GÜNDEM - 07 Mayıs 2023 Pazar 08:59

Yılın İlk Boğaz Yarışı’nda yelken rüzgarı esti

A
A
A
Yılın İlk Boğaz Yarışı’nda yelken rüzgarı esti

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ev sahipliğinde düzenlenen “BAU Bosphorus Sailing Cup”, 40'ı aşkın yelkenlinin katılımı ile start aldı. Yılın ilk boğaz yarışında kıyasıya yarışan yelkenliler boğazda görsel şölen oluşturdu.

Türkiye'nin en zorlu yelken yarış parkurlarından olan, kuzeyden gelen güçlü akıntılarıyla ünlü İstanbul Boğazında “Yılın İlk Boğaz Yarışı” gerçekleşti. Bahçeşehir Üniversitesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen, BAU Bosphorus Sailing Cup ile 40’ı aşkın yelkenli boğazda yelken açtı. Yarışın ilk etabında BAU Beşiktaş Güney Kampüsü önünden start alan yelkenliler, İstanbul Boğaz hattında gösterdikleri kıyasıya rekabet sonrasında tekrar Bahçeşehir Üniversitesi önünde yarışmayı sonlandırdı. Yelkenliler yarışın ikinci etabında ise Adalar-Caddebostan hattında, deneyimli hakem heyetinin gözetiminde mücadele etmeye devam ettiler. Dünyanın tek doğal yarış izleme tribünü olan İstanbul’da görsel şölen oluşturan yarışmaya bu sene ilk kez Cambridge Üniversitesi yelken takımı da katıldı.

Yılın İlk Boğaz Yarışı’nda yelken rüzgarı esti

“Sporun birleştirici gücünü bir kez daha gördük”

Yarışmaya ev sahipliği yapmaktan dolayı çok mutlu olduklarını belirten Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz şu ifadelerde bulundu; “Boğazın ilk yelken yarışına ev sahipliği yapıyoruz. Yelken yarışlarının bu yıl 11’incisi düzenleniyor. Üniversite yelken takımları, kurumsal şirket takımları ve spor kulüplerinin yelken takımları yarışmada yer aldı. Bu yarışla birlikte sporun ulusal ve uluslararası anlamda birleştirici gücünü bir kere daha göstermiş olduk. Boğaz, yelkenliler için açık bir parkur. O nedenle tüm İstanbullular için keyifli bir gün oldu.”

Boğazda kıyasıya yarıştılar

BAU Bosphorus Sailing Cup yarışları hakkında bilgi veren Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Yelken Kulübü Başkanı Vedat Can Baltalı, “İlk defa 2013 senesinde tek bir boğaz yarışı olarak düzenlenen BAU Bosphorus Sailing Cup, 2017 yılından itibaren dört etaplı bir yelken liginin final etabı olarak düzenlenmeye devam ediyor. Yarışın ilk günü İstanbul Boğazı’nda rüzgârlı bir hava vardı. Yarışa 40’ı aşkın yelkenli tekne katıldı. Çekişmeli bir yarış oldu. Geçtiğimiz yıllardan farklı olarak bu yıl uluslararası katılımcılarımız da var. Bu yıl Cambridge Üniversitesi yelken takımı da bizlerle. Yelken takımları, hakem heyeti tarafından belirlenen parkurda mücadele ettiler” dedi.

“İstanbullular heyecanımıza ortak oldu”

Uluslararası yelken kulüplerinin boğazda yarışarak farklı bir deneyim kazandıklarını belirten Baltalı, “Asya ve Avrupa’nın birleştiği noktada yarışlar gerçekleşti. Bu durum yurt dışından gelen katılımcılar için unutulmaz bir deneyim oldu. Boğazın yarışlarımız için bir diğer önemi ise dünyadaki tek doğal yelken izleme tribünü olmasıdır. Sahildeki bütün vatandaşlar boğazı süsleyen yelkenleri izleyerek heyecanımıza ortak oldu” diye konuştu.

Yılın İlk Boğaz Yarışı’nda yelken rüzgarı esti

BAU Bosphorus Sailing Cup’ın başarı yolculuğu

Uluslararası çapta boy gösteren ve geçtiğimiz yıllarda dünya birinciliği de alan BAU Bosphorus Sailing Cup’ın başarılarına da değinen Baltalı, “2007 yılında iki yelken sever tarafından Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde kurulan yelken takımımız 2023 senesinde bir federe kulüp haline geldi. Dünya çapında üniversiteler arasında birçok derece elde ettik. Kulübümüz, sosyal, sportif ve akademik olarak faaliyetlerine devam ediyor. Bu faaliyetleri gerçekleştirirken, yaptığımız işlerin sürdürülebilir olmasıyla beraber ulusal ve uluslararası boyutta olmasına da özellikle dikkat ediyoruz” ifadelerinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.