TEKNOLOJİ - 25 Ocak 2018 Perşembe 09:40

Sosyal medya teröristleri Afrin operasyonunu hedef aldı!

A
A
A
Sosyal medya teröristleri Afrin operasyonunu hedef aldı!

TSK’nın başlatmış olduğu Zeytin Dalı Harekatı sosyal medya terörü aracılığıyla manipüle edilmeye çalışıldı.

Peki sosyal medya terörünün önüne geçmek için ne yapılmalı? Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık açıkladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin'deki terör örgütü hedeflerine yönelik başlatmış olduğu Zeytin Dalı Harekatı’nın ilk gününden itibaren PYD/PKK ve DEAŞ lehine gerçekleştirilen manipülatif ve dezenformatif içerikler sosyal medyada büyük bir bilgi kirliliğine neden oluyor. Peki bu bilgi kirliliğinin önüne nasıl geçilebilir? Sosyal medya terörü ile nasıl mücadele edilir? Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık bu sorulara açıklık getirdi.

SOSYAL MEDYA TERÖRİSTLERİ KOL GEZİYOR…

TSK'nın Suriye'nin kuzeybatısındaki Afrin bölgesinde, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ'a yönelik yürüttüğü operasyon sırasında çekildiği iddia edilen fotoğrafların sosyal medya teröristleri tarafından bilinçli bir şekilde paylaşıldığını dile getiren sosyal medya stratejisti Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık; bu paylaşımların hedefinin Türkiye’yi karalamak ve dünya kamuoyunda haksız duruma düşürmek olduğunu belirterek; “Terör örgütleri; Mehmetçiklerimizin Afrin bölgesinde sivil halka saldırdığı ve onları zor duruma düşürdüğü yalanını dünya kamuoyuna duyurabilmek adına sosyal medyadaki algı operasyonlarına başvuruyor ve bu algıyı bot hesaplar aracılığıyla yaymaya çalışıyor. Bu noktada anonim hesaplar da devreye giriyor ve bu dezenformatif içerikler bir anda tüm sosyal medya gündeminde yer ediyor.” şeklinde konuştu.

YALAN HABERLERLE ALGI OPERASYONLARI YÜRÜTÜLÜYOR

Sosyal medyada virüs gibi yayılan sahte içeriklerin kontrolsüz bir şekilde paylaşıldığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Kırık; “Kullanıcıların bir kısmı bilerek, bir kısmı da bilmeyerek sosyal medya terörüne destek veriyor ve Türkiye’nin haklı mücadelesine gölge düşürmeye çalışıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bozguna uğradığını, çok sayıda şehit verdiğini iddia eden birçok iletiye rastlayabilmek mümkün. Bu sahte içeriklerden birkaç tanesini örnek vermek yerinde olacaktır. Afrin’de “TSK’ya ait savaş uçağı düşürüldü" iddiasıyla paylaşılan fotoğraf, internet ortamında araştırıldığında 16 Mart 2012’de Afganistan’da medyana gelen bir helikopter kazasına aittir. Yine sosyal medyada "5 TSK tankını imha eden kişi" iddiasıyla sunulan görsel 13 Temmuz 2014’te YPG’ye yakın bir sitede "YPG gelişmiş antitank füzeleriyle IŞİD’e cevap veriyor" başlığıyla paylaşılmıştır. Yani her anlamda bir algı operasyonunun yürütüldüğü ortadadır. Buna benzer birçok dezenformatif içeriğin paylaşıldığını söyleyebilmek mümkündür.” dedi.

Sosyal medya teröristleri Afrin operasyonunu hedef aldı!

MEHMETÇİKLERİMİZ PAYLAŞIMLARINA DİKKAT ETMELİ!

Afrin’de bulunan teröristlerin bölgeyi çok iyi bildiğini dile getiren akademisyen Kırık; “Mehmetçiklerimiz sosyal medyada paylaşım yaparken çok dikkatli olmalılar. Gerek konum bilgilerinin paylaşılması, gerekse de bölgeden fotoğrafların çekilerek sosyal medyada sunulması teröristlerin ekmeğine yağ sürmektedir. Çünkü teröristler de sosyal medyada iz sürmekte ve askerlerimizin mevkilerini tespit ederek pusuya düşürmek için her türlü yola başvurmaktadırlar. Bu nedenle TSK’nın çok hassas ve dikkatli olması gerekmektedir.” diyerek önemli bir noktaya değindi.

GÖRSELLER MUTLAKA TEYİT EDİLMELİ VE SAHTE İÇERİKLER BİLDİRİLMELİ

Sosyal medyadaki görsellerin çok rahat bir şekilde kontrol edildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık; “İnternet arama motorlarının görsel arama seçenekleri kullanılarak sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar araştırılmalı ve haberler bu şekilde karşılaştırılmalıdır. Çünkü paylaşılan görsellerin tarihi ve web adresleri bu sayede rahatlıkla teyit edilebilmektedir. Bununla birlikte; bu tarz içerikleri paylaşan 90’ın üzerinde kişi de göz altına alınmış durumdadır. Vatandaşlar, akademisyenler, siyasetçiler, sanatçılar ve medya mensupları olarak bizler de bu noktada hassas olmalı ve ülkemizin bekası için olaylara sağ duyuyla yaklaşmalıyız. Sosyal medya üzerinden terör faaliyetlerini destekleyen ve suç unsurları içeren profiller ve sayfalar yalnızca siber.onleme.arastirma@egm.gov.tr, siber@egm.gov.tr, siber.ankara@egm.gov.tr, siber.istanbul@egm.gov.tr e-posta adreslerine bağlantı adresi ve ekran görüntüsüyle bildirilmelidir.” dedi.

CANAN BEŞTAŞ / İHA
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.