GÜNDEM - 12 Şubat 2017 Pazar 00:45

Veda videosu çeken Reina saldırganı Masharipov'dan oğluna şok tavsiye

A
A
A
Veda videosu çeken Reina saldırganı Masharipov'dan oğluna şok tavsiye

Reina’da 39 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan saldırgan Abdulkadir Masharipov’un, 27 Aralık 2016 tarihinde bir veda videosu çektirdiği ortaya çıktı. Videonun aynı soruşturma kapsamında tutuklanan eşi Zarina Nurullayeva tarafından çekildiği ve Masharipov’un saldırıdan sonra DEAŞ tarafından kaçırıldığı öne sürülen oğluna intihar eyleminde bulunmasını tavsiye ettiği belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılarında Gökalp Kökçü tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Reina Saldırganı Abdulkadir Masharipov’un Hakimliğe sevk yazısında saldırıyla ilgili tüm detaylara yer verildi.

Sevk yazısında, Abdulkadir Masharipov’un örgüt içerisinde 'Abdul Kaviy' kod ismini oğlu Muhammed doğduktan sonra ise 'Ebu Muhammmed' kod ismini kullandığı, ülkesinde cihatçı şüphesiyle takibe alınması nedeniyle 2011 yılında Moskova'ya gittiği ve burada soruşturma kapsamında DEAŞ terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklanan eşi Zarina Nurrullayeva ile evlendiği anlatıldı.

Saldırganın, Afganistan'da bulunan cihatçı gruplara katılmak amacıyla eşi Zarina Nurullayeva ile önce İran'ın Nimrus şehrine, burudan da illegal yollarla Afganistan'ın Veziristan bölgesine geçtiği belirtilen yazıda, “Masharipov Afganistan'dan önce Özbekistan İslami hareketine, daha sonra ise İslami Cihad İttihadı grubuna katıldı. Burada dini, siyasi ve silahlı eğitim alan Masharipov, Pakistan sınırları yakınında Pakistan askerlerine karış yapılan terörist saldırı ve çatışmalara katıldı” denildi.

Eşiyle ülke ülke gezmişler

Yazıda saldırganın 2014 yılında Afganistan'da biat ettiği, DEAŞ’ın sözde emiri ‘Ebu Sayir’ kod isimli örgüt mensubuna bildirerek DEAŞ terör örgütüne katıldığı anlatılarak “Örgüt organizesinde illegal yollardan 2014 yılının son aylarında eşi ile birlikte İran'ın Saravan kentine gitti. Burada Suriye'deki çatışma bölgelerine geçebilmek amacıyla 1 yıl bekledi. İran'dan Suriye'ye geçemeyince 2016 yılı Ocak ayında bir grup Afgan, Uygur ve Çeçen uyruklu şahıslarla birlikte Türkiye'ye giriş yaparak Van'a geldi” ifadelerine yer verildi.

Barınacağı örgüt evlerini ‘Tulpar’ kod adlı kişi ayarladı

Saldırgan Masharipov’un İstanbul'a gelince telegram uygulaması üzerinden saldırının planlayıcılarından olan 'Tulpar' ile buluştuğu belirtilen yazıda, Masharipov’un İstanbul, Konya ve Kayseri'deki barınacağı örgüt evlerini 'Tulpar' kod adlı kişinin temin ettiği, Masparipov’un 'Tulpar'ın temin ettiği Başakşehir'deki evde 31 Aralık gecesi gece saatlerine kadar ailesiyle birlikte kaldığı ifade edildi.

Telegram üzerinden konuşarak eylem için hazır olduğunu söyledi

Abdulkadir Masharipov’un 25 Aralık 2016 tarihinde telegram üzerinden DEAŞ terör örgütünün Suriye’deki çatışma bölgelerinde aktif faaliyet yürüten “Abu Şüheda” kod isimli örgüt mensubuyla haberleştiği vurgulanan yazıda, saldırganın 1 Aralık 2016 tarihinde yılbaşı gecesi silahlı eylem yapması için talimat aldığı belirtildi. Masharipov’un aynı gün Suriye Rakka’da faaliyet gösteren “Rahova” kod isimli DEAŞ militanı ile telegram üzerinden konuşarak eylemi gerçekleştirme kararı aldığı anlatılan yazıda, Masharipov’un tekrar “Abu Şüheda” kod isimli kişiyle telegram üzerinden konuşarak planlanan eylem için hazır olduğunu bildirdiği ifade edildi.

“Eylem emrini Ebu Cihad ses kaydıyla gönderdi”

Yazıda, “DEAŞ terör örgütünün Türkiye’deki eylemlerin organize eden “Ebu Cihad” kod isimli kişi, Abdulkadir Masharipov’a ses kaydı gönderdi. Bu ses kaydı Masharipov’un kaldığı evdeki tabletten ele geçirildi. Ses kaydında eylem sonrası Masharipov’un ailesine DEAŞ örgütü tarafından sahip çıkılacağı, bu konuda endişelenmemesi, eylemden önce kendisi gibi başka bir kardeşi ile de görüşeceği bildirildi” denildi.

Ebu Cihad kod isimli örgüt mensubunun talimatları gereğince Masharipov’un 27 Aralık 2016 tarihinde günlüğü 100 TL’den 3 günlüğüne Medikule Residas’ta bir daire kiraladığı anlatılan yazıda, daire kiralanmasına rağmen Masharipov’un Başakşehir’de ailesinin bulunduğu konuta gittiği ve geceyi burada geçirdiği aktarıldı.

Eşinin çektiği veda videosunda oğluna intihar eylemi yapmasını tavsiye etmiş

Sevk yazısında, Masharipov’un kullandığı ve ifadesinde şifrelerini savcılıkla paylaştığı mail adresi üzerinde yapılan incelemeye de yer verilerek, “Masharipov 27 Aralık 2016 tarihinde saat 23:57 sıralarında bir veda videosu çekti. Video görüntülerinde istihşad (intihar) eylemi yapacağını, çocuklarının büyüyünce zorluk çıkarmamalarını ve oğlunun da büyüyünce kendisi gibi istihşad eylemi yapması tavsiyesinde bulunduğu tespit edildi” denildi. Bu veda videosunun ise Masharipov’un eşi Zarina Nurullayeva tarafından çekildiği tespit edildi.

Reina’ya saldırı anları

Saldırganın 31 Aralık günü mühimmat çantalarını Zeytinburnu’nda kameraların olmadığı bir yerde teslim aldığı anlatılan yazıda, “Saldırgan 1 Ocak 2017 günü saat 01.15 sıralarında Reina’nın önünde giriş kapısına yaklaşık 10 metre mesafede ticari taksiden planlanan eylem için inmiştir. Masharipov, 3 adet flash bangi montunun yan ceplerine koymuş, içinde ikişerli bantlanmış olarak hazırlanmış dolu şarjörlerin bulunduğu sırt çantasını sırtına yerleştirmiş, diğer çantada bulunan bantlanmış şekilde çift şarjör takılmış AK-47 otomatik kalaşnikof tüfeği, namlusuna mermi sürülmüş şekilde, ateşe hazır vaziyette eline alarak Reina’nın giriş kapısına doğru koşarak harekete geçmiştir” denildi.

“Kutlama yapan insanların üzerine soğuk kanlı bir şekilde ateş açmış”

Şüpheli Masharipov’un, önce Reina’nın kapısında polis memuru Burak Yıldız ile Reina’nın özel güvenlik görevlisini otomatik silahla ateş ederek vurduğu anlatılan yazıda güvenlik kamerası görüntüleri incelemelerine yer verildi. Mekanın içindeki görüntülerde, “Şüpheli Abdulkadir Masharipov’un işletmenin içinde yeni yılı kutlayarak eğlenen, kutlama yapan insanların üzerine soğukkanlı bir şekilde otomatik tüfekle öldürmek kastıyla ateş ettiği, tüm mermilerini yerde yatan yaralılar dahil insanların üzerine boşattığı görülmüştür. Mermilerin tamamını kullanan şüpheli Abdulkadir Masharipov, üzerinde bulunan montu ve beresini de çıkarmış, son flash bangin pimini çekip yüzüne doğru tutarak elinde patlatmıştır” ifadeleri kullanıldı.

“Cesedim tanınmasın diye bomba sandığın flash bangi yüzüme doğru patlattım”

Sorgusunda neden son flash bangi yüzüne doğru tutarak patlattığı sorulan saldırganın "Sonradan flash bang olduğunu öğrendiği, bombaların kendisine DEAŞ terör örgütü mensubunca Amerikan malı kaliteli el bombaları olduğunu söylenmesi nedeniyle son bombayı intihar eylemi için kendisine sakladığı, tanınmaması, cesedinin teşhis edilememesi için yüzüne yakın bir şekilde patlattığını" söyleyerek cevap verdiği sevk yazısında vurgulandı.

İlk önce Reina önünde özel harekat polislerince yakalanmış

Bu patlama nedeniyle saldırganın elinden yaralandığı, yüzünde, saçlarında kaş ve kirpiklerinde yanıklar oluştuğu belirtilen yazıda, “Şüpheli Abdulkadir Masharipov, ölü ve yaralıların arasından soğuk kanlı bir şekilde çıkış kapısına doğru yürümüş, çıkış kapısı yakınlarında yere yatıp yaralı taklidi yaparak sürünerek Reiana’ dan dışarıya saat 01.21 sıralarında çıktığında, Reina'nın kapısına gelen özel hareket polislerince yakalanmış, eylemin mağdurlarından zannedilip kollarından çekilerek kaldırıma oturtularak bırakılmış, sonrasında özel hareket polisleri tekrar Reinan ın giriş kapısına dönmüşler” denildi.

İki kez yaralı taklidi yaptıktan sonra polisin elinden kaçmış

Serbest kalan şüpheli Abdulkadir Masharipov’un, bu kez sekerek yaralı numarası yapar şekilde Reiana’dan uzaklaşmaya başladığı sırada yaklaşık 10 metre kadar ilerde sivil polis memurlarınca durdurulduğuna dikkat çekilen yazıda, “Saldırganın kendi beyanına göre Reina’nın içinde neler olduğu sorulmuş, içeride bomba patlatıldığını söylemesi üzerine serbest bırakılmış, yürüyerek 100 metre mesafede ticari bir taksiye binerek olay yerinden uzaklaşmıştır” ifadeleri kullanıldı.

Masharipov’un 4 Şubat 2017 günü alınan savcılık ifadesinin bazı bölümlerine hatırlatmalar yapılan yazıda, “Saldırgan DEAŞ terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kafir olarak görmesi nedeniyle, cihat ilan ederek düşman olarak gördüğünü anlatmıştır. Örgütün söze halifesi Ebu Bekir Badadi ve örgütün sözde sözcüsü Ebu Hasan Muhacir'in de Türkiye'ye cihat ilan edip bunu medya üzerinden açıkladıklarını anlatmıştır” denildi.

Yazının son bölümünde ise, “DEAŞ Terör örgütünün Türkiye’deki eylemlerinde sorumlu Ebu Cihan kod adlı DEAŞ terör örgütü mensubunun görevlendirmesi ve talimatı üzerine istihşad (intihar) eylemini Reina’da gerçekleştirdiğini ikrar(tekrar) etmiştir” ifadeleri kullanıldı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Genç yazılımcılardan Nilüfer’e dijital çözümler Nilüfer Belediyesi’nin dijital dönüşüm hamlesi kapsamında düzenlenen "Nilüfer Yapay Zeka Hackathonu", yoğun maratonun ardından tamamlandı. Belediyecilik hizmetlerini iyileştirmek için gerçekleştirilen etkinlikte 40 genç yazılımcı, inovatif çözümler üretti. Yapılan değerlendirmelerde dereceye giren proje sahiplerine ödülleri ise düzenlenen törenle takdim edildi. Nilüfer Belediyesi, kentin teknolojik altyapısını güçlendirmek ve genç yetenekleri dijital süreçlere dahil etmek amacıyla başlattığı "Yazılım Kampları" projesine geniş katılımlı bir etkinlikle start verdi. Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Yapay Zeka Topluluğu iş birliğiyle gerçekleştirilen "Nilüfer Yapay Zeka Hackathonu", yaklaşık 40 genç yazılımcının katılımıyla Nilüfer Pancar Deposu’nda gerçekleşti. İki ana kategoride ter döken genç mühendis ve yazılımcı adayları, belediyecilikte verimliliği artıracak inovatif çözümler üretti. Ekipler; çöp toplama araçlarının rotalarını optimize ederek yakıt tasarrufu sağlayacak algoritmalar; kütüphane, spor salonu ve etüt merkezi gibi sosyal alanların anlık doluluk oranlarını vatandaşlara sunacak sistemler üzerine yoğunlaştı. Bir tam günlük yoğun çalışmanın ardından katılımcılar, ortaya çıkardıkları projeleri jüriye sundu. Nilüfer Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Necat Vatansever, Bize Proje Geliştirme A.Ş. I.T. Müdürü Ayhan Mutlu ve Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murtaza Cicioğlu’ndan oluşan jüri projeleri; uygulanabilirlik, teknik yetkinlik ve yenilikçilik gibi kriterler üzerinden inceledi. Yapılan değerlendirmelerin ardından en başarılı görülenler için ödül töreni düzenlendi. Ödül törenine Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, meclis üyeleri Furkan Yavuz ve İrfan Özer de katıldı. Ödül töreni öncesinde konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, 24 saat önce burada bir çağrıyla başladıklarını hatırlatarak, bugün fikirlerin koda, kodun çözüme dönüştüğü çok kıymetli bir süreci birlikte tamamladıklarını kaydetti. Etkinliğin Nilüfer’de gençlerin bilgisi, enerjisi ve üretme isteğini açık şekilde gösterdiğini ifade eden Başkan Özdemir, bu gücün, kentin gerçek ihtiyaçlarıyla buluştuğunda ortaya çok anlamlı işlerin çıktığını vurguladı. Özdemir, "Çöp toplama rotalarından doluluk takibine, verimlilikten vatandaş deneyimine kadar Nilüfer Belediyesi’nin hizmet alanlarına doğrudan dokunan çalışır prototipler, somut fikirler ve güçlü ekipler gördük. Bizim için en kıymetli kazanım da tam olarak bu" diye konuştu. Bu etkinliğin Nilüfer’de başlatmak istedikleri yazılım kampları ve yapay zeka temelli üretim ekosisteminin ilk adımlarından biri olduğunu aktaran Başkan Özdemir, "Buradan çıkan her fikir, her ekip ve her çözüm önerisi; önümüzdeki dönemde birlikte çalışabileceğimiz bir proje havuzunun parçası olacak. Şunu özellikle vurgulamak isterim: Nilüfer Belediyesi olarak, gençlerin ürettiği fikirlere kulak veren, kamu yararını teknolojiyle buluşturan ve bu süreci sürdürülebilir kılan bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Ödüller sahiplerini buldu Konuşmanın ardından ödül törenine geçildi. Organizasyonda 161 puan alarak birinciliği elde eden Yusuf Terzi ve Metin Torun’dan oluşan Selt Code isimli takım Başkan Şadi Özdemir’den ödüllerini aldı. 158 puanla ikinci olan Furkan Demir, Alpay Doğanay ve Muhammed Emin Sonlu’dan oluşan 3DAİ takımı ikincilik ödülünü Nilüfer Belediyesi Meclis Üyesi Furkan Yavuz’dan alırken; 128 puanla üçüncü olan Enes Altunbaş, Oğuzhan Hekimoğlu ve Ravan Novruzov’dan oluşan Revive ekibi ödülünü Nilüfer Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Mesut Solaklar’dan aldı.
Kastamonu Kastamonu’da yoğun kar yağışı: Ağır tonajlı araçların geçişine izin verilmiyor Kastamonu’da etkili olan yoğun kar yağışı sebebiyle bazı yollar ağır tonajlı araç trafiğine kapatıldı. Kar sebebiyle 2 ilçede tüm kademelerde, 1 ilçede ise taşımalı eğitime 1 gün ara verildi. Kastamonu’da yoğun kar yağışı etkili oluyor. Kar yağışı sebebiyle kent genelindeki yollar beyaza büründü. Karayolları ekipleri yolların ulaşıma açık kalması için yoğun çaba sarf ediyor. Küre Dağları mevkiindeki ilçelerde yoğun bir şekilde etkisini sürdüren kar hayatı olumsuz etkiliyor. Kar yağışı sebebiyle, Devrekani-Çatalzeytin kara yolunun 7-23’üncü kilometreleri arası, Abana-Isırganlık karayolunun 2-21’inci kilometreleri arası, İnebolu-Kastamonu kara yolunun İnebolu çıkışı ile Seydiler ilçesi arası akşam saatleri itibarıyla ağır taşıt trafiğine kapatıldı. Yollarda görev yapan jandarma ekipleri, ağır tonajlı araçların geçişine izin vermiyor. 3 ilçede eğitime kar engeli Kar yağışı eğitimi de olumsuz etkiledi. Küre ve Şenpazar ilçelerinde kar yağışı sebebiyle, 29 Aralık Pazartesi günü tüm kademelerde eğitime 1 gün süreyle ara verildi. İnebolu ilçesinde ise tüm köy okulları ile ilçe merkezine taşıma yoluyla giden öğrenciler ve pansiyonda yatılı öğrencilerden evci izinde olanlar için Pazartesi günü eğitime gün ara verildi. "Şu an yolun açılmasını bekliyoruz" Otobüsle Karabük’ten İnebolu ilçesine giden Necati Kabataş, kar sebebiyle otobüsün geçişine izin verilmediğini belirterek, "Karabük’ten İnebolu ilçesine gidiyordum. Seydiler ilçesi girişinde kaldık. Çok kar varmış. Biz de şu an yolun açılmasını bekliyoruz. İnşallah açılır da gideriz. Jandarma ekiplerimiz beklememizi söyledi, biz de bekliyoruz" dedi.