ASAYİŞ - 11 Aralık 2016 Pazar 13:04

Şehitlerimiz için İstanbul Emniyet Müdürlüğünde tören düzenlendi

A
A
A
Şehitlerimiz için İstanbul Emniyet Müdürlüğünde tören düzenlendi

Beşiktaş’ta meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybeden Emniyet Müdürü Vefa Karkurdu, Emniyet Amiri Kadir Yıldırım, polis memurları Adem Oğuz, İlker Uylaş ve Hasan Bilgin için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesi’nde tören düzenlendi.

Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji Bakanı Berat Albayrak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, şehit yakınları ve çok sayıda emniyet mensubu katıldı. Şehit polislerin cenazeleri tören mangası eşliğinde Emniyet Müdürlüğü bahçesine getirildi. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan törende İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran şehitler için dua etti. Duasında terör olaylarına değinen Rahmi Yaran, “Terörün arkasında duran şahısları, ülkeleri, örgütleri açık ederek sen kendilerini rezili rüsva eyle Ya Rabbi. Şehitlerimiz var. Çok şehitler uğurladık. Dün akşam yine bir büyük terör belası ile karşı karşıya kaldık. Bütün şehitlerimize rahmetinle muamele eyle Ya Rabbi. Terörü defetmek için, milletimizin bekası için gece gündüz fedakarca çalışan güvenlik güçlerimize, askerimize, polisimize, onlara emir ve direktif veren idarecilerimize sen yardım eyle Ya Rabbi. Terör karşısında asla yılgınlığa düşmeyeceğimizi dünyaya sen göster Ya Rabbi” ifadelerini kullandı.

“Siz kimlerin köpeğisiniz, onu söyleyin bize”

Törende konuşan İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, “Bu ve bunun gibi alçak terör saldırıları ülkemizde huzur ve asayişi bozmak, yurt içi ve yurt dışında devam eden terör operasyonlarını akamete uğratmak, belki de en önemlisi kahraman emniyet mensuplarımızı yıldırmak maksadı ile yapılmaktadır. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Yılmayacağız, bu saldırıya rağmen dimdik ayakta duracağız. Bu alçak saldırının bize kattığı tek şey daha fazla terörle mücadele azminden başka bir şey olmayacak. Buradan terör örgülerine sesleniyorum. Bize vermek istediğiniz adi mesaj anlaşılıyor. 15 Temmuz’da çok konuşulan bir cümle var. Aynı cümleyi tekrarlayacağım. Siz kimin, kimlerin köpeğisiniz onu söyleyin bize. Bu alçak saldırı ile ilişkisi olanlar en kısa sürede tespit edilerek gereken ceza verilecek. Onlar bizler için özel emanetlerdir. Hepsi başımızın tacıdır. Milletimizin huzur ve güvenliği için canını veren şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

“Güvenlik güçlerinin birinci öncelikli işi bunu yapanlardan intikam almaktır”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, Türkiye’de ve dünyada bu töreni gülerek izleyenler olduğunu belirterek, “Ellerini ovuşturuyorlar. Bizim ne söyleyeceğimizi, tavrımızı merak ediyorlar. Hala siyaset, hakimiyet peşindeler. Lafı dolandırmaya gerek yok. Vefa da, Kadir de, Adem de, İlker de Hasan da bütün şehitlerimiz bilsin. O insanlıktan çıkmış alçaklara şunu söylüyoruz. Yarından tezi yok Türkiye Cumhuriyeti güvenlik güçlerinin birinci öncelikli işi bunu yapanlardan intikam almaktır. Karada, havada denizde, nerede oluşa olsun, hangi güce sığınmışlarsa sığınsınlar Türk milleti kanı yerde bırakmayacaktır. Maliyeti ne olursa olsun bu hesap görülecektir. Bizim bu mücadelede gideceğimiz üst nokta bellidir. Bu şehitlerimizin arasına katılmak bizim için bir onur vesilesidir” dedi.

"Bu eşkiyalardan tek tek hesap soracağız" 

Terör destekçilerine de seslenen Soylu, “Ne elde ettiniz. Kuracağınızı iddia ettiğiniz ülke nerede. Bizden ayırdığınız topraklar nerede. Dağlarda mağara kovuklarında hayvan gibi yaşamaktan öteye geçebildiniz mi? Kaçak yaşamaktan, hainlikten, ihanetten başka hayatınız var mı? Rezillikten, lanetten, bedduadan başka aldığınız bir şey var mı? Bir takım karanlık odakların uşağı, maşası olmaktan başka bir vasfınız var mı? Geberip gittiğinizde arkanızdan ağlayacak kimse var mı? Burada yatan, bize şimdi güzel güzel bakan evlatlarımız. Onların hepsi güzel çocuklar. Allah’ın onlara bir müjdesi var. Cenab-ı Hak diyor ki ‘Muhakkak ki Allah uğrunda kenetlenmiş ve bir duvar gibi saf halinde olanları sever.’ Bu millet Allah yolunda kenetlenmiştir. Bu çocuklarımız Allah yolunda kenetlenmiştir. Allah onları sevmektedir. Allah sevdiğine zulmetmez, Allah sevdiğini sevdikleri ile kavuşturur. Başka bir ayette de ‘Siz onları ölü zannedersiniz ama onlar diridirler.’ Onun için bizim acımız, bizim üzüntümüz onlardan ayrı düşmekle ilgilidir. Yoksa onların akıbetlerinden endişemiz yoktur. Ancak bunu yapanların akıbetlerinden eminiz, o akıbet hiç de hayırlı değildir. Bunu yapanları savunmaya çalışanlara söylüyoruz, bu işin mazereti yoktur, bu işin siyasetle izah edilir tarafı yoktur. Artık saflar bellidir, Allah yolunda, vatan yolunda çarpışanlar ve onun karşısında olanlar. Devletin kılıcı uzundur. Bugün burada gözyaşı döken, içi sızlayan herkesin yüreğine su serpecek şekilde bu eşkıyalardan tek tek hesap soracağız. Bulundukları bütün delikleri başlarına yıkacağız" şeklinde konuştu.
Soylu'nun açıklamalarının ardından şehitler, gözyaşları arasında son yolculuklarına uğurlandı. 

Doğan Can Cesur - Murat Ergin
İSTANBUL 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya AESOB, üyelerini yeme-içme sektörüne yönelik vergi düzenlemeleri hakkında bilgilendirdi AESOB’da düzenlenen toplantıda üyeler, yeni vergi düzenlemeleri hakkında bilgilendirildi. Antalya Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan, IBAN üzerinden yapılan ödeme işlemlerinde IBAN numarasının işletmeye ait olması ve yapılan işlemin faturasının kesilmesi gerektiğini dile getirdi. 27/04/2024 tarihli ve 32529 Sayılı Resmi Gazete’de Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Daire Başkanlığı tarafından 51 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde değişiklik yapılmasına dair tebliğin yayınlanmasının ardından Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde bazı değişiklikler ve eklemeler yapıldı. Buna istinaden Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nde (AESOB) Antalya Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan ve Vergi Dairesi müdürlerinin katılımı ile yeme-içme sektörüne ilişkin vergi düzenlemeleri, KDV oranları ve IBAN ödemeleri hakkında toplantı gerçekleştirildi. Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan ve vergi dairesi müdürleri, IBAN üzerinden yapılan ödeme işlemlerinde IBAN numarasının işletmeye ait olması ve yapılan işlemin faturasının kesilmesi gerektiğini vurguladı. Karayılan, aksi takdirde geçmiş 5 yıl için geriye dönük cezai işlem uygulanabileceğine yönelik uyarılarda bulunarak, denetimlerin başladığına dikkat çekti. Esnaf sıkıntılarını aktardı Toplantıda tek tek söz alıp görüşlerini bildiren oda başkanları, ekonomik anlamda zor günler yaşayan esnaf ve sanatkarların yüksek KDV oranları ve vergilerden olumsuz etkilendiğini, günlük kiralık evlerin ve korsan taşımacılığın esnaflara mağduriyet yaşattığı, zincir marketlerde kurban satışı, etlerin işlenmesi, pasta ve unlu mamul satışları gibi hizmetlerde düşük KDV oranları yansıtılarak haksız rekabet unsuru oluşturulduğunu, defter tutma hadleri ve bankaların kestiği yüksek komisyon oranları ve diğer konulara da değindi. AESOB Başkanı Adlıhan Dere de geçtiğimiz günlerde Ankara’da yaptığı ziyaretler çerçevesinde Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanı Bekir Bayrakdar ile görüşme gerçekleştirdiğini ve görüşme esnasında esnaf ve sanatkarın içinde bulunduğu ekonomik şartların gözden geçirilerek, defter tutma hadlerinin yeniden belirlenmesini talep ettiklerini anlattı. Toplantının sonunda AESOB Başkanı Adlıhan Dere, Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan’a plaket takdim etti. Toplantıya Antalya Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, Grup Müdürü Ali Rıza Durak, Vergi Dairesi Müdürü Tuncay İlhan, Denetim Müdürü Ramazan Özen ve Vergi Dairesi Şefleri Mustafa İpek, Emine Aykurt ve merkez oda başkanları katılım sağladı.
İstanbul 1 Mayıs’ta polise mukavemet gösteren 11 şüpheliye daha tutuklama kararı İstanbul’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde taşkınlık yaparak polise mukavemet gösterdikleri belirlenen 11 şüpheli daha tutuklanarak cezaevine gönderildi. İstanbul’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde kısıtlama tedbirlerine rağmen taşkınlık çıkaran ve taş, sopa, demir çubuklarla polislere mukavemet gösteren şüpheliler tespit edilerek gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilen şüphelilerden 38’i, ’2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet’, ’terör örgütü propagandası yapmak’ ve ’kamu görevlisine direnme’ suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 27 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. 12 şüpheli daha tespit edildi Soruşturma çerçevesinde aynı suçları işledikleri belirlenen 12 şüpheli daha kimliklerinin tespit edilmesinin ardından yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanarak adliyeye sevk edilen 12 şüpheli, burada Savcılığa ifade verdi. Savcılık işlemleri de biten 12 şüpheli tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı. 11 şüpheli tutuklandı 12 şüpheliden 11’i, çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderilirken 1 şüpheli ise adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı. Soruşturma çerçevesinde toplamda 49 şüpheli tutuklanırken 28 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış oldu.
İstanbul İbadete açılan Kariye Camii’ye yerli ve yabancı turistler akın etti İbadete açılan Fatih’teki Kariye Camii’ye yerli ve yabancı turistler akın etti. Vatandaşlar 79 yıl sonra camide namaz kıldı. Tarihi yapı hakkında konuşan Sanat Tarihi Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Hayri Fehmi Yılmaz, “Bir bölümü ibadet bir bölümü de ziyaret için kullanılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğümüz büyük bir emekle, olağanüstü bir bütçeyle bu yapının ömrünü uzatabilmek için böyle bir proje yaptı. Şimdi bu görkemli anıt İstanbul’a yeniden hediye edildi” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde olan ve 21 Ağustos 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle cami statüsüne çevrilen İstanbul’daki Kariye Camii düzenlenen törenin ardından ibadete açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’dan canlı bağlantıyla katıldığı törenle ibadete açılan camiye yerli ve yabancı turistler akın etti. Vatandaşlar, 79 yılın ardından Kariye Camii’nde namaz kıldı. Duvarlardaki bezemeleri inceleyen yabancı turistlerden bazıları ise dürbün kullandı. Tarihi camiye giren yerli ve yabancı turistler, göz kamaştırıcı yapıda bol bol fotoğraf çekti. “Theodore Metokhites, Hz. İsa ve Hz. Meryem’in hayatını anlatan çok zengin resim programları hazırlamış” Kariye Camii’nin tarihi ile restorasyon sürecini anlatan Sanat Tarihi Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Hayri Fehmi Yılmaz, “Kariye Camii, İstanbul’un en ilginç anıtlarından ve çok katmanlı yapılarımızdan biridir. Bizans devrinde, muhtemelen 6’ncı yüzyıldan bu yana bu yapının varlığından haberdarız. Bu yapı, bütün Bizans döneminde 11’inci, 12’inci ve 14’üncü yüzyıllarda defalarca kez yenilenmiş. 1316-1321 yılları arasında Theodore Metokhites isimli bir devlet, bilim adamı ve edebiyatçı bu yapıyı büyük ölçüde yenilemiş. Çok etkileyici birçok ek ile genişletmiş. Bu yapının etrafına birtakım birimler de ilave edilmiş. İçinde bulunduğumuz bölümü kendisi için bir mezar anıtı olarak düzenlemiş. Yapının da içerisinde Hz. İsa’nın ve Hz. Meryem’in hayatını anlatan çok zengin resim programları hazırlamış. Bu anlamda Bizans dünyasının en ilginç anıtlarından biri. Fetihten sonra bir süre bakımsız kalan bu yapı 1509 yılında Atik Ali Paşa tarafından cami haline getirilmiş. Kendisi devşirme olan Paşa, kendisinin kişisel dönüşümü gibi bu binayı da dönüştürmüş. Bizans manastırının, kilisesi olan bu yapıyı cami haline getirmiş. Bu yapı Osmanlı Cihan Devleti Dönemi boyunca cami olarak kullanılmış. Fakat yapının içindeki mozaikler ve freskolar yani eşsiz bezemelerinin bir kısmı Osmanlı Dönemi’nde de açık kalmış. Yapıyı ziyaret eden seyyahlar 16’ıncı ve 17’inci yüzyılda bu yapıda açıkta gördükleri bazı tasvirleri hep anlatmışlar. Uygarlık tarihi açısından önemlidir. Resimler nasıl Bizans kültürü açısından önemliyse bu yapının korunma süreci, eserlerin yaşayabilmesi de Osmanlı Devleti açısından enteresan” dedi. “Bir bölümü ibadet, bir bölümü de ziyaret için kullanılıyor” Kariye Camii’nin bir bölümünün ziyaret, bir bölümünün de ibadet için kullanılacağını söyleyen Yılmaz, “1945’te bir yeni karar alınmış ve yapı içindeki bütün mozaik ve freskoların açığa çıkarılması için büyük projeler yapılmış. Yaklaşık 12 yıl boyunca burada bir restorasyon yapılmış. 12 yılın sonunda tamamlanan restorasyonda sonra yapı bir müze olarak ziyarete açılmış. Aşağı yukarı yine restorasyon 12 yıl sürdü. 2012’den itibaren başlayan bir sürecin sonunda bu yapının restorasyonu tamamlandı. Şimdi de yine iki fonksiyonlu. Bir bölümü ibadet bir bölümü de ziyaret için kullanılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğümüz büyük bir emekle, olağanüstü bir bütçeyle bu yapının ömrünü uzatabilmek için böyle bir proje yaptı. Şimdi bu görkemli anıt İstanbul’a yeniden hediye edildi. O yüzden çok şanslıyız” ifadelerini kullandı. “Rabbim buranın açılış konuşmasının duasına ‘amin’ demeyi nasip etti” Kariye Camii’ni ziyaret eden Şerafettin Şeker, “Daha evvelde gelmiştim. Restorasyonunu çok beğendim. Rahmetli eşimin mezarı için gelmiştim ama demek ki Rabbim bana nasip etti. Sur diplerinde bulunanlara Fatiha okudum. Sur dibinde bir çiçek açmış ‘mutlaka bir şehit düştü galiba burada diye’ onun fotoğrafını çekmiştim. Şeker ailesine atacaktım. Buraya gelmem tesadüf olmaz tabii ki tevafuk. Rabbim buranın açılış konuşmasının duasına amin demeyi nasip etti” şeklinde konuştu. “Türkiye’miz için Allah hayırlı etsin” Hatun Hafik ise, “Çok güzel. Türkiye’miz için Allah hayırlı etsin. Çok iyi bulduk. Yapandan ve açandan Allah razı olsun” diye konuştu. “Bence Ayasofya’nın açılması kadar değerli bir olay” Nadir Koçak ise, “Dört gözle, sabırsızlıkla bekliyorduk. Açılacağını duyar duymaz koşa koşa geldim. Bence Ayasofya’nın açılması kadar değerli bir olay. Burası sadece bir cami değil, ayrıca kültürlerin birleşmesi. Eminim Hristiyan dünyası da bundan mutlu olmuştur. Onlara da ziyarete açık olacak zaten. Çok sevindik, hayırlı olsun diyorum” ifadelerini kullandı.
Sakarya Sakaryaspor’da Coşkun Demirbakan dönemi Tuncay Şanlı ile yollarını ayıran Sakaryaspor, Kocaelispor ile oynanacak maç öncesi ilk antrenmana Teknik Direktör Coşkun Demirbakan ile çıktı. İdman öncesinde açıklamalarda bulunan Demirbakan, “İzlediğim maçlarda gördüm, bir düşüş var. Zaten düşüş olmasaydı ben burada olmazdım. Yönetim değiştirme gereği duymazdı. Bir çare olursam ne mutlu bana” dedi. Trendyol 1.Lig’de mücadele eden Sakaryaspor, evinde ağırladığı Tuzlaspor karşılaşmasından 2-0 mağlup ayrıldıktan sonra Tuncay Şanlı ile yollarını ayırıp Coşkun Demirbakan ile anlaşma sağlamıştı. Bu çerçevede play-off’u garantileyen yeşil-siyahlılar, ligin 34. haftasında karşılaşacağı Kocaelispor müsabakasının antrenmanlarına yeni Teknik Direktör Coşkun Demirbakan ve ekibiyle başladı. Rüstemler Tesisleri’nde düz koşu ile başlayan idman ısınma ve taktik çalışmalarla devam etti. İdman öncesinde konuşan Demirbakan, “Benim buraya 7. gelişim. Ömrümüz burada, Sakarya’da ve Sakaryaspor’da geçti. Finaller, şampiyonluklar gördük. İnşallah bir yeni şampiyonluk daha nasip olur. Ben inanıyorum, inanmasam burada olmam. Takıma, taraftara, yönetime ve basına güveniyorum. Zaten bu atmosferleri, bu ortamları yıllarca yaşamış; yönetim, taraftar ve basın var. En zor zamanların üstesinden gelmiş ve başarmış bir camia var. Futbolcuların biraz demoralize hali var, onları artık iyi motive edeceğiz. Psikolojik, mental olarak cumartesi gününe kadar bir şeyler yapacağız. Bunun yanında da antrenmanlara devam edeceğiz. Bu maçı da kazanacağız neden olmasın, kazanmak istiyoruz” dedi. “Tuncay, buraya kadar getirdi takımı teşekkür ederim” Takımın performansından söz eden Demirbakan, “Takımdaki eksiklikleri ben futbolculara göstereceğim. Tuncay Şanlı benim evladım gibi, yani onun eksikliklerini söylersem yanlış olur, onun artılarını söyleyeyim. Buraya kadar getirdi takımı teşekkür ederim. Şu andaki pozisyon bir başarıdır. Çıksak daha büyük bir başarı olurdu ama tabi bu da bir başarı. Eksiği de fazlası da vardı. Bazı maçlarda performansın üzerine de çıkıldı, bazılarında da performansın altında kaldılar. Ama sebeplerini bilemiyoruz, her maçın senaryosu ayrı. Onları bilmediğim için ben şu veya bu eksiktir diyemem” diye konuştu. “Düşüş olmasaydı ben burada olmazdım” İki haftayı değerlendiren Demirbakan, “Az bir süre kaldı önümüzde. 2 maç olarak kabul ediyorum ben. Kocaeli ve diğer finale çıkacak rakibimizi düşünüyorum. Bunu da atlatırız diyorum. İzlediğim maçlarda gördüm, bir düşüş var haftalarda. Zaten düşüş olmasaydı ben burada olmazdım. Değiştirme gereği duymazdı yönetim. Böyle bir şeye gerek duyulması, takımdaki düşüş. Bir çare olursam ne mutlu bana” şeklinde konuştu.