EĞİTİM - 13 Aralık 2021 Pazartesi 12:57

YÖK Başkanı Özvar: '20 devlet ve 3 vakıf üniversitesi araştırma üniversitesi oldu'

A
A
A
YÖK Başkanı Özvar: '20 devlet ve 3 vakıf üniversitesi araştırma üniversitesi oldu'

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, Yükseköğretim Kurulu olarak bu yıl Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı’nda değişiklik yaptıklarını belirterek, “Aday Araştırma Üniversitesi’ ve ‘Aday Araştırma Üniversitesi Adayı’ gibi sınıflamalar kaldırılmıştır. Bu kapsamda programımızda 20 devlet üniversitesi ile 3 vakıf üniversitesi yer alacaktır” dedi.

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, YÖK tarafından yürütülen “Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı” kapsamında alınan yeni kararların duyurulduğu Araştırma Üniversiteleri Toplantısı’na katıldı. Ankara’da bir otelde düzenlenen programa Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da katıldı.

YÖK Başkanı Özvar, araştırma üniversitelerinin sosyal ve beşeri bilimler yoluyla topluma yeni bilgi ve analizlerin çoğunu ürettiklerini belirterek, bu üniversitelerin 21. yüzyılın küresel bilgi ekonomisinin merkezinde yer aldığını belirtti.

Özvar, araştırma üniversitelerinin, ülkelerin en iyi ve en parlak öğrencilerini çekerek nitelikli akademisyenleri istihdam ettiklerini ifade etti. Özvar, nitelikli bilgi üretmek, doktoralı araştırmacı insan sayısını artırmak gibi sebeplerden dolayı 11 araştırma ve 5 aday araştırma üniversitesinin kabul edildiğine dikkati çekerek, tarafından Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması programında yapılan değişiklik ile 20 devlet üniversitesi ve 3 vakıf üniversitesinin artık araştırma üniversitesi olduğunu ilan etti.

“Araştırma üniversiteleri, sosyal ve beşeri bilimler yoluyla topluma önemli ölçüde katkıda bulunan yeni bilgi ve analizlerin çoğunu üretirler”

Özvar burada yaptığı konuşmasında, araştırma üniversitelerinin, 21. yüzyılın küresel bilgi ekonomisinin merkezinde yer almasının yanı sıra dünya çapında ortaöğretim sonrası eğitim için ‘amiral gemileri’ niteliğinde hizmet ettiğini belirterek, “Birden fazla akademik ve toplumsal role sahip, seçkin ve karmaşık kurumlar olan araştırma üniversiteleri, yalnızca teknolojide önemli ilerlemelere yol açmakla kalmayıp aynı zamanda sosyal ve beşeri bilimler yoluyla topluma önemli ölçüde katkıda bulunan yeni bilgi ve analizlerin çoğunu da üretirler. Hem kültüre, teknolojiye ve topluma katkıda bulunan ulusal kurumlar hem de küresel entelektüel ve bilimsel eğilimlerle bağlantılı uluslararası kurumlardır. Bunlar, küresel bilgi toplumunun gerçekten merkezi kurumlarıdır” dedi.

Araştırma üniversitelerinin, ülkelerin en iyi ve en parlak öğrencilerini çekerek en nitelikli akademisyenleri istihdam ettiklerini ifade eden Özvar, “Doktora düzeyinde eğitim veren merkezi üniversiteler olan bu üniversiteler, araştırma çıktılarının da büyük kısmını üretirler. Nispeten küçük ülkelerde birkaç araştırma üniversitesi varken, daha büyük ülkelerde çok sayıda olabilir, ancak her hâlükârda bunlar ülkedeki toplam yükseköğretim kurumlarının küçük bir kısmını oluştururlar. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde, 5 bin civarında orta öğretim sonrası kurumdan belki de küresel olarak 150 araştırma üniversitesi vardır; yine Çin'in 5 bin kadar yükseköğretim kurumu arasında yaklaşık 100 üniversitesi bu kategoride sayılabilir” diye konuştu.
YÖK tarafından yükseköğretime çeşitlilik getirdiğini öne sürdüğü “Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması” programının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilan edildiğini hatırlatarak, “Ülkemizin öncelikli hedefleri ve alanları çerçevesinde nitelikli bilgi üretmek, disiplinlerarası çalışmaları ve işbirliklerini teşvik etmek, doktoralı araştırmacı insan sayısını artırmak, uluslararası işbirliklerini güçlendirmek ve Üniversitelerimizi uluslararası alanda daha görünür kılmak maksadıyla başlatılan Programa, yapılan değerlendirmeler sonucunda belirlenen 11 Araştırma ve 5 Aday Araştırma Üniversitesi kabul edilmiştir” dedi.

“Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programımızda 20 devlet üniversitesi ile 3 vakıf üniversitesi yer alacaktır”

YÖK Başkanı Özvar, Yükseköğretim Kurulu tarafından bu yıl Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması programında yapılan yeniliklere ilişkin şunları söyledi:

“Bundan sonra Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programımızda 20 devlet üniversitesi ile 3 vakıf üniversitesi yer alacaktır. Daha önce araştırma üniversiteleri kategorisinde değerlendirilmeyen vakıf üniversiteleri bu yeni dönemde gösterdikleri performanslar ile aynı devlet üniversiteleri gibi yakından takip edilecektir. Başvuruda bulunan ve yapılan değerlendirmeye göre 3 vakıf üniversitemiz araştırma üniversitesi etiketi almaya hak kazanmıştır. ‘Aday Araştırma Üniversitesi’ ve ‘Aday Araştırma Üniversitesi Adayı’ gibi sınıflamalar kaldırılmış olup Program kapsamında yer almaya hak kazanan ‘Araştırma Üniversiteleri’ kendi içinde bir gruplandırılmaya tabi tutulmuştur.

Araştırma üniversiteleri artık performansına göre 3 gruba ayrılaca

Özvar, yenilikleri arasında, araştırma üniversitelerinin performanslarına göre A1, A2 ve A3 olmak üzere 3 performans kümesine veya grubuna ayrılacağı bilgisini vererek, “A1, Üst Düzey Araştırma Performansı gösteren üniversiteler, A2 Yüksek Düzey Araştırma Performansı gösteren üniversiteler, A3 Orta Düzey Araştırma Performansı gösteren üniversiteler” dedi.

Üniversitelerin kapasitesinin artırılması özel destek programları yolda

Özvar, Yükseköğretim Kurulu olarak ilerleyen dönemde söz konusu program kapsamındaki üniversitelerin kapasitelerinin artırılmasına yönelik özel destek programları sağlanması konusunda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile görüşmelerin devam ettiğini belirterek, “Önümüzdeki günlerde bu konuda inşallah size müjdeli haberler vermeyi umuyoruz” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından araştırma üniversitelerinin rektörlerine, YÖK Başkanı Özvar ve Bakan Varank tarafından program beratları tarafından takdim edildi.

Toplantıya ayrıca, ilgili kurum başkanları, YÖK Üyeleri ile Araştırma Üniversitelerinin Rektörleri ve ilgili Rektör Yardımcıları da katıldı.

Program ve toplantı hakkında

Türkiye’nin öncelikli hedefleri ve alanları çerçevesinde nitelikli bilgi üretmek, disiplinlerarası çalışmaları ve iş birliklerini teşvik etmek, doktoralı araştırmacı insan sayısını artırmak, uluslararası iş birliklerini güçlendirmek ve üniversitelerin uluslararası alanda daha görünür kılmak amacıyla başlatılan Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı’na yapılan değerlendirmeler sonucunda belirlenen “11 Araştırma ve 5 Aday Araştırma Üniversitesi” kabul edildi.

Program kapsamında yer alan üniversitelerin performansları Araştırma Üniversiteleri Performans İzleme Endeksi aracılığıyla; “Araştırma Kapasitesi”, “Araştırma Kalitesi” ve “Etkileşim ve İşbirliği” başlıkları altında 32 gösterge kapsamında değerlendirildi. Bu kapsamda gerçekleştirilen toplantıda Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı’nda 20 devlet üniversitesi ile 3 vakıf üniversitesi yer alacağı duyuruldu.

Bu kapsamda; Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Yıldız Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa, Marmara Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Fırat Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi, “Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması” programında yer alacak. Ayrıca, İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Koç Üniversitesi olmak üzere ilk kez vakıf üniversiteleri söz konusu programa dahil edildi.

Mustafa Cenik - Sadettin Aliusta
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara Kitap Fuarı’nda ziyaretçi yoğunluğu Bu yıl 20’ncisi düzenlenen Ankara Kitap Fuarı’na vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Fuar 5 Mayıs akşamına kadar ziyaretçilerini ağırlayacak. Eylül Fuarcılık tarafından ATO Congresium’da gerçekleştirilen Ankara Kitap Fuarı’nda 350 yazar okurlarıyla buluşacak. 400’e yakın yayınevinin temsil edildiği fuarda imza, söyleşi, konferans ve panel gibi binden fazla etkinlik düzenlenecek. Okurları ile fuarda buluşan Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, fuarın Ankara’ya hareketlilik getirdiğini ifade etti. Gerçek bir kültür ve sanat havasının yaşandığını belirten Prof. Dr. Ünüvar, kitaplar arasında geçen coşkulu bir ortam yaşandığını belirtti. “Çok fazla kitap okunuyor ve basımı yapılıyor” Türkiye’de ‘çok fazla kitap okunmuyor’ iddiasını yanlış bulduğunu anlatan Prof. Dr. Ünüvar, “Aslında ben aynı kanaatte değilim. Çok fazla kitap okunuyor ve basımı yapılıyor. Müşterisi olmasa kitap basılmaz. Yazan birisi olarak görüyorum ki insanlar hem kitap alıyorlar hem de kitap okuyorlar. Okuyan ve kendisini sürekli geliştiren bir gençlik var. Burada da okurla yazarın buluşmasının da olduğu bir ortamdayız” ifadelerini kullandı. Okuyucularının getirdiği kitapları 2 saat boyunca imzaladığını aktaran Ünüvar, “Kitabım ile ilgili özellikle genç bir kitleden teveccüh vardı. Onlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yazar yazdığı kitabının okunmasını istiyor. Okunuyor olması çok önemli bizim için. Marifet iltifata tabii. Bu iltifatı görüyoruz sağ olsunlar” dedi. “Efeli Hayriye” eserinin sahibi Sümer Tek ise yazdığı hikaye kitabına ilişkin, “Daha önceden yaşanmış olan öyküleri ve yaşamları anlatıyor. Anneannemin hikayesiyle ben ilk eserimi çıkartmak istedim. Anneannemin hayat hikayesi, Kayseri Karatay Kervansaray’da geçen bir öykü. 23 hikayeden oluşuyor. Gerçek yaşanmış öyküleri ve Anadolu irfanı ve kültürünü anlatan bir kitap” ifadesini kullandı. Stant görevlisi Elif Ceren Çakır ise ‘romantik’, ‘fantastik’ ve ‘gerilim’ konulu kitapların revaçta olduğunu söyleyerek, “Fiyatlar 100 liradan başlıyor ‘romantikler’ için. Klasikler daha ucuz genelde. 100 lira ve üzeri devam ediyor bu şekilde” dedi. “Her yaştan insana hitap ettiğimizi fark ettik” Stant görevlisi Nilsu Temel ise fuarın ilk gününün yoğun geçtiğini belirterek, “Bu bizi çok mutlu etti açıkçası. Her yaştan okuyucumuz ile karşı karşıyayız. Biz daha çok genç okuyucular ile karşılaşırız diye bekliyorduk ama her yaştan insana hitap ettiğimizi fark ettik. Çok güzel geçiyor fuar. ‘Fantastik’ daha çok tercih ediliyor. ‘Romantik’ ve ‘Bilim Kurgu’ olsun her türden gelen okuyucularımız mevcut. ‘4. Kanat’ kitabını çok sattık ve fazlasıyla seviliyor” açıklamasında bulundu.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinden bölge ikinciliği Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu "Rapronak" adlı tiyatro ekibi, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği Gençler Arası Tiyatro Yarışması Karadeniz Bölge Finali’nde ikinci oldu. Kastamonu Gençlik Merkezi tarafından düzenlenen Tiyatro Yarışması’nda dereceye girip Karadeniz Bölge Finali için Rize’ye gitmeye hak kazanan Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu "Rapronak" adlı tiyatro ekibi, bölgedeki diğer illerden gelen tiyatro gruplarıyla kıyasıya bir mücadele verdi. Gösterdiği performansla salona gelen sanatseverlerin takdirini toplayan ekip, jürinin oylaması sonucunda az bir farkla birinciliği kaçırarak ikinci oldu. Ekibin yönetmeni Sezer Güney, “Öncellikle fantastik bir oyun denedik. Diğer bütün ekipler normal skeç tarzı ve gündelik hayatların sorunlarını ele alırken biz fantastik bir dünya oluşturup gündelik hayatın sorunlarını ele aldık. Gündelik hayatın sorunu derken; kadına şiddet, hayvanlara şiddet, çocuk istismarları ve hayvan hakları gibi konuları biz fantastik bir dünyada, ’kişinin veya bireyin elinden duyguları alınırsa ne olur’ sorusu altında inceledik. Bu bizim en büyük farkımızdı ve bizi zaten başarıya götüren farklardan biri de fantastik oynamamızdı. Tabii çok zor. Makyaj, kostüm, dekor, ışık gibi işlevlerin hepsini aynı anda götürmen gerekiyor ve sahnede bir armoni oluşturması gerekiyor. Bundan dolayı biraz zorlandık. Ancak oynarken de seyirciden aldığımız geri dönüşler dahilinde de çok eğlenceli bir oyun oldu. Ekibimin de çok eğlendiğini düşünüyorum. Sanki popüler bir oyuncu gibi oyun bitiminde izleyicilerin fotoğraf çekinmeye gelmesi başarı hissi oluşturdu” dedi.
Manisa CHP Genel Başkanı Özel’den müzakere mesajı Memleketi Manisa’da Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ve Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ı ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, seçimde gösterdikleri başarılardan dolayı her iki başkanı da tebrik etti. İsrafı önleyecek bir belediyecilik politikası izleyeceklerini belirten Özel, “Biz seçmenin bize verdiği gücü müzakere masasında da kullanmak durumundayız. Yoksa ’Ben kimseyle görüşmüyorum’ dersen seçimden seçime seçmenin verdiği oya sevinir ya da üzülürsün” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’da belediye başkanlarına yönelik ziyaretlerine devam etti. Manisa’nın merkez Yunusemre Belediyesini ziyaret eden Özel, Başkan Semih Balaban’la bir araya geldi. Özel’i makamında ağırlayan Başkan Balaban, “Genel Başkanımız Özgür Özel’in bizi makamımızda ziyaret etmesinden dolayı kendisine teşekkür ediyoruz. Kendisinin demokrat tavrı sayesinde bu makamlardayız. Kendisine teşekkür ediyoruz” dedi. Siyasi nezaketin önemli olduğunu aktaran CHP Genel Başkanı Özel, “Manisa’da yıllardır biz seçim kaybettik. Yıllar oldu bayramlaşmaya iki kişi gitmiştik. Hep yalnızdık, hep zorluklar çektik. Bizi arayıp da partinin milletvekili olarak, partinin grup başkan vekili olarak, ülkenin ana muhalefet partisi olarak arayıp da bir ‘İsteğiniz, yapabileceğimiz bir şey var mı?’ diye soran olmadı. İl başkanıma talimatım o yönde oldu. Bundan sonraki her resmi günde, her resmi bayramda birinci partinin ve Manisa’daki iktidarın sahibi olarak bütün partileri arayıp onları da buralara dahil etmek olacak” dedi. “Manisa’yı ayağa kaldırmanın yolu geçmişte olan biten her şeyi geride bırakmaktır” Seçimi sandıkta bıraktıklarını söyleyen Özel, “Burada Manisa’daki bize oy veren, vermeyen herkese sesleniyoruz. Seçimi sandıkta bıraktık. Bizim Manisa’daki yüzde 60’lık başarımızın sebebi geçmişte olan her şeyi bir yana bırakıp Manisa’da parti içinde büyük bir birlikteliği, büyük bir barışı sağlamış olmamızdır. Şimdi Manisa’yı ayağa kaldırmanın yolu geçmişte olan biten her şeyi geride bırakmaktır. AK Partiye oy atan, MHP’ye oy atan kimse kendini dışarıda hissetmesin. Bu belediyeler onlara da hizmet etmek için var. Ve onlar ‘Efendim CHP var. Bundan sonra bize yaşam şansı tanımazlar’ diye bir şey yok. Ne esnafı, ne müteahhidi, ne bir başkası, kurallar neyse herkese eşit uygulanacak. Bunu herkes böyle bilsin. Tabii ki geçmiş dönemlerde yapılan bir takım hatalar, bir takım eksiklikler, birtakım kasıtlar, birtakım kusurlar var. Küçük hataları, kusurları görmeyiz. Ama kasıtları ve özellikle kamu kaynak Bu yandaşlara peşkeş çekilmesini, 150 bin liraya yapılacak işin 350 bin liraya yapılmasını, bunların hiçbirini affetmeyiz. Sorumlusu kamu görevlisiyse, kamu görevlisi, siyasetçiyse, siyasetçi verecek. Ama onu asla ve asla ve asla bir hesaplaşma, hesap görme şeklinde değil, kanun neyi gerektiriyorsa bilgileri, belgeleri savcılara teslim etme şeklinde objektif bir şekilde yapacağız” ifadelerini kullandı. Irak’ın kuzeyinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Manisalı Piyade Sözleşmeli Er Enis Budak’ın cenazesinde kendisine yönelik olan tepkileri hatırlatan Özel, bunun provakatif bir eylem olduğunu daha net anladıklarını belirterek, “Şuracıkta Manisa’nın evladı Özgür Özel, sanki kendi şehrinde şehit cenazesine gidemiyormuş bir algı oluşturmaya çalışanlar oldu. Şehidimizi karşıladık. ‘Gelmezseniz orada bir provokasyon var’ diye uyardılar. Dedim ki ‘Özgür Özel Manisa’da şehit cenazesine gitmedi dedirteceğime ölmeyi göze alıyorum’ dedim ve o cenazeye geldim. Şimdi o görüntülerin içinden görüyoruz ki büyükşehir belediyesi personelleri var, Yunusemre Belediyesi’nin personelleri var. Teker teker hepsi ortaya çıkacak. Biz ‘Özgür Özel’den şehit cenazesine gidemez’ dedikleri yere gittik. Cenazeye katıldık. Şehrimizden ayrıldık. Ve ilk bayramda 800 kişi ile birlikte Hatuniye Camii’nde bayramlaştık. Manisalılar evladına sahip çıkmıştır” dedi. “Belediyelerde tasarruf tedbirleri yayınlayacak, diğer partilerden de destek isteyeceğiz” Belediyelere yönelik tasarruf tedbirleri yayınlayacaklarını söyleyen Özel, “Buradan kendi oturduğum ilçeden ve kendi şehrimden şunun müjdesini vermek isterim. Önümüzdeki hafta bütün Cumhuriyet Halk Partili belediyelere bir hafta sonra bir tasarruf genelgesi yollayacağız. Geçmişin şatafatından arınacağız. Dün Denizli’deydik. 45 tane makam arabası iade edildi. Daire başkanlarını bırakın, daire başkanlarının özel kalemlerine kadar makam arabalarının tahsis edildiği bir süreç var. Herkes belediyeye kendi arabasıyla gelecek. Havuzdaki arabadan kamu görevi çerçevesinde ihtiyacını karşılayacak. Ondan sonra kendi arabasıyla evine dönecek. Türkiye’de yeni bir çağ, yeni bir çığır açacağız. Sonra da herkesten bu tasarrufa ve bu israfı sonlandırmaya katkı sağlamasını isteyeceğiz. Diğer partilere de örnek olmasını isteyeceğiz” diye konuştu. AK Parti Manisa Milletvekili Ahmet Mücahit Arınç’ın CHP’li Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e yönelik ziyaretini değerlendiren Özel, “Bu tip işlerin yapılması siyasetin normalleşmesi. Vatandaşın da arzusudur. Belediyelerimiz kamu binalarıdır. Nasıl vergi dairesine her parti gidebilirse belediyelere de gider. Hem büyükşehir hem de diğer belediyelerimize buraya hangi partiden bir milletvekili gelirse başımızın gözümüzün üstündedir. Doğrusu budur” dedi. “Kimseyle görüşmem’ dersen seçimden seçime sevinir yada üzülürsün” Müzakereyi önemsediklerini ifade eden Özel, “Bunun yanında ben geçmiş dönemde grup başkan vekiliydim ve işimiz bizim meclisteki partimize kötü bir söz söylese cevabını vermek ve oradaki müzakereyi münakaşayı yönetmek. Tabii kamuoyu bir buçuk dakikalık en yüksek tansiyonlu yerlerini görüyordu. Ama normal şartlarda siyasette münakaşayla müzakere birlikte yürür. Önemli olan nezaketi terk etmemek Ayrıca partilerin genel başkanlarının en doğru ilişki biçimini yönetmek gibi bir sorumlulukları var. Biz 31 Mart’a kadar ikinci partiydik. Ve o zaman birinci partiye düşen sorumlulukları yerine getirmiyorlardı. Bayramda telefon açmak bize düşer, ilk ziyareti yapmak bize düşer, gerilimi düşürmek bize düşer, el uzatmak bize düşer. Müzakere etmek, mücadele etmeye mani bir iş değildir. Hatta en etkin mücadele yöntemi, müzakereye dayalı mücadele yöntemidir. Kurtuluş Savaşı yaşandı bitti. Düşman kovuldu. Ama en önemli başarı Lozan’da sağlandı. Lozan mağlup devletlere dünyanın en büyük devletlerine Osmanlı’nın tapu senedini imzalatmaktı. Önce güçlü olacaksınız sonra da müzakereyle o gücünüz tescil edeceksiniz. Biz seçmenin bize verdiği gücü müzakere masasında da kullanmak durumundayız. Yoksa ‘Ben kimseyle görüşmüyorum’ dersen seçimden seçime seçmenin verdiği oya sevinir ya da üzülürsün. Ama biz bu kadar çok hizmet etmemiz gereken belediye lehimizdeyken müzakereyi sürdüreceğiz. Ama sonuç alamadığımız yerde siyasetin diğer mücadele enstrümanlarını kullanmaktan da hiç geri kalmayacağız” diye konuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, basın açıklaması sonrası Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ve meclis üyeleriyle yaptığı özel toplantının ardından CHP’li Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’a tebrik ziyaretinde bulundu. Şehzadeler Belediyesine geçen Özel belediye binası önünde Manisa’nın ilk kadın belediye Başkanı seçilen Gülşah Durbay ve belediye çalışanları tarafından karşılandı. Karşılamanın ardından makama geçildi. Makamda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ağırlayan Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, “Uzun zamandır genel başkanımla siyaset yapmama rağmen bugün ayrı bir heyecan yaşıyorum. Belediyemizde Genel Başkanımızı ağırlıyor olmaktan büyük bir onur duyuyorum. Yıllar sonra Manisa’da hem büyükşehirde hem de bütün ilçelerde büyük başarı elde ettiğimiz gibi tüm Türkiye’de büyük bir başarı yaşadık. Öncelikle bu başarının mimarı Genel Başkanımız Özgür Özel’e teşekkür ediyorum” dedi. “Bu koltuğa oturmayı istedim” Şehzadeler Belediyesinin kendisi için ayrı bir önemi olduğunu vurgulayan Özel, “Bu ziyaretin benim için başka bir anlamı var. Biraz önce Gülşah Başkanım bana nezaketle dedi ki ‘Buyurun makama geçin’ dedi. Ben de oraya ancak sen geçebilirsin dedim. Ben ilçe başkanımın il başkanımın makamına oturabilirim onlar benim koltuğum ama bu koltuk Gülşah’ın koltuğu. Ben bu koltuğa oturmayı istedim 2019 yılında. Bu bina Manisa Belediyesi binasıydı. BU makam bu koltuk Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar’ın koltuğuydu. Ben o yarışta 3’üncü oldum. O günden bugünlere geldik. Benim açımdan çok anlamlı bir gün. Şehzadeler Belediyesini almış olmak tarihte hiç almadığımız Manisa Belediyesini de almak anlamına geliyor. Hatta şöyle espriler yapıyoruz. Beni hafta sonu baka bir etkinliğe davet ettiler. Dedim ki Manisa’da Mesir Şenliklerinde olacağım. 477 yıldır ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi Mesir Şenliklerini yapıyor dedik. Tabii ki cumhuriyetin ilk yıllarında seçimlerin olmadığı dönemde CHP kimlikli belediye başkanları vardı ama çoklu yarışta ilk kez Manisa Büyükşehir Belediyesini Manisa’nın kadim merkez belediyesini hem de Yunusemre Belediyesini kazandık. Bu açıdan çok mutluyuz. Bize bunu yaşatan Manisalılara çok teşekkür ederiz” dedi. “Şehzadeler’in borcu Yunusemre’den çok daha az” Şehzadeler Belediyesinin 160 milyon civarında bir borcu olduğu kaydeden Özel, “Yunusemre Belediyesine göre burada borcun daha az olduğunu ifade edelim. Geçmişteki israfın, şatafatın Yunusemre Belediyesiyle karşılaştırılamayacak oranda olduğunu söyleyelim. Çok daha iyisini yapacağız. Özellikle burada bir devri sabık oluşturma niyetimiz yok. Önceki belediye başkanımızla Gülşah Başkanımız mutlaka temasta bulanacaktır. Önceki dönemde AK Parti’nin yönetim anlayışının zorladığı ne kadar israf, fazladan harcama varsa hepsine engel olacağız.” diye konuştu. Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay ziyaretin anısına Kurşunluhan’da belediyenin kursiyerleri tarafından yapılan Atatürk Portresini CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e hediye etti.