ASAYİŞ - 20 Aralık 2018 Perşembe 14:35

Türkiye’nin kışlık sebze üretim merkezinde seralar sular altında kaldı

A
A
A
Türkiye’nin kışlık sebze üretim merkezinde seralar sular altında kaldı

Mersin’in Tarsus ilçesinde etkili olan yağışların sular altında bıraktığı marul, kabak, biber ve patlıcan seraları havadan görüntülendi. Üreticiler seralardaki suları kendi motopompları ile boşaltırken, sular altında kalan sebzeleri de hasat etmeye çalışıyor.

Doğu Akdeniz Bölgesi'ni etkisi altına alan ve 3 gün süren sağanak yağışlar, Mersin'in Tarsus ilçesinde denize yakın olan Kulak ve Bahşiş mahallelerinde tarla ve seraları sular altında bıraktı. Üreticiler, motopomp ve alt yapı eksikliği nedeniyle her yıl su baskınlarına maruz kalan tarlaları adeta göle dönünce perişan oldu. Marul, kabak, biber ve patlıcan seralarındaki suları kendi motopompları ile tahliye etmeye çalışan üreticiler, bir yardan da su basan seralardaki patlıcanları hasat etmeye çalışıyor. Her yıl bu manzarayla karşılaştıklarını anlatan üreticiler, bölgeye yapılacak 9 dev motopomp yatırımının biran önce bitirilmesini istiyor. 

Üretici Kenan Özmen, kabak, patlıcan, biber ve marulun hasat safhasında sular altında kaldığını belirterek, "Bahşiş Mahallesi'nin nüfusu 3 bin. Bu seralarda 10 bin kişiye iş imkanı sağlanıyor. Burada üretilen kabak ve marul Rusya ve Romanya'ya gönderiliyor, patlıcan ise Irak ve iç piyasaya satılıyor. Yağış ve su baskınından zarar gördüğü için üretici de, tüketici de zarar ediyor. Tüketiciye ürün en pahalı haliyle ulaşıyor. Türkiye'nin kış aylarında tarımsal ihtiyacının yüzde 40’ı bu bölgeden sağlanıyor. Eylül ayında bitmesi gereken 9 adet dev motopomplar tamamlanmadığı için kendi imkanlarımızla suları tahliye etmeye çalışıyoruz ancak yetmiyor. Bu su baskınları her sene yaşanıyor, artık bu çilenin son bulmasını bekliyoruz" dedi.  

Adnan Kulak - Mustafa Yusuf Kantarlı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’den İspanya’ya uzanan ‘eğitim’ köprüsü İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), uluslararası alandaki iş birliklerine bir yenisini daha ekleyerek İspanya merkezli Cervantes Enstitüsü ile protokol imzaladı. Öğrencilere yeni eğitim fırsatlarının sunulması, iki ülkenin kültürünü yansıtacak ortak sanatsal ve akademik etkinliklerin düzenlenmesi hedefiyle yapılan anlaşmaya, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu ve İstanbul Cervantes Enstitüsü Müdürü Fernando Martinez Vara de Rey imza attı. Protokol kapsamında, akademisyenlerin ve öğrencilerin kişisel gelişimlerini hızlandırmak amacıyla stratejik çalışmalar yapılarak yol haritası belirlenecek. İspanya’daki üniversitelerle iş birliği ve diyaloğun artırılması için girişimlerde bulunulacak. İspanyolca dil sınavlarında (DELE) alınacak sertifikaları artırmaya yönelik ortak çalışmalar gerçekleştirilecek. Bilimin yanı sıra kültürel anlamda da karşılıklı olarak sergi, panel ve söyleşi gibi etkinlikler düzenlenerek Türk ve İspanyol kültürünün daha geniş kesimlere ulaşması hedeflenecek. İmza törenine geniş katılım İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen protokol imza törenine; İspanya Ankara Büyükelçisi Cristina Latorre Sancho, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İEÜ Mütevelli Heyet Üyesi Emre Kızılgüneşler, İspanya Ankara Büyükelçiliği Eğitim Programları Direktörü D. Gilberto Terente Fernndez, İspanya İzmir Fahri Konsolosu Muharrem Hilmi Kayhan, İEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu, Uluslararası İlişkiler Ofisi Müdürü Hülya İncekara, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdür Yardımcı Özge Coşkun Aysal, Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Mehmet Şenbağcı, İspanyol Dili Koordinatörü Dilek Amet ve İspanyolca öğretim görevlileri de katıldı. "Akademik üretim artacak" Törende konuşan İEÜ Rektörü Prof. Dr. Abacıoğlu, üniversite olarak öğrencileri ve akademisyenleri küresel dünyanın dinamiklerine en iyi şekilde hazırlamak için çalıştıklarını söyleyerek, "Dünyaca saygın kültür ve dil kurumlarından biri olan Cervantes Enstitüsü ile imzaladığımız iş birliği protokolü, üniversitemizin uluslararasılaşma vizyonu açısından son derece değerli ve stratejik bir adım. Bu protokol sayesinde öğrencilerimize sadece yeni bir yabancı dil öğrenme fırsatı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda farklı kültürleri tanıma, uluslararası akademik ve kültürel ağlara dahil olma imkânı da sağlıyoruz. Akademisyenlerimiz açısından da bu iş birliği, İspanya’daki üniversiteler ve akademik çevrelerle daha güçlü ilişkiler kurma, ortak projeler geliştirme açısından önemli fırsatlar sunacak" diye konuştu. "Çok kültürlü bakış açısı kazanacaklar" Prof. Dr. Abacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversiteler, aynı zamanda kültürler arasında köprü kuran kurumlardır. Cervantes Enstitüsü ile birlikte hayata geçireceğimiz sergi, panel ve söyleşi gibi kültürel etkinlikler sayesinde öğrencilerimizin çok kültürlü bir bakış açısı kazanmasına katkıda bulunacağız. Öğrencilerimizi dünyaya açan, onları uluslararası düzeyde rekabetçi ve donanımlı bireyler haline getiren iş birliklerini artırarak sürdüreceğiz. Cervantes Enstitüsü ile başlattığımız bu değerli ortaklığın, üniversitemiz için uzun vadeli ve kalıcı kazanımlar sağlayacağına yürekten inanıyorum." "İzmir, özel bir yere sahip" İstanbul Cervantes Enstitüsü Müdürü Fernando Martinez Vara de Rey, İEÜ ile imzalanan protokolden büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek, bu güçlü akademik ve kültürel bağın kendileri için çok kıymetli olduğunu söyledi. Vara de Rey, "İzmir; zengin tarihi, kültürel çeşitliliği ve dinamik genç nüfusuyla her zaman özel bir yere sahip. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin vizyonu ve uluslararasılaşmaya verdiği önem, bu iş birliğini daha da anlamlı hale getiriyor. Bu anlaşma sayesinde Türk ve İspanyol kültürlerini, gençler aracılığıyla birbirine daha da yakınlaştıracağımıza inanıyorum. Öğrencilerin dil öğrenimi, kültürel etkileşimi ve uluslararası deneyim kazanmaları için etkili adımlar atacağız. Bu protokolün uzun soluklu ve verimli olmasını; her iki ülke için de güzel sonuçlar doğurmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.