GÜNDEM - 01 Ekim 2020 Perşembe 19:33

Türk SİHA’ları Fransız basınında: 'Oyunun kurallarını değiştiriyorlar'

A
A
A
Türk SİHA’ları Fransız basınında: 'Oyunun kurallarını değiştiriyorlar'

Türkiye’nin ürettiği yerli ve milli silahlı insansız hava araçlarına (SİHA) Fransız basınında yer verilerek, “Oyunun kurallarını değiştiriyorlar” ifadeleri kullanıldı.

Türkiye’nin geliştirdiği ve ürettiği silahlı insansız hava araçları (SİHA) Suriye, Irak, Libya’nın ardından şimdi de Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ'daki operasyonlarında başarılı şekilde görev alıyor. Türk SİHA’ları Fransız haber ajansı AFP tarafından yeniden gündeme getirildi. AFP haberinde Türk SİHA’ları için “Oyunun kurallarını değiştiriyorlar” ifadelerini kullandı.

Fransız haber ajansı, SİHA’ların Kuzey Irak’ta bölücü terör örgütü PKK’ya karşı etkili olduğunu aktarırken, teröristlerin SİHA görmeden bir gün geçiremediğini vurguladı. “Türkiye'nin kuzey Irak'ta insansız hava aracı kullanması, PKK’ya karşı yapılan operasyonlarda ezber bozdu” ifadelerini kullanan AFP, SİHA’ların terör örgütüne karşı yapılan operasyonlarda maliyetleri azalttığına da dikkat çekti.

Özlem Kaplan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli’deki fabrika yangınında ölenlerin yakınlarından SGK önünde açıklama Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 7 kişinin hayatını kaybettiği parfüm dolum tesisindeki yangına ilişkin müşteki avukatı ve ölenlerin yakınları, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Mimar Sinan Mahallesi’ndeki tesiste 8 Kasım’da çıkan yangında Şengül Yılmaz (55), Tuğba Taşdemir (18), Nisa Taşdemir (17), Cansu Esatoğlu (16), Esma Gikan ve Hanım Gülek (52) olay yerinde hayatını kaybetmiş, ağır yaralanan vardiya amiri Tuncay Yıldız ise tedavi gördüğü hastanede 15 Kasım’da yaşamını yitirmişti. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 11 şüpheliden, aralarında tesis sahibi Kurtuluş Oransal ve oğlunun da bulunduğu 7’si tutuklanmış, 4’ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Ayrıca Dilovası Belediyesi Başkan Yardımcısı Necati Temiz, Zabıta Müdürü Nizamettin Balcı ile zabıta memurları Cengiz Taşdemir, Tekin İlaslan ve Ömer Kocabay; SGK Kocaeli İl Müdürü, Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü, Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü, İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü ile 1 personel açığa alınmıştı. Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan fabrika sahibi Oransal ise 30 Kasım’da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmişti. Avukat ve ailelerden açıklama Yangında hayatını kaybedenlerin yakınları ve ailenin avukatı Mürsel Ünder, SGK Kocaeli İl Müdürlüğü binasına gelerek yetkililerle görüştü, ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Avukat Mürsel Ünder, dilekçelerinde belirttikleri talepleri yetkililere sözlü olarak da ilettiklerini belirterek, şunları kaydetti: "34 gün önce çocuklar ve kadınlar vahşice katledildi. Bir şehrin meydanında, ana caddesinde kaçak çalıştırılan bir iş yerinde katledildi. Tüm kamu kurumlarının gözleri önünde katledildi. Biz bu kamu kurumlarının genel olarak sorumsuzluğunun olduğunu, denetimlerle ilgili çok büyük eksiklikler olduğunu, bunların memleketimizin genel bir sorunu olduğunu biliyoruz. Dilovası’nda yaşanan, çok vahşi ve korkunç bir durum. Çocuk işçilerin, göçmen işçilerin çalıştırıldığı ve sigortasız çalışmanın ana prensibi olduğu bir iş yeri olarak yıllarca işletilmiş. Alışveriş merkezlerinde pahalı parfüm şişelerini doldurabilmek için üç kuruş paraya çalıştırılan insanlar katledildi." "Takipçisi olacağız" Olayda birçok kurum ve kişinin sorumluluğu olduğunu aktaran Ünder, "Gün gün, kapı kapı aşındırarak, uzun yıllar da sürse, ne kadar bizi uğraştırsa da hepimiz bir araya geldik ve kenetlendik. Bunun hesabını soracağız ve sorumluların takipçisi olacağız" dedi. "Bizi daha derin üzüntüye ve kaygıya sürükleyen bir konuşma oldu" Kurum yetkilileriyle yaptıkları görüşmeye ilişkin de bilgi veren Ünder, şöyle devam etti: "Görüştüğümüz kişilerle ilgili açıkçası çok talihsiz bir konuşma oldu. Bizi rahatlatmak yerine daha da derin üzüntüye ve kaygıya sürükleyen bir konuşma oldu. Söylenilen, ’soruşturma devam ediyor ve soruşturma devam ettiği için biz şu an beyanda bulunmamız mümkün değil’ oldu. 4 yıldır neden denetime gitmediniz? 4 yıldır burada sigortasız çalıştırılan insanlar var, çocuklar var. Bunları neden görmediniz? Bir tane boyacıya gücünüz yetiyor, el arabasıyla meyve-sebze satan kişiye gücünüz yetiyor. Garibanın birisine ya da esnafa sigorta cezalarını kat kar yağdırıyorsunuz ama burada bir binada işçi katliamı gerçekleşmiş, hiçbir şey yapmamışsınız. 4 yıl boyunca görmemişsiniz. Herkes körleri ve sağırları oynuyor, biz körlerin ve sağırların oynamasına izin vermeyeceğiz." "Bütün Türkiye arkamızda" Yangında ölen Cansu Esatoğlu’nun babası İbrahim Esatoğlu da olayın üzerinden 34 gün geçtiğini hatırlatarak, "Kamu görevlileri ve kamu kurumları hakkında dosya henüz oluşturulmamış. Biz de karar aldık ve ilgili bütün kurumları tek tek gideceğiz, kendimiz bilgi alacağız. Hepsine gideceğiz. Biz yalnız değiliz. Barolar, meslek grupları var. Bütün Türkiye arkamızda. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Ucu kime dokunursa dokunsun. Asıl mücadelemiz bundan sonra başlıyor, işin peşindeyiz" ifadelerini kullandı. "34 gündür hiçbir yerden cevap alamıyoruz" Şengül Yılmaz’ın kız kardeşi Emine Bulut ise, "Ablamı acı bir olayla kaybettim. 34 gündür hiçbir yerden cevap alamıyoruz. Herkes kenara çekilmiş. Lütfen adalet yerini bulsun, ablamın ve ölenlerin hakkı yerde kalmasın. Kimin vebali varsa herkes cezasını çeksin" diye konuştu. Engin Aras da iş yerindeki ihmallere dikkati çekerek, "Bu işletme baştan sona suçlu. Yıkılma kararı verilmiş, yıkmamışlar. Buna nasıl ruhsat verilmiş, ben anlayamıyorum. Canlarımız gitti, bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.
Şanlıurfa Şanlıurfa’da doğa tutkunları tarihi Germuş Kilisesi için yürüdü Şanlıurfa’da doğa tutukunları, Göbeklitepe’ye yaklaşık 5 kilometre mesafedeki Ermeni kültürüne ait tarihi Germuş Kilisesi’nin korunması ve onarılması için farkındalık yürüyüşü gerçekleştirdi. Kentte kamp ve dağcılık da yapan 45 kişilik grup yer yer sisli ve soğuk havaya rağmen sabah 09.30’da bir araya geldi. Yaklaşık 13 kilometrelik zorlu parkuru 6 saatin ardından saat 15.30’da tamamlayan grup, ilk olarak Haliliye ilçesine bağlı Dağyanı kırsal Mahallesindeki tarihi Germuş Kilisesini ziyaret etti. Kilise çevresinde sembolik bir "can kalkanı" oluşturan yürüyüşçüler, "Germuş’u koruyalım, Germuş’u yaşatalım" sloganlarıyla tarihi yapıya dikkat çekti. Zorlu parkuru başarıyla tamamlayan doğaseverler, etkinliği geleneksel Urfa halayıyla sonlandırdı. Soğuk havaya rağmen etkinlikte neşeli anlar yaşandı. Katılımcılar, hem Urfa’nın doğal güzelliklerini keşfetmenin hem de tarihi Germuş Kilisesine dikkat çekmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Düzenlenen yürüyüşün amacı ilgili açıklamada bulunan Türkiye Dağcılık Federasyonu Şanlıurfa İl Temsilcisi İbrahim Halil Parmaksız, "Germuş Kilisesi biraz terk edilmiş bir durumdadır. Biz oranın tekrar restore edilip turizme kazandırılmasını istiyoruz. Bugün bunun için bir etkinlik yaptık. Umarım büyüklerimize mesajımız iletilir" dedi. Yürüyüşe katılan Peyruze Olcay, "Kilise çok bakımsız, tarihimize sahip çıkmamız gerekiyor. Buraya bir tabela yapılsa, etrafı temizlense, belki restore edilse dışardan da çok daha fazla ziyaretçi gelir. Çok eski bir kilise ama bilinmediği için kimse gelmiyor. Şu anda da kapıları kapalı. Bir yetkili de yoktu en azından kapıda bir yetkili olsa kapıları açsa, içeriyi tanıtsa turizm açısından çok faydalı olur" şeklinde konuştu. Farkındalık oluşturmak adına düzenlenen etkinliğe katıldığını belirten Münevver Merve Taşçı, "Bir farkındalık oluşturmak adına doğa yürüyüşü düzenledik. Burası mükemmel bir yer. Ben yetkilileri burayı restore etmeye davet ediyorum" dedi. Ayşe Demirel Uyandı ise "Maalesef duvarlarının tahrip edildiğini gördük, duvarların çizildiğini gördük, hiç güzel bakılmamış. Tarihimize gerçekten sahip çıkmıyoruz. Bazı kısımlarına beton dahi atılmıştı. Restore edilmesini isteriz" ifadelerini kullandı. Tarihi Germuş Kilisesi Haliliye ilçesi Dağeteği kırsal Mahallesinde bulunan kilisenin, 19. yüzyılın başlarında inşa edildiği tahmin ediliyor. Taş mimarisiyle bölgenin önemli yapılarından biri olan kilise 1900’lü yılların ilk çeyreğine kadar Ortodoks Ermenileri tarafından ibadethane olarak kullanıldı. Uzun süre kullanılmayan kilisenin 1881 yılında Hagop Ardvisyan tarafından restore edildiği belirtildi.
Ankara Pul Müzesinde "PTT 185 Yaşında Pul Sergisi" Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT) ve Türkiye Filateli Dernekleri Federasyonu iş birliğiyle "PTT 185 Yaşında Pul Sergisi" açıldı. PTT ve Türkiye Filateli Dernekleri Federasyonu iş birliğiyle hazırlanan ‘PTT 185 Yaşında Pul Sergisi’nin açılışı PTT Pul Müzesi’nde gerçekleştirildi. Sergi, 19 Aralık’a kadar misafirlerine ev sahipliği yapacak. Sergide, milli ve uluslararası yarışmalarda altın madalya kazanmış ve filatelistler tarafından yıllarca uğraşılarak hazırlanan koleksiyonlar yer aldı. Serginin açılışına PTT AŞ Genel Müdürü Dr. Hakan Gülten, Türkiye Filateli Dernekleri Federasyonu Başkanı Ziya Ağaoğulları ve davetliler katıldı. "Koleksiyonlarını vatandaşlarımızla buluşturmanın memnuniyetini yaşıyoruz" Sergide konuşan PTT AŞ Genel Müdürü Dr. Hakan Gülten, "Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden günümüze kadar uzanan süreçte tedavüle sunulmuş binlerce pulun yer aldığı müzemizde sergimiz aracılığıyla milli ve uluslararası yarışmalarla altın madalyaya layık görülmüş ve filatelistlerimizin yıllarca uğraşarak hazırladıkları değerli koleksiyonlarını vatandaşlarımızla buluşturmanın memnuniyetini yaşıyoruz" dedi. "Pullar bir ülkenin tarihini, doğasını ve değerlerini anlatan sessiz birer elçidir" İlk posta okullarının filateli birikinin temel taşı olduğunu söyleyen Gülten, "Şüphesiz her pul içinde bulunduğu dönemi betimleyen bir sanat eseri, her koleksiyon ise bir milletin geçmişini ve kültürel birikimini gözler önüne seren kıymetli bir belgedir. Pullar bir ülkenin tarihini, doğasını ve değerlerini anlatan sessiz birer elçidir. PTT ailesi olarak bizler de hem yurt içinde hem de uluslararası alanda milyonlarca insana ulaşan geniş hizmet yelpazemiz içerisinde tarihimize, kültürümüze ve değerlerimize sahip çıkmaya devam ediyoruz. Filateli hizmetlerimiz de bu noktada PTT’mizin kurumsal hafızasını, milli kimliğini ve kültürel misyonunu en güçlü şekilde yansıtan alanların başında yer alıyoruz" ifadelerini kullandı. "PTT’nin 185 yılı geçmişinde biriktiren bir ruhu var" Filatelistlerin PTT ve Posta idarelerinin özünü ve ruhunu oluşturduğunu ifade eden Gülten, "Sadece yaptığımız dağıtım işlemleri, mektupların dağıtımı ve devlet hizmetlerinden araçlara ulaştırmak değil. Bu şirketin bir ruhu var. 185 yıldır yaşayan, gelişen ve 185 yılı da geçmişinde biriktiren bir ruhu var. Bu ruhun da tamamını, özünü filatelisler oluşturuyor. Ve filatelistlerle tanıştıkça ve vakit geçirdikçe her seferinde daha iyi anlıyorum ki bu şirketin ruhunda ve özünde çok naif, emanetçi, güvenilir insanlar var. Bu sadece bir hobi kültürü değil. Bu bir sanat ve ülkenin değerlerine değer vermektir" diye konuştu.
İstanbul Trendyol Süper Lig: Kasımpaşa: 0 - Gençlerbirliği: 0 (Maç sonucu) Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında Kasımpaşa, evinde karşılaştığı Gençlerbirliği ile golsüz berabere kaldı. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 47. dakikada sol taraftan Yusuf Barası’nın ön direğe çevirdiği topa Ben Ouanes dokundu. Meşin yuvarlak uzak direğin dibinden auta çıktı. 67. dakikada ceza yayından Cem’in ortasında Arous topu kafayla Gueye’ye indirdi. Bu oyuncunun ceza sahası sol çaprazından şutunda meşin yuvarlak dışarıya gitti. 89. dakikada sol tarafta topu alan Gueye, pasını ceza sahası sağ çaprazına koşu yapan Winck’in önüne attı. Winck’in bekletmeden uzak direğe şutunda ağlara giden meşin yuvarlağı son anda Zuzek uzaklaştırdı. Stat: Recep Tayyip Erdoğan Hakemler: Oğuzhan Çakır, Kerem Ersoy, Kerem İltangil Kasımpaşa: Gianniotis, Espinoza (Winck dk. 74), Opoku, Arous, Frimpong, Cem Üstündağ, Baldursson, Ben Ouanes, Diabate (Ali Yavuz Kol dk. 87), Yusuf Barası (Fall dk. 71), Gueye Yedekler: Şant Kazancı, Atakan Müjde, Kubilay Kanatsızkuş, Oğuzhan Efe Yılmaz, Taylan Utku Aydın, Emre Taşdemir, Szalai Teknik Direktör: Emre Belözoğlu Gençlerbirliği: Velho, Pereira, Goutas, Zuzek, Thalisson, Koita (Varesanovic dk. 65), Dele-Bashiru, Göktan Gürpüz (Samed Onur dk. 77), Metehan Mimaroğlu (Onyekuru dk. 90+2), Tongya, Niang Yedekler: Erhan Erentürk, Furkan Ayaz Özcan, Csoboth, Dilhan Demir, Abdurrahim Dursun, Fıratcan Üzüm, Sinan Osmanoğlu Teknik Sorumlu: Özcan Bizati Sarı kartlar: Ben Ouanes, Baldursson (Kasımpaşa), Pereira, Dele-Bashiru, Niang (Gençlerbirliği)
Ankara Bakan Ersoy: "Ayasofya’da da yapının zarar görmemesi için bir yıllık bir hazırlık süreci gerçekleştirildi" Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ayasofya’da tarihin en kapsamlı restorasyon çalışmasını yaptıklarını belirterek, "Bu noktada bir kez daha tüm restorasyon faaliyetlerimizde bilimsel yöntem uygulamalara bağlı kaldığımızı uygulamaya gerekli görüyorum. Atılacak her adım alanında uzman akademisyenlerin üzeri aldığı birim kurumlarınca belirlenmekte yapılan her müdahale ve koruma işlemi kurum kararlarıyla uygulanmaktadır. Ayasofya’da da yapının zarar görmemesi için bir yıllık bir hazırlık süreci, elliden fazla toplantı gerçekleştirildi" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2024 Kesin Hesap görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Bakan Ersoy, "2025 yılında tüm zamanların ilk 9 aylık gelir rekorunu kırmış bulunuyoruz. 2025 Ocak - Eylül döneminde turizm gelirimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 oranında artarak 50 milyar dolara yükselmiştir. 2017 yılında 83 dolar iken 2024 yılı ilk dokuz ayında yabancı turistlerin kişi başı gecelik harcaması 107 dolara, 2025 yılında ise bu rakam 116 dolar seviyesine yükselmiştir. Yakaladığımız 2024’e göre yüzde 9’luk, 2017’ye göre yüzde 41’lik büyüme, en önemli hedeflerimizden biri olan nitelikli turisti ülkemize çekme noktasında her yıl üstüne koyarak gerçekleştirdiğimiz ilerlemeyi ve istikrarı açıkça göstermektedir. 2025 yılının ön rezervasyonlarına baktığımızda iyi bir sezonun yaşanacağını biz zaten ön görüyorduk. Ülkemize olan bu ciddi talebi, devam eden Rusya Ukrayna savaşının olumsuz etkilerine rağmen sağlamıştık. Ancak maalesef olumsuzluklar bununla sınırlı kalmadı" diye konuştu. Türkiye’nin 2024 yılında dünyanın en çok turist çeken 4’üncü ülkesi olduğunu vurgulayan Bakan Ersoy, "Paskalya tatiline denk gelen 23 Nisan İstanbul depremi, ardından patlak veren Hindistan-Pakistan çatışmaları ile 12-24 Haziran tarihleri arasındaki İsrail-İran savaşı peş peşe yaşandı. Bütün bunların üzerine İran’daki nükleer tesislerin hedef alınabileceği endişesi de hakim olunca rezervasyon akışı yavaşladı ve kıyı bölgelerimizdeki aile ağırlıklı rezervasyonlarda iptaller yaşandı. Bu koşullar altında dahi hedeflerimizden ödün vermedik. Derhal gerekli adımları atarak, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansımız ile birlikte çok yoğun tanıtım kampanyaları düzenledik. Nihayetinde çalışmalarımız sonuç verdi ve rezervasyon akışını tekrar hızlandırdık. Türkiye, 2017’de dünyanın en çok turist çeken ülkeleri arasında 8’inci sıradaydı. Biz ülkemizi 2024 itibarıyla 4’üncü sıraya taşıdık. Turizm gelirimizde gerçekleştirdiğimiz sıçrama bunun da ötesindedir. Bu alanda 2017’de 15’inci sırada olan ülkemizi, 2024’te 7’nciliğe yükselttik. Turizm geliri artışında yakaladığımız bu ivme ile 64 milyar dolarlık 2025 sonu hedefimizi de yakalayacağız" ifadelerini kullandı. Gastronomi alanındaki çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Ersoy, "Attığımız tüm adımların neticesini gördüğümüz alanlardan en önemlilerinden birisi de gastronomi. TGA ile 2023 yılında Türkiye’ye getirmeyi başardığımız Dünyanın en prestijli restoran değerlendirme sistemlerinden biri olan Michelin Rehberi’nin 2026 Türkiye seçkisinde toplam 171 restoran yer aldı. 2026 seçkisinde Kapadokya’mızın da ilk kez Michelin listesinde yer alacak olmasının sevincini ve haklı gururunu yaşadık. Son açıklanan lezzet duraklarımızla Türkiye’nin Michelin Yıldızlı restoran sayısı 17’ye ulaşmış oldu. Bu tablo, Türkiye’nin gastronomi alanındaki yükselişinin ve dünya çapındaki değerinin güçlü bir göstergesidir" şeklinde konuştu. ‘Geleceğe Miras’ projesini, Cumhuriyet tarihinin en büyük arkeolojik seferberliği olarak hayata geçirdiklerini söyleyen Ersoy, "2023 yılından bu yana, insanlık tarihine ışık tutan değerlerimizi gün yüzüne çıkartmak ve restorasyonlarla ayağa kaldırmak adına benzeri görülmemiş bir mesai yürütmekteyiz. 2025 yılı itibarıyla 65 ilde 255 kazı alanına çalışma yapılmaktadır. Yabancı heyetlerce yürütülen 29 kazımızı da 12 aylık kazı programına dâhil ederek her birine Türk Koordinatör Kazı Başkanı atadık. Gururla ifade etmek isterim ki bugün yerli ve millî bir Türk arkeolojisi, bütün insanlık tarihini aydınlatacak çalışmalara ev sahipliği yapmaktadır. Kazı ve restorasyon çalışmalarının yanı sıra yine ‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında 17 antik kentimizde ziyaretçi karşılama merkezi ve çevre düzenleme projelerini tamamladık. 13 noktada da çevre düzenleme uygulamalarını bitirdik" dedi. Su altı arkeolojisinde mesainin sürdürüldüğünü belirten Bakan Ersoy, "Bu kapsamda, tarihimizin dönüm noktasına şahitlik etmiş olan Bitlis’te, dünyanın en büyük Türk-İslam mezarlığı olma özelliği taşıyan Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı ziyaretçi karşılama merkezinin açılışını 25 Ağustos tarihinde gerçekleştirdik. Su altı arkeolojisinde de mesaimiz sürüyor. Kemer açıklarında dünyanın en eski ticaret batığında, Datça’da ise Osmanlı donanmasından bir gemide kazı çalışmaları yapıyoruz. Bu gemilerden elde edilen bulgular şimdiden önemli dönem verileri sunmaktadır. 7 adet sualtı arkeolojik kazısı ile Türkiye bu alanda dünyada birinci sırada. 15 binden fazla envanterli buluntunun gün yüzüne çıkarıldığı bütün bu arkeolojik çalışmalar için sadece 2025 yılında ayırdığımız kaynak miktarı 3,5 milyar liradır. Proje kapsamında, ilk 11 aylık süreçte bin 200’den fazla uzmanın, 3 binden fazla çalışanın istihdam edilmesini sağladık" diye konuştu. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki varlık sayısının 22’ye yükseldiğini belirten Ersoy, "Son olarak 2025 yılında, "Sardes Antik Kenti ve Bintepeler Lidya Tümülüsleri" listeye alınmıştır. 2020 yılında UNESCO Geçici Listesi’ne kaydedilen ‘Zerzevan Kalesi ve Mithraeum’un adaylık dosyası da 2026 yılında değerlendirilmek üzere Dünya Miras Merkezine sunulmuştur. "Ankara: Modern Bir Cumhuriyet Başkentinin Planlanması ve İnşası" ise UNESCO Türkiye Millî Komisyonu iş birliğinde yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklenmiş ve listedeki varlık sayımız 79 olmuştur. Elbette ecdat yadigarı vakıf eserlerimiz de kültür varlıklarımızla ilgili çalışmalarımızda özel bir yer teşkil etmektedir. Son iki yılda yurt içinde; İstanbul Fatih Beyazıt Camii, İstanbul Fatih Süleymaniye Külliyesi Darüşşifası ve Sıra Odalar başta olmak üzere 166 vakıf kültür varlığının restorasyonlarını tamamladık. 2025 yılının ilk dokuz ayında onarım ve restorasyonunu tamamladığımız eser sayısı 101 adet olup, inşallah yıl sonuna kadar bu sayıyı 121’e çıkarmış olacağız" ifadelerini kullandı. Ayasofya’da tarihin en kapsamlı restorasyonunu çalışmasını yaptıklarını aktaran Ersoy, "Bu noktada bir kez daha tüm restorasyon faaliyetlerimizde bilimsel yöntem uygulamalara bağlı kaldığımızı uygulamaya gerekli görüyorum. Atılacak her adım alanında uzman akademisyenlerin üzeri aldığı birim kurumlarınca belirlenmekte yapılan her müdahale ve koruma işlemi kurum kararlarıyla uygulanmaktadır. Ayasofya’da da yapının zarar görmemesi için bir yıllık bir hazırlık süreci, elliden fazla toplantı gerçekleştirildi. Oluşabilecek tüm sabit ve hareketli yüklerin statik hesapları, zeminlerde yükleme testi, zemin testi ve radar taramaları yapılarak bütün laboratuvar çalışmalarıyla birlikte bu kararlar alındı. Ayasofya’da UNESCO heyeti tarafından biliyorsunuz düzenli olarak denetlenmektedir. Heyetin Haziran 2024 sonrası hazırladığı raporu son bölümüne okuma başlıyor. Binanın genel koruma ve basın koşulları iyidir. Anakubbe’nin güçlendirilmesi ve çatıların onarımı, taş cephelerinin temizlenmesi ve restorasyonu, pencerelerin onarımı için son zamanlarda bir çok çalışma yapılmıştır" dedi.