DÜNYA - 10 Haziran 2025 Salı 10:10 | Son Güncelleme : 10 Haziran 2025 Salı 10:20

Trump yönetiminden Los Angeles'a ek askeri sevkiyat

A
A
A

ABD Başkanı Donald Trump, Los Angeles'ta artan göçmen protestolarına karşı, California Valiliği'nin açık itirazına rağmen federal güçleri görevlendirdi. ABD Kuzey Komutanlığı, federal mülk ve personelin korunması amacıyla 700 Deniz Piyadesi'ni Los Angeles'a sevk ederken, Savunma Bakanlığı 2 bin ek Ulusal Muhafız askerinin daha konuşlandırıldığını açıkladı. California eyaleti, konuşlandırmayı anayasaya aykırı bularak federal hükümete dava açtı. Ülke çapında protestolarda yapılan gözaltılara tepkiler büyüyor.

Savunma Bakanlığı, Başkan Trump'ın hafta sonu verdiği ilk talimatla birlikte Los Angeles ve çevresine binlerce Ulusal Muhafızın sevk edildiğini doğruladı. Pazartesi günü yapılan ikinci duyuruyla birlikte, toplam 2 bin kişilik ek birliğin bölgeye intikali planlandı. Ancak askerlerin tam olarak ne zaman şehre ulaşacakları açıklanmadı. ABD Kuzey Komutanlığı'ndan yapılan açıklamada, Kaliforniya'daki Twentynine Palms Deniz Piyade Üssü'nden çıkan yaklaşık 700 askerin, Los Angeles çevresindeki federal mülk ve çalışanları korumakla görevlendirildiği belirtildi.

California Valisi Newsom itiraz etti, eyalet dava açtı

Federal güçlerin eyalet onayı olmaksızın görevlendirilmesi California yönetiminde büyük tepkiye yol açtı. Vali Gavin Newsom'un itirazlarına rağmen konuşlandırmayı sürdüren Trump yönetimine karşı Kaliforniya Başsavcılığı, Anayasa'ya aykırılık gerekçesiyle dava açtı. Dava dilekçesinde, Ulusal Muhafızların eyalet izni olmadan kullanılamayacağı, federal hükümetin yetkisini aştığı ve yürütmenin durdurulması gerektiği savunuldu.

Trump yönetiminden Los Angeles'a ek askeri sevkiyat

İç Güvenlik Bakanı Noem: "Göstericilere para ödendi"

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, katıldığı bir haber kanalında Los Angeles'taki olaylara ilişkin açıklamalarda bulundu. Noem, protestoların "profesyonelce hazırlanmış" bir organizasyon olduğunu iddia etti. Noem, protestocuların para aldığını, eylemlerde şiddet için sinyalleşme yoluyla koordinasyon sağlandığını ve bunun "önceden planlanmış bir operasyon" olduğunu öne sürdü.

Trump yönetiminden Los Angeles'a ek askeri sevkiyat

Noem ayrıca güvenlik güçlerinin şehirde 400 ila 500 hedefin peşinde olduğunu ve bunların büyük kısmının "bilinen çete üyeleri" olduğunu belirtti. Bu kişiler için "yıllardır Los Angeles'ı mağdur eden, ancak Vali Newsom'un harekete geçmediği gruplar" dedi.

Los Angeles Belediye Başkanı Bass: "Şehrimiz test sahasına dönüştü"

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, federal müdahalenin şehirdeki huzuru bozduğunu belirtti. Bass, "Bu kişiler gözaltına alınacak şahıslar değil. Bu durum, şehrimizin federal hükümet tarafından test sahası olarak kullanıldığını gösteriyor" ifadelerini kullandı. Bass, Trump'ın şehirde çetelerin federal güçlere saldırdığı yönündeki açıklamasını da "asılsız" olarak nitelendirdi, "Bu, şehrimizin aşağılık bir şekilde tanımlanmasıdır. Los Angeles her zaman göçmenlere kucak açan bir şehir oldu. Bu bölünmeye izin vermeyeceğiz." dedi.

Trump yönetiminden Los Angeles'a ek askeri sevkiyat

"Cuma günü operasyonlar başladı, protestolar patlak verdi"

Federal göçmenlik birimlerinin cuma günü en az 44 kişiyi gözaltına alması, şehirde geniş çaplı protestolara yol açtı. Operasyonlar Trump'ın ülke çapındaki göçmen baskısı ve sınır dışı dalgasının parçası olarak değerlendiriliyor. Belediye Başkanı Bass, "Perşembe günü şehir huzurluydu. Cuma günü federal baskınlar başladı. Bu kaosu federal müdahale yarattı" dedi. Bass, protestoların ardından şehirde korku seviyesinin arttığını vurgulayarak, "İnsanlar bu gece nerede kalacaklarını, işe gidip gitmemeleri gerektiğini bilmiyor" açıklamasında bulundu.

Federal yargıçtan Trump'a sınır dışı engeli

Göçmen protestoları sürerken, Teksas'taki bir federal yargıç, Trump'ın 1798 tarihli "Yabancı Düşmanlar Yasası"nı (Alien Enemies Act - AEA) yanlış uyguladığına hükmetti. Başkan Trump, bu yasa kapsamında Venezuelalı "Tren de Aragua" çetesinin üyelerini hızlı sınır dışı etmek istemişti. ABD Bölge Yargıcı David Briones, Trump'ın 18. yüzyıl yasasını "uygunsuz ve aşırı genişletilmiş biçimde" kullandığını belirtti. Yargıç, "Hükümet yasaya uymalıdır. AEA, toplu göçleri veya suç faaliyetlerini kapsayacak şekilde genişletilemez" dedi. Kararla birlikte Trump yönetiminin, AEA kapsamında sınır dışı işlemi uygulamak istediği kişiler için en az 30 günlük önceden bildirimde bulunması gerektiği hükme bağlandı.

Trump yönetiminden Los Angeles'a ek askeri sevkiyat

Şehirde askeri varlık tartışma yaratıyor

Los Angeles Polis Şefi Jim McDonnell, federal birliklerin şehre yerel güvenlik birimleriyle doğrudan koordinasyon olmadan konuşlandırılmasının, lojistik zorluklara ve karışıklıklara neden olduğunu söyledi. McDonnell, "Bu durum, özellikle kritik anlarda karar alma sürecini sekteye uğratabilir" dedi.

California Başsavcısı Robert Bonta ise yaptığı açıklamada, Deniz Piyadeleri'nin "gereksiz yere seferber edildiğini" belirtti. ABD Kuzey Komutanlığı'nın açıklamasına göre, Deniz Piyadeleri, Los Angeles ve çevresindeki federal personeli ve mülkleri korumakla görevlendirilen diğer birliklerle entegre çalışacak.

David Huerta'nın tutuklanması ülke genelinde protestolara yol açtı

Trump yönetiminin son dönemdeki göç baskınlarının ardından, Güney Kaliforniya'daki gösterilerde gözaltına alınan önemli sendika liderlerinden David Huerta'nın tutuklanması, işçi sendikaları ve insan hakları örgütlerinin tepkisine neden oldu. Los Angeles'ta Huerta ve diğer göçmen işçilerin serbest bırakılması için düzenlenen mitinge binlerce kişi katıldı. Eylemler sadece Kaliforniya ile sınırlı kalmadı; Boston, Pittsburgh, Kuzey Carolina, Connecticut, Washington ve New York gibi birçok eyalette de eş zamanlı gösteriler yapıldı.

Trump Tower'da dikkat çeken eylem: 24 gözaltı

New York'taki protestolar, Manhattan'daki Trump Tower lobisinde düzenlenen eylemle öne çıktı. Göstericiler, yasadışı yollarla ülkeye girmiş ve daha sonra El Salvador'daki CECOT maksimum güvenlikli hapishanesine sınır dışı edilen göçmenlerin isimlerini okuyarak "Onları Geri Getirin" sloganları attı. Göstericiler, Trump Tower lobisini yaklaşık 40 dakika boyunca işgal ederken, bina içinde gerilim tırmandı. Olay yerine sevk edilen New York Polis Departmanı (NYPD) Stratejik Savunma Birimi, en az 24 kişiyi gözaltına aldı. Protestocular, sınır dışı edilen göçmenlerin yaşam koşullarına dikkat çekerek "Bu bir insanlık krizidir" dedi.

Dilek Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Doğal gaz 10 metre ötede, mahalleli yıllardır beklemede Samsun’un İlkadım ilçesine bağlı Kıran Mahallesi’nde yaşayan yaklaşık 160 hane, çevre sokaklarda doğal gaz bulunmasına rağmen kendi bölgelerine "imarsız" olduğu gerekçesiyle hat çekilmemesine tepki göstererek çözüm talep etti. Mahalle sakinleri, "Şehrin merkezinde yıllardır kömür ve tüple yaşamaya mahkum edildik" diyerek yetkililere seslendi. İlkadım ilçesi Kıran Mahallesi’nde, 10-11-13 ve 22 ada parsellerde "imarsız" alanda bulunan evler, çevredeki mahallelerde doğal gaz olmasına rağmen hat bağlatamıyor. Yaklaşık 160 hane, doğal gazdan yararlanamadıkları için bir araya gelerek yetkililere seslendi. Mahalle sakinleri, bulundukları bölgenin ya kentsel dönüşüme alınmasını ya da doğal gaz altyapısının kurulmasını talep etti. Yıllardır kömür ve tüp kullandıklarını belirten vatandaşlar, özellikle yaşlıların hem ısınma hem de yemek pişirme konusunda büyük sıkıntı yaşadığını ifade etti. "Ya gazımızı versinler ya da kentsel dönüşüme sokacaklarsa soksunlar" Özellikle yaşlıların ve evde bakıma muhtaç bireylerin olduğu hanelerin doğal gaz olmaması nedeniyle büyük sıkıntı yaşadığını ifade eden Kıran Mahalle Muhtarı Kemal Saraç, "Mahallemizdeki doğal gaz sıkıntısı yıllardır devam ediyor. Mahalle sakinlerinin bir an önce doğal gaza ulaşmasını istiyoruz. Ya gazımızı versinler ya da kentsel dönüşüme sokacaklarsa soksunlar. Yaklaşık 160 hane Samsun’un merkezinde doğal gaz hizmeti alamıyor. Bir an önce bu sıkıntının çözülmesi, vatandaşlarımız açısından oldukça yararlı olacaktır" dedi. Mahalle sakinleri, hemen karşılarındaki ve çevredeki binalarda doğal gaz bulunmasına rağmen kendi evlerinde olmamasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Şehrin merkezinde yıllardır kömür ve tüple uğraştıkları için büyük sıkıntı yaşadıklarını belirten vatandaşlar, problemlerinin çözülmesini talep etti. SAMGAZ’dan konu hakkında açıklama Doğal gaz hizmeti veren SAMGAZ yetkilileri ise konu hakkında şu açıklamayı yaptı: "Kıranköy Mezarlığı ile Ankara Bulvarı arasında yer alan bölüm, heyelan riski nedeniyle kentsel dönüşüm alanı ilan edilmiş, Toplu Konut İdaresi tarafından inşa edilen yapılarla dönüşüm tamamlanmış ve bu yeni konutların doğal gaz çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında, Ankara Bulvarı’na cepheli kısımda yapılan imar düzenlemesiyle yeni yapılar oluşmaya başlamış, bu bölgenin doğal gaz arzı da 2025 yılı içinde tamamlanmıştır. Toplu Konut İdaresi konutları ile imar çalışması yapılarak doğal gaz sağlanan bölgenin arasında kalan kesim ise daha önce heyelan alanı olarak ayrıldığı için imar planı dışında tutulmuş durumdadır. Günümüzde bu alan için 1/5000’lik imar planı hazırlanmış olsa da 1/1000’lik uygulama imar planları henüz tamamlanmamıştır. Bu nedenle bölgedeki konutlar hâlen plansız alanda bulunmakta ve mevcut ulaşım yolları imar planında yol olarak görünmediğinden doğal gaz dağıtım çalışması yapılamamaktadır."
Hatay ‘Biz anlaşıp yapamadık ama yaparsa devletimiz yapar’ diyen site sakinleri, yuvalarından geriye kalan boş arazinin rezerv alanına alınmasını istiyorlar Hatay’da depremde yıkılan 5 blok ve 252 daireden oluşan Zirve Sitesi sakinleri, geride kalan süreçte ortak noktada birleşemeyince evlerinin bulunduğu alana herhangi bir yapı inşa edemediler. Yeniden aynı bölgede evlerine kavuşmak isteyen depremzede vatandaşlar, ‘Yaparsa devletimiz yapar’ diyerek, siteden geriye kalan boş arazinin rezerv yapı alanına girmesini istiyorlar. Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yıkıma uğrayan Hatay’da yüzlerce bina yıkılmıştı. Enkaz kaldırma çalışmalarının sona ermesiyle birlikte kentin 15 ilçesinin yeniden ayağa kalkması için ihya, inşa ve imar çalışmaları başlamıştı. Vali Mustafa Masatlı’nın yoğun gayreti ve iş takibiyle Hatay’ın 15 ilçesinde TOKİ ve Emlak Konut tarafından inşa edilen konutlar vatandaşlara teslim edilmeye devam ediyor. Yoğun yıkım yaşanan Antakya ilçe merkezlerinde de Rezerv Yapı Alanı ilan edilen bölgelerde de inşaat çalışmalarında sona gelen konutların teslimi devam ediyor. Antakya kent merkezi Ekinci Mahallesi’nde bulunan ve Hikmet Karaoğlan’ın site yöneticisi olduğu 5 blok 252 daireden oluşan Zirve Sitesi’nin bulunduğu 10 dönümlük arazide site sakinlerinin anlaşamaması sebebiyle rağmen bir çivi bile çakılmadı. ‘Yaparsa devletimiz yapar’ diyen sitede sakinleri ve bölgede bulunan sitelerde yaşayan vatandaşlar bölgenin rezerv yapı alanının içerisine alınmasını istiyorlar. "Devletimizin bizi yalnız bırakmayacağını düşünüyoruz ve bu alanın bir an önce rezerv alanı olmasını istiyoruz" Site sakini Hikmet Karaoğlan, 10 dönümlük alanın rezerv alana alınmasını istediklerini belirterek "Ekinci Mahallesi’nde bulunan Zirve Sitesindeyiz. Zirve sitesi, 10 dönümlük bir arazide inşa edilmişti. Binalarımız 6 Şubat denemelerinde yıkıldı. Biz bu konular hakkında devletimizden defalarca destek istedik. Devletimizin bizi yalnız bırakmayacağını düşünüyoruz. Bu alanın bir an önce rezerv alanı olmasını istiyoruz. Bazı kişilerden söz aldık ve cevap bekliyoruz. Çevremizde bulunan diğer sitelerinde içine alacak şekilde rezerv alanı yapılmasını istiyoruz. Biz site sakinleri olarak yerinde dönüşüme gittik, çoğunluğu sağladık ama süreyi kaçırdık. Bundan dolayı başaramadık. Biz ve komşularımız bunlar hakkında imza verdik. Böyle 10 dönümlük arazinin hibe olmasını istemiyoruz. Mahallemizde ve eski komşularımızla birlikte oturup yaşamak istiyoruz. Burada 5 bloktan oluşan 252 daire vardı. Hepsi yıkıldı ve hale umutluyuz. Biz Sayın Bakanımızdan burasının rezerv alanı olmasını istiyoruz" dedi. "Biz anlaşamadık ve yapamadık, bu konuda yaparsa devletimiz yapar ve sonsuz güvenimiz vardır" Bölgede yaklaşık 4 bin insanın yaşadığı sitelerin bulunduğu alanın rezerv alana girmesini istediklerini ifade eden Edip Mullakütükçü, "Zirve Sitesi’nin depremden öncesinde ve sonrasında da avukatıyım. Aynı zamanda bu kadar mağdur insanında avukatıyım. Depremden bu yana yaklaşık 3 yıllık bir süre geçti ama bu süre içerisinde site sakinleri bir türlü kalıcı çözüme kavuşamadık. Böyle güzel bir yerde komşularınla birlikte istemeleri nedeniyle rezerv alanının olmasından artık zaruret olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum’a güveniyoruz. Burada 5 bloktan oluşan yaklaşık bin kişi yaşıyordu ve diğer siteleri de sayarsak en az 2 bin kişinin yaşadığı alandan bahsediyoruz. Biliyorsunuz çok insan olunca temel birincil hedefimiz burada yerinde dönüşüm yapmaktı ama belli bir süre içinde insanları bir araya getirmek kolay değildi. Çünkü çoğu insanımız buralarda değil, dağınık durumda oldukları için onun handikaplarını yaşadık. İnsanların tam çoğunluğunu sağlayacakken ne yazık ki sürede doldu ve her şey durduğu yerde kalmış oldu. Biz bunun artık nihayete ermesini ve rezerv talebimizin gerçekleşmesini talep ediyoruz. Biz anlaşamadık, yapamadık. Bu konuda yaparsa devletimiz yapar ve sonsuz güvenimiz vardır" ifadelerini kullandı.