SAĞLIK - 28 Mart 2023 Salı 12:55

Uyku bozuklukları çoğalırken "Uyku Laboratuvarı"na talep arttı

A
A
A
Uyku bozuklukları çoğalırken "Uyku Laboratuvarı"na talep arttı

Uyku öncesi uzun süreler teknolojik cihazlara maruziyet ve son dönemde sıklıkla yaşanan depremler nedeniyle uyku bozukluklarında artış olduğu ifade edilirken Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uyku Laboratuvarı'nda yapılan testlerin ardından kişilerin problemlerine ilişkin tanı konularak tedavi yöntemleri planlanıyor.

Son yıllarda giderek artan teknolojik cihaz kullanımının etkisiyle özellikle akşam saatlerinde cep telefonu, televizyon gibi cihazlara uzun süreler maruziyetin uyku problemlerine yol açtığı ifade ediliyor. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler ve sonrasında zaman zaman halen devam eden çok sayıdaki depremin etkisiyle kişilerin stres ve yaşadığı deprem korkusunun da uyku süreçlerini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Vildan Yayla ve Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Hülya Ertaşoğlu Toydemir, son dönemde uyku bozukluklarının artış gösterdiği düşüncesinde olduklarını ifade etti. Uzmanlar, uyku problemlerine ilişkin bilgi verirken, sağlıklı bir uyku süreci için yapılması gerekenleri sıraladı. Uyku problemleri bulunan ve uygun görülen kişilere ise hastanede bulunan Uyku Laboratuvarında polisomnografi olarak ifade edilen uyku testinin yapıldığı ifade edildi. Laboratuvarda ev ortamı hassasiyetinde oluşturulan odada gece uykuya dalan hastalar kamera ve oluşturulan sistem aracılığıyla izleniyor ve veriler kaydediliyor. Uzmanların kaydedilen verilere yönelik yaptığı incelemesinin ardından ise kişilerin problemlerine ilişkin tanı koyarak tedavi ve takip süreçlerini planlanıyor.

“Uyku bozukluklarının arttığı kanaatindeyim"

Sağlıklı bir uykunun vücut için büyük önem taşıdığına dikkat çeken Nöroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Vildan Yayla şöyle konuştu:

“Uyku pasif bir olay değil, burada vücudumuzda çeşitli eylemler devam edegelmekte. Uyku, Rem ve Non- Rem dediğimiz yani hızlı göz hareketleri ve göz hareketlerinin olmadığı dönemlerden oluşmakta. Her bir süreç yaklaşık 90 dakika sürmekte ve bir gecede biz 5-7 kez bu ritimleri geçirmekteyiz, bunun altına düştüğümüz an eksiklikler ortaya çıkmakta. 3 hafta sadece Rem uyku bozukluğunun, eksikliğinin ortaya çıktığı dönemde tam bir açıklama olmamasına rağmen 6 haftada hastaların kaybedildiği gözlenmiş. Türk toplumunda genellikle 5-7 saatlik bir uyku yeterli görülmekte, yaşla birlikte azalabilmekte. Gece telefonların, açık olması, televizyon seyredilmesi, kahve gibi başka uyarıcıların alınması, hele son dönemde yaşadığımız deprem hem o bölgede yaşayanları hem de bütün ülke olarak hepimizi derinden etkilediği için uyku bozukluklarının arttığı kanaatindeyim. Uyku bizim yenilenmemizi, enerjimizi depolamamamızı sağlıyor, immünolojik olaylarımızı, bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Termoregülasyon (vücut sıcaklığını belirli sınırlar içinde tutma yeteneği)umuzu, merkezi sinir sistemimizde nöronal sinir işlevlerinin bütünlüğünü sağlıyor. Bütün bunların eksik olduğu durumda stres, aşırı stres bozuklukları çeşitli hastalıklar da ortaya çıkabiliyor. Uyku hijyenimize dikkat etmemiz gerekiyor. Bunun yanı sıra bazı nörolojik hastalıklarda da çeşitli uyku bozuklukları olabiliyor ya da uyku bozukluğu direkt bir hastalık olarak da karşımıza çıkabiliyor. Bunlar için uyku laboratuvarlarında gece boyunca çekimler yaparak hastalığın tanısını koyup bunun tedavisini de düzenlemememiz gerekiyor"

“Polikliniklerimize bu yakınmayla gelen hastalarımız oldu"

Uyku laboratuvarındaki işleyişe ilişkin bilgiler veren Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Hülya Ertaşoğlu Toydemir, gerekli değerlendirmeler yapıldıktan sonra laboratuvara yönlendirilen vatandaşlara gece uyku testleri planlandığını ifade etti. Testlerden elde edilen verilerin titizlikle incelendiği ve veriler ışığında tedavinin yol haritasının belirlendiğini aktaran Toydemir, “Uyku laboratuvarında öncelikle uyku hastalığı ön tanısı olan hastalarımızı yatırıyoruz. Bu hastaların içinde uykuya dalamama, uyku süresini yeterli sürdürememe hastaları olabildiği gibi gece uykuda solunum zorluğu, nefes durmaları yaşayan, horlaması olan, kabuslardan söz eden hastalarımız olabiliyor, yine birtakım hastalıkların bünyesinde bir uyku hastalığına bağlı olabileceğini biliyoruz. Pek çok uyku hastalığı için hastaların ön değerlendirmesi polikliniklerde yapıldıktan sonra uyku laboratuvarımızda polisomnografi dediğimiz uyku testi için yatışlarını yapıyoruz. Kişiler akşam laboratuvarımıza geldiklerinde genel olarak onlara öncelikle uyku açısından değerlendirebileceğimiz formları doldurtuyoruz. Gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra normal uyku sürelerine bırakıyoruz. Bu sabaha kadar süren bir süreç oluyor, dikkatli, titizlikle takip edilen bir çekim oluyor. Hekimler ertesi gün bu uyku sürecini değerlendirerek, klinik tanı yanı sıra laboratuvar desteğiyle de tanıya yaklaşmaya çalışıyorlar. Herkese yeterli gelen herkes için yeterli olan uyku süreci var. Uyku dinamik bir süreç ve vücut sağlığımız için çok önemli. Genellikle uyku süresi 4-10 saat arasında değişmekle birlikte kimi insan daha çok kimi uyumak kimi insan ise daha az uyumak eğiliminde. Uyku hastalıkları aslında pek çok sağlık sorunuyla da birliktelik gösteriyor. Uyku bozuklukları toplumda azımsanmayacak oranda görülüyor, yüzde 10’ları bulabiliyor. Dış faktörler ve bazı olumsuzluklar ki deprem şu anda bütün ülkemizi derinden üzüntüye boğdu. Bu gibi süreçlerde daha fazla oranda uyku bozuklukları ve sağlık sorunları görülebiliyor. Deprem bölgesinde aktif bulunmasak bile sosyal medya, televizyon, radyo, telefonlar aracılığıyla bu süreci takip eden herkes bir miktar uyku sorunu yaşadı diye düşünüyoruz. Son dönemde bunun artış gösterdiği düşüncesindeyiz. Polikliniklerimize bu yakınmayla gelen hastalarımız oldu, oran olarak vermek çok kolay değil. Şu dönemde bu kaygılı süreçte özellikle yeterli uyku süresini yaşayamamakla ilgili ve bu anksiyetelerimizin, kaygılarımızın yansımasıyla ilgili olarak uyku sürecimiz etkilendi diyebiliriz. Genel olarak uyku problemi çeken herkese söylediğimiz bazı yöntemler var, medikal tıbbi tedaviler dışında özellikle uyku hijyenine yönelik önerilerimiz oluyor. Bunların başında özellikle telefon, radyo, televizyonun olduğu ortamlarda uyumamak, geç vakitlerde elimizde telefonu bulundurmamak, ışık olan, ses ve müzik olan ortamlarda bulunmamak gibi durumlar uyku hijyeni çerçevesinde bulunduğu için dolayısıyla bunları biraz azaltmamız gerekecektir” ifadelerini kullandı.

Hasibe Karadağ - Alperen Baran Metecan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Savaş Abak: “Bu ligde kalmanın bedeli 120-130 milyon TL” Boluspor Başkanı Savaş Abak, şehirde takıma destek olunmadığını belirterek, "Kadro bütçesine baktığımızda Trendyol 1. Lig’de en düşük bütçe bize ait. Ama Allah son maçta play-off’a kalmayı bizlere nasip etti. Boluspor kulübünü Süper Lig’de görmek istiyoruz. Boluspor’un geliri 40 milyon lira. Bu ligde kalmanın bedeli 120-130 milyon lira" dedi. Bolu Valisi Erkan Kılıç, Trendyol 1.Lig’in play-off çeyrek final müsabakasında Bodrum FK ile karşılaşacak olan Boluspor’un Başkanı Savaş Abak’ı maç öncesinde ziyaret etti. Kulüp tesislerinde Abak’ı ziyaret eden Vali Kılıç, başarı dileklerinde bulundu. Ziyarette Vali Erkan Kılıç’a Başkan Savaş Abak, kulübün gelir-gider durumunu anlattı. Şehirden hiçbir destek alamadıklarını ifade eden Savaş Abak, yönetim kurulu ile 35 adet borç dosyasını kapattıklarını dile getirdi. “Herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor” Herkesin taşın altına elini koyması gerektiğinin altını çizen Bolu Valisi Erkan Kılıç, “Boluspor yarın son yılların en önemli maçına çıkacak Bodrumspor’la deplasmanda. İnşallah orada başarılı olup bir üst tura çıkacak ve sonuçta Süper Lig’e çıkmasını istiyoruz. Ama buraya gelinceye kadar tabii Boluspor yönetimi başta Savaş Abak olmak üzere yönetici arkadaşlar gerçekten çok büyük bir fedakarlık ortaya koydular. 7-8 yıldır zaten Boluspor play-off’a kalamıyordu. Bu da son yılların en önemli başarısı. O başarıdan dolayı kendilerini kutluyorum. Boluspor bizim bir büyük bir değerimiz, bir markası Bolu’nun. Hep beraber bizim kurumlar, valilik, işte belediye tüm kurumların, iş adamlarının, Ticaret Sanayi Odası’nın Boluspor’a destek vermesi lazım. Çünkü gerçekten futbol kulübünü 1. Lig’de, Süper Lig’de sürdürebilmek kolay olmuyor. Herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Boluspor Kulübümüzü Süper Lig’de görmek istiyoruz” Hedeflerinin Süper Lig olduğunu ancak şehirden hiç destek gelmediğini belirten Boluspor Başkanı Savaş Abak, “Ne zorluklarla geldiğimiz belli. Bundan 10 sene önce 2014’te Boluspor’da yine başkan adayı yoktu, yine ben başkan olmuştum. Derledik, toparladık. 2016 Mayıs sonunda bıraktık. Tekrar 2022’de geldik. Her geldiğinizde ne temlik bitiyor ne icra bitiyor, ne haciz bitiyor, ne ödemeler bitiyor, ne tesislerin, yapısal bozukluğu bitiyor. Ama Allah yardım etti, o kadar imkanımız da, gücümüz de vardı. Bugüne kadar yaklaşık 35 tane dosyayı kapattık. Kadro bütçesine baktığımızda Trendyol 1.Lig’de en düşük kadro bütçesi bize ait. Allah, son maçta play-off’a kalmayı bizlere nasip etti. Allah nasip ederse yarın Bodrum’da maçımız var. Eğer o turu atlarsak pazartesi bir maçımız olacak. İnşallah Boluspor kulübümüzü Süper Lig’de görmek istiyoruz. Neden olmasın? Tabii şehrin desteğine her zaman ihtiyacımız var. Sayın Valimizin gösterdiği yakınlığı ne yazık ki bize kimse göstermedi ve Bolulu olmamasına rağmen. Valimize ayrıca teşekkür ediyorum. Şehrin bir tane profesyonel takımı var. Başka bir takımı da yok. Niye şehir bu kadar duyarsız kalıyor?” dedi. “Boluspor’un geliri 40 milyon TL. Bu ligde kalmanın bedeli 120-130 milyon TL” Trendyol 1. Lig’de kalmanın bedelinin 130 milyon lira olduğunu ancak Boluspor’un gelirinin 40 milyon lira olduğunu açıklayan Başkan Abak, “2007 yılından beri biz bu ligdeyiz. İnanın bu ligde çok değerli yani gelirinden tablosuna baktığımızda geçen seneden bahsedersek 12 milyon TL naklen yayın geliri var. Spor Toto’dan ise yaklaşık 2-3 milyon TL bir gelir var. Bu sene Trendyol’a teşekkür ediyorum. Kulüplere destek olup 4 milyon lira da oradan geldi. Boluspor kulübünün şu anda hiç borcu olmasa tüm Boluspor’un geliri 20 milyon TL. Elimizde Gölcük Tabiat Parkı var. Gölcük’ün şu anda bende verileri var. Gölcük’ten de anlatıldığı gibi 15-20 milyon lira bir gelirimiz yok. Gelen net para 500 bin TL. Çünkü onlar buranın elektriği, belediyenin kirası, çalışanları tüm masrafları bizde. Yani oradan da aylık 500 bin TL gibi bir gelirimiz var. Şehirden de topladığımız para maksimum 7-8 milyon TL. Boluspor’un geliri 40 milyon TL. Bu ligde kalmanın bedeli 120-130 milyon TL. Bugüne kadar 30 tane borç dosyası temizledim, icraları kaldırdım, hacizleri kaldırdım, CAS’ı kaldırdım. Yönetime de tekrar tekrar teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Karabük KBÜ’de gerçekleşecek Sağlıkfest’in koordinasyon toplantısı yapıldı Türkiye’deki birçok paydaşın katılımıyla 6-7 Kasım’da düzenlenecek Sağlık Bilimleri Festivali Sağlıkfest’in koordinasyon toplantısı yapıldı. Karabük Üniversitesi tarafından sağlık alanında yenilikçi yaklaşımlar geliştirmek amacıyla düzenlenecek Sağlıkfest sadece sağlık alanında değil eğitim, araştırma ve uygulama alanlarında da önem arz ediyor. Karabük Üniversitesi ev sahipliğinde sağlık alanında yenilikçi yaklaşımlar geliştirecek ve mevcut yapıyı geliştiren yenilikçi model tasarımlarını ortaya koyacak Sağlık Bilimleri Festivali “Sağlıkfest”, Senato Toplantı Salonu’nda yapılan koordinasyon toplantısı ile ele alındı. Düzenlenen toplantı Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın başkanlığında, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz, Genel Sekreter Lütfü Köm, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Işıl Işık Andsoy, Sağlıkfest Koordinatörü Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Oruç Önalan ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Durdane Yılmaz Güven’in katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda konuşan Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, sağlık alanında önemli bir etkinlik olan Sağlık Bilimleri Festivali “Sağlıkfest” için koordinasyon toplantısı gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Türkiye’nin dört bir yanından sağlık alanındaki yenilikçi yaklaşımları bir araya getirecek Sağlıkfest, sadece sağlık alanında değil, aynı zamanda eğitim, araştırma ve uygulama alanlarında da büyük öneme sahip bir festival. Bu festival, sağlık bilimlerindeki son gelişmeleri, yenilikçi yöntemleri ve başarılı uygulama örneklerini paylaşmak, bir araya gelmek ve geleceğe yönelik iş birliklerine zemin hazırlamak amacıyla düzenleniyor. Karabük Üniversitesi olarak sağlık alanında öncü bir kurum olarak, bu tür etkinliklere ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sağlıkfest’in, sağlık bilimleri alanında çalışan akademisyenler, sağlık profesyonelleri, öğrenciler ve sektör temsilcileri için önemli bir platform olacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Çorum Belediye meclis grup başkanları Halk Ekmek Fabrikası’nı inceledi Çorum Belediye Meclisi Grup Başkanları Halk Ekmek Fabrikası’nı gezdi. Üretim ve satış aşamaları hakkında Grup Başkanlarına bilgi veren Belediye Başkan Yardımcısı Lemzi Çöplü, BELTAŞ A.Ş. bünyesinde faaliyetine devam eden Halk Ekmek Fabrikası’nın Çorum halkına, sağlıklı, güvenli, hesaplı ve daha kaliteli ekmek sunmaya devam ettiğini açıkladı. Belediye Meclisi Grup Başkanları Halk Ekmek Fabrikasında incelemelerde bulunarak Belediye Başkan Yardımcısı Lemzi Çöplü’den bilgiler aldı. Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanı Tuncay Yılmaz’ın rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı inceleme gezisine AK Parti Grup Başkanı Elvan Zorlu, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanı Arslan Kaynar, Yeniden Refah Partisi Grup Başkanı Sinan Demir katıldı. "Amacımız, sağlıklı ve güvenli ekmek üretmek" Grup başkanlarına Halk Ekmek Fabrikası’nı gezdirerek üretim aşamalarıyla ilgili bilgiler veren Başkan Yardımcısı Lemzi Çöplü, Çorum BELTAŞ A.Ş. bünyesinde kurulan Halk Ekmek Fabrikası’nın sağlıklı ortamlarda üretim ve satış yaptığına dikkat çekerek “Amacımız halkımıza sağlıklı, güvenli, hesaplı ve daha kaliteli ekmek sunmaktır” dedi. "Hijyene ve kaliteye önem veriyoruz" Halk Ekmek Fabrikası’nın son derece modern bir tesis olduğunu ifade eden Başkan Yardımcısı Çöplü, “Fabrikamız tam otomatik, sağlık şartlarına uygun hijyenik bir tesistir. Ekmek nakil araçlarımız ve ekmek kasalarımıza dahil üretimin ve satışın gerçekleştiği tüm aşamalarda hijyene ve kaliteye önem veriyoruz. “Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ve Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliğ” ile diğer ilgili yasal mevzuatlara uygun olarak üretimlerimiz devam etmektedir. Üretimimiz sürekli kontrol altında tutulmakta, oluşturduğumuz laboratuvar ile un, maya gibi hammaddelerin girişinden ekmek üretimine kadar tüm aşamalar denetim altındadır. Ürünlerimizde insan sağlığına zararlı herhangi bir kimyasal veya yabancı madde kullanılmamaktır. Un ve diğer hammaddeler bölgemizin ve ülkemizin en kaliteli ürünlerinden özenle seçilmektedir. Çalışanlarımız üretim esnasında ve fabrika içerisinde hijyen kurallarına harfiyen uymakta ve sağlık kontrolleri rutin olarak yapılmaktadır. Fabrikamız, Sağlık ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca çıkartılmış kanun ve yönetmeliklere uygun olarak hazırlanmıştır” şeklinde konuştu. Halk Ekmek Fabrikası’na tam not Halk Ekmek fabrikasını inceleyen Belediye Meclisi grup başkanları da hijyen kurallarına uygun, son derece temiz ve güvenli bir tesiste ekmek üretimi yapıldığını ifade ederek böyle bir tesisin hizmet vermesi nedeniyle Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın başta olmak üzere emeği geçenlere teşekkür etti.