GÜNDEM - 03 Mayıs 2023 Çarşamba 09:53

Topkapı Sarayı Hazine Koğuşu’nun asırlara meydan okuyan kapısı restore edildi

A
A
A
Topkapı Sarayı Hazine Koğuşu’nun asırlara meydan okuyan kapısı restore edildi

Topkapı Sarayı Hazine Koğuşu’nun asırlara meydan okuyan ahşap kapısı onarıldı. Restorasyonun ardından Hazine Koğuşu’nun içinde “Hüsn-i Hat” isimli sergi açıldı. Sergide Osmanlı Dönemine ait levhalar, hat eserleri, tezhipli minyatürlü eserler ve yazı takımları gibi pek çok kıymetli parça yer alıyor.

Mili Saraylar Başkanlığına bağlı Topkapı Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla geçtiğimiz ay açılışı yapılan bölümlerden biri olan “Hazine Koğuşu”nun kapısının restorasyonu tamamlandı. Onarım işlemlerinin sona ermesinin ardından bu bölümde “Hüsn-i Hat” isimli bir sergi açıldı. Milli Saraylar Topkapı Sarayı Daire Başkanı İlhan Kocaman, Hazine Koğuşu’nun ve asırlara meydan okuyan ahşap kapısının tarihini anlatarak restorasyon çalışmaları hakkında bilgi verdi. Kocaman ayrıca, bu bölümde açılan sergide Osmanlı Dönemine ait levhalar, hat eserleri, tezhipli minyatürlü eserler ve yazı takımları gibi pek çok kıymetli parçanın bulunduğunu belirtti.

Topkapı Sarayı Hazine Koğuşu’nun asırlara meydan okuyan kapısı restore edildi

“Saray hazinesini muhafaza eden kişilerin kullandığı mekandı”

Hazine Koğuşu’nun tarihi geçmişinden bahseden Milli Saraylar Topkapı Sarayı Daire Başkanı İlhan Kocaman, “Topkapı Sarayı'nın içerisinde yer alan yapıların her türlü imalatları, kıymetli taşlardan, ahşabı yine kıymetli olanlardan yapılmıştır. Önünde bulunduğumuz yapı Hazine Koğuşu’dur. Hazine koğuşu, sarayın önemli hazinesinin muhafazasını yapan kişilerin kullanmış olduğu mekandır. Kapısı ise yine o dönemi yansıtan bir özelliğe sahiptir. Osmanlı'da ahşap yapılar çok sık kullanılmıştır. Bu üzerinde gördüğümüz yapı da onlardan yine bir tanesidir” dedi.

Topkapı Sarayı Hazine Koğuşu’nun asırlara meydan okuyan kapısı restore edildi

“Kapıda kullanılan ahşap tamamen döneme ait”

Tarihi eserlere uygulanan restorasyon işlemleri hakkında bilgi veren İlhan Kocaman, “Milli Saraylar Başkanlığı'nda eserlerimizi biz kendi bünyemizde oluşturduğumuz atölye marifetiyle bunların restorasyonlarını ve konservasyonlarını yapıyoruz. Atölyede aslına uygun bir şekilde, onun daha önceki yapısı bilinerek ve nasıl bir yöntemle yapılacağı belirlenerek öncelikli olarak raporlanır ve o raporlandıktan sonra da ustalarımız tarafından restorasyonları tamamlanır. Bu gördüğümüz kapıda kullanılan ahşap tamamen döneme ait ahşaptır. Çok az bir yenilenme söz konusudur. Dönemini de yansıtmaktadır” diye konuştu.

Topkapı Sarayı Hazine Koğuşu’nun asırlara meydan okuyan kapısı restore edildi

Hazine Koğuşu’nda “Hüsn-i Hat” sergisi yer alıyor

Kocaman, kapının onarılmasının ardından Hazine Koğuşu’nda önemli bir serginin ziyaretçilerle buluştuğunu söyleyerek, “Bu tarihi yapının arkasında Osmanlı'da çok önemli bir sanat olan hat sanatının en önemli eserleri, levhalar, hat eserleri, tezhipli minyatürlü eserler burada yer almaktadır. Yaklaşık 300’e yakın levha ve o levhaların sağlayan yazı takımları, el yazmaları, Kur'an-ı Kerimler benzeri, eserler burada yer almaktadır. Bunların bazıları bizzat padişahlar tarafından yazılmış olan levhalardır. Dönemin önemli hattatları tarafından yazılıp müzehhipleri tarafından süslemeleri yapılan eserler de yer almaktadır. Salı günleri hariç diğer günler Topkapı Sarayı 3’üncü avluda, mukaddes emanetlerin hemen yanında, bu levhalar ziyarete açılmıştır” ifadelerini kullandı.

Yunus Emre Şeker - Yunus Emre Ayaz - Ahmet Faruk Sarıkoç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Büyük sürgünde hayatını kaybeden Çerkezler dualarla anıldı Çerkezlerin vatanlarından sürgün edilişinin 160. yılında hayatını kaybedenler için Düzce Adige Kültür Derneği tarafından mevlit okutuldu. Çarlık Rusya’sında 1864 tarihinden itibaren Çarın baskılarıyla vatandaşlarından ayrılmak zorunda kaldı. Sürgün yolunda açlık ve salgın hastalıklar nedeniyle binlerce Çerkez hayatını kaybetti. Büyük sürgünün 160. yılında Düzce Adige Kültür Derneği, sürgün yolunda hayatını kaybedenleri unutmadı. Düzce Belediyesi, Düzce Müftülüğü ile birlikte Sürgün sırasında yaşamını yitiren Çerkezler için mevlit okutuldu. Mevlide Düzce Müftüsü Osman aydın ile Düzce’de yaşayan Çerkezler katıldı. Mevlit sonunda konuşma yapan Müftü Osman Aydın, 160 yıl önce Çerkezlere yaşatılan sürgünde hayatını kaybedenlere rahmet diledi. Cedidiye Camii’nde okunan mevlit öncesinde açıklama yapan Düzce Adige Kültür Derneği Başkanı Ayşe Sezgin, 160 yıl önce yaşanan dramın acısının halen devam ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir insanoğlu soykırımı hak etmiyor. Bu akşam ölmüş şehitlerimizin mevlidi için toplanmış bulunmaktayız. Sürgün edilişimizin 160. yılı. Bunu içimizde çok hissediyoruz. Unutmayacağız. Çocuklarımıza da bunu unutturmamaya çalışacağız. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir insan oğlu soykırımı hak etmiyor.” Büyük sürgünün 160. yılı Düzce’de 24 Mayıs’ta yapılacak etkinliklerle anılacak.
Siirt Siirt 3. Yöresel Yemek Yarışması’nda lezzetler yarıştı Siirt Valiliği himayesinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Tarım ve Ağaç Müzesi’nde düzenlenen yarışmaya ev hanımları yoğun ilgi gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde kutlanan Türk Mutfağı Haftası çerçevesinde, Tarım ve Ağaç Müzesi’nde düzenlenen yarışmaya 27 ev hanımı, yöresel yemekler olan "perde pilav", "kitel" ve "dolma" 15 ev hanımı ise yöresel tatlılar olan "aside", "varak keak" ve "imçerket" ile yarıştığı yarışmada birinci, ev hanımı Demet Yüksekli Obay oldu. Programın açılış konuşmasında konuşan Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, "Türk mutfağı etkinliği Siirt ve Siirtliler için çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu etkinlik, şu anda 81 vilayetimizde düzenleniyor. Ancak bu etkinlik bence bizim için anlamlı kılan alanlardan birisi şüphesiz bu etkinliğin düzenlenmesinde fikir annesi olan değerli hanımefendi Cumhurbaşkanlığımızın eşi saygı değer hanımefendi Emine Erdoğan’ın Siirtli olması bizim için anlamlı. Siirt yemekleriyle mutfağıyla Türkiye’mizin gerçekten çok müstesna bir yeri bulunmaktadır. Burada 3’üncüsü düzenlenen Türk mutfağı günleriyle bunun altını bir kez daha çizmiş oluyoruz. Bu vesileyle emeği geçen bütün arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz" dedi. Siirt 3. yöresel yemek yarışmasında birinci olan Demet Yüksekli Obay, "Siirt yöresel yemek yarışmasına, yemek tatlı kategorisi olarak katıldım. Yemekte dolma yapmıştık kuru dolma. Tatlıda ise imçerket tatlısı yapmıştık. İkisinde de birinci oldum. Çok mutluyum. Hediyeler ve puanlar için herkese çok teşekkür ederim" diye konuştu. Jüri üyesi ve büryan ustası olan Murat Kayaalp ise, "Bugün jüri üyesiydim ve akşamüzeri de yemek yarışması vardı. Birbirinden güzel yemekler vardı. Perde pilav, içli köftemiz ve dolma yemeklerimiz. Biz puanlamaya geçerken inanın ki birbirinden o kadar güzel yemekler yapılmıştı ki, hamaratlı kardeşlerimiz bunları çok güzel yapmışlardı. Puanlamada birbirine yakın puanlama verdik. Hiç kimse birinci gelmedim diye üzülmesi. Neticede bu bir kültür haftasıdır, yemek haftasıdır. O yüzden teselli yani sonuncuya dahi teselli armağanlarımız oluyor. Teşekkür ediyorum" dedi.