KÜLTÜR SANAT - 30 Temmuz 2021 Cuma 16:50

Tarihi Kadıköy Hal Binası’nda tepki çeken restorasyon çalışması

A
A
A
Tarihi Kadıköy Hal Binası’nda tepki çeken restorasyon çalışması

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı ve İstanbul Şehir Tiyatroları Haldun Taner Sahnesi olarak kullanılmaya devam eden Tarihi Kadıköy Hal Binası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen restorasyon projesinin ardından tepki topladı.

İtalyan Mimar Umberto Ferrari tarafından 1927 yılında inşa edilen, eski Kadıköy Hal Binası 1934 yılına kadar hal binası olarak işlevine devam etti. Dönemin ekonomik şartları ve binanın işlevini yitirmesinden dolayı bina, bir süre tapu ve itfaiye binası olarak kullanılırken günümüzde ise İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve İstanbul Şehir Tiyatroları Haldun Taner Sahnesi olarak kullanılmaya devam ediyor. Tarihi binanın restore çalışmalarına başlanması sonrası tepkiler de gelmeye başladı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen restorasyon çalışmalarının tarihi binanın aslına uygun olmadığını iddia eden Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Mimar Serhat Şahin, Tarihi Kadıköy Hal Binası’nın restorasyonuna dair açıklamalarda bulundu.

Tarihi Kadıköy Hal Binası’nda tepki çeken restorasyon çalışması

“Bir kentin hafızası yok ediliyor”

Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Mimar Serhat Şahin, Tarihi Kadıköy Hal Binası’nın restorasyonu hakkında “Bizim gördüğümüz yanlışlıklar zinciri 1981 yılında başlıyor. Bina tescil edildikten sonra 1989 yılında kaçak kat olarak Haldun Taner Sahnesi ekleniyor. Kaçak Haldun Taner Sahnesi 2007 yılında asıl garabetler zinciri burada başlıyor. 2007 yılında tescil sınıfı hem de tescil kararı belirlenmeye çalışılıyor. Yani normalde tescili bir binanın içine ikinci bir tescilli bina yerleştirmeye çalışıldığında yanlışlıklar başlıyor. O dönemde yapılan hatalar sonrası 2017 ve 2018 yıllarında kaçak yapı olmasına rağmen yeni bir Haldun Taner Yenileme projesi sunuluyor.

Tarihi Kadıköy Hal Binası’nda tepki çeken restorasyon çalışması

Esas konu şu, özgün bir yapının içerisine kaçak bir kat yapılıyor ve bu onaylanıyor. Sonrasındaysa adı Haldun Taner Sahnesi oluyor. Ve şu an yapılan restorasyonla adı da Haldun Taner Restorasyonu ismini alıyor. Bir kentin hafızası yok ediliyor. Yapının özgün ismi olan Kadıköy Hal Binası ise şu an unutulmaya yüz tutuyor. Şu anda burada yapılmak istenen şey ise, suni bir sinema dekoru gibi cepheler konulacak ve özgün yapı tamamen kaybolacak. Bizim talebimiz ise yürütülen bu projenin sayın İmamoğlu tarafından durdurulması.” diye konuştu.

Tarihi Kadıköy Hal Binası’nda tepki çeken restorasyon çalışması


Abdul Samet Kaya - Furkan Çon

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.