SAĞLIK - 27 Eylül 2011 Salı 09:48

Yabani altın çilek öldürüyor

A
A
A
Yabani altın çilek öldürüyor

Uzmanlar, bilmeden zayıflamak için kullanılan yabani altın çileğin zehirlenmelere sebebiyet verebileceğine dikkat çekti.

YILMAZ UZUN


Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen, Türkiye'de kültürü bulunan altın çileğin benzerinin kırlarda yetiştiğini ancak yabanisinin son derece zehirli olduğunu bildirdi. Tümen, altın çileğe benzeyen ve halk arasında "güvey feneri", "kandil otu" gibi isimlerle bilinen, tıptaki adı ise "fisalis arkegenge" olan meyveli bitkinin "altın çilek" zannedilerek tüketilmemesi gerektiğini söyledi.


Son zamanlarda doğal bitkilerle özellikle altın çilekle zayıflama yöntemlerine büyük rağbet olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Gülendam Tümen, doğal olarak yetişen ve tıpkı altın çileğe benzeyen bu bitkiye karşı herkesin dikkatli olması gerektiğini, fazla tüketilmesiyle ölümle sonuçlanabilecek zehirlenmeler olabileceğini vurguldadı.


Bu konuda araştırmaları da bulunan Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen, doğal yetişen bitkiyi gerçek altın çilekten ayıran en önemli özelliğinin meyvesinin kırmızı rengi olduğunu söyledi. Gerçeğinin şifa, doğal yetişen benzerinin ise zehir saçtığını anlatan BAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen, şu bilgileri verdi:


"Altın çilek ülkemizde kültürü yapılan, dışarıdan gelmiş bir bitki. Besleyici değeri, bazı biyolojik aktiviteleri var. Fakat bu bitkinin ülkemizde doğal olarak yetişen güvey feneri, kamber otu, gelin feneri gibi isimlerle bilinen doğal türü var.

 

Bunun altın çilekten farkı meyvelerinin kırmızı olması, dıştaki kaliksin de portakal rengi olması. Bu bitki Anadolu'da Batı Karadeniz'den başlayıp Gaziantep'e kadar geniş kıyı şeridinde yetişiyor. Bu bitki halkımız tarafından kullanılmıyor çünkü zehirli bitkiler grubuna giriyor. İran'da halk arasında çocuk düşürücü olarak kullanılmış. Fakat bu 'altın çilek' ülkemize gelip kültürü yapıldıktan sonra artık yöre halkının da dikkatini çekmeye başlamış.

 

Bize Giresun'dan müracaat ettiler, 'Köylerimizde altın çilek yetişiyor, kullanabilir miyiz?' diye. Balıkesir'de de Bigadiç ilçesi Yağcılar köyünden bir örnek geldi. Bu, altın çilekten farklılıklar taşıyor. Bunların altın çilek yerine yenmesi doğru değil. Çünkü halkımız bundan zehirlenebilir. Özellikle altın çilek ile karıştırılmaması gerekir. Nasıl ayırt edilecek? Gerçeğine çok benzeyen bu bitki yabani olarak yetişir, meyveleri kırmızıdır. Gerçek altın çileğin meyvesi ise sarı renk, dıştaki kaleksleri de açık sarıdır. Bazı açıkgöz kimseler bunu toplayıp pazarlarda altın çilek diye satabilir. Halkımızın kesinlikle dışındaki zarı kırmızı ve içinin kırmızı olduğunu gördüğü bu meyveleri almaması gerekiyor, yoksak zehirlenebilirler."



PAZARDAKİ ALTIN ÇİLEKLERE DİKKAT


Prof. Dr. Gülendam Tümen, altın çileğin özellikle son dönemlerde çok popüler olan doğal bir bitki olduğunu söyledi. Bilhassa pazarlarda zehir saçan benzerlerinin satılabileceğini hatırlatan Gülendam Tümen, "Benzer meyveler domates gibi kırmızı. Altın çileğin ise dışı açık sarı, meyvesi de sarı renktir. Bu çok önemli, gerçek olmayanın tadı acıdır, tadına da dikkat etsinler. Tadı acı ise hemen bıraksınlar. Kronik zehirlenme olur, fazla miktarda olursa daha yüksek toksik etki çıkar. Ülkemizde şimdiye kadar yenmedi, ama şimdi çok cazip hale geldi. Özellikle halkımızı uyaralım, bilmeden, Türkiye'de yetişen bu doğal türü yemesinler. Pazarda görür görmez altın çilek diye almasınlar. Doğada buldukları zaman mantar gibi zehirlenmelere sebep olabilir" dedi.



İNTERNETTE BİLGİ KİRLİLİĞİ


Tümen, altın çilekle ilgili internet sitelerinde bilgi kirliliği yaşandığını, altın çilek diye zehirli olan türünün fotoğrafının çıktığını kaydetti. Bilim adamı olarak bu konuda gerekli hassasiyeti göstermeye çalışan Gülendam Tümen, internetteki literatür kirliliğine tepki gösterdi. Altın çilek ve diğer konularla ilgili odasında toplanan öğrencilere ders veren Prof. Dr. Gülendam Tümen, "İnternette altın çilek diye yazıldığında fisalis arkegenge çıkıyor. İkisi birbirine karışmış, sakın bu altın çilekmiş diye inanmasınlar. Tür teşhisi hatası. Gerçeği fisalis priviyana" diyerek kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa İznik’te 1700 yıl sonra bir ilk: Konsil kültürel etkinlikle anılacak İznik’te 325 yılında gerçekleştirilen ve Hristiyanlık tarihi açısından büyük önem taşıyan İznik Konsili, aradan geçen 1700 yılın ardından ilk kez kültürel bir etkinlikle anılacak. 31. Noel Baba ile Dünya Barışına Çağrı Etkinlikleri kapsamında düzenlenecek programda, görme engelli yurttaşlar onur konuğu olacak. Noel Baba Barış Konseyi tarafından organize edilen etkinlikler, İznik Gölü kıyısında bulunan Aziz Neofitos Bazilikası’nın seyir platformunda gerçekleştirilecek açılış programıyla başlayacak. Açılışta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, aziz şehitler, görevleri başında hayatını kaybeden askerler, milletin bağımsızlığı uğruna mücadele eden isimsiz kahramanlar ile Gazze’de ve tüm savaşlarda yaşamını yitiren çocuklar anısına saygı duruşunda bulunulacak. Saygı duruşunun ardından aynı platformda kültürel bir etkinlik düzenlenecek. Programın sunumunu görme engelli Halil Bilgiç yaparken, etkinliklerin onur konuğu ise İstanbul’dan gelecek görme engelli yurttaşlar olacak. Etkinlikler kapsamında ayrıca "1700 Yıl Önce - 1700 Yıl Sonra: Arama Konferansı" düzenlenecek. Konferansta, Roma İmparatoru I. Konstantin’in 325 yılında İznik Konsili’ni toplama gerekçeleri ve konsilde yaşanan gelişmeler ele alınacak. Tarihçiler, akademisyenler, milletvekilleri, gazeteciler ve araştırmacıların katılımıyla gerçekleşecek konferansta, 1700 yıl önceki süreç ile günümüz değerlendirmeleri birlikte masaya yatırılacak. Öte yandan, anti-siyonist entelektüel çevrelerde önemli bir yere sahip olan Yahudi Haham Yaakov Shapiro’ya Noel Baba Barış Ödülü’nün verilmesi de programda yer alıyor. Etkinlikler, İznik Konsili’ne 1700 yıl önce katılan Antalyalı Aziz Nikolaus’un anısına düzenlenen ve bu yönüyle 1700 yıl içerisindeki ilk kapsamlı anma programı olma özelliğini taşıyor. Böylece İznik Konsili, tarihte ilk kez 1700 yıl sonra, 2025 yılında gerçekleştirilen kültürel bir etkinlikle anılmış olacak. Noel Baba Barış Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Karabulut, etkinliklerin barış, tarihsel hafıza ve toplumsal farkındalık açısından önemli bir buluşma olacağını ifade etti.