EKONOMİ - 09 Ağustos 2019 Cuma 12:53

Türkiye'de otoyol devrimi

A
A
A
Türkiye'de otoyol devrimi

Son 17 yılda devreye aldığı yeni otoyollar ile ticaret akışında uluslararası rotada köprü görevi üstlenen Türkiye'de dev otoyol projeleri vasıtasıyla iller arasındaki mesafeler kısalarak hem zamandan hem de yakıttan tasarruf sağlanıyor. 2023 yılında toplam ulaşılması hedeflenen otoyol uzunluğu 5 bin 34 km, daha ileriki dönemde ise bu rakam 8 bin 235 km olarak bekliyor.

Türkiye, Ak Parti döneminde savunma, enerji başta olmak üzere bir çok alanda sınıf atladı. Hayata geçirilen dev projeler Türkiye'yi bölgesinde güçlü, uluslararası alanda da ses yükseltebilen bir ülke konuma getirdi. Öncelikle ticaretin kolaylaştırılması adına atılan ulaşım adımlarında otoyol projeleri büyük önem arz ediyordu. Devreye alınan otoyol projeler ile Türkiye, temiz, güvenli, tasarruf sağlayan ve zamanı kısaltan yollara sahip oldu. 

Mevcut otoyol ağımızın uzunluğu 2 bin 875 km olan Türkiye'de bu rakamın 2023’te 5 bin 34 km’ye, 2023 ve sonrası hedefleriyle 8 bin 235 km'ye ulaştırılması amaçlanıyor. Otoyollarda öncelik nüfusun en yoğun olduğu Marmara Bölgesi. Bu ağın en önemli parçaları olan Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu (433 km) tamamlandı. Kuzey Marmara Otoyolu’nda ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlantı yolları (Odayeri-Kurtköy, Kınalı-Odayeri Kesimi-88 km ve Kurtköy-Akyazı Kesimi 169 km) hizmete açıldı.

Çalışmaların sürdüğü otoyollar 

Üzerinde 1915 Çanakkale Köprüsü’nün de yer aldığı Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu, bu kuşağın diğer bir önemli bölümü. Bu otoyolun temeli geçtiğimiz yıl 18 Mart Zaferi'nin yıl dönümünde atıldı. İzmir'in, Aliağa ve Çandarlı Limanı'na yüksek standartlı yollarla bağlantı sağlayacak, mevcut şehir içi yollar üzerinden sağlanan kuzey-güney yönlü ağır vasıta trafiğine de hizmet edecek ve İzmir'in şehir içi trafiğini rahatlatacak Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu'nun (76 km) temeli 5 Nisan 2017 yılında atıldı.

Edirne’den başlayan TEM (Trans European Motorway) Otoyolu’nun İstanbul-Bolu-Ankara-Pozantı-Adana-Gaziantep- Şanlıurfa kesiminin yapılmayan tek bölümü olan Ankara-Niğde Otoyolunun 14 Nisan 2017 tarihinde ihalesi yapıldı ve çalışmalara başlandı.

Ankara-Niğde Otoyolu’nun devreye girmesiyle Batı ile Güneydoğu arasındaki otoyol seyahatinin kesintisiz hâle gelmesi sağlanacak ve ayrıca ileride yapılması planlanan Şanlıurfa-Habur otoyolunun da tamamlanmasıyla Kapıkule’den başlayan TEM Otoyolu Habur Sınır Kapısına kadar uzanacak.

Bölünmüş yollarda 17 yılda yüzde 332'lik artış 

Gelişmenin ve kalkınmanın anahtarı olan ulaşım ve iletişim alanındaki bu avantajı kullanabilmek için son 17 yılda devrim niteliğinde adımlar atılarak dev projeler bir bir hayata geçirildi. 17 yıl önce toplam 6 bin 101 km bölünmüş yol vardı. Buna Ak Parti döneminde 20 bin 109 km ilave edilerek toplam 26 bin 764 km’ye çıkarıldı. Bu rakam oransal olarak yüzde 332'ye denk geliyor. 5 yıl önce 6 il bölünmüş yollar ile birbirine bağlıyken bugün 77 il birbirine bölünmüş yol ile bağlandı.

Türkiye 'köprü' oldu 

Türkiye, hayata geçirilen devasa proje ve otoyollarla Doğu’yla Batı’nın arasındaki köprü oldu. Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli gibi dev ve birbirinden zor projeler ardı ardına devreye sokuldu.

İstanbul-İzmir arası 3,5 saat 

Dev otoyol projelerine geçtiğimiz Pazar günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hizmete açtığı İstanbul-İzmir otoyolu eklendi. Daha önce 201 kilometresi ana gövde, 33 kilometresi de bağlantı yolu olmak üzere hizmete açılan İstanbul-İzmir otoyolunun, 183 kilometresi ana gövde, 9 kilometresi de bağlantı yolu olmak üzere toplam 192 kilometrelik son kesimi geçtiğimiz hafta hizmete girdi. Bu gelişmeyle 515 km olan İstanbul-İzmir arası 404 km'ye indi. İstanbul-İzmir otoyoluyla, Edirne-İstanbul-Ankara otoyolu ile İzmir-Aydın, İzmir-Çeşme otoyolu birleşerek, Marmara ve Ege bölgeleri otoyol ağıyla bağlanmış oldu. Yapımı devam eden Kuzey Marmara otoyolu (YSS Köprüsü dahil), Çanakkale Malkara otoyolu (1915 Çanakkale Köprüsü dahil) ve yapımı planlanan Kınalı-Malkara ve Çanakkale-Savaştepe otoyolu ile birlikte Marmara otoyol entegrasyonu tamamlanacak, İzmir ve Aydın’ın; Bursa, Kocaeli ve İstanbul’a olan mesafesi kısalacak.

Kaza oranları düştü 

Devreye alınan otoyollar sadece zaman, yakıt tasarrufu sağlamadı, aynı zamanda trafik canavarına da engel koydu. Hizmete açılan yollar ile ölümlü kazalarda yüzde 56'lık bir azalma yaşandı. Toplam kazalarda ise yüzde 60'a yakın bir düşüş oldu. 

2023'ü bekleyen hedef; 1399 km 

Türkiye'de son 16 yılda devreye alınan otoyol projeleri bir bir masaya geliyor. Bu çerçevede hükümet, 2023 yılına kadar toplamda bin 399 km'lik otoyolu araç geçişine açmaya hazırlanıyor.

Bu kapsamda yap-işlet-devret modeliyle 2023 yılına kadar yapılması hedeflenen otoyol projeleri şu şekilde sıralanıyor: 

Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu 119 km
Aydın-Denizli-Burdur Otoyolu (Aydın-Denizli Kesimi) 165 km
Mersin(Çeşmeli)-Erdemli-Taşucu Otoyolu 92 km
Afyon-Antalya-Alanya Otoyolu (Antalya-Alanya Kesimi) 187 km
Ankara-İzmir Otoyolu 572 km
Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu 251 km
İzmir Körfez Geçişi 13 km

Erdoğan: “Ulaşım 17 yıllık iktidarının alametifarikalarından biri”
Geçtiğimiz Pazar günü İstanbul-İzmir Otoyolu açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin 17 yıllık iktidarının alametifarikalarından birinin de "ulaşım meselesi" olduğunu belirterek,"Yolunuz yoksa, suyunuz yoksa siz gayri medenisiniz ama nerede CHP varsa orada susuzluk var, orada çöp var. İşte şu anda CHP'nin belediyelerinin olduğu yerlerde maalesef atık su, susuzluk almış başını gidiyor" ifadelerini kullandı.

17 yılda Cumhuriyet tarihinin neredeyse tamamı kadar otoyol yapıldı
Erdoğan, iktidara geldiklerinde bin 714 kilometre olan otoyol uzunluğunu, 2 bin 875 kilometreye çıkardıklarını dile getirerek, "Bölünmüş yol ile bağlı il sayısını 6'dan 77'ye, karayolu tünel sayısını 83'ten 367'ye, karayolu tünel uzunluğunu da 50 kilometreden 473 kilometreye yükselttik. Böylece vatandaşlarımızın hem mal hem can güvenliğinde çok önemli iyileştirmeler gerçekleştirdik. Bu vesileyle vatandaşlarımızın yol konforunu artırdık, kaza riskini minimize ettik" değerlendirmesinde bulundu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Dünyanın en önemli savunma sanayi buluşmalarından IDEF, 2025 yılında düzenlenecek Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Nisan Ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Kuş, Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nın (IDEF) 2025 yılının temmuz ayında düzenleneceğini söyledi. BTSO Nisan Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Ali Uğur Başkanlığında Oda Hizmet Binası’nda düzenlendi. Meclis toplantısında konuşan BTSO Başkan Yardımcısı İsmail Kuş, “Bugüne kadar dünyanın dört bir yanında düzenlenen 200’den fazla yurt dışı iş gezisine 7 bin 500’ü aşkın üyemizi taşıyan KFA Fuarcılık firmamız, başarısını milli katılım düzenleme yetkisiyle de taçlandırdı. Yurt içi fuar organizasyonlarıyla faaliyet alanını genişleten KFA Fuarcılık firmamız, bugün gıda sektöründe food point, bebe-çocuk konfeksiyonu sektöründe Junioshow, tekstil sektöründe Bursa Textile Show ve ev tekstili sektöründe dünyanın en büyük buluşmalarından biri olan HOMETEX fuarlarını başarıyla gerçekleştiriyor” dedi. Bu yıl 21-25 Mayıs tarihleri arasında on binlerce ziyaretçinin katılımıyla İstanbul’da düzenlenecek olan HOMETEX fuarının da yine KFA Fuarcılık organizasyonuyla yapılacağını ifade eden İsmail Kuş, “Yurt dışı iş gezileriyle binlerce iş insanımıza ihracatın kapılarını açan, on binlerce yabancı alıcıyı sektörlerimizle buluşturan KFA Fuarcılık, başarılarına bir yenisini daha ekledi. Sadece ülkemizin değil, dünyanın da en büyük savunma sanayi fuarı olan IDEF, artık KFA Fuarcılık organizasyonuyla İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek” diye konuştu. “Bursa ve Türkiye için değer üretmeyi sürdüreceğiz” BTSO Başkan Yardımcısı İsmail Kuş, yerel seçimlerin geride kalmasıyla birlikte 4 yıllık seçimsiz bir dönemin başladığını ifade etti. Bu dönemi, enflasyonu kontrol altına almış, sürdürülebilir büyüme ve nitelikli dönüşüm hamleleriyle hedeflerine odaklanan bir ekonominin yeniden inşa edilmesi adına büyük bir fırsat olarak gördüklerini söyleyen Başkan Yardımcısı İsmail Kuş, “Özellikle keskin virajlardan geçtiğimiz bir dönemde üretim gücümüzün korunması ve firmalarımızın ayakta kalması kritik öneme sahip. Aynı şekilde katma değeri yüksek yatırımlar için gerekli altyapının hazırlanması, yeşil ve dijital dönüşümün hızlandırılması da iş dünyamızın öncelikli beklentileri arasında bulunuyor. Üretimin ve ihracatın akılcı politikalarla desteklendiği, yeşil ve dijital dönüşümün gerçekleştiği, katma değerli üretimin ve nitelikli istihdamın sağlandığı bir ekonomi modeli için kararlılıkla çalışmak zorundayız. Bizler de iş dünyası temsilcileri olarak ölçek ekonomisine uygun yatırım alanlarımız, organize ve serbest ticaret bölgelerimiz, lojistik merkezlerimiz ve nitelikli insan kaynağımızı geliştirerek Bursa’mız ve ülkemiz için değer üretmeyi sürdüreceğiz” dedi. BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, Bursa’nın, Avrupa’ya olan yakınlığı, imalat sanayisindeki tecrübesi ve nitelikli insan kaynağı ile çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Son yıllarda küresel tedarik zincirlerinin yakın coğrafyalara kaymasıyla daha da güçlenen bu potansiyelin harekete geçirilmesini hedeflediklerini söyleyen Meclis Başkanı Uğur, “Bu kapsamda özellikle üretim merkezi konumundaki Bursa’da pazarlama anlamında kat etmemiz gereken daha çok mesafe olduğunun farkındayız. Odamızın fuarcılık vizyonu doğrultusunda yapılan çalışmalar da bu yönde atılan en güçlü adımlardır. Odamızın iştiraki olarak faaliyetlerini sürdüren KFA Fuarcılık bu anlamda çok değerli çalışmalar gerçekleştiriyor. Sektörleri harekete geçiren ve ekonomiyi canlandıran uluslararası düzeydeki organizasyonlar, Bursamızın ve ülkemizin tanıtımında da kritik önem taşıyor. Fuarcılık alanında her yıl biraz daha yukarı taşıdığımız başarı çıtasını inşallah sizlerin ve sektörlerimizin destekleri sayesinde çok daha yüksek bir noktaya yükselteceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Bursa Yücel Paşmakçı’ya Vefa Konseri Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Türk halk müziğinin duayeni Yücel Paşmakçı’ya vefa gecesi konseri düzenlendi. Gecede Paşmakçı’nın yetiştirdiği önemli sanatçılar, ustalarıyla beraber yer aldıkları sahnede Bursalı sanatseverlere halk müziği ziyafeti yaşattı. Türk halk müziğinin duayenlerinden Yücel Paşmakçı, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen vefa gecesinde sevenleri ve öğrencileriyle bir araya geldi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen geceye Paşmakçı’nın öğrencilerinden Ümit Tokcan, Erdal Erzincan, Mercan Erzincan, Sümer Ezgü, Çetin Akdeniz, Kubilay Dökmetaş gibi 30’a yakın önemli isim katıldı. Şef Kemal Kamalı yönetimindeki koro ve orkestra Paşmakçı’nın derlediği eserleri seslendirirken, Karagöz Halk Dansları Topluluğu da sergilediği performansla geceye renk kattı. “Bizim için çok anlamlı bir akşam” Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Şafak Baba Pala, etkinlikte yaptığı konuşmada, Türk halk müziğinin usta ismi Yücel Paşmakçı ve öğrencilerini ağırlamaktan duydukları mutluluğu dile getirerek “Bizim için çok anlamlı bir akşamdı. Türkiye’de Türk halk müziği geleneğinin en önemli değerlerinden biri olan, özellikle Bursa için çok büyük emekleri olan Yücel hocamızı burada ağırlamak, onun derlediği türküleri Türkiye’nin önemli icracılarından dinlemek hepimiz için, Bursalılar için çok özeldi” dedi. “Benim için iftihar meselesi” Etkinlikte konuşan 89 yaşındaki duayen sanatçı Yücel Paşmakçı ise, Bursa Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı Türk Halk Müziği Bölümü’nün 1992 yılında temellerini attıklarını belirterek, yetiştirdiği birçok öğrencisinin Türkiye’nin tanınmış sanatçıları arasında yer almasının kendisine onur verdiğini ifade etti. Paşmakçı, “Halk müziği bölümünün kuruluş aşamasında haftada iki gün gelip çalışıyordum. Bu sebepten dolayı Bursa’ya hep bir alışkanlığım var. Burada öğrenciler yetiştirdik, onlar da hoca oldular. Onlar da sanatçı yetiştiriyorlar. Bu yüzden Bursa benim için çok anlam ifade ediyor. Türkiye’nin farklı yerlerinde öğrenciler yetiştirdik. Şimdi onlar Türkiye’nin en çok tanınan halk müziği sanatçıları oldular. Benim için iftihar meselesi. Bursa benim için çok anlamlı. Burada olmaktan dolayı çok heyecanlıyım, büyük bir coşku var içimde. Bu geceye emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Program sonunda Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Şafak Baba Pala, usta sanatçıya çiçek takdim etti.
Antalya Dolandırıldığına pişman olmadı, yapılan yorumlar hayatını zindana çevirdi Antalya’da internetten gördüğü kazalı ve trafikten men aracı 90 bin TL’ye almak isterken sahte ruhsatla dolandırılan araç boyacısı Cumali Orhan, yapılan haber sonrası sosyal meyada kendisine yapılan olumsuz yorumları eleştirdi. “Ava giderken avlandı” yorumuna, “Kardeşim ben ormanda kuş avına gitmedim” şeklinde yanıt veren Orhan, “397 yorumdan 7’si olumlu. 397 yorumun sadece 7’sine teşekkür ediyorum, geri kalanlara diyecek kelime bulamıyorum” dedi. Antalya’da sanayide araç boyacılığı ile uğraşan 2 çocuk babası Cumali Orhan (40), internetten 105 bin TL’den satışa konulan kazalı bir aracı satın almak için A.S. ile iletişime geçti. Taraflar 90 bin TL’ye anlaşırken, Orhan Kırşehir’deki araca bakmaları için kuzenlerini belirtilen adrese yönlendirdi. Kuzenlerinin aracı görmesi sonrası satış işlemlerine başlanırken, A.S.’nin bulduğu şahsa vekalet veren Orhan kendi adına düzenlenen ruhsata güvenip 90 bin TL’yi karşı tarafa gönderdi. Ruhsattaki harfi görünce şoke oldu Ardından aracı almak için oto servisi arayan Orhan, aracın satılık olmadığını ve ruhsat sahibinin başka kişiye ait olduğunu öğrenince şoke oldu. Ruhsatı kontrol eden Orhan, ilandaki aracın plakasıyla adına düzenlenen ruhsattaki plakada tek bir harfin farklı olduğunu görünce dolandırıldığının farkına vardı. Karşı tarafa ulaşamayan Orhan, sahte ruhsattaki plakayı sorgulattığında belirtilen plakada trafiğe kayıtlı bir araç olmadığını öğrenince soluğu polis merkezinde aldı. “397 yorumun sadece 7’sine teşekkür ediyorum” Yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlatan Cumali Orhan, bir internet sayfasında kendisi hakkında yapılan olumsuz yorumlara tepki gösterdi. Toplam 397 yorumdan hepsini okuduğunu aktaran Orhan, “390 tanesinin tümü bana yüklenmiş. 397 yorumun sadece 7’sine teşekkür ediyorum, geri kalanlara diyecek kelime bulamıyorum. Bir tanesi ’Dolandırmaya giderken dolandırılmış’ demiş. Sanayide araçla uğraşanların yüzde 99’u hasarlı araba işi yapar. Sanayicilerin dışında yapan çoktur. Bu aracı alırlar, yaparlar, satarlar ya da binerler. Benim hasarlı araba almam neden bu kadar battı onu anlamadım. Biz kimseye göstermediğimiz malı satmıyoruz, biz de masraf yapıyoruz. Demişler ki ’Bu arabanın fiyatı 500 bin TL.’ Bilirkişiyi çağıralım ve fiyatını o belirlesin. Bu aracın sigortadan ağır hasarlı olduğu, 85 bin masrafı olduğu söylenmişti” dedi. “Ava giderken avlanmadım, çünkü ormanda kuş avına gitmedim” Yorumlara karşı tepkisini sürdüren Orhan, “Ava giderken avlandı’ şeklinde birisi yazmış. Kardeşim ben ormanda kuş avına gitmedim. Para verdim, araba satın aldım, paramın karşılığını alamadım. Bir tanesi de ‘köprü satılık’ yazmış. Kardeş ben araba işinden anlarım, araba işinden anlamam. Anlayan sensin, al kendin sat. Çok saçma yorumlarla karşılaştım” diye konuştu. “13 yaşındaki çocuğum bana ‘Baba sen dolandırdın mı?’ diye soruyor” Olumsuz yorumlarda bulunanlara da bir ricada bulunan Orhan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “O yorum yazanlardan şunu rica ediyorum. Benim bir ailem, çevrem, çocuklarım var. Bunlar o yorumları okuyorlar. Oğlum beni arayarak, ‘Baba yorumun en başında dolandırmaya giderken dolandırılmışsın’ diyor. Çocuk tabii ki kimseye inanmaz ama 13 yaşında bu soru işaretinin beynine yerleştirilmesi insanlık dışı bir olay bence. Kimseyi dolandırmadık, kimsenin parasını pulunu yemedik, araba sattıysak da insanlar görerek ve bilerek aldı ama ben dolandırıldım. Rica ediyorum, benim çocuklarımın olduğunu unutmasınlar, öyle yorumlar yazmasınlar. Yazmak istiyorlarsa düzgün yazsınlar veya hiç yazmasınlar.” Dolandıran kişiye seslendi: “IBAN göndersin bana, 10 günde kaybettiğim itibarımın bedelini ödeyeceğim” Yaşadıkları karşısında itibarını kaybettiğini de dile getiren Orhan, “Beni dolandıran şahsiyete şunu diyeyim; bana bir IBAN numarası atsın. 10 günde kaybettiğim itibarımın bedelini ödeyeceğim ona. İtibar demek 90 bin TL demek değildir. Benim o yediğim yorumlar, uğradığım hakaretlerin bedeli 90 bin TL değil. Ben yoksul ve fakir bir adamım. Kendimi acındırmak için söylemiyorum. 33 senedir maaşlı çalışıyorum. Ben iyi niyetimi kaybetmedim, hiçbir zaman da kaybetmeyeceğim. Ben başkaları da bu hataya düşmesin diye yaptım ama birçok insan bana hakaret bile etti. İnsanların önyargısını değiştirmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.