ASAYİŞ - 20 Şubat 2023 Pazartesi 11:49

Yengesi secde eder halde enkazdan çıkarıldı

A
A
A
Yengesi secde eder halde enkazdan çıkarıldı

Depremde 7 yakınını kaybeden AK Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan'ın yengesi enkazdan secde eder halede çıkarıldı.

Yengesinin secde eder halde, seccadesi ile enkazdan çıkarıldığını belirten Milletvekili Erdoğan, kendisine ait vinci ve malzemeleri ses veren yeğenin ve ses alınamayan yengesinin bulunduğu enkaz yerine 3-4 kişinin sesinin alındığı komşu enkaza göndererek, çok ağır bir karar vermek zorunda kaldığını ifade etti.

Depremin hemen ardından Gaziantep’in İslahiye ilçesinde afet koordinatör milletvekili olarak görevlendirilen Mehmet Erdoğan, kardeşinin ve yeğenlerinin yaşadığı Adıyaman’ın Besni ilçesinden aldığı acı bir haberle sarsıldı. Hemen kendisine ait vinç, bir işadamı arkadaşına ait 2 vinç olmak üzere ayarladığı 3 vinci hemen bölgeye yönlendirdi. Kendisi de hemen bölgeye geçen Milletvekili Erdoğan, çok ağır bir karar vererek, kendisine ait vinci ses alınan yeğeni ve ses alınamayan yengesinin bulunduğu binanın enkazı yerine hemen yanında bulunan ve 3-4 kişinin ses verdiği enkaza yönlendirdi. Diğer yakınları ile birlikte komşu enkazda arama kurtarma çalışmalarına katılan Erdoğan’ın depremiardından geçen dördüncü günün ikindi vaktinde yengesinin cansız bedenine ulaşıldı.

''Yengesi secde eder halde, seccadesi ile birlikte çıkarıldı''

Yengesi Nigar Erdoğan’ın cenazesine ulaşıldığı haberi ile sarsılan Milletvekili Erdoğan, yengesinin secde eder şekilde, seccadesi ile birlikte çıkarıldığını öğrendi. Erdoğan daha sonra ses alınan yeğeni Yunus Emre Erdoğan ile diğer 5 yakının da cenazeleri çıkarıldığı haberini aldı.

Yunus Emre’den geriye deprem tarihini gösteren resim kaldı

Milletvekili Erdoğan’ın yeğeni Yunus Emre’den geriye ise Fenerbahçe forması ile çekildiği, parmakları ile 6 sayısını işaret eden resmi geriye kaldı. 6-0’lık Fenerbahçe Galatasaray maçına atıfta bulunduğu öğrenilen Yunus Emre’nin işaret ettiği rakam depremin meydana geldiği 6 Şubat tarihi olarak da yorumlandı.

''Vinci yeğenimin bulunduğu binaya değil komşu enkaza gönderdim’’

Depremden sonra Milletvekili Erdoğan, arama kurtarma çalışmalarında kendisi için çok ağır kararlar aldığını belirterek, ‘’Depremde yengem, çocuğu ve yeğenlerim olmak üzere toplam 7 kişiyi kaybettik. Enkaz altında erkek kardeşimin eşi ve oğlu enkaz altında kaldılar. Hepsinden enkaz altından sesler geliyordu. Yeğenimin de enkaz altından sesi geliyordu. Ben ve bir arkadaşım bölgeye vinç gönderdi. Bu vinçleri, kardeşimin ve üniversite öğrencisi yeğenimin bulunduğu binanın enkazına değil de, diğer enkazlara yönlendirdi. Yengem dördüncü gün ikindiden sonra enkazdan vefat etmiş halde çıkarıldı. Öncesinden müdahale edemedik. Seccade üzerindeydi, seccadesiyle çıkardık. Secdede vefat etmiş. Yeğenim de enkaz altından vefat etmiş şekilde, çıkardık, defnettik. Çok ağır ve zor bir karar aldım. Vinçleri öncelikli diğer enkazlara yönlendirdik. Çünkü enkaz altındaki herkes bizim canımızdı. Kimseye ayrıcalık tanınmadı. Yeğenimden ses almamıza rağmen daha çok sesin geldiği, teknik açıdan daha acil ve öncelikli olan enkazlara vinçleri yönlendirdik’’ dedi.
İddialara sert cevap

Deprem sonrasında milletvekili, siyasetçi ve protokolün yakınlarına kurtarmada öncelik tanındığı yönündeki iddialara de sert cevap veren Milletvekili Erdoğan, öncelikli tercihi yakınlarından değil vatandaşlardan yana yaptıklarını kaydetti. Sürecin siyaset değil birlik ve beraberlik dönemi olduğunu anlatan Erdoğan, ‘’Birilerininin maniplasyonları bizi en çok üzen şey oldu. Bu kadar gayret varken bizlerin hepsi şehitler vermişken, ben ailemden 7 kişiyi şehit verirken, bitişik enkazdaki kurtarma çalışmasına müsaade ettim, ben de gittim, o enkazda çalıştım ama öbür tarafta yeğenimi şehit verdim. Öncelik tanımadım yeğenime. Oradaki tercihimi, komşudan yana kullandım. Bizzat ben Gaziantep milletvekili olarak bunu yaptım. Birileri çıkıp, ’şunların, bunların falan yakınları kurtarıldı’ diyor. Hayır öyle bir şey olmadı. Tam tersi, biz yakınlarımız ile vatandaşlarımız arasındaki tercihi, vatandaşlarımızdan, kardeşlerimizden yana yaptık. Çünkü o vefat eden her insan bizim, çocuğumuz, kardeşimiz. Hepsi bizim evladımız. Biz tamamının çocukları, kardeşleriyiz, tek yüreğiz. Onun için birilerine o cevabı veriyor. Benim tavsiyem, bu maniplasyonlara, dezenformasyonlara girmesinler. Bu ortam siyaset ortamı değil. Şuanda seçim ortamı da yok’’ şeklinde konuştu

''Acılarımızı erteledik’’

Milletvekili Erdoğan, siyasetçilerin ve bürokratların kendi acılarını bölge normale dönene kadar ertelediklerini belirterek, ‘’ Biz yaralarımızı saracağız. Acılarımızı ve taziyeleri bile erteledik. Acılarımızı sonraya bıraktık. Topyekün, her yeri önce imar edeceğiz, insanlarımızı yerleştireceğiz. Türkiye ve bölge normale dönecek. Bunu da çok sürdürmeyeceğiz, en kısa sürede yapacağız inşallah’’ diye konuştu.

Serhat Demir - Mehmet Basmacı - Bekir Şentürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Fransızların 1922 petrol planı: Erzurum neden ilk hedef? Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi, araştırmacı-yazar Taner Özdemir, Osmanlı arşivlerinde yaptığı incelemeler sırasında Doğu Anadolu’nun enerji tarihine yeni bir boyut kazandıran çarpıcı bir belgeye ulaştı. 11 Mart 1922 tarihli bu belge, Omnium adlı Fransız petrol şirketinin özel bir heyeti Erzurum merkezli geniş bir coğrafyada petrol araştırması yapmak için Osmanlı hükümetinden resmî izin istediğini gösteriyor. Şirketin görevlendirmeyi planladığı araştırma ekibinin Erzurum, Erzincan, Van, Bitlis, Siirt ve Zaho bölgelerinde inceleme yapmayı talep etmesi, Erzurum’un listenin ilk sırasında yer almasıyla daha da dikkat çekici hâle geliyor. Bu durum, dünya enerji devlerinin yüz yıl önce bile Erzurum’un yeraltı potansiyeline odaklandığını açık biçimde ortaya koyuyor. İngilizlerin ilginç tespiti Özdemir’in ortaya çıkardığı bu arşiv belgesi, Erzurum’un yalnızca stratejik ve askerî önem taşıyan bir şehir olmadığını; aynı zamanda uluslararası petrol rekabetinin erken dönem kilit merkezlerinden biri olduğunu gösteriyor. 1922 gibi siyasi açıdan kırılgan bir yılda bile bölgenin petrol açısından hedef seçilmesi, Erzurum’un jeolojik değerinin yabancı ülkeler tarafından yakından takip edildiğini kanıtlıdağını vurgulayan Araştırmacı Taner Özdemir, "Bu belge, benzer şekilde İngiltere’nin Doğu Anadolu’da yürüttüğü jeolojik çalışmalarla da örtüşüyor. İngiliz uzmanlar, Musul petrollerinin beslendiği yeraltı damarlarının kuzeyde bir kaynak hattına dayanması gerektiğini raporlarında ifade ederken, bu hattın Erzurum’dan başladığını belirtiyordu. İngiltere’nin Musul üzerindeki stratejik hesabının arkasında Erzurum’un jeolojik konumu olduğunu gösteren bu bulgular, bölgenin 20. yüzyılın başındaki enerji politikalarındaki önemini doğruluyor" diye konuştu. "Musul petrollerinin ana kaynağı Erzurum’dadır" Erzurum’un petrol potansiyelini ortaya koyan en dikkat çekici gelişmelerden birisinin ise 1930’lu yıllarda yaşandığını hatırlatan Özdemir, "Dönemin Türk mühendisleri, Musul petrollerinin oluşum hatlarını detaylı biçimde inceleyen bir çalışma hazırladı. Bu çalışma, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası basında da yankı buldu ve Mısır’ın ünlü El Ahram Gazetesi tarafından yayımlandı. Haberde, Türk mühendislerin ulaştığı çarpıcı sonuca yer veriliyordu: "Musul petrollerinin ana kaynağı Erzurum’dadır." Bu tespit, hem coğrafi hem jeolojik verilerle desteklenmiş, Erzurum’un petrol açısından taşıdığı önemin dünya kamuoyuna duyurulmasını sağlamıştı. Türkiye sınırları dışındaki bir gazetenin, özellikle de Orta Doğu’nun en etkili yayın organlarından birinin bu bulguyu manşetlerine taşıması, meselenin uluslararası ağırlığını gözler önüne seriyordu. "Ruslar Erzurum’da kaya formasyonlarını inceledi" Erzurum’un petrol geçmişi yalnızca Fransa ve İngiltere’nin değil, Rusya’nın da ilgisini çektiğini belirten Özdemir, şöyle konuştu "Çarlık Rusyası’nın jeologları, 19. yüzyıl sonlarından itibaren Erzurum’da kaya formasyonlarını incelemiş, petrol emareleri taşıyan bölgeleri haritalandırmış ve bu çalışmaları "potansiyel enerji sahası" değerlendirmeleriyle desteklemişti. Sovyet döneminde de araştırmalar sürdürülerek Erzurum, yeraltı damarlarının karakteri açısından stratejik bir alan olarak kaydedildi. Tüm bu çalışmalar bir araya getirildiğinde, Erzurum’un enerji tarihinin bugüne kadar yeterince ele alınmadığı açıkça görülüyor. Hem Fransızların 1922 tarihli arşiv talebi, hem İngiliz ve Rus jeolojik raporları, hem de Türk mühendislerin 1930’larda El Ahram tarafından dünyaya duyurulan bilimsel tespitleri aynı noktada birleşiyor; Erzurum, uluslararası petrol araştırmalarının göz ardı edilmiş merkezidir. Bugün dünyada enerji politikaları yeniden şekillenirken ve Türkiye yerli kaynaklarını değerlendirme konusunda yeni adımlar atarken, Erzurum’un yüz yılı aşkın geçmişe dayanan bu kayıtları yeni bir tartışmanın başlangıcını işaret ediyor. Siyah elmasın izleri yeniden Erzurum’a çıkıyorsa, belki de artık şu soru yeniden sorulmalıdır: "Erzurum’un altındaki sır neden bu kadar uzun süre bekletildi ve şimdi onu konuşmanın zamanı geldi mi?"
Adana Yarım asırlık okulda yıkım çalışmaları başladı: Mezunlar son kez hüzünle gezdi Adana’nın Kozan ilçesinde 1973 yılında eğitim-öğretime açılan ve binlerce öğrenci mezun eden Kahramanmaraş depreminde hasar alan 50. Yıl Şehit İbrahim Yüce Anadolu Lisesi yıkım için çalışmalar başladı. Mezunlardan bazıları gelerek okulu son kez hüzünle gezdi. 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremlerde orta hasar alan 50. Yıl Şehit İbrahim Yüce Anadolu Lisesi binasında yapılan teknik incelemeler sonucunda yapının eğitim ve öğretime uygun olmadığı belirlendi. Okul binası içerisinde bulunan Şehit İbrahim Yüce köşesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından koruma altına alınırken, kuruma ait eğitim materyalleri ilçe milli eğitim müdürlüğü ekiplerince tahliye edildi. Yıkım ihalesini alan firma yetkilileri ise hurda ve söküm çalışmalarına başladı. Önümüzdeki günlerde tamamen yıkılması beklenen okulun, yeni dönemde meslek lisesi olarak eğitim hayatına devam edeceği öğrenildi. Okula gelen eski mezunlar ise koridorlarda ve sınıflarda son kez gezerek hatıralarını tazeledi. Deprem sonrası tahliye edilen okulun öğrencilerinin ise eğitimlerine Şehit Cengiz Eroğlu Anadolu Lisesi’nde devam ettiği öğrenildi. Duygu dolu anların yaşandığı ziyarette 2018 yılında okuldan mezun olan ve şuan beden eğitimi öğretmenliği yapan Durmuş Akbaş "Aynı zamanda okul temsilciliği ve futbol takımının kaptanıydım. Burası bizim için farklı bir ortamda. Burada nasıl aile olunur, arkadaş olunur öğrendiğimiz beraber üzülüp güldüğümüz günleri adeta yeniden yaşadım. Nöbetçi öğretmenin sesini koridorda gezerken yeniden duydum sanki" dedi. 2018 Mezunlarından Ömer Faruk Kayboz ise," Lise yıllarımız apayrı güzeldi. Öğretmenlerimiz ile çok güzel hatıralarımız var, içimiz buruk" diye konuştu.