Osmanlı Dısisleri Bakanlıgı Basın Yayın Dairesi tarafından yazılmıs ve 3 Mart 1918 tarihinde yayınlanmıs 'Filistin Meselesi-Siyonizm Davası' baslıklı rapor, Timuçin Mercanoğlu tarafından günümüz Türkçesine sadeleştirilerek 'Filistin Raporu' adıyla kitaplaştırıldı. Kitapta yer alan bir belgede, Kudüs’ün 9 Aralık 1917 tarihinde İngiltere tarafından işgal edilmesinin hemen ardından Osmanlı Hariciye Nezareti yani Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan raporda, Birinci Dünya Savaşı’nın sürdüğü yıllarda İtilaf devletleri olarak bilinen ABD’li ve İngiliz siyasetçilerinin zengin Yahudiler tarafından yönlendirildiği belirtiliyor.
Mercanoğlu kitabında belirttiği 'Kudüs’ün işgalinden üç gün sonra yani 12 Aralık 1917 tarihinde Viyana gazetesi Reichspost’ta yayımlanan şu makale "Hristiyanları ekonomik esaret altına almış olan Museviler elinde ABD Başkanı Wilson da İngiltere Başbakanı Lloyd George da birer oyuncaktırlar" ifadesine dikkat çekerek, "ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacakları çıkışı, 100 yıl önce Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun yıkılmasından önce Viyana’da çıkan Reichspost Gazetesindeki makalede geçenler günümüzü anlatmaktadır" dedi.
Osmanlı Dışişleri Bakanlığı tarafından 3 Mart 1918 hazırlanan raporda Reichspost gazetesinden alıntılanan bölüm şöyle: "12 Aralık 1917 tarihli Reichspost gazetesinde yayınlanan bir makale bu gercegi butun cıplaklıgıyla ortaya koyuyor ve hatta diyor ki: "Savas yuzunden akıllara hayret verecek sekilde sermaye biriktiren ve bu sayede sınır boylarında memleket ve vatan ugruna kanlarını doken Hristiyanları ekonomik esaret altına almıs olan Museviler, elinde ABD Baskanı Wilson da Ingiltere Basbakanı Lloyd George da birer oyuncaktırlar. Bugun Londra ve Washington’a mutlak sekilde hakim olan Musevilerdir. Kudus’un dususu, Ingiltere’de ne Ingiliz Basbakanı veya Dısisleri Bakanı ne de dogrudan dogruya ilgili olan Savas Bakanı tarafından degil, belki Maliye Bakanı tarafından Ingiliz Parlamentosu’na bildirilmis olması, olayın hakiki manasını ifade eder".
Yine aynı Reichspost’taki başka bir makalede Kudüs’ün düşüşünün elim bir hadise olduğuna dikkat çekilerek, "Orada (Kudüs) savasan Ingiliz askerlerinin dini bir maksat ugrunda degil haris (hırslı) Londra sarraflarının elinde birer alet oldukları..." yazıyor.
