GÜNDEM - 22 Şubat 2015 Pazar 10:54

Süleyman Şah Türbesi Türkiye için neden önemli?

A
A
A
Süleyman Şah Türbesi Türkiye için neden önemli?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçası Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Türbesi neden bu kadar önemli?

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Türkiye sınırları dışındaki tek Türk toprağı olan Suriye içindeki Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Türbesi’ne 50 tankla operasyon gerçekleştirildi. Süleyman Şah Türbesi Türkiye sınırındaki bir başka Suriye toprağına nakledildi. Peki Süleyman Şah Türbesi Türkiye için neden önemli?

Süleyman Şah kimdir?

Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin dedesidir. 1200’lü yıllarda Moğol istilası üzerine yaklaşık 50 bini bulan tebaasıyla Anadolu’ya gelmiş ve Fırat kıyısına yerleşmiştir. Haçlı Seferlerine karşı Filistin’e gitmek isterken bugünkü Suriye’de, 1227 yılında Fırat Nehri’nde boğulmuştur. Süleyman Şah ve iki muhafızı, bugünkü sınırımıza takriben 100 km mesafede olan Caber Kalesi’ne defnedilmiştir.

Süleyman Şah Türbesi ve Süleyman Saygı Karakolu neden önemlidir?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçasıdır.

Süleyman Şah Türbesi ile Süleyman Şah Saygı Karakolu ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisinde bulunan ve Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçasıdır.

Türbe'de Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk padişahı Osman Gazi'nin büyükbabası ve Ertuğrul Gazi'nin babası Süleyman Şah'ın ve iki askerinin naaşları bulunmaktadır.Türbede yatan Süleyman Şah'ın Osman Gazi'nin büyükbabası olan Süleyman Şah değil, I. Kılıçarslan'ın babası Kutalmışoğlu Süleyman olabileceği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.

Neden Saygı Karakolu?

Türbenin muhafazasını sağlamakla görevli olan Jandarma İhtiram Kıtası'nın ikameti için 30 Mayıs 1938 tarihinde modern bir karakol yaptırıldı. 1949'da Ca­ber ­Ka­lesi Jan­dar­ma Ka­ra­ko­lu­'n­da bir ast­su­bay, bir on­ba­şı ve se­kiz er, tür­be­yi ko­ru­mak­tay­dı.

Türkiye ile Suriye heyetleri arasında 1956 yılında Halep’te yapılan üst seviyede bir toplantıda düzenlenen tutanağın 13 ve 14'ncü maddelerinde türbe için gönderilecek ihtiram kıtasının her ayın 7'sinde değiştirilmesi kabul edilmiştir. Günümüzde her ayın 7 ve 20'sinde karakolun ikmali sağlanmakta ve personel değişimi yapılmaktadır.

Günümüzde türbe, Türkiye Cumhuriyeti 20. Zırhlı Tugayı 3. Hudut Alay Komutanlığı 2. Hudut Taburuna bağlı 25 asker tarafından korunmaktadır.

Süleyman Şah Türbesi daha öncede iki kez değiştirilmişti

Türbe ve müştemilatı bundan önce iki defa (1939, 1975) taşınmış; ayrıca Suriye rejimitarafından taşınma hususuiki defa daha (1995, 2001) gündeme getirilmiştir.

“Türk Mezarı” olarak bilinen türbe ve müştemilatı, 1975’e kadar sınırımıza 100 km uzaklıktaki Caber Kalesi’nin eteklerinde bulunmaktaydı. Birinci yer değişikliği1939 yılında kale içinde gerçekleştirilmiştir. Tamirinin imkânsız hale gelmesi ve güvenlik zaaflarının oluşması sonucu türbe, kale içinde kurulan karakolun yanında eski özelliklerine uygun olarakinşa edilmiş ve sandukalar yeni yerine nakledilmiştir.

1975 yılındaki ikinci nakilde ise türbe ve müştemilatı, Caber Kalesi’nden uzak bir noktaya,Karakozak mıntıkasına taşınmıştır. Nakil, 1968’de Suriye tarafından yapımına başlanan Tabka Barajı’nın Caber Kalesi’ni tamamen sular altında bırakması riskine karşı gerçekleştirilmiştir. Nakil kararı 1973’te alınmış; türbe, Caber Kalesinden 63 km kuzeyde, sınırımızın ise 37 km güneyindeki yeni yerine nakledilmiştir.

Öte yandan 1995 ve 2001 yıllarında Suriye rejimi, inşa edilen bir başka barajdan dolayı (Teşrin Barajı) suyun yükselmesi riskini gerekçe göstererek türbenin tekrar taşınmasını gündeme getirmiştir. Ancak yapılan müzakeler sonucunda türbenin tahkimat yapılmak suretiyle bulunduğu yerde muhafaza edilmesi hususunda 2003 yılında mutabakata varılmıştır. (23 Ocak 2003, Süleyman Şah Türbesi Tahkimat Projesinin Uygulanmasına İlişkin Ana Tutanak). Gerek 1975’teki nakil, gerekse 1995 ve 2001’deki taşıma talebi, Türkiye-Suriye ilişkilerinde krizlere yol açmıştır.

Süleyman Şah Türbesi Suriye'deki iç savaş ve IŞİD tehdidi altında

Süleyman Şah Türbesi'nin Suriye topraklarında ki konumu 13 Mart 2014 tarihinde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile El Kaide'nin Suriye kolu Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı grup arasındaki çatışmalar sonucu Karakozak köyü ve türbenin bulundu bölge IŞİD kontrolüne geçti. 20 Mart 2014 tarihinde IŞİD, YouTube üzerinden yayımladığı bildiride Süleyman Şah Türbesi'nin üç gün içerisinde boşaltılıp Türk bayrağı indirilmediği takdirde türbeyi yerle bir edecekleri tehdidinde bulundu. Bunun üzerine Türkiye, güvenlik tedbirlerini artırarak en üst seviyeye getirdi. Gaziantep Beşinci Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndan da araç ve personel takviyesi yapıldı. Sınır hattında bulunan mevcut nöbet kulübelerine ilave kulübeler yapılarak askerler konuşlandırıldı.Ayrıca Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Süleyman Şah Saygı Karakolu için kriz masası kurulduğunu açıkladı.

Süleyman Şah Türbesi Türkiye için neden önemli?

25 Mart 2014'te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Süleyman Şah Türbesi'ne yönelik tehdit ile ilgili soruya;

“ "Böyle bir yanlışlık olacak olursa gereği neyse yapılacaktır. Bu topraklar bizim toprağımızdır. Bu topraklarda yapılacak bir saldırı aynen Türkiye'ye yapılmış bir saldırıdır."şeklinde cevap vermişti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise yaptığı açıklamada "Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu toprakların uluslararası hukuk gereğince Türk toprağı olduğunu ve bir tehlike söz konusu olması hâlinde her türlü karşılığın verileceğini" belirtmişti. 26 Mart 2014'te Genelkurmay Başkanlığı, yaptığı yazılı açıklamada "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Süleyman Şah Saygı Karakolu hariç Suriye topraklarında herhangi bir birliği bulunmadığını" açıklamıştı.

27 Mart 2014 tarihinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan arasında Suriye'deki Türk toprağı Süleyman Şah Türbesine yönelik bir saldırı karşısında yapılması gerekenlerin görüşüldüğü toplantıya ilişkin olduğu ileri sürülen bir ses kaydı yayınlandı. Bunun ardından T.C. Dışişleri Bakanlığı bir yazılı açıklama yaparak bu ses kaydını "Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik alçakça bir saldırı ve casusluk faaliyeti olduğunu ve faillerinin en kısa zamanda yakalanıp adalete teslim edileceğini" belirtti. 28 Mart 2014'te Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Bordo berelilerin bölgeye takviye edildiğini, her türlü tedbirin alındığını ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teyakkuz hâlinde olduğunu" açıklamıştı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da ilginç görüntü: Hindiler çarşıda gezdirilerek satılıyor Adana’nın Kozan ilçesinde hindilerin çarşıda gezdirilerek satılması ilginç görüntüler oluşturdu. 35 yıllık hindi üreticisi ve satıcısı Ahmet Bilgili, alışılmışın dışındaki satış yöntemiyle dikkat çekiyor. Bilgili, hindileri ilçe merkezindeki caddelerde gezdirerek görücüye çıkarıyor. Araçların arasından geçen, çarşı merkezinde gezdirilen hindiler, hem ilçe sakinlerinin hem de yoldan geçenlerin ilgisini çekiyor. Trafikte de araçlar hindilere yol veriyor. Çarşı merkezinde uzun yıllardır hindi satışı yapan Ahmet Bilgili, hindileri her gün iş hanının bahçesinden çıkararak cadde cadde gezdirdiğini belirtti. Doğal ortamda yaylada yetiştirdiği hindileri bu şekilde tanıttığını anlatan Bilgili, talebin özellikle tavuk etine alternatif arayanlardan geldiğini ifade etti. "Bunlar çiftlik malı değil, doğal yayladan getiriyorum" diyen Bilgili, "35-40 senedir bu işi yapıyorum. ‘Canavar Ahmet’ lakabıyla tanınırım. Fiyatlar 2 bin 500 liradan başlıyor, 3 bin 500 liraya kadar çıkıyor. Hindi eti, tavuğa göre daha fazla protein içeriyor ve kolesterolünün düşük olması nedeniyle tercih ediliyor. Satış yaparken yazdığım manileri de okuyorum" diye konuştu. Esnaflardan Harun Akdoğan ise , "Tavuktan daha lezzetli, pilav üstü çok güzel oluyor. Protein oranı da yüksek" derken, berber Nazım Kurt ise, "30 yıldır burada berberim. Her berberin önünden hindi geçmez. Burası Canavar Ahmet’in pazarı, herkes alıştı" ifadelerini kullandı.
Mersin Mersin’de Yılbaşı Pazarı ışıl ışıl coşkuyla kapılarını açtı Mersin Büyükşehir Belediyesinin Özgecan Aslan Barış Meydanına kurduğu Yılbaşı Pazarı, rengarenk stantları, konserleri ve lezzetleriyle 7’den 70’e herkesi yeni yıl coşkusunda buluşturuyor. Büyükşehir Belediyesinin Özgecan Aslan Barış Meydanı’na kurduğu Yılbaşı Pazarı ile yeni yıl ruhu ve neşesi tüm kenti sardı. Rengarenk atmosferi, görenleri büyüleyen ışıkları, yılbaşı süsleri ve dolu dolu stantlarıyla vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Yılbaşı Pazarı, 7’den 70’e herkese 2026 heyecanını yaşatıyor. Pazarda stantları gezen vatandaşlar, bir yandan alışveriş yaparken diğer yandan da onlarca lezzetin ve canlı müziğin tadını çıkarıyor. Mersin’in yeni yıl coşkusunu doruklara ulaştıran pazarda; yeni yıl konulu hediyelik süs eşyalarından takılara, seramik ürünlerden oyuncaklara, en leziz tatlardan çeşitli içeceklere varıncaya kadar el emeği birçok ürün de satışa sunuluyor. Rengarenk atmosfer, yeni yıl heyecanı, Mersin’in lezzetleri Yılbaşı Pazarında Yılbaşına uygun süslemeler ve ışıklarla donatılan pazarda stantları gezen vatandaşlar, zengin yiyecek ve içecek stantlarında birçok lezzeti tadarken, 2026’yı selamlayan yılbaşı ağacının önünde bol bol fotoğraf çektiriyor. Çevre illerden ve Mersin’in her köşesinden vatandaşları ağırlayan pazarda her akşam yerel sanatçılar tarafından verilen konserler de gecenin coşkusuna eşlikçi oluyor. Kurulan sahnede danslar, interaktif oyunlar ve mini konserler verilirken, çocuklar ise çeşitli oyuncaklarla günün tadını çıkarıyor. 4 Ocak tarihine kadar her yaştan vatandaşın uğrak noktası olacak olan pazar; bir yandan yeni yıl heyecanını en estetik haliyle yaşatırken bir yandan ekonomik yönüyle esnafları, rengarenk yapısıyla sosyal medya içerik üreticilerini, konserleriyle ise müzikseverleri memnun bırakıyor. Çeşitli lezzetleri deneyimlemeyi sevenler ise tantuniden dönere, hamburgerden sandviçlere, pastalardan çikolatalara kadar birçok ürünün keyfini çıkarıyor. "Yılbaşı Pazarı tüm ışıltısıyla Mersinlileri ağırlıyor" Mersin Büyükşehir Belediyesi Denizkızı Turizm A.Ş Genel Müdürü Buğra Yıldız, açıldığı günden beri Mersinlilerin yoğun ilgisiyle karşılanan Yılbaşı Pazarı hakkında bilgi vererek, "Büyükşehir Belediyemizin düzenlemiş olduğu Yılbaşı Pazarı tüm ışıltısıyla Mersinlileri ağırlıyor. Bu yıl dördüncüsünü düzenlemiş olduğumuz Yılbaşı Pazarımızda 125 stant bulunuyor. 12 Aralık’ta açtığımız Yılbaşı Pazarımız 4 Ocak’a kadar sürecek. Alanımızda hediyelik eşyalar, çiçek, yeme içme stantları, çocuk oyun ve eğlence alanları yer alıyor. Ayrıca alanımızda her gün değişik etkinlikler de planlanıyor. Her gün mutlaka bir konserimiz ve bir DJ etkinliğimiz var. Gün içerisinde bando etkinlikleri oluyor" dedi. Yılbaşı Pazarının tüm Mersinliler tarafından çok beğenildiğini sözlerine ekleyerek, "Alan, yılbaşı ruhunu çok iyi yansıtıyor, her yer ışıl ışıl. Yılbaşı Pazarımıza olan yoğun ilgiden dolayı esnafımız burada çok iyi satışlar yapıyor ve gayet mutlu ayrılıyorlar. Her gün çok yoğun bir kalabalık ağırlıyoruz. 7’den 70’e tüm Mersinliler Yılbaşı Pazarının tadını çıkarıyor" dedi ve yeni yıl ruhunu yaşamak isteyen bütün Mersinlileri Yılbaşı Pazarına davet etti.