SPOR - 11 Ağustos 2022 Perşembe 12:18

Türkiye’de taraftarların yüzde 65’i kendisini fanatik olarak görüyor

A
A
A
Türkiye’de taraftarların yüzde 65’i kendisini fanatik olarak görüyor

Türkiye’de bugüne kadar yapılmış olan en geniş kapsamlı taraftar araştırmasını gerçekleştiren Socios.com’un Kurumsal İletişim Müdürü Sema Tuğçe Dikici, araştırmanın ayrıntılarını anlattı. Dikici, Türkiye’deki taraftarların yüzde 65’inin kendisini fanatik olarak gördüğünü belirtti.

Yaptığı araştırmayla Türkiye’nin taraftar kimliğini de ortaya koyan Socios.com, futbolun ülkede ve 81 ilde ne denli ilgi gördüğünü ve nasıl sonuçların ortaya çıktığını gösterdi. Socios.com Kurumsal İletişim Müdürü ve Okan Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü Öğretim Görevlisi Sema Tuğçe Dikici, yapılan araştırmanın ayrıntılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı. Bu araştırmada Galatasaray -Fenerbahçe rekabetinin öne çıktığını söyleyen Dikici, "Socios.com Türkiye Ailesi olarak, Türkiye’deki futbol taraftarlarının sosyo-kültürel tercihlerini ve dijital dünyaya olan ilgilerini öğrenmek üzere böyle bir çalışma yapmaya karar verdik. Amacımız, değişen ve dijitalleşen dünyada taraftarların da alışkanlıklarındaki değişim dinamiklerini görmek, kendi faaliyet alanımız konusundaki bilgi ve meraklarını öğrenmekti. Tabii Türk futbol ailesine akademik bir araştırma raporu da sunma amacımızı da belirtmek isterim. Çünkü uzun zamandır bu kapsamda bir araştırma gerçekleştirilmemişti. Anket, Google Forms platformu üzerinden online olarak oluşturdu. Herhangi bir kulübün reklam ya da katılım çağrısı olmadan bilimsel araştırma yöntemlerinin nitel ve nicel esasları doğrultusunda, kişisel verilerin korunması kuralları dikkate alınarak hazırlandı" diye konuştu.

"Kulüplerden destek alsaydık, objektifliğe zarar verirdik"

Socios.com olarak dünya üzerinde 160’ın üzerinde global partnerleri olduğunu ifade eden Sema Tuğçe Dikici, "Partnerlerimizden birisi de Galatasaray. Türkiye’de ilk iş birliği yaptığımız kulüp. Bizim ne global anlamda ne de yerel bazda herhangi bir takıma daha uzak ya da daha yakın gibi bir olma durumumuz, kulüpler arası sportif rekabette taraf olma gibi bir misyonumuz bulunmamaktadır. Türkiye’nin 81 ilinden 45 binden fazla futbolseverin katıldığı online araştırmamızda partner kulüplerimizden duyuru desteği dahi istemedik ki taraftarlara yönlendirme olmasın diye. Galatasaray’ın ya da diğer partner kulüplerimizin sosyal medyadaki güçleri malum. Biz onlardan böyle bir destek alsaydık anketimizin katılım sayısı 100 binleri bulacaktı belki ama bu sefer de yönlendirme projenin objektifliğine zarar verecekti. Biz bütün bu unsurları dikkate alarak, sadece kendi mecralarımız üzerinde duyurular ve katılımlarla gerçekleştirdiğimiz bu değerli projenin iki takım arasındaki rekabete indirgenmesine açıkçası çok anlam veremiyoruz.

Fenerbahçe ve Galatasaray’ın yüzdesel olarak en fazla orana sahip olduğu bizim beklediğimiz bir sonuçtu esasında. Taraftarların yüzde 37,6’sı Galatasaray’ı, yüzde 32,3’ü Fenerbahçe’yi desteklediğini belirtti. Beşiktaş’ın oranı yüzde 20,8, ligin son şampiyonu Trabzonspor’un oranı ise yüzde 5,9 olarak sonuçlara yansıdı. Evet, ezeli rekabetin taraftarlık sayılarında da kendisini hissettirdiğini söyleyebiliriz. Aynı zamanda bir sosyal bilimci olarak da bunu söylemek istiyorum. Dünyanın hiçbir yerinde rekabetleri bu kadar güçlü, ama sosyo-kültürel benzerlikleri de bir o kadar da fazla olan bir rekabet göremezsiniz. Dünya futbolundaki ezeli rekabetlere bakın, altında ya siyasi, ya sınıfsal ya ekonomik ya da mezhepsel bir ötekileştirme vardır. Ülkemiz futbolunda böyle bir durum yok. Bunun en güzel kanıtı milli birlik ve beraberliğimiz adına önemli zamanlarda tüm renklerin yan yana yürüyebilmesi. Bu aslında çok kıymetli bir durum" şeklinde konuştu.

"Türkiye’de taraftarların yüzde 65’i kendisini 'Fanatik' olarak belirtti"

Araştırmada Trabzon, Sivas ve Eskişehir’de yaşayanların kendi şehir takımlarını desteklemesi hakkında da konuşan Dikici, "Şehir-takım aşkının en fazla yaşandığı yer Trabzon oldu. Bu öngördüğümüz bir şeydi. Trabzon’da yaşayan taraftarların yüzde 87,7’si Trabzonspor’u desteklediğini belirtti. Trabzonspor, Türkiye’de en yüksek oranda kendi şehrinde desteklenen takım oldu. Ankete katılan taraftarlar arasında 'Taraftarlık seviyenize 1-5 arası puan verseniz hangisi olurdunuz?' sorusuna yanıt verenlerin yüzde 65,64’ü 5’i işaretleyerek 'Gerçek bir fanatik' olduğunu vurguladı. 4 büyükler arasında 5 puanı en fazla oranda işaretleyenler yüzde 70,9 oranla Trabzonsporlu taraftarlar oldu. Bordo mavilileri yüzde 65,9 ile Galatasaraylı taraftarlar takip ederken, Fenerbahçeli taraftarlar yüzde 65,3 ile üçüncü sırada yer aldı. Diğer bir ifadeyle en fanatik Trabzonsporlular diyebiliriz" dedi.

"Avrupa’da ilk sırada Real Madrid var"

Türkiye’de futbolseverlerin en çok Twitter’ı takip ettiğini gözlemlediklerini ifade eden Sema Tuğçe Dikici, "Twitter yüzde 40,8 ile ilk sırada yer alırken, Twitter’ı yüzde 24 ile Facebook, yüzde 21 ile Instagram takip etti. YouTube tercihini ilk sıraya yazanların oranı ise yüzde 8’de kaldı. Galatasaray ve Beşiktaş taraftarları en çok Twitter’ı takip ettiğini belirtirken, Fenerbahçe ve Trabzonsporlu taraftarlar Instagram’ı tercih etti. Yine, 'Maç izlerken ne yaparsın?' sorusuna taraftarların yarısı 'Konstantre olup hiçbir şeyle ilgilenmem' diyerek yanıt verdi. Maçı izlerken en fazla tercih edilen şey ise sosyal medyaya bakmak oldu. 'Türkiye dışında en çok takip ettiğiniz takım hangisi?' sorusuna taraftarların verdikleri yanıtlar arasında Real Madrid yüzde 17,9 oranla ilk sırada yer aldı. İspanyol temsilcisini yüzde 16,9 ile Barcelona takip ederken, Türk taraftarların en çok takip ettiği yabancı futbol takımı sıralamasında 3 numarada yüzde 11,6 yüzdelik oranla Manchester United’ın olduğu görüldü. Verilen yanıtların yüzdesel oranlarına bakıldığında, Z kuşağının La Liga’yı, Y kuşağının ise en çok Premier Lig’i takip ettiği gözlemlendi" ifadelerini kullandı.

Türkiye’de taraftarların yüzde 65’i kendisini fanatik olarak görüyor

"Taraftarların yüzde 2.8’i bilet fiyatlarını uygun buluyor"

Türkiye’deki bilet fiyatlandırması hakkında da konuşan Sema Tuğçe Dikici, "Taraftarların yüzde 48’i pahalı ve çok pahalı seçenekleri ile geri dönüş yaparken, bilet ve kombine fiyatlarını yüzde 49,1’i normal bulduğunu belirtti. Katılımcılar arasında bilet ve kombine fiyatlarını ucuz bulanların oranı ise sadece yüzde 2,8 olarak ankete yansıdı. 4 büyüklerin taraftarları arasında bilet ve kombine fiyatlandırılması sorusuna yüzde 23,6 oranında kişi 'çok pahalı veya pahalı' seçeneklerini işaretledi. 4 büyükler arasında bilet ve kombine fiyatı 'çok pahalı ve pahalı' seçeneğini en fazla işaretleyen Beşiktaşlılar olurken, fiyatlandırmaları en fazla oranda makul bulanlar Trabzonsporlular ve Fenerbahçeliler oldu" açıklamasında bulundu.

"Yüzde 95’lik kısım, blockchain hakkında bilgi sahibi değil"

Gelişen blockchain dünyası hakkında da konuşan Socios.com Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Sema Tuğçe Dikici, "Bildiğiniz üzere blockchain dünyası ve bu dünyadaki ürünler ile spor ekosisteminin yollarının kesişmesi çok kısa bir süre öncesine dayanıyor. Bugün Socios.com olarak 160’dan fazla global partnerimiz olsa da biz bu dünyanın sporseverler nezdinde çok yeni ve aslında öğrenilmesi ve anlatılması gereken bir alan olduğunun farkındaydık. Türkiye’deki futbol taraftarlarının yanıtları da bize bunu bir kez daha gösterdi. Futbolseverlerin sadece yüzde 3,7’si kripto paralar, Fan Tokenlar veya NFT’ler konusunda yeterli bilgi sahibi olduğunu dile getirdi. Yüzde 94,8’lik kısım yeteri kadar bilgi sahibi olmadığını belirtti. Kripto paralar, Fan Tokenlar veya NFT’ler konusunda bilgi sahibi olan taraftarların yaş ortalamasına bakıldığında da en fazla 22-27 yaş arasındaki kişilerin olduğu dikkati çekti. Özellikle genç neslin ilgisinin daha çok olduğunun bir göstergesi de oldu bu veri. Fan Token sahibi olan taraftarların en çok aldıkları Fan Tokenlarda ise ilk sırada Galatasaray yer aldı. Galatasaray’ın Fan Tokenı $GAL Fan Token’dan sonra en fazla alınan Fan Token ise İngiliz temsilcisi Arsenal’in Fan Tokenı $AFC Fan Token oldu" diyerek taraftarların bu anlamdaki ilgisini de aktardı.

"Araştırmalarımız devam edecek"

Socios.com ailesi olarak araştırmaların devam edeceğini söyleyen Dikici, "Socios.com ailesi olarak sporun dijitalleşme ile olan yol arkadaşlığının ilerleyen günlerde kendisini çok daha fazla hissettireceğinin farkındayız. Biz, Fan Tokenlar ile spor ekosistemine kulüp-taraftar etkileşimi açısından yeni bir boyut kazandırdık. 'Taraftardan Fazlası Ol' derken de kastettiğimiz buydu. Sporun ülkemizdeki birleştirici gücüne ve dijital alanda gelecek vaat eden projelere fırsat yapacağının da bilincindeyiz. İlerleyen günlerde üniversite eğitim programlarımız, araştırma projelerimizin devamının geleceğini belirtmek isterim" diyerek sözlerine tamamladı.

Bozhan Memiş - Yunus Kılıç - Samet Yalçın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Uğur Okulları’dan MEB müfredat değişikliğiyle ilgili ilk değerlendirme MEB Müfredat değişikliğiyle hakkında değerlendirme yapan Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt, ilkokullarda çocukların okuma ve yazma sürecini hızlandıracak değişiklikler, ortaokul ve liselerde ise teoriden çok uygulamaya yönelik içerikler ile bilgiye ulaşacak becerilerin kazandırılmasının hedeflenmesinin önemli olduğunu söyledi. Millî Eğitim Bakanlığı 2024-2025 Eğitim - Öğretim Dönemi’nde okul öncesi, ilkokul birinci, ortaokul beşinci ve lise dokuzuncu sınıflardan itibaren kademeli şekilde uygulanacak yeni öğretim programını kamuoyuyla paylaşılmak üzere askıya çıkardı. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adını taşıyan yeni öğretim programları konusunda Uğur Okulları Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt, ilkokul, ortaokul ve liselerdeki yeni öğretim programlarıyla ilgili ayrı ayrı değerlendirmelerde bulundu. Adil Kurt, ilkokul müfredatında kapsamlı bir değişikliğe gidildiğini, birinci sınıflarda gerçekleşen ses grupları değişikliğiyle dilimizde daha fazla kullanılan seslerle okuma yazma sürecine başlanacağını söyledi. Bu durumun çocukların okuma ve yazma sürecini hızlandıracağını belirten Kurt “Ses grupları ile kılavuz çizgiler üç aralıktan iki aralığa indirildi. Yine tüm sınıf kademelerinde kazanımlar yerine öğrenme çıktıları belirlendi. Kazanımların sayıları seyreltilerek daha fazla beceri temelli ve uygulamaya yönelik çıktılara yer verildi. Öğrencilerin farklılıklarını gözetmek, dersi farklılaştırmak amacıyla zenginleştirme ve destekleme çalışmaları ve örnekleri müfredata eklendi” dedi. Yeni müfredatta sosyal, duygusal beceriler ile okuryazarlık üzerine açıklamalara yer verildiği ve becerilere yoğunlaşıldığını gördüklerine dikkat çeken Kurt, uygulama ve zenginleştirmeye dayalı programlar oluşturulduğunu belirtti. Kurt, ölçme değerlendirme ile ilgili de; ilkokulda sınavların kaldırılması ile birlikte farklı ölçme araçları kullanılmaya başlandığını ancak ölçeklerde belirli bir çerçeve çizilmediğini vurgulayarak, yenilenen programda her çıktının hangi ölçme aracı kullanılarak ölçüleceği ile ilgili bilgilerin yer aldığını söyledi. Teoriden çok uygulamaya yönelik içerik Adil Kurt, ortaokullar için yaptığı değerlendirmede tüm dersler özelinde bakılarak 5. Sınıf 2019 öğretim programları ile 2024 yılındakiler karşılaştırıldığında dersin kazandırması gereken değerlerde değişiklik yapıldığının görüldüğünü söyledi. Bunun yanı sıra Türkçe, sosyal bilgiler, fen bilimleri gibi derslerin kazanımlarında da azalma olduğunun göze çarptığını vurgulayan Kurt “ Bu durum ünite ve konularına da yansımıştır. Müfredatta tamamen çıkarılan konular dışında eski müfredattan gelen veya kademe geçişleri yapılan konular da dikkat çekmektedir. Bazı branşlar özelinde tema, ünite veya konu isimlerinde de değişiklik yapılmıştır. Müfredatların genelinde yenilikçi, geliştirmeye açık, öğrenci merkezli, sezdirme ve hissettirmeye dayanan, teoriden daha çok uygulamaya yönelik içeriklere yer verildiği gibi ölçme-değerlendirme, performans oluşturma, geliştirme ve takibi ile atölye çalışması üzerinde de fazlasıyla durulmuştur” şeklinde konuştu. Bilgiye ulaşacak becerilerin edinilmesi hedeflendi Adil Kurt, liselerin yeni öğretim programlarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede ise matematik dersinde, öğrencilerin daha çok bilgi edinmesi yerine matematiksel bilgiye ulaşmasını sağlayacak becerileri edinmesi, bu beceriler sayesinde edindiği bilgiler arasındaki ilişkileri sorgulamasının hedeflendiğini söyledi. Türk Dili ve Edebiyatı dersinde de beceri odaklı bir yaklaşım benimsendiğini ve dört tema üzerinden düzenleme yapıldığını belirten Kurt, şunları söyledi: “Bu anlayış ile öğrencinin okuması, okuduğunu ve dinlediğini anlaması, duygu ve düşüncelerini yazı ile aktarması hedeflendiği görülmektedir. Fizik ve kimya derslerinde, bazı konuların sadeleştirilerek farklı sınıf düzeylerine kaydırıldığı görülmekte; biyoloji dersinde ise bütüncül bir yaklaşım benimsenerek öğrencilerin genel bir biyoloji anlayışı geliştirmesi amaçlanmıştır. Coğrafya dersinde, Coğrafi Bilgi Sistemleri’nin önemi vurgulanmış ve öğretmenlerin bu alanda yetkinleşmesi gerektiği belirtilmiştir. Bilgi aktarımı odaklı tarih öğretiminden beceri temelli tarih eğitimine geçilmiş. Siyasi tarih yerine insanı öne çıkaran, sosyal tarih konularının önemsendiği görülmekte. 11. sınıf felsefe dersinde; çevre sorunları, teknoloji-hayat ilişkisi, edebiyat-felsefe ilişkisi, hukukun doğası gibi konularda öğrencinin felsefi görüş geliştirmesini ve metin yazabilmesini amaçlayan bir müfredat tasarlanmış. Güncel konuları felsefi bir yaklaşımla değerlendirebilen, fikir ve çözüm geliştirebilen öğrenci kimliği amaçlandığı görülüyor.”
Kocaeli Sahte ilanlarla 52 milyonluk vurgun yapan 44 şüpheli tutuklandı Kocaeli merkezli 11 ilde sahte ilan ve çağrı merkezleri aracılığıyla ürün satma vaadinde bulunup çok sayıda vatandaşı 52 milyon TL dolandıran şüphelilerden 44’ü tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, siber suçların men ve takibine yönelik yürüttüğü soruşturmada, liderliğini Serkan Kınalı isimli şahsın yaptığı suç örgütü üyelerinin E-ticaret ve ilan platformlarına sahte ilanlar koyarak, kurulan çağrı merkezine ait açık hatlar üzerinden müştekiler ile güven verici ve aldatıcı görüşmeler yaptıkları belirlendi. Kaparo, kargo bedeli, nakliye bedeli ve sigorta bedeli gibi bahanelerle para alan örgüt üyelerinin elde ettikleri parayı kripto para platformlarına aktardıkları ve sanal kripto para birimlerine çevirerek izini kaybettirmeye çalıştıkları tespit edildi. Belirtilen yöntemlerle aralarında deprem mağduru aileler ile engelli vatandaşların da bulunduğu 37 şahsın dolandırıldığı, suç örgütü üyesi şahısların hesaplarına 52 milyon 675 bin 400 TL para giriş çıkışı olduğu tespit edildi. 5 ayrı bölgede çağrı merkezi oluşturan suç örgütü üyelerinden üçünün toplam 23 ayrı suçtan 25 yıl kesinleşmiş cezalarının bulunduğu belirlendi. Kocaeli merkezli 11 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda 56 şüpheli yakalandı. 5 şüphelinin değişik suçlardan cezaevinde olduğu, 2 şüphelinin ise ifadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldığı bildirildi. Adliyeye sevk edilen 49 şüpheliden 44’ü tutuklanırken diğerleri ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.