EKONOMİ - 26 Aralık 2014 Cuma 15:14

Türk polisine yerli silah

A
A
A
Türk polisine yerli silah

Türk polisinin silahı yüzde 100 yerli ve Samsun'da üretiliyor. Yurt Savunma Sanayi (SYS) geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yabancı firmaları geride bırakarak Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 25 bin adet tabanca ihalesini performansıyla nefes kesen "Canik TP9SF" marka ve modeli ile kazandı.

Ankara'da Emniyet Genel Müdürlüğü Gölbaşı Özel Harekat Tesisleri'nde yapılan test atışlarında Canik TP9SF marka tabanca performansıyla ihaleye giren firmaları feride bırakıp testleri ile başarı ile geçerek CANİK TP9SF, Türk polisinin yeni silahı oldu.

Geçen yıl da Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 25 bin tabanca alımıyla ilgili ihalesini yine yerli ve yabancı diğer firmaları geride bırakarak kazandıklarını belirten Yurt Savunma Samsun Yurt Savunma Sanayi Genel Müdürü Utku Aral, "Açık teklif usulü düzenlenen ihaleye, 15 bin atışlık mukavemet testlerini geçmeyi başaran iki yabancı firma ile birlikte tamamlayan Samsun Yurt Savuma Sanayi, CANİK TP9SF modeli ile katıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 2015 yılında ihtiyacı olan 25 bin adetlik silah alımı ihalesinde en iyi performansı sergileyen ve en iyi teklifi vererek ihaleyi kazanan Samsun Yurt Savunma Sanayi polisimize yüzde 100 yerli silahı üretecek olmanın gururunu yaşıyor" dedi.

Genel Müdür Aral, "CANİK TP9SF’nin, ihale testlerinde rakiplerini geride bırakarak başarı gösterdi. TP serisi dünyada da ilgi gören bir silah ailesi. 2012 yılında piyasaya sunulan, emniyet teşkilatımızın 2014 yılı ihtiyacı kapsamında 2013 yılında gerçekleştirdiği ilk polimer ve iğne ateşleme sistemine sahip tabanca ihalesini kazanan TP9 modelinin, kolluk kuvvetlerimizin ihtiyaçları göz önüne alınarak 2014 yılında TP9SA ve TP9SF versiyonları geliştirildi. Tamamen profesyonel kullanım dikkate alınarak tasarlanan TP9SF modeli, tetik mekanizması ve ergonomik performansı ile tüm dünya da büyük ilgi gördü. SYS tarafından 2013 ve 2014 senelerinde yaklaşık yüzde 70’i ihraç edilen TP Serisi tabancaların, 2015 yılında üretimlerini yüzde 50 oranında arttırılması hedeflenmiştir" diye konuştu.

Utku Aral, TP9 modelinden yola çıkarak 2014 yılında geliştirilen TP9SF modelinin, hem polimer teknolojisi, hem iğne ateşleme sistemi ve hem de tek hareket tetik mekanizması ile mukavemet arttırıcı ve rahat seri atış yapabilme performansı yönünden, asker ve polis için vazgeçilmez özelliklere sahip olduğunu söyledi.
Son 3 yılda, AR-GE faaliyetlerine yatırım yapıldığını ifade eden Genel Müdür Aral, savunma teknolojilerine hız kesmeden yatırım yapamaya devam edeceklerini ve 2018 yılına kadar dünyada faaliyet gösteren ilk 10 hafif silah üreticisi firma arasına girmeyi amaçladıklarını belirtti. 

MUAMMER AY
SAMSUN 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.