EĞİTİM - 26 Kasım 2015 Perşembe 16:57

Uzmanlardan TEOG yorumu: Bu yıl sorular daha zordu

A
A
A
Uzmanlardan TEOG yorumu: Bu yıl sorular daha zordu

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında 8. sınıf öğrencilerinin girdiği birinci dönem TEOG ortak sınavı, 1 milyon 174 bin 427 öğrencinin katılımıyla gerçekleşti.

Sınav sonrasında değerlendirmelerde bulunan Bahçeşehir Okulları Bölüm Başkanları, Türkçe , Matematik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Fen ve Teknoloji, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, İngilizce sınav sorularını yorumladı.

‘’SORULAR GEÇEN YILLARA GÖRE ZORDU’’
Türkçe sorularının geçen yıllara kıyasla daha ayırt edici olduğunu söyleyen Bahçeşehir Okulları Türkçe Bölüm Başkanı Tülay Uğurludural, sınavda beş sorunun zorluk derecesinin yüksek olduğunu belirtti. Virgülün kullanımı, öznel anlatım, sözcüğün cümlede kazandığı anlam ve analiz yeteneği gerektiren iki paragraf sorusunun sınavda belirleyici olduğunu ifade eden Uğurludural, ‘’Sınavdaki 20 soruda yer alan olumsuz köklü soru sayısının geçen yıla kıyasla üçten dokuza çıktığı görülmüştür. Ölçme- değerlendirme adına 20 soruluk bir sınavda olumsuz köklü soru sayısının daha az olması beklenirken Türkçe sınavındaki bu artış,kavrama becerisinden çok dikkatin ölçüldüğünü göstermiştir. Bu durum sınavın ayırt ediciliğini etkileyen dikkat çekici bir başka özellik olmuştur. Paragraf soruları, beklendiği gibi genelde orta uzunlukta ve günlük hayatla ilişkilendirilmiş metinlerden oluşmaktadır fakat bazı paragraf sorularında cevaba ulaşabilmek; metindeki ifadelerden hareket etmeyi , çıkarım yapabilmeyi ve eleme yöntemi kullanmayı gerektirmiştir. Örneğin çayır ve okyanuslarla ilgili ortak yön sorusundaki 1. metinde karşılaştırma ifadesi bulunmamaktadır ancak sayısal veri olarak rakamla değil yazıyla belirtilen “çeyreğinden fazla” ve “üçte ikisinden fazla” ifadeleri öğrencilerin çeldirici olan “D” seçeneğini işaretlemelerine yol açmıştır. Dil bilgisinde “fiilimsi” ve “cümlenin ögeleri” ile “yazım kuralları” kazanımlarını ölçen sorular açık ve cevaplar nettir. Konuları kavramış öğrenciler bu soruları rahatlıkla yanıtlayabilmişlerdir. Virgülün kullanımıyla ilgili soru, cümlenin anlamından hareketle ve öğe bilgisiyle seçenekleri değerlendirmeyi gerektirmiştir. Sınavı genel olarak değerlendirdiğimizde soruların dikkatli bir okuma ve analiz etme becerisi gerektirdiği gözlemlenmiştir’’ dedi. 

‘‘İŞLEM BECERİSİ YÖNÜNDEN AYIRT EDİCİ BİR SINAVDI’’
Sınavın, işlem becerisi yönünden seçici bir sınav olduğunu dile getiren Bahçeşehir Okulları Matematik Bölüm Başkanı Yahya Cemali, ‘’Normal bir sınavda zor sorular sınavın yüzde 10’u olmalıyken, bu sınavda zor soruların oranını yüzde 20 olarak görmekteyiz. Hazırlığını tamamlamamış bir öğrencinin yapabileceği soru sayısı en fazla 10 adettir. Kalan 10 sorudan 4 tanesi zor ve ayırt edicidir. Bunlardan bir tanesi, içerisine kareköklü sayı yerleştirilmiş olan hız problemi sorusu, diğeri de dairenin çapının işlevsel olarak kullanılmasını gerektiren “Hedef Tahtası” sorusudur. Ayrıca bu sorular, sarmal yapıya dayanan ve geçmişten gelen bilgilere ihtiyaç duyulan sorulardır. Diğer iki zor soru da 5 sayısının (-4 ).kuvvetinin sorulduğu soru ile “Üç basamaklı olan ve birler basamağı 9 olan tam kare sayılar” sorusudur. Kalan 6 soru anlaşılabilir ancak işlem yükü fazla olan sorulardır. Bilgi sahibi olan ve işlem gücü yeterli olan öğrencileri diğer öğrencilerden belirgin şekilde ayırabilecek nitelikte olan bu sınavda işlem yükü de geçtiğimiz yıllardaki sınavlara oranla daha fazladır’’ diye konuştu. 

‘’DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ SORULARI OKUMA-ANLAMA VE YORUMLAMA BECERİSİNİ ÖLÇTÜ’’
Sınavın 8. sınıflar için MEB tarafından yayımlanan kazanım çizelgesinde belirtilen kazanımları kapsadığını vurgulayan Bahçeşehir Okulları Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Bölüm Başkanı Yasemin Arayan, ‘’Sınavı içerik olarak değerlendirdiğimizde okuma-anlama ve yorumlama becerisini ölçen soruların ağırlıkta olduğu görülmektedir. Özellikle sorular, beklendiği gibi genelde orta uzunlukta ve günlük hayatla ilişkilendirilmiş metinlerden oluşmaktadır. Geçen seneki Merkezi Ortak Sınav 1 sorularıyla karşılaştırdığımızda bu yıl kazanım bakımından konuların daha az olması dolayısıyla sorularda detaya inildiği görülmüştür’’ ifadelerinde bulundu. 

‘’FEN VE TEKNOLOJİ SORULARI MEB’İN DAHA ÖNCE AÇIKLADIĞI KAZANIMLARA UYGUN’’

8.sınıf I.Dönem Fen ve Teknoloji Merkezi Ortak Sınav’ının, MEB’in daha önce açıkladığı sınırlamalara ve kazanımlara uygun olduğunu söyleyen Bahçeşehir Okulları Fen Ve Teknoloji Bölüm Başkanı Senem Ertün, ‘’Sınavda iki tane ayırt edici soru bulunmaktadır. Sınavda; Hücre Bölünmesi ve Kalıtım ünitesinden 11, Kuvvet ve Hareket ünitesinden 9 soru sorulmuştur. Birinci ünite soruları ağırlıklı olarak Kalıtım konusundandır. Bu üniteyle ilgili sorular çoğunlukla bilgiyi yorumlamaya dayanmaktadır. Sınavda Kaldırma Kuvvetinden çıkan sorular ağırlıklı olarak deney ve gözleme dayanmaktadır. Sınavın çelişkiye neden olan sorusu Kaldırma kuvveti konusundan gelmiştir. K,L ve M düzeneklerinden oluşan soruda L düzeneğinde yapılan ölçüm doğru ise M düzeneğindeki ölçüm doğru olamaz, M düzeneğinde yapılan ölçüm doğru ise L düzeneğindeki ölçüm doğru olamaz. Bu durumda L ve M aynı anda doğru olamayacağı için aynı seçenek içinde kullanılması öğrencilerde çelişkiye neden olmuştur’’ diyerek fen ve teknoloji alanındaki soruları değerlendirdi. 

“DOĞU AKDENİZ ELEYİCİ OLDU”
Sınavın MEB müfredat ve kazanımlarına uygun olduğunu belirten Bahçeşehir Okulları Sosyal Bilgiler Bölüm Başkanı Ferda Gençel, ‘’Soru kökleri açık, anlaşılır ve çelişkiye yer vermeyen ifadelerden oluşmuştur. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük soruları geçen yıllara göre kıyaslandığında daha uzun, öncüllü soru sayısının daha fazla ve zorluk derecesinin daha yüksek olduğu söylenebilir. Sınavda olumsuz soru köküne ait 6 soru vardır. Çeldirici seçeneklere yer verilmesi soruların zorluk derecesini arttırmıştır. Sınav üniteler arası ilişkilendirmeye dayalı sorulardan oluşmaktadır. Sınavda öğrencilerin coğrafya bilgisini ölçen Ege Adaları ve Mısır’ın geçtiği soru, sınavın en ayırt edici sorusu olmuştur. Mustafa Kemal’in Milli Mücadele’de halkı organize etmesine yönelik olan soru da çeldirici güçlü olduğundan öğrencilerin hata yapabileceği sorulardan biridir. Ayrıca Misakımilli ile ilgili kavram bilgisini sorgulatan soru ile Manastır şehrinin Mustafa Kemal üzerindeki etkisine yönelik olan soru, öğrencilerin hata yapabileceği sorulardandır’’ diye konuştu. 

‘’KARŞILIKLI KONUŞMA VE OKUDUĞUNU ANLAMA BECERİLERİNİ ÖLÇER NİTELİKTEKİ SORU SAYISI FAZLAYDI’’
2015-2016 eğitim ve öğretim yılı 1. Dönem Merkezi Ortak Sınavı İngilizce sorularının dağılımları ve kazanımlarının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan kazanımlara ve müfredata uygun olduğunu dile getiren Bahçeşehir Okulları Yabancı Diller Bölüm Başkanı Orçun Barış, ‘’2015-2016 Eğitim ve Öğretim yılının 1. Döneminde uygulanan Merkezi Ortak Sınav’da karşılıklı konuşma ve okuduğunu anlama becerilerini ölçer nitelikte soruların ağırlıkta olduğu gözlemlenmiştir. Bu sorular ayrıntılı bir şekilde incelendiğinde, birinci üniteden teklif ve davetleri anlayıp kabul veya reddetme kalıplarını kullanabilme yetileri sorgulanmıştır. İkinci üniteden günlük yaşam ve rutin aktiviteler ile tercihleri olumlu ya da olumsuz yönde ifade edebilme becerisi ölçülmektedir. Üçüncü üniteden ise yemek tariflerini, yemek yapım aşamalarını ve kelime bilgisini sorgulayan sorular mevcuttur. Soru dağılımlarına bakıldığında ağırlıklı olarak birinci ve ikinci ünitenin test edildiğini gözlemlediğimiz sınav orta güçlükte hazırlanmıştır. Test edilen kazanımlar ve soru dağılımı aşağıdaki tablodaki gibidir’’ dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ: "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan, asgari ücretin açıklanmasının ardından yapılan açıklamada, "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısından çalışanları memnun edecek ve toplumu rahatlatacak sağlıklı bir asgari ücret çıkarılmayacağını her platformda dile getirdik. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısı, 1970’li yılların koşullarına göre şekillenmiş, çağın gerisinde kalmış ve çoğulcu temsilden uzak bir yapıdır. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ve bu yönüyle Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesi olarak değerlendirilebilecek asgari ücretin, çok daha güçlü, kapsayıcı ve temsil kabiliyeti yüksek bir komisyon yapısı içerisinde belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Komisyonun; konfederasyonların temsil gücünü yansıtan, sosyal diyalogu esas alan ve toplumsal uzlaşıyı önceleyen bir yapıya kavuşturulması, sürecin sağlıklı işlemesi açısından zorunludur" ifadelerine yer verildi. Asgari ücretin Türkiye’de çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti olduğuna değinilerek, "Asgari ücret, ülkemizde artık yalnızca ‘asgari’ bir ücret değil; çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti haline gelmiştir. HAK-İŞ olarak asgari ücretin; bir kişiyi değil, dört kişilik bir ailenin insanca yaşam koşullarını esas alması gerektiğini savunuyoruz. Gıda, kira, ulaşım, enerji ve eğitim gibi zorunlu harcamaların merkeze alındığı, gerçekçi ve kapsayıcı kriterlere dayanan bir yaklaşım ile daha güçlü, daha gerçekçi ve daha adil kriterlere ihtiyaç olduğu açıktır. Öte yandan, asgari ücrete endeksli olarak kamuda yer alan çok sayıda düzenleme, ücret artışlarını baskılayan bir mekanizma haline gelmiştir. Mevcut bağlantılar ortadan kaldırılmadan, asgari ücretin özgür, gerçekçi ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzeyde belirlenmesi mümkün değildir. Asgari ücret, emeğin yaşam standardını koruyan temel bir güvence olarak ele alınmalıdır" denildi. Komisyonun yapısının yeniden ele alınması beklentisine dikkat çekilen açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak beklentimiz; Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla yeniden ele alınmasıdır. Asgari ücreti belirleme yetkisinin, dünyadaki örneklerde olduğu gibi işçi ve işveren temsilcilerinde olduğu, objektif ve güvenilir verilerle çalışan bağımsız bir mekanizmanın oluşturulması talebimizi yineliyoruz. Ancak bu şekilde hem çalışanların beklentilerini karşılayan hem de toplumsal huzuru güçlendiren bir asgari ücret politikasının hayata geçirilmesi mümkün olacaktır. 2026 yılı için belirlenen asgari ücretin emek camiamıza, çalışma hayatımıza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.
İstanbul Sergen Yalçın: "Kazanmayı hak ettiğimizi düşünüyorum" Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, Fenerbahçe karşısında ön alan baskısını maç boyunca iyi bir şekilde uyguladıklarını ve hak ettikleri bir galibiyet aldıklarını söyledi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Beşiktaş, deplasmanda karşılaştığı Fenerbahçe’yi 2-1 mağlup etti. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında Beşiktaş teknik Direktörü Sergen Yalçın açıklamalarda bulundu. "Hem takım hem de bireysel performanslar beklediğimiz seviyedeydi" İki büyük camiaya yakışacak şekilde dostça güzel bir karşılaşma olduğunu dile getirerek sözlerine başlayan Yalçın, "İki takım oyuncular da ellerinden gelen her şeyi yaptı. Son bölümde golü atıp kazanmamız sevindiriciydi. Ön alan presiyle başladık ve oyunu ön alanda oynamaya çalıştık. Oyuncularımız bunu çok iyi yaptı. Hem takım hem de bireysel performanslar beklediğimiz seviyedeydi. Kazanmayı hak ettiğimizi düşünüyorum. Yılın son derbisini kazandık. Geçen hafta ligde de kazanmıştık. İlk yarıyı moralli kapatıp ikinci yarıya hazırlanacağız" ifadelerini kullandı. "Performans transferi yapmak istiyoruz" 53 yaşındaki teknik adam, son oynanan müsabakalarda takımın fiziksel olarak iyi durumda olduğuna dikkat çekerek, "Oyun planlarımız çok doğru. Ön alan oyunu oynamaya çalışıyoruz. Burada da sonun a kadar öyle oyandık. Oyuncularımız oyun planına sadık kaldı. Transferde de çalışıyoruz. Ocak transferi kolay değil. İyi oyuncular için ciddi paralar harcamanız lazım. Biz de 3 aydır ciddi bir çalışma içindeyiz. Plan dahilinde çalışmalar yapıyoruz. Bunu ne kadar uygulamaya geçireceğiz zamanla göreceğiz. Biz gelip direkt performans verebilecek oyuncular arıyoruz. Performans transferi yapmak istiyoruz. Nereye kadar gidip ne kar yol alabiliriz göreceğiz" şeklinde konuştu. "Sorunları önümüzdeki süreçte çözeceğimizi düşünüyoruz" Sorunları çözmek ve iyi yerlere gelmek için zamana ihtiyaçları olduğunu yineleyen Sergen Yalçın, "Tek korkumuz zaman verilmemesi. Büyük camialarda zaman konusu zordur. Taraftarımıza, camiaya umut vermeye çalışıyoruz. Planlamalarımız, hedefimiz var. Ancak bunun için zamana ihtiyacımız var. Her şey yavaş yavaş. Futbol canlı bir oyun. Bunu 1, 2 ayda çözemeyiz. İşler iyi giderse bu sorunları önümüzdeki süreçte çözeceğimizi düşünüyoruz" cümlelerine yer verdi.