SPOR - 06 Haziran 2015 Cumartesi 12:09

Samsun olimpiyat şehri olacak

A
A
A
Samsun olimpiyat şehri olacak

Son dönemde önemli spor organizasyonlarının merkezi olan Samsun, 2012 yılından 2015’in ilk yarısına kadar ulusal ve uluslararası alanda toplam 62 organizasyona ev sahipliği yaptı. Bu önemli organizasyonlarla sporda ‘marka kent’ olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Samsun, 2017 yılında düzenlenecek 23. İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları ile “olimpiyat şehri” olacak.

"BİR ŞEHİR İŞİTME ENGELLİLER OLİMPİYATLARINA HAZIRLANIYOR"

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, uluslararası organizasyonların Samsun'da yapılmasının Samsun’un tanıtımında çok önemli bir yer tutacağına işaret ederken, “Örneğin, 2017'de Samsun'da yapılacak olan İşitme Engelliler Olimpiyatı. Bu Türkiye'nin bugüne kadar yapmış olduğu en büyük organizasyonlardan birisi olacak. Samsun şehri şu anda yerel yönetimleriyle, mülki idaresiyle, bizim yaptığımız çalışmalarla buna hazırlanıyor. Burada çok farklı bir tanıtım olacak” dedi.
İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları için çok farklı bir tesis alt yapısının hazırlandığını, bu hazırlıkların çoğunun bittiğini dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, “Ama bir şehir hazırlanıyor şu anda. Samsun şu anda 2017 İşitme Engelliler Olimpiyatı’na hazırlanıyor. Esnaf, sanayici, taksici… Valiliğimiz ve yerel yönetimlerimizin koordinasyonunda belli noktalarda herkes işaret dilini öğreniyor. Buraya işitme engelli olan hem sporcularımız hem onların ailelerinden ve federasyonlardan misafirlerimiz olacak. Dolayısıyla bu yakın zamanda yapılabilecek organizasyonlardan en büyüğü olacak” ifadelerini kullandı.

20 FARKLI BRANŞTA ULUSAL MÜSABAKA
Samsun, son dönemde önemli müsabakalara ev sahipliği yaparken, İstanbul, Ankara ve Antalya gibi spor organizasyonlarının merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. 2012’de 4 ulusal yarışma düzenleyen Samsun, 2013 yılında 16, 2014 yılında ise 25 organizasyona ev sahipliği yaptı. 2015’in ilk 6 ayında ise 9 ulusal müsabaka yapıldı.
2012 yılında ulusal alanda judo, tekvando, yüzme ve muay thai branşlarında yarışmalar gerçekleşirken, 2015’e kadar atletizm, kick boks, karate, briç, basketbol, hentbol, masa tenisi, boks, eskrim, voleybol, yelken, otomobil yarışları, güreş, İşitme engelliler judo, halk oyunları ve okçuluk müsabakaları da eklendi. Böylece Samsun şimdiye kadar 20 farklı branşta ulusal müsabaka düzenlemiş oldu.

SAMSUN’DA EN ÇOK YÜZDÜLER
Türkiye şampiyonaları, Türkiye kupaları, lig müsabakaları, okullar arası yarışlar ve seçme müsabakalarının yapıldığı Samsun’da sırasıyla en çok yüzme, atletizm, judo, muay thai ve eskrim branşlarında organizasyonlar gerçekleştirildi.

73 ÜLKEDEN BİN 954 SPORCU
Samsun son dönemde uluslararası alanda organizasyonları da en iyi şekilde düzenleyen şehir olarak dikkat çekiyor. 2013 yılından bu yana Samsun’da yapılan uluslararası organizasyonlara 73 ülkeden bin 954 Türk ve yabancı sporcu katıldı. 2013 yılında Samsun’da judo, basketbol ve atletizm branşlarında müsabakalar düzenlenirken, 2014 yılında işitme engelliler hentbol ve basketbol branşlarında da organizasyonlar yapıldı. Böylece Samsun’da 2.5 yılda 5 branşta toplam 8 müsabaka gerçekleşti.

2013’TE 689 SPORCU
2013 yılında düzenlenen müsabakalar kapsamında Judo Grand Prix’e 40 ülkeden 318 sporcu katılırken, Ümit Kızlar U- 20 Basketbol Avrupa Şampiyonası’nda ise 16 ülkeden 192 sporcu ter döktü. Uluslararası 19 Mayıs Yarı Maratonu’nda da 179 sporcu koştu. Böylece, Samsun 2013 yılında uluslararası müsabakalarda 689 sporcuyu ağırladı.

2014’DE 617 SPORCU
2014 yılında gerçekleşen organizasyonlarda ise Judo Grand Prix’e 44 ülkeden 351 sporcu katılırken, birincisi yapılan Dünya İşitme Engelliler Hentbol Şampiyonası’nda 5 ülkeden 110 sporcu yer aldı. Diğer bir organizasyon olan 21 Yaş Altı Dünya İşitme Engelliler Basketbol Şampiyonası’na ise 8 ülkeden toplam 156 sporcu katılım gösterdi. Buna göre, 2014 yılında düzenlenen uluslararası organizasyonlarda toplam 617 sporcu yer aldı.

"6 AYDA 640 SPORCU”
2015 yılında yapılan yarışmalar çerçevesinde Judo Grand Prix’e 67 ülkeden 491 sporcu katıldı. Uluslararası 19 Mayıs Yarı Maratonu’nda ise 157 sporcu yarıştı. Böyle, Samsun 2015’in ilk 6 ayında uluslararası müsabakalara katılan 640 sporcuyu ağırladı.

“110 ÜLKEDEN 10 BİN SPORCU VE SPOR ADAMI”
2015, 2016 ve 2017 yıllarında şu ana kadar yapılacağı kesinleşen müsabakalarla ise Samsun, toplam 11 uluslararası organizasyona kapılarını açmış olacak. 2015’te Erkek Voleybol Avrupa Ligi 1. Ayak Müsabakaları ve 2016’da Judo Grand Prix Müsabakalarının Samsun’da yapılması bekleniyor.
2017 yılında ise Samsun’a “olimpiyat şehri” unvanını kazandıracak “23. İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları” gerçekleşecek. Uluslararası arenada önemli organizasyonlar arasında yer alan Olimpiyat Oyunları’na, 110 ülkeden toplam 10 bin sporcu ve spor adamının katılması öngörülüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Diyadin’de kardeşlik köprüsü Ağrı’nın Diyadin ilçesine bağlı Burgulu İlkokulu arasında anlamlı bir eğitim dayanışması kuruldu Yeşil Vatan Kardeş Okul Projesi kapsamında Sakarya’da bulunan Mustafa Kemal Atatürk Ortaokulu ile Ağrı’nın Diyadin ilçesine bağlı Burgulu İlkokulu arasında anlamlı bir eğitim dayanışması kuruldu. Proje doğrultusunda Burgulu İlkokulu anasınıfı öğrencileri için oyuncak ve kırtasiye malzemeleri gönderilirken, doğaya katkı sağlamak amacıyla fidanlar da destek paketinde yer aldı. İki farklı şehir arasında kurulan bu kardeşlik bağı, eğitimde paylaşma ve dayanışma kültürünün güzel bir örneği olarak öne çıktı. Gönderilen oyuncaklar ve eğitim materyalleri, anasınıfı öğrencilerinin eğitim ortamına renk katarken, fidanlarla birlikte çevre bilincinin küçük yaşlarda kazandırılması hedeflendi. Proje kapsamında gönderilen fidanların, okul bahçesinde toprakla buluşturularak hem çevreye nefes olması hem de bu anlamlı kardeşliğin kalıcı bir simgesi haline gelmesi bekleniyor. Eğitim ve çevre temalarını bir araya getiren çalışma, öğrenciler arasında yardımlaşma ve paylaşma duygularını pekiştirdi. Yeşil Vatan Kardeş Okul Projesi ile hayata geçirilen bu örnek çalışma, farklı bölgelerdeki okullar arasında kurulan gönül bağlarının çocukların dünyasında kalıcı izler bıraktığını bir kez daha ortaya koydu. Eğitimde atılan bu anlamlı adım, geleceğe umut veren bir tablo çizdi.
Aydın Acısını çalışarak hafifletiyor Aydın’ın Bozdoğan ilçesinde yaşayan Özcan Kuşçu, pazarcılık yaparak kocasının vefatının ardından manevi olarak geçirdiği zor günleri unutmaya çalışıyor. Eşinin vefatının ardının ardından içine kapanmak yerine insanlarla iletişimi koparmamayı tercih eden Kuşçu, pazarcılığın kendisine adeta terapi gibi geldiğini belirtti. Stres atmak ve ev ortamından uzaklaşmak amacıyla pazarlara çıkmaya başladığını dile getiren Özcan Kuşçu, zamanla bu ilgisinin artırdığını belirtti. İnsanlarla sohbet etmenin, hal hatır sormanın ve iletişim kurmanın kendisini rahatlattığını ifade eden Kuşçu, kendi imkanlarıyla aldığı 100 tavuğa baktığını ve hayvanları çok sevdiğini kaydetti. Öte yandan tezgahını sadece yumurtalarla değil, kendi yetiştirdiği rengarenk çiçeklerle de süsleyen Kuşçu, bu yönüyle pazarın en renkli ve dikkat çeken tezgahlarından birine sahip olmayı da başardı. Pazarcılığın kendisi için bir geçim kapısından öte moral kaynağına dönüştüğünü dile getiren Özcan Kuşçu, "Burada olmak bana iyi geliyor. Konu yumurta satmak değil, hayata karışmak. Eşimin ölümünden önce de pazara çıkıyordum ama eşim vefat ettikten sonra pazar daha da anlam kazandı. Evde oturup içime kapanmaktansa burada hava alıp zaman geçiriyorum. Günün nasıl geçtiğini bile anlamıyorum. O yüzden pazar günleri bana çok iyi geliyor. Yumurtanın yanında kendi yetiştirdiğim çiçekler var. Onlarla hem tezgahımı renklendiriyorum hem de gelir sağlıyorum" diye konuştu.
Erzincan Kış geldi: Grip mi, soğuk algınlığı mı? Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Serkan Altıparmak, kış aylarında grip ve soğuk algınlığı vakalarında artış yaşandığını belirterek iki hastalık arasındaki farklara dikkat çekti. Dr. Öğr. Üyesi Serkan Altıparmak, kış aylarının gelmesiyle birlikte "üşüttüm" ve "grip oldum" şikâyetiyle hastanelere yapılan başvuruların belirgin şekilde arttığını söyledi. Toplumda grip ve soğuk algınlığının sıkça karıştırıldığını ifade eden Dr. Altıparmak, her iki hastalığın da üst solunum yollarını etkilediğini ancak seyir ve sonuçlarının farklı olduğunu vurguladı. Soğuk algınlığının genellikle hafif seyirli olduğunu belirten Altıparmak, burun akıntısı, hapşırık, boğazda yanma ve hafif halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterdiğini, ateşin ise çoğu zaman görülmediğini ya da düşük seyrettiğini söyledi. Şikâyetlerin genellikle 3-5 gün içinde kendiliğinden geçtiğini kaydetti. Gribin ise ani başlayan ve daha ağır seyreden bir hastalık olduğunu dile getiren Altıparmak, yüksek ateş, şiddetli halsizlik, kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, kuru öksürük ve titremenin en sık görülen belirtiler arasında yer aldığını belirtti. Özellikle 65 yaş üzerindeki bireylerde, kronik hastalığı olanlarda, hamilelerde ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde gribin zatürre gibi ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini ifade etti. Grip aşısı koruyucu etki sağlıyor Grip ve soğuk algınlığının öksürük ve hapşırıkla havaya yayılan damlacıklar yoluyla kolayca bulaştığını söyleyen Altıparmak, kapalı ve kalabalık ortamlarda riskin arttığını belirtti. Gripten korunmanın en etkili yolunun aşı olduğunu vurgulayan Altıparmak, grip aşısının hastalığa yakalanma riskini azalttığını, hastalık geçirilse bile daha hafif seyretmesini sağladığını ve risk grubundaki bireylerde hastaneye yatış ile ölüm riskini düşürdüğünü dile getirdi. El hijyenine dikkat edilmesi, kapalı alanların havalandırılması, dengeli beslenme, yeterli uyku ve bol sıvı tüketiminin de korunmada önemli rol oynadığını belirten Altıparmak, hastalık belirtileri olan kişilerin maske kullanarak çevrelerini korumaları gerektiğini söyledi. Antibiyotik uyarısı Kış aylarında en sık yapılan hatalardan birinin gereksiz antibiyotik kullanımı olduğunu ifade eden Dr. Altıparmak, grip ve soğuk algınlığının virüs kaynaklı olduğunu ve antibiyotiklerin bu hastalıklarda etkili olmadığını vurguladı. Antibiyotiklerin yalnızca hekim önerisiyle kullanılması gerektiğini belirten Altıparmak, ateşin üç günden uzun sürmesi, nefes darlığı, şiddetli halsizlik veya göğüs ağrısı durumlarında vakit kaybedilmeden sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini söyledi. Grip iş gücü kaybına da neden oluyor Grip ve benzeri solunum yolu enfeksiyonlarının yalnızca sağlık sorunlarına değil, ciddi iş gücü kaybına da yol açtığını belirten Altıparmak, yapılan çalışmalarda grip nedeniyle çalışan bireylerin ortalama 3-7 gün iş gücü kaybı yaşadığının ortaya konulduğunu ifade etti. Kış aylarında bu enfeksiyonlara bağlı iş gücü kaybının yüzde 20-40 oranında arttığını belirterek, gripten korunmanın bireysel olduğu kadar toplumsal ve ekonomik açıdan da büyük önem taşıdığını vurguladı.