Osmaniye 75. Yıl Ortaokulu öğrencilerinin hazırladığı proje ile evde bulunan geri dönüşüm atıklarını okula getiren öğrenciler, proje ekibi tarafından programlanan manav terazisinden okul numaralarına göre etiketlerini alarak atıkları teslim ediyorlar. Öğrenciler biriktirdikleri etiketlerle hedeflenen miktarlara ulaştığında TÜBİTAK yayını dergiler, akıl zeka oyunları, tablet bilgisayar ve bisiklet gibi çeşitli hediyeler kazanıyor. Adana’da düzenlenen TÜBİTAK 2204-B Ortaokul öğrencileri araştırma projeleri yarışmasında bin 219 proje arasından “Ben Çöp Değil, Geri Dönüşebilir Atığım” isimli proje bölge birincisi olan öğrenciler 26-30 Mayıs tarihleri arası Ankara’da düzenlenecek olan Türkiye Finallerinde Osmaniye’yi temsil edecek. Proje hakkında bilgi veren 5.sınıf öğrencisi Eyüp Eymen Kırıcı, "Biz okulumuzdaki geri dönüşüm kutularına çok geri dönüşüm atıkları atılmadığı için biz bir proje yaptık. Bu projenin ismi ’Ben Çöp Değil Geri Dönüşebilir Atığım.’ Bu projede okullarımıza geri dönüşüm kutuları aldık. Sonra manavlarda olan tartılardan bir tane aldık. Burada gördüğünüz gibi bu terazinin veri tabanına öğrencinin numarasını ve ismini yazdık. Öğrenciler bir miktar atık toplayıp bize getiriyorlar. Burada görevli arkadaşlarımız kiloları, geri dönüşüm atıklarını teraziye koyuyor, terazide tartıyoruz. Mesela bir öğrenci 5 kilogram atık getirmiş. Biz bir etiket çıkartıyoruz öğrencinin numarasına göre o etikette öğrencinin ismi, kaç kilo getirdiği yazıyor" dedi. Proje çerçevesinde 45 günlük sürede 20 ton civarı atık malzeme toplamayı başardıklarını söyleyen 5. sınıf öğrencisi Tunahan Toklu, "Etiketleri biriktiriyorlar 30, 50, 70 kilogram getirene TÜBİTAK kitapları, 500 kilogram getirenlere tablet, bin kilogram getirenlere bisiklet veriyoruz. Toplam 20 ton kadar geri dönüştürebilen atık topladık. Bunları geri dönüşüm firmasına verdik, elde ettiğimiz parayla okul aile birliğini bağışladık ve okulumuzun ihtiyaçlarını karşıladık" diye konuştu. Geri dönüşüme katkının eğitimin merkezi olan okullardan başlayacağına farkında olduklarını söyleyen proje danışmanı Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Sedat Gündoğan, “Okulumuzda TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasına hazırlık kapsamında bir geri dönüşüm projesi hazırladık. Ben Çöp Değil Geri Dönüşebilir Atığım ismini verdiğimiz proje kapsamında çocuklarımızı geri dönüşüm konusunda bilinçlendirme çalışmaları yaptık. Akabinde çocuklarımızın evlerden atıklar getirmeleri konusunda bir organizasyona giriştik. Çocuklar günlük olarak evde biriktirmiş oldukları geri dönüşüm atıklarını sabah okula getirerek programladığımız tartıyla tarttırıp bir etiket karşılığında teslim ettiler. Geri dönüşüm atıklarımızı belirli periyodlarda geri dönüşüm firmasına teslim ederek geri dönüşüme katkı sağlamaya çalıştık. Projemiz kapsamında aslında evlerde birçok atığımızın geri dönüşüm atığı olduğunu fark ettik. Şöyle ki birçok velimiz işte üçte ikilik oranında atmış olduğu atığın aslında geri dönüşüm atığı olduğunu fark etti. Çocuklarımız bu işin merkezinde yer aldıkları için ebeveynlerini uyardılar ve geri dönüşüme katkı sağladılar. Bu doğrultuda 45 günlük yapmış olduğumuz çalışmada 20 ton civarında bir atık toplamak nasip oldu. Projemiz Adana bölge yarışmasında birinci olarak seçildi. Şu an ilimizde beş farklı okulumuzla aynı şekilde geri dönüşüm atıkları toplanıyor. Toplanan atıklar karşılığında çocukları motive edebilmek için çeşitli hediyeler de dağıttık. Aslında doğamızı, çevremize karşı görevimiz olan geri dönüşüme katkının eğitimin merkezi olan okullardan başlayacağına farkındayız ve bu noktada tüm okullarımızı bu projeye destek vermeye davet ediyoruz" dedi.