EKONOMİ - 10 Haziran 2019 Pazartesi 11:56

Türkiye’de kişi başına düşen elektrik tüketimi 2855 kwh oldu

A
A
A
Türkiye’de kişi başına düşen elektrik tüketimi 2855 kwh oldu

Son veriler incelendiğinde Türkiye’deki kişi başına düşen elektrik tüketimi 2855 kWh olarak görülürken, bu rakamın Kanada’da 15,546 kWh olduğu saptandı.

Medya takibinin önde gelen kurumlarından Ajans Press, elektrik tüketimi ile alakalı yapılan araştırma verilerini inceledi. Ajans Press’in World Bank verilerinden ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, Türkiye’deki kişi başına düşen elektrik tüketiminin 2855 kWh olarak görüldü. Bu rakam en yüksek Kanada’da saptanırken, burada kişi başına düşen elektrik tüketim miktarının 15,546 kWh olduğu kaydedildi. Kanada’dan sonra ABD ikinci sırada gelirken, elektrik tüketim miktarının 12,994 kWh olduğu belirlendi. Avustralya’da ise kişi başına düşe elektrik tüketim miktarı 10,071 kWh olurken, Nijerya’nın 144 kWh tüketim miktarıyla listenin son sırasında yer aldığı belirlendi. 

PRNet ve Ajans Press’in gerçekleştirdiği medya incelemesinde konuyla ilgili yazılı basına yansıyan haber adetleri de belli oldu. 2016 yılından bugüne “elektrik” başlığı altında 361 bin 713 haber çıkışı tespit edilirken, son yıllarda elektrik tüketim fiyatlarının artışı meydanında gündeminde yer aldı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Kalp kriziyle aşıyı eşitlemek kamu sağlığına zarar verir Aşıların kalp krizlerini artırdığı ve mRNA aşılarıyla kalp krizi arasında bir bağ kurulmasının bilimsel olarak yanlış olduğunu belirtildi. Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç, kamuoyunda sıklıkla gündem olan "Aşılar kalp krizlerini artırıyor" iddialarına bilimsel verilerle yanıt verdi. Ardıç, kaleme alınan bir yazıda "aşılar" ifadesinin genel kullanılmasıyla tüm aşıların zan altında bırakıldığını, bunun da toplumda giderek artan aşı karşıtlığını besleyebileceğini ifade etti. Prof. Dr. Ardıç, açıklamasında öncelikle zorunlu aşılama programlarının bugüne kadar milyarlarca insanın hayatını kurtardığını hatırlatarak, araştırmaların esas olarak Covid-19 sürecinde kullanılan mRNA aşıları üzerinden yürütülmesi gerektiğini belirtti. Ardıç, kalp kası iltihabı olarak bilinen miyokardit ile damar tıkanmasına bağlı gelişen kalp krizinin (miyokard infarktüsü) tamamen farklı hastalıklar olduğunun altını çizdi. Grip, soğuk algınlığı, Covid-19 gibi pek çok viral enfeksiyonun miyokardite yol açabildiğini belirten Ardıç, bu durumun halk arasında sıklıkla kalp kriziyle karıştırıldığını söyledi. "Aşıya bağlı miyokardit nadir ve çoğu hafif seyirli" mRNA Covid aşılarıyla ilişkili miyokardit vakalarının bildirildiğini kabul eden Ardıç, bu durumun ağırlıklı olarak genç erkeklerde görüldüğünü ve genellikle hafif seyrettiğini vurguladı. Aşı sonrası milyon kişi başına görülen miyokardit riskinin oldukça düşük olduğunu belirten Ardıç, buna karşılık aşısız geçirilen Covid enfeksiyonunun miyokardit riskini katbekat artırdığını ifade etti. Dünyada kalp hastalıklarının uzun yıllardır artış gösterdiğini söyleyen Ardıç, bu artışın Covid aşılarıyla ilişkilendirilemeyeceğini belirtti. Yaşlanan nüfus, metabolik hastalıklar, çevresel ve mesleki faktörlerin kalp hastalıklarındaki artışın temel nedenleri olduğunu kaydetti. Pandemi sürecine de değinen Prof. Dr. Ardıç, dünyada 705 milyon Covid vakasının görüldüğünü ve resmi kayıtlara göre 7 milyon kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Bugüne kadar uygulanan yaklaşık 13 milyar doz aşı sayesinde, yalnızca 2021 yılında 14 milyon insanın hayatının kurtarıldığını gösteren bilimsel modellemelere dikkat çekti. Pandeminin erken döneminde çok sayıda meslektaşlarını kaybettiklerini hatırlatan Ardıç, "Elbette herkes kalp sağlığı için düzenli kontrollerini yaptırmalıdır. Ancak kalp krizi ile aşıyı eşitleyen, korkuya neden olan söylemler tıbbi olarak yanlış olduğu gibi kamu sağlığı açısından da ciddi riskler barındırmaktadır" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç, bilimsel veriler ışığında aşıların değil, Covid enfeksiyonunun kalp sağlığı açısından asıl tehdit olmaya devam ettiğini vurgulayarak, toplumun doğru ve güvenilir bilgiye dayalı hareket etmesinin hayati önem taşıdığını belirtti.
Kayseri ERÜ ile Çelebi Hava Servisi iş birliği yapacak Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi ile Çelebi Hava Servisi arasında iş birliği protokolü imzalandı. Rektörlük Toplantı Salonu’nda düzenlenen imza töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, teorik bilginin yanında pratik uygulamaların yaygınlaşmasının gençlerin gelişimine büyük katkılar sağladığına dikkat çekerek, iş birliği protokolünün hayırlı olması temennisinde bulundu. Çelebi Hava Servisi Güney Bölge İnsan Kaynakları Müdürü Gökçe Kulaksızoğlu da konuşmasında; Erciyes Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğrencileri ile Çelebi olarak uzun yıllardır çalıştıklarına dikkat çekerek, "Bu işbirliğimizle daha da güçlenerek çalışma alanımızın da genişleyeceğini düşünüyoruz" dedi. Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Fatih Altun ve Çelebi Hava Servisi İnsan Kaynakları Müdürü Gökçe Kulaksızoğlu iş birliği protokolüne imza attı. İmzalanan protokol kapsamında; Çelebi ile ERÜ havacılık yönetimi işbirliğinde, sivil havacılık sektörünün ihtiyaç duyduğu yüksek düzeyde teorik ve uygulama bilgisine sahip insan kaynağının yetiştirilmesi, öğrencilerin Çelebi bünyesinde sertifikalı eğitimlerini almaları ve bu eğitimleri başarı ile tamamlamış olan öğrencilerin Çelebi’nin istihdam programları dahilinde işe alımlarda öncelikli olmaları sağlanacak.
Mersin Başkan Seçer: "Bölgemizdeki her olumlu ya da olumsuz gelişme ülkemizi etkiliyor" Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Ankara’da düzenlenen TBB Araç Teslim Töreninde yaptığı konuşmada, demokrasinin yerelden güçleneceğini vurgulayarak, belediyelere 59 yeni aracın teslim edildiğini söyledi. Seçer, Türkiye Belediyeler Birliği tarafından Ankara’da gerçekleştirilen ‘Araç Teslim Töreni’ne katıldı. Tören ile belediyelere toplam 59 yeni aracın teslimi yapıldı. Seçer, Türkiye’de yaşanan sorun alanlarına ilişkin çalışmalar yapılacaksa, bunların yerelden başlatılması gerektiğini kaydederek, "Türkiye’de demokrasiyi kurum ve kurallarıyla yerine oturtacaksak, huzur ve kardeşlik ortamı, geleceğe umutla bakacak bir toplum oluşturacaksa bunu yerelden başlatacağız" dedi. TBB Encümen Toplantısının ardından gerçekleştirilen tören ile belediyelere toplam 59 yeni araç teslim edildi. Bu araçlar arasında; 15 ekskavatör, 14 çöp kamyonu, 11 kazıcı yükleyici, 7 damperli kamyon, 6 yol süpürme aracı, 2 cenaze aracı, 1 greyder, 1 itfaiye aracı, 1 otobüs ve 1 arazöz yer aldı. Anahtarları teslim edilen 59 yeni araçla birlikte belediyelere TBB tarafından Haziran 2024 tarihinden bugüne kadar toplam 523 araç hibe desteği sağlanmış oldu. Teslimi yapılan araçlar sayesinde, belediyelerin hizmet kapasitesini artırarak vatandaşlara daha kaliteli hizmet sunmalarına katkı sağlamak hedefleniyor. "Bölgemizdeki her olumlu ya da olumsuz gelişme ülkemizi etkiliyor" Törende konuşan Başkan Seçer, bölgedeki jeopolitik gelişmelerin Türkiye’yi yakından ilgilendirdiğine vurgu yaparak, "Özellikle; Güney, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu Bölgesinde görev yapan değerli başkanlarımın yakın olduğu o lokasyonda ve coğrafyada çok önemli gelişmeler oluyor. Doğal olarak da bölgemizdeki her olumlu ya da olumsuz gelişme ülkemizi etkiliyor" diye konuştu. Türkiye’nin etkilendiği noktada en önemli görevin belediye başkanlarına düştüğünün altını çizen Seçer, "Çünkü vatandaşa en yakın görev alanı, milli iradenin yansımasının en keskin, net ve sarih olduğu yer belediye başkanlığı makamıdır. Doğal olarak Türkiye’de sorun alanlarımıza ilişkin çalışmalar yapacaksak, bunu ilk önce yerelden başlatmamız lazım. Türkiye’de demokrasiyi kurum ve kurallarıyla yerine oturtacaksak, huzur ve kardeşlik ortamı, geleceğe umutla bakacak bir toplum oluşturacaksa bunu yine yerelden başlatacağız" ifadelerine yer verdi. "TBB’yi daha da iyi hale getirmek istiyoruz" TBB olarak çok değerli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Seçer, birliği çok daha iyi bir hale getirmek istediklerinin altını çizdi. 2024 yılı Haziran ayı itibari ile TBB’nin gücünün net bir şekilde ortaya çıktığını vurgulayan Seçer, "2024 yılı öncesi yönetimler bunu bir eleştiri olarak da alabilir; ben ikinci dönem belediye başkanlığı yapıyorum, TBB’nin ne olduğunu 2024’ten sonra gördüm. TBB’nin gücünü, isterse neler yapabileceğini, sadece araç-gereç veya para anlamında değil, belediyelerimize nitelikli kadrolar yetiştirme, yurtdışından fonlar edinme, uygun projeler çalışma, yani liyakati, belediye yönetimini, çağdaş bir yönetim anlayışını öğretme açısından muazzam ve derya deniz bir birlik olduğunu gördüm" dedi. "Tüm üyelerimize parti ve bölge ayrımı gözetmeksizin adil bir şekilde katkı sunuyoruz" 2024’ten bu yana TBB üyelerinden kayda değer bir şikayet almadıklarını söyleyen Seçer, "Herkes durumundan memnun. Tüm üyelerimize parti ve bölge ayrımı gözetmeksizin adil bir şekilde katkı sunuyoruz. TBB’ye üye belediyelerimiz bundan eminler. Bu da bizi rahatlatıyor. Aynı anlayışla çalışmalara devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Sadece yurt içinde değil uluslararası platformlarda da önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Seçer, hem Türkiye’deki uygulamaları aktarmak hem de yurt dışındaki iyi uygulamaları Türkiye’ye getirmek için birliklerle iş birliği içerisinde hareket ettiklerini söyledi. Seçer, TBB’nin insan kaynağını da güçlendirdiklerini sözlerine ekleyerek, liyakat esaslı personel kadrosu oluşturduklarını ifade etti. TBB olarak 2026 yılında çalışmaların daha da hız kazanacağını sözlerine ekleyen Seçer, "Yeni dönem uluslararası hibe ve fon kaynaklarının büyüklüğü yaklaşık olarak 120 milyon Euro’nun üzerine çıktı. Bu finansın ne kadarını Türkiye’de belediyelerimize faydalandırabiliriz diye çalışmalar içerisindeyiz. Güçlü proje ve finansman ekibimiz tamamen bu konulara odaklanmış durumda. 2026 yılında birliğimizin çalışmaları daha da hız kazanacak" ifadelerine yer verdi. "Bugün de yarın da deprem bölgesinin yanında olacağız" Yeni dönemde de öncelikli olarak deprem bölgesinde yer alan belediyelerin yanında olacaklarını aktaran Seçer, "Daha önce de olduğu gibi bu desteklerimizde her zaman önceliğimiz deprem bölgesi olacak. Deprem bölgesinde belediyelerimiz çok büyük sorunlarla boğuşuyorlar. Dün olduğu gibi bugün de yarın da onların yanında olmaya devam edeceğiz. Bu hizmetleri yaparken de haktan ve adaletten asla şaşmayacağız. Ayrım yapmadan yanınızda olmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Konuşmaların ardından araçların teslimi gerçekleştirildi.
Aydın Başkan Gençay, pazaryerleri sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, pazar esnaflarını ilgilendiren, pazaryerleri hakkında yürütülen süreç hakkında basın toplantısı gerçekleştirdi. Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, Didim Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Şerif Erul’un katılımı ile Didim Belediyesi Meclis Toplantı Salonunda basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın mensuplarının yoğun katılım sağladığı toplantıda Didim Belediyesi Başkanı Hatice Gençay, süreç hakkında açıklamalarda bulundu. Başkan Hatice Gençay yaptığı açıklamada, "Pazar yerleriyle ilgili yürüttüğümüz süreçler hakkında, kamuoyunda yapılan bazı açıklamalar üzerine basınımızı, halkımızı ve esnafımızı doğru bilgilendirme ihtiyacı duyduk. Öncelikle şunu net olarak ifade etmek isterim: Belediyemiz ve şahsım tarafından bu konuyla ilgili yapılmış herhangi bir görüşme bulunmamaktadır. Yürüttüğümüz süreçler hakkında da herhangi bir değişiklik yoktur. Burada yaptığımız tüm açıklamalar Didim’deki tüm pazar yerleri için geçerlidir. Didim’de pazar yerlerine ilişkin tüm değerlendirmeler, mevzuata uygun şekilde ve fiilen çalışma esasına dayalı olarak yapılmaktadır. Belediyemizden pazar yeri tahsisi alan bir kişi, kendisine tahsis edilen bu alanı başkasına kiralayamaz, devredemez. Bu konu açık ve nettir. Bu kapsamda, yıllar önce tahsis edilmiş ancak fiilen kullanılmayan veya devredilmiş durumda olan tezgâhların tespiti için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi. Başkan Hatice Gençay "Pazar yerleriyle ilgili her türlü işlem ve başvuru yalnızca belediyemize yapılır, başka bir başvuru noktası bulunmamaktadır. Biz bu konuda özellikle hassasız. Çünkü üreticimizin emeğinin aracıya takılmadan doğrudan pazarda halkımızla buluşmasını istiyoruz. Bugün hepimiz ekonomik olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Araya giren her ek yük hem üreticimizi hem esnafımızı zorluyor, bu da doğrudan tezgâh fiyatlarına yansıyor ve halkımızı etkiliyor. Bu süreçte Didim esnafının talepleri ve sorunlarıyla Didim Esnaf ve Sanatkarlar Odası yakından ilgilenmektedir" dedi. "Kamu kaynaklarının kişisel kazanca dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz" Başkan Hatice Gençay "Oda Başkanımız Şerif Erul, esnafımızdan gelen talepleri bizlere düzenli ve eksiksiz şekilde iletmektedir. Biz de belediye olarak, mevzuat çerçevesinde esnafımızın her zaman yanında oluyoruz. Şunun da bilinmesini isterim; Didim esnafının temsil yeri Didim Esnaf ve Sanatkarlar Odasıdır. Başka il veya ilçelerdeki odaların bu sürece müdahil olması gibi bir durum olamaz. Halkımıza ait kamu kaynaklarının kişisel kazanç kapısına dönüştürülmesine bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Bu anlayışla çalışmaya devam edeceğiz. Teşekkür ederim" dedi. Toplantıda açıklama yapan Didim Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Şerif Erul, "Pazarcılarla ön görüşmelerimiz sürüyor. Belediye Başkanımız Hatice Gençay’dan önce herhangi bir açıklama yapmak istemedik. Toplantıdan sonra gerekli açıklamaları yapacağız. Sağ olsun Hatice Başkanımızda her zaman pazar esnafımızın yanında oldu. Görüşmelerimizi sürdürüyoruz" dedi. Başkan Hatice Gençay, açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.